Hortum edebiyatı

29 Nisan 2008

Başbakan’ın damadının genel müdür olduğu Çalık Holding’e, Sabah ve atv’yi satın alması için devlet bankalarından 750 milyon dolar kredi çıkarıldı. Başbakan devlet bankalarının yağmalanmasından yana mı? Tam tersine... Hortumlar konusunda çok hassas! Gazete arşivlerinden Erdoğan’ın hassasiyetini gösteren sözlerini çıkardık:
“Halkı hortumlayanların ellerindeki medya organlarını emme basma tulumbalar gibi kullanmalarına fırsat vermeyeceğiz.” (Yerel Televizyonlar Birliği kongresi, 30.09.2003)
“Eskiden sırada hortumcular vardı. Şimdi artık yok. Hortumlar kesildi.Hiç duyuyor musunuz , ‘Filanca filanca bankadan şu kadar götürdü’ Şimdi ne konuşuluyor. Götürenlerden millete geri alma dönemi başladı. Bu konuşuluyor.”(28 Ağustos 2004, Bağcılar Stadyumu)
“Hortumcunun küçüğü büyüğü olmaz.” (21 Eylül 2005,  Rize)
“Dün farklı hortumcular vardı, bugün farklı hortumcular var. Hepsini lanetliyorum.” (21 Eylül 2005, Rize)
“Artık hortumcular yok. Bakınız

Yazının Devamı

Tırtıklamalar

27 Nisan 2008

Tüketiciyi Koruma Derneği yöneticisi:  - Bize gelen şikâyetlerin yüzde 90’ı bankalar hakkındadır, diye söze başlıyor...
Şikâyetler özellikle “Kredi kartı yıllık ücretleri” ve “Vadesiz hesaplardan kesilen hesap işletim ücretleri” ile ilgiliymiş...
Dinliyoruz kendisini:
- Bu konularda yüzlerce iade kararı çıkarttık... Birçok banka bu kararı kabul etmeyip ilçemizdeki tüketici mahkemesine iptal davası açtı ama tamamında bankaların itirazı reddedilip ücretlerin tüketicilere iade kararı onandı.
Tüketici Derneği yöneticisi devam ediyor:
- Özellikle vadesiz hesaplardan tüketicilerin bilgisi dahi olmadan 3 - 4 ayda bir alınan hesap işletim ücretlerinin (bankalar aksini iddia etse dahi) yasal dayanağı yoktur. Zaten bu tür kesintileri tüketici fark edip de itiraz ettiğinde hemen iptal edilmekte, fakat birkaç ay sonra kesilmeye devam edilmektedir...
Bankalar bu ücretleri Merkez Bankası’nın yayımlayıp kendilerine gönderdiği 2006/1 tebliğe göre aldıklarını beyan ediyorlarmış... Ancak derneğin

Yazının Devamı

Baykal’ın açısı...

26 Nisan 2008

Deniz Baykal hem partiyi büyütmemekle hem de iktidar olmak için yeterli gayreti göstermemekle suçlanıyor...
Ama konuyu galiba ara sıra Baykal’ın açısından da düşünmek gerekiyor.
İktidara geldiniz, halka bugünkünden daha iyi bir yaşam ve imkânlar sunacaksınız...
Size oy verenler o beklenti içinde... Ama elinizde sihirli değnek yok...
Ya mevcut düzeni sürdüreceksiniz... Ki o zaman halka bugünkünden fazla bir şey vermeniz zor...
Ya da radikal bir program uygulayacaksınız, biraz zenginden alıp fakire vereceksiniz, biraz arı kovanına çomak sokacaksınız... O zaman da iç ve dış sermayeyle dalaşmanız gerecek...
O gün geldiğinde halk arkanızda duracak mı?

Yazının Devamı

Baykal muamması

25 Nisan 2008

Şunu bir Amerikalı gazeteci yazmıştı:             - Amerika, Saddam’ı kötü taraflarından dolayı değil iyi taraflarından dolayı astı...
Bu tespit Deniz Baykal’a yönelik eleştiriler için de geçerlidir...
AKP yanlıları, sermaye sözcüleri, işbirlikçiler Baykal’ı parti içinde demokrasiyi yok ettiği ya da iktidar programı yapmadığı için eleştirmezler...
Onlar Baykal’ı tezkereye karşı çıktığı, AB ile ilişkilerde başımızı dik tutalım dediği, Kıbrıs’ta teslimiyetçi davranmadığı, özelleştirmelerin peşkeşe dönmesine karşı çıktığı için yerden yere vururlar. Yani, Baykal’ı iyi taraflarından dolayı ipe çekerler... Bunlara kulak asmamak gerekir...
* * *
Gelelim Baykal’ı partiyi iktidara taşıyamadığı için eleştirenlere...
Onlar yerden göğe kadar haklıdır...

