Söyleyemezmiş...

26 Kasım 2008

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Hakkâri’den gelen bir heyeti kabulde diyor ki:
“Ben burada söyleyemeyeceğim şeyleri de düşünüyorum. Hatta sizin de bana söylemek isteyip söyleyemediğiniz şeyleri biliyorum ve size katılıyorum.”
Bu sözler basına düşeli neredeyse bir hafta oluyor... Bu sözlerin anlamı soruluyor. Köşk hâlâ bir açıklama yapmış değil...
Acaba neydi söylemek istenip de söylenemeyenler...
Federasyona yeşıl ışık mı? Apo’ya af mı?
CHP lideri Deniz Baykal dün Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde PKK ile diyalog ve pazarlık yürüttüğünü söylüyordu...
En kötüsü... Karşı tarafta bu şekilde kimi beklentilerin yaratılmasıydı...

Yazının Devamı

Kim batırdı yahu?

25 Kasım 2008

Karaköy iskelesinin bakım ve onarımına 150 milyon YTL harcanmış... Yöneticileri bakımda bir aksaklk olmadığını söylüyor. Peki iskele nasıl battı? İşte o bilinemiyor...
Aynen ülkenin durduk yerde batıyor olması gibi...
Sebep lodos deniyor ama.. İskelenin bulunduğu bölgeyi lodos az etkiler. Çok etkilese zaten vapur yanaşamaz. O yüzden bir başka sebep uydurmak lazım...
Acaba... Boğazdan gizli geçiş yapan bir Rus denizaltısı dev iskeleyi Amerikan uçak gemisi sanıp göbekten torpilledi mi? Gülmeyiniz... Böyle bir açıklama "Lodos batırdı" ya göre daha inandırıcı...
Bu arada Haham Tuncay'ın medyadaki temsilcilerinin büyük bir haber fırsatını kaçırdığını buraya kaydedelim...
"İskeleyi Ergenekon batırdı"
Diye bir manşet atsalar hem İDO'yu kurtarırlar hem polise ve devlete yardımcılık görevinde yeni bir başarıya imza atarlardı. Demek o anda basiretleri bağlandı...

Yazının Devamı

Apo’ya arkadaş

23 Kasım 2008

Abdullah Öcalan yalnız kalmasın diye İmralı’ya ek koğuşlar inşa edilecek ve 5 - 6 mahkûm daha gönderilecekmiş... Öcalan günde bir saat öbür mahkûmlarla sohbet edip spor yapabilecekmiş... Öcalan’ın tecrit koşullarının iyileştirilmesini İmralı’yı 4 kez ziyaret eden Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK) istemiş... Ankara da bu konuda söz vermiş.
Bizim F Tipi hapishanelerde örgüt suçlarından yıllardır hapis yatan gençler vardır. Bizlere sürekli tecrit koşullarından şikâyet eden mektuplar yazarlar. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi acaba onlarla da ilgilenir mi? Hiç duymadık...
Ergenekon davası tutuklusu Kuddusi Okkır hapishanede tedavisi yapılmadığı için öldü. Akciğer hastası Ferit İlsever ancak haftalarca süren kampanyadan sonra tahliye edilebildi. AİÖK, Ergenekon davasının tutuklularının koşullarıyla da ilgileniyor mu? Hiç sanmıyoruz...
Avrupa’nın ve Türk hükümetinin Apo’ya bu yakın ilgisinin bir sebebi de kuşkusuz Kürtlerin ona sıkı şekilde sahip çıkması, yurt içinde ve dışında etkili lobi yapmasıdır.
4.5 ay önce hapse atılan ve suçları hâlâ bilinmeyen Eruygur ve Tolon paşaları ise kendi silah arkadaşları bile yalnız bıraktı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, silah

Yazının Devamı

İhale dersleri!

22 Kasım 2008

İhale yasası 2002 yılından bu yana 13. kez değişiyor...
Amacın ne olduğunu İnşaat Mühendisleri Odası şöyle ayrıntılıyor:
- AKP Hükümeti, kamu ihalelerine belirli sermaye kesimlerinin ve yandaşlarının dışında kimsenin girmesini istememektedir.
- Yeni yasa ile AKP’nin yandaşı olmayan şirketlerin ihaleye davet edilmemesi mümkün olabileceği gibi idarece hazırlanan davetli listesine itiraz dahi edilemeyecektir. Harçların yüksek tutulması nedeniyle, itiraz da mümkün olamayacaktır.
- Kamuca yaptırılacak işlerin ihalesiz verilmesinin önü açılacaktır.
Ayrıca yeni yasa tasarısında çok ilginç bir madde ile...
“Kurul üyelerine, ücretli ders veya konferans verebilmeleri olanağı” da tanınmaktadır...

