Farkında mısınız?

2 Mart 2007

"16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geri alınıyor. Tehlikenin farkında mısınız?"Tayyip Erdoğan bu sözlere ateş püskürüyor.Erdoğan basınla bizzat dövüşüyor. Tabii onun üzerinde dokunulmazlık zırhı, gazetecilerin elinde ise sadece kalem var...Arkadaşımız Fikret Bila'yı vatan hainliğiyle suçlaması da tarihe geçecektir...Başbakan ABD'nin telkiniyle Kuzey Irak'la ilişki kurmaya hazırlanırken Genelkurmay ve basın bu oyunu bozuyor... Başbakan Erdoğan, Fikret Bila'ya Milli Güvenlik Kurulu'nda askerlerin Kuzey Irak'ı suçlayan bir sunum yapacağı haberi verdi diye kızıyor. Akıl almaz ve Başbakan'a yakışmaz bir suçlamada bulunuyor.Hasan Pulur dünkü sütununda Nâzım Hikmet'in şiirini anımsatıyor:"Siz vatanperver iseniz ben vatan haniyim" diyor Nâzım...* * *İstanbul 5. İdare Mahkemesi Göztepe'ye cami projesini durdurdu. Danıştay da aynı güzellikte bir karar alarak Haydarpaşa Garı projesini engelledi. Hukuk direniyor... Peki 16 Mayıs'tan sonra ne olacak?Demokrasiden nasiplenmemiş, "Ben ne dersem o olur" kafasındaki bir zihniyet Çankaya'yı da ele geçirince ortada basın, hukuk, demokrasi bırakacak mı? Tehlikenin farkında mısınız? Cumhuriyet gazetesinin manşetinde karanlıkta işleyen bir saat ve şu slogan

Yazının Devamı

Ankara'nın gazı

1 Mart 2007

Öte yandan EGO Genel Müdürlüğü'nün internet sayfasında da EGO'nun Ankara'da vatandaşlara sattığı doğalgaz miktarları veriliyor.Bunlardan kıyaslamalı bir tablo yapılınca EGO'nun Ankara'da vatandaşa aldığından fazla gaz sattığı görülüyor. Kısacası EGO vatandaştan satmadığı gazın parasını alıyor.Aşağıdaki tabloda yıllar itibarıyla EGO'nun aldığı ve sattığı doğalgaz miktarları (milyon metreküp olarak) gösteriliyor... 1994 (398 - 394)... 1995 (480 - 481)... 1996 (507 - 516)... 1997 (650 - 667)... 1998 (683 - 700)... 1999 (804 - 818)... 2000 (871 - 879)... 2001 (862 - 871)... 2002 (942 - 1.017)... 2003 (1.156 - 1.242)... 2004 (1.337 - 1.417)...Tabloda da görüldüğü gibi EGO, BOTAŞ'tan aldığı gazdan daha fazlasını satmış. Halbuki EGO BOTAŞ'tan aldığı gazın bir kısmıyla gaz şebekesini doldurmuş, bir kısmı havaya atılmış, kaçak hasıl olmuştur. EGO'nun aldığı gazın sattığı gazdan epey fazla olması gerektiği halde tam tersi bir durum görülüyor tabloda.Resmen bir soygun var ortada... Kim soracak hesabını? Ankara Belediyesi'nin bir açıklaması varsa buyurun bekliyoruz... Ankara'dan çarpıcı bir gaz haberi... CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, BOTAŞ'ın Ankara EGO Genel Müdürlüğü'ne sattığı

Yazının Devamı

"Çocuk isterem"

27 Şubat 2007

Erdoğan İtalya seyahati sırasında uçakta gazetecilerle sohbet etmektedir.Muhabirlerden biri soruyor:- Sayın Başbakan siz de artık torun sevmek istiyorsunuzdur...Başbakan iç geçiriyor, gözleri özlemle ışıldıyor:- Ben, diyor, sadece torun değil çocuk da istiyorum...Gazeteciler şaşkın. Bir başka gazeteci soruyu biraz daha açıyor:- Yani efendim çocuklarınızın çocuğunu mu kastediyorsunuz?Başbakan gayet ciddi:- Hayır canım, ben kendim çocuk istiyorum...Bir Çankırı gezisinde bir vatandaşın bağırıp çağırması üzerin Başbakan ona "Ne istiyorsun?" diye soruyor. Vatandaş:- Köylerimizde içme suyu yok Sayın Başbakanım... Üç yüz yıldır acı su içiyoruz bölgede...- Nereden biliyorsun üç yüz yıldır su olmadığını. Sen üç yüz yıl yaşadın mı?- Sayın Başbakanım, dedem söyledi.- Deden üç yüz yıl yaşamış mı?- Ona da dedesi söylemiş Sayın Başbakanım.Diyalog şöyle bağlanıyor;- Yahu git işine, provokasyon yapma... Fatma Sibel Yüksek, ANKA Ajansı, Yeni Şafak, Sabah, Radikal, ve Star gazetelerinde yaklaşık 10 yıl Başbakanlık muhabirliği yaptı... Son zamanlarda yalakalıkla gazeteciliğin iyice birbirine karışması üzerine mesleği bıraktı. Anılarını birkaç gün önce piyasaya çıkan "Başbakanlığın Bilinmeyenleri"