Yazının Devamı

Pirinç raporu

24 Nisan 2008

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin boş bulunduğu ve erken satış yaptığı bildiriliyor... En büyük partiyi 10 kadar şirket satın almış... Tüm pirincin beşte birini alan kuruluşun da bir bakanın oğluyla ortak çalıştığı bir gazeteye manşet oldu...
İlgili bakan o iddiaya cevap vermedi.
TMO’nun hesapsız satışı sonucu tüccar 1.20 YTL’ye mal ettiği bir kilo Osmaniye pirincini 2.80 YTL’ye satıyor...
Raflardaki Baldo pirinç de durduk yerde 2.20 YTL’den  4.40 YTL’ye fırladı...
Pirinç sektörüne yıllarını vermiş olan Mehmet Reis, pirinçte son 40 gün içinde kaydedilen ortalama fiyat artışını yüzde 100 - 130 olarak hesaplıyor... Dünya piyasalarında son üç aydaki artış ise yüzde 30...
TMO’nun hesapsızlığı... Pirinç karaborsacılarının marifeti sonucu halk pirinci en az yüzde 100 kazıkla yiyor... Belli firmalar durduk yerde yüzde 100 haksız kazanç elde ediyor...
Soygun herkesin gözü önünde oluyor... Hükümet sessiz...

Yazının Devamı

İçe kapanmaca!

23 Nisan 2008

Milliyet dün manşet atmıştı... Bizimle aynı gün müzakerelere başlayan Hırvatistan’ın AB’ye 2010 yılında tam üye olması beklenirken Türkiye’nin üyeliği için en iyimser tahminler 2023’ü gösteriyor... Türkiye, Kıbrıs Rumlarını tanımadıkça 8 başlığı açamıyor, 26 başlığı da kapatamıyor. İlişki tek kelimeyle çıkmazda...
Kimin eseri bu çıkmaz? Ulusalcıların? CHP’nin? Kemalistlerin? Statükocuların? İçe kapanmacıların?
Bildiniz... Tabii ki AKP’nin eseri. AB ile ilişki 2004 yılının 17 Aralık’ında Brüksel’de müzakere günü alma pahasına altına girilen Kıbrıs’ı tanıma gibi yüklerle zaten tıkanmıştı. Medya yalakalarının zafer gösterisi kamuoyunu uyutmaya yönelikti... Üstelik AKP’nin AB’ye girmek gibi bir niyeti yoktu. Bizimkiler girer gibi yaparak kendilerine AB koruması sağlıyor, AB de bizi alır gibi yaparak Kıbrıs, Yunanistan, Ermenistan gibi dostlarının çıkarlarını kovalamayı umuyordu.
Aslında AB üyeliği 2023’te falan da hikâye... İki taraf da bile bile oyun oynuyor.
Avr

Yazının Devamı

Konya’da alkol!

22 Nisan 2008

Pazar günü gazeteleri okurken gözümüze ülkemizin önde gelen AKP savunucularından Prof. Eser Karakaş’ın Star’daki yazısı takılıyor.
Karakaş yazısında, 18 Nisan Cuma günü Konya Selçuk Üniversitesi’nde bir konferansa gittiğini... Konuşmacılar arasında kendisi dışında Prof. Ergun Özbudun, İsveç Büyükelçisi, İsveç Başkonsolosu’nun da olduğunu belirttikten ve Konya’nın caddelerini övdükten sonra sözü akşam onurlarına verilen yemeğe getiriyor:
“İsveçlilerle beraber gittiğimiz çok şık lokantada normal olarak içki servisi yapılmıyor ama anlaşılan lokanta sahipleri tembihli ve bizi ayrı bir camekân salona alıyorlar, bu salonda mutfaktan şarap şişeleri siyah torbalar içinde, sanki eroin ya da silah taşınıyormuş gibi getiriliyor ve servis şişeler bezle kapanarak yapılıyor; ben bir kadeh rakı talep ediyorum ama boşuna, anlaşılan rakının kadehte görünümü lokanta sahiplerinin hoşgörüsünü ve kabulünü aşıyor.
Konuştuğum garson, Konya’nın merkezinde, yanınızda

Yazının Devamı

Neo mandacılar

20 Nisan 2008

Cumhuriyet Kitapları güzel ve özenli yayınlar çıkarıyor... Bunlardan biri de Alev Coşkun imzalı; “Yeni Mandacılar”. Kimmiş bu yeni mandacılar? Kitapta çizilen resmi özetleyerek aktaralım:
Bunlar Atatürk’e karşıdırlar. Kemalizmi hiç sevmeyen laiklik ilkesini beğenmeyenlerdir, dindar değil ama dincidirler.
Bunlar körü körüne AB’ye bağlıdırlar. AB ne derse doğru olduğuna inanırlar.
Bunlar AB’nin fonlarından beslenirler... ABD ve Avrupa vakıflarınca desteklenirler.
Bunlar 301. maddeye çok sinirlenirler. 301. maddenin yeniden düzenlenmesine bile katlanamazlar.
Bunlar ABD aşığıdırlar... ABD’nin her yaptığı işin doğruluğuna inanırlar.
Bunlar PKK’yı terörist örgüt kabul etmeyenlerdir.

Yazının Devamı