Yazının Devamı

Kirli Ankara

21 Kasım 2008

Ankaralılar hava kirliliği olayını uzun süredir neredeyse unutmuşlardı. Öyle görünüyor ki bu kış hatırlayacaklar. Henüz havaların tam soğumadığı şu günlerde bile havada o eski çok bilindik kömür kokusu başgösterdi... CHP Ankara Büyükşehir Adayı Murat Karayalçın uyarıyor:
- Ankara nüfusunun büyük bölümü derinliği 400 - 500 metre olan çanakta yaşıyor. Bu kentte doğalgaz kullanımı kesinlikle teşvik edilmelidir. Doğalgazın henüz gitmediği semtlere de çok az kirlilik üreten ithal kömür verilmelidir...
- Bunlar olması gerekenler. Ya olanlar?
- Olması gerekenlerin tam tersi... Hükümet doğalgaza yaptığı zamla insanları kömüre geçmeye zorluyor. Aynı anda dünyanın en kalitesiz kömürü doğal gaz müşterilerine de bedava dağıtılıyor. Kömüre dönüş özendiriliyor...
Anlaşılan bu kış yalnız soğuk değil aynı zamanda kirli de geçecek... Çünkü dümende Melih Gökçek var...


Soru: Deniz Baykal tesettürlü hanımlara neden birden kapıları açtı?Yanıt: Sayıları hatırı sayılır ölçüde arttığı için...Haldun Ertem

Tombala vekil...

Yazının Devamı

Korku ülkesi...

20 Kasım 2008

Ergenekon davasında 17,5 aydır tutuklu olan Mahmut Öztürk, tahliye edildikten sonra konuşuyor:
- 17,5 aydır ilk kez yargıç karşısına çıktım...
Türkiye’de gözaltı süresi 2 - 4 gündür.. Fakat istenirse görüldüğü gibi bir sanık 17,5 ay hakim karşısına çıkarılmadan hapis yatırılabilmektedir...
Kuddusi Okkır 1 yıl hapis yattı, suçunu öğrenemeden demir parmaklık ile hastane arasında can verdi.
Ordu yönetmiş bir general.. Orgeneral Tolon 4,5 aydır suçunu bilmeden hapiste yatıyor.. Hakkındaki iddianame bir türlü hazırlanamıyor. Birlikte tutuklanan Orgeneral Eruygur ise ölümle pençeleşiyor...
Amaç belli; Bu insanların şahsında tüm muhaliflere gözdağı vermek...
Davanın başsavcsı da ilan edildi: Başbakan Erdoğan...

Yazının Devamı

Çarşaf getir...

19 Kasım 2008

“Çarşaf getir giyeyim, Baykal’a görüneyim Şu medyanın önünde, CHP’ye gireyim
Çarşafa bürünürsün, partide görünürsün,
Altıoklu rozetle, ne de ‘laik’ görünürsün”
CHP lideri Deniz Baykal’ın çarşaflı hanımları CHP rozeti takarak partiye kaydetmesi karşısında Rıfat Yörük dayanamamış, “Karpuz getir yiyeyim” türküsünü yukarıdaki şekilde yeniden düzenlemiş...
Olay karşısında etkilenmemek olası değil!
Deniz Baykal olaya edebi bir açıklama getirmeyi de ihmal etmemiş...
- Örtülü kadınlar zincirlerini kırıyor, diyor Fikret Bila’ya dün...

Yazının Devamı

IMF kapısında!

18 Kasım 2008

Çok değil, bir ay kadar önce IMF ile ilgili ne demişti Tayyip Erdoğan?
“Esnek olurlarsa anlaşmaya eyvallah. Ancak, kriz ortamında fırsatı bulduk, ümüğünü sıkalım denirse... Kusura bakmayın, olmaz.”
Aynı Tayyip Erdoğan birkaç gün önce Amerika’da IMF Başkanı Dominique Strauss - Kahn ile yaptığı görüşmenin ardından ne dedi?
“IMF ile çözüme en yakın noktadayız.”
Ve tabii şimdi herkesin kafasında aynı soru; acaba IMF’yi ümük sıkmamaya razı mı ettik?
Soruya Prof. Korkut Boratav’ın yanıtı.
- IMF’nin kriz sonrasında uygulamaya koyduğu bir kısa vadeli finansman kolaylığı var. Bizim gibi geçmiş sicili güvenilir, yani IMF’nin her dediğine evet diyen ülkelere çok hafif koşullarla verdiği bir kredidir bu. Türkiye için bunun miktarı 9 milyar dolar kadardır ve tabii bu para bizim sorunumuzu çözmez....

Yazının Devamı