Yazının Devamı

Geceyarısı Ekspresi!

25 Şubat 2007

- Türk sevgiliniz güzel miydi?- Hayır, diyor Amerikalı, çok isterdim ama hiç Türk sevgilim olmadı.- Ya öyle mi? Peki, dilimizi bu kadar güzel konuşmayı nerede öğrendiniz?- Hapishanede. Ülkenizde esrar kaçırıyordum, yakalandım.- Allah Allah! Yaşadıklarınız Midnight Express'in hikâyesine benziyor.- Benzemiyor, ta kendisi!Alinur Velidedeoğlu, karşısındaki kişinin Midnight Exspress filminin kahramanı Billy Hayes olduğunu böylece öğrenince, filmin Türk hapishanelerinden hareketle Türkiye'yi çok kötü gösterdiğini... Ülkemize büyük zararlar verdiğini söyleyince Hayes'in yanıtı aynen şu oluyor;- Bana Türk hapishanelerinde kötü davranılmadı. Türkiye'deki cezaevlerini Amerika'dakilere tercih ederim. Ayrıca ben Türkleri de çok severim.Şaşkınlığı had safhaya varan Alinur Velidedeoğlu, fırsatı kaçırmıyor;- Peki, bana anlattıklarınızı kameraya da söyler misiniz?-Tabii ki söylerim.Velidedeoğlu, hemen bir kamera buluyor, Bill Hayes'le uzun bir röportaj yapıyor. Röportaj bir süre sonra bir iki Türk kanalında yayımlanıyor. Ancak bu Velideoğlu'nu kesmiyor. Röportajı yayımlamaları için CNN, BBC ve ABC kanallarını arıyor. Her biri defalarca Midnight Express'i göstermiş, göstermeye de devam eden

Yazının Devamı

Diyarbakır efesi

24 Şubat 2007

Türkiye'nin muhtemel bir Kerkük harekatını (olacağı yok ya) herkes eleştirebilir. Karşı tezler öne sürebilir. Ancak Aydoğdu Bey eleştirmiyor resmen meydan okuyor...Oysa ortam da sürekli lehlerine gelişiyor...Aydınlar ikide bir bildiri yayımlayıp Türk devletini Kürtlere karşı barışa çağırıyor.Biz de dahil, seçim barajlarının indirilmesini, Kürtlerin siyasete katılmasını savunuyoruz... Kimimiz düz ovaya inip siyaset yapsınlar diye çırpınıyor.Durum buyken Doğulu belediye başkanları ve DTP ne yapıyor? Kâh PKK, kâh Barzani ağzıyla devlete meydan okuyor... Bu kişilerin siyasete katılmalarını, TBMM'ye girip bölge halkının sesini dile getirmelerini nasıl savunacağız bundan sonra?Onlar Türk ve Kürt halkının sözcüsü değil de Barzani veya PKK sözcüsü gibi davranırken TBMM'de kendilerine nasıl yer açılacak? Anlaşılan ABD ve AB'nin sırtlarını okşamaları başlarını döndürdü Kürt kardeşlerimizin... Ama bugünün yarını da var. Yarın ABD bölgeden çekip gidince ne yapacaklar? Güneyden Şii ve Sünniler, doğudan İran, batıdan Suriye'nin arasında sıkışacak Kürt toplumu bir de Türkiye'nin düşmanlığını kazanarak ne elde edecek?Barzani ve Kürtler tarihte ABD'nin çok oyununa gelmiştir. Bir kez daha

Yazının Devamı

Umut kimlerde!

23 Şubat 2007

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bu sözlerin ABD'nin telkiniyle söylendiğini bildirdi... Öymen'e göre...ABD'nin eski dışişleri bakan yardımcılarından Richard Holbrooke, Ankara'ya gelerek önce Erdoğan'la, sonra Irak'ta Barzani'yle görüştü. Erdoğan'a eğer Kuzey Irak'ta kurulacak devleti tanır ve Kerkük'te yapılan referanduma yumuşak tavır alırsa, bunun PKK'nın etkisizleştirilmesine katkı yapacağını söyledi. Erdoğan da bunun üzerine Kuzey Irak'la görüşebiliriz mesajı verdi... Böylece ABD hatırına Irak'ın bütünlüğünü savunan politikamızı da çiğnedi.Erdoğan'ın sözcüleri, önceki gün Başbakan'ın Holbrooke'un telkiniyle hareket ettiğini yalanladı. İyi de... O zaman Başbakan Erdoğan, "Kuzey Irak'la görüşebiliriz" açılımını kimin telkini üzerine yaptı?Sonuç... Oyun bozuldu... Hükümet, Barzani ve Talabani ile İstanbul'da bir görüşme planlarken ABD'nin etkisinin ortaya çıkmasıyla bu girişim büyük ölçüde suya düştü... Irak'ı terk etmeye hazırlanan ABD, Şii ve Sünnilerin hışmına karşı Kürtleri Türkiye'nin himayesine bırakmak istiyor. Bizimkiler de ABD çıkarlarına hizmet için koşuştururken gülünç duruma düşüyor. Başbakan Erdoğan'ın geçen haftaki, "Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt hükümeti

Yazının Devamı

Uzan'dan Royal'e

21 Şubat 2007

"Uzan geliyorum!"Şaka bir yana... Sağda solda, çarşıda pazarda, takside vapurda sık sık Cem Uzan'a oy vermeye niyetli vatandaşlara rastlıyoruz.. Adamın imparatorluğu çökmüş, partisi dağılmış... Yine halktan destek buluyor... Neden? Herhalde "Mazot 1 lira olacak, işsizlere 350 YTL aylık bağlanacak" türü vaatler, kaynağı belirsiz olsa da seçmeni cezbediyor... Fransa Cumhurbaşkanı adayı Segolene Royal dün seçim kampanyasını bir dizi vaatle başlattı... Mesela:"Gençlerin aldığı diploma mutlaka onlara bir iş kapısı açacak, eğitim- öğretim o şekilde düzenlenecek. Mezuniyetinden itibaren 6 ay içinde işe yerleştirilemeyen gencin masraflarını devlet karşılayacak. 18 yaşını bitiren gence kuracağı ilk işinin projesi karşılığında devlet tarafından 10.000 euro verilecek... vs."Tansu Çiller'in içi boş da olsa iki anahtar projesi vardı. İbrahim Tatlıses geçenlerde siyasete atılacağını bildirdi. Peşinden nüfus planlamasının başlıca uğraşı olacağını açıkladı...Siyasette vaat önemlidir... Umut vermeyen siyasetçi olmaz. Tabii ki vaat ve umutlar ciddi kaynaklarla desteklenmelidir. Peki iki günün biri seçim çağrısı yapan CHP'nin vaatleri nedir? Neyi nasıl çözeceğine ilişkin iktidar programı nerede?

Yazının Devamı

Medya skandalı

20 Şubat 2007

Gelirler Kontrolörü Metin Ölçek imzalı yazıda deniyor ki:"Ekli listede kimlik bilgilerine yer verilen kurum ve şahısların adına bankanıza gelen ve giden havale eft... ve benzeri para transferlerinin tarihi, cinsi, tutarı ve kimden ve nereden geldiği veya kime ve nereye gönderildiği (detaylı olarak)..." Zengin kanalları bir yana bırakıp en fakir kanallardan biri hakkında böylesine bir vergi taarruzuna ve hesap casusluğuna girişmek... Üstelik bu kanal muhalifliği ile de tanındığından... Bir vergi duyarlılığının değil, taciz ve yok etme operasyonunun söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. Bankalardan istenilen gizli bilgilerin tarih aralığı 1 Ocak 2004 ile 31 Aralık 2006... Oysa Kanaltürk 2004 yılının 6. ayında kurulmuştu... İnceleme, yasalara aykırı şekilde, 6 ay öncesinden başlatılmış...Hesapları araştırılan kişiler yalnızca kurucular değil... Cüneyt Arcayürek ve Mine Kırakkanat'ın adları da listede yer alıyor... Peki yüze yakın programcı arasından neden onların hesapları inceleniyor? Çünkü sesleri muhalif çıkıyor da ondan...Bu olay son yılların en büyük medya ve hukuk skandalıdır.. Sansür değildir... Medyada gerçekleri anlatanlara karşı susturma ve yok etme girişimidir... Benzeri

Yazının Devamı