Merkez kaydı!

18 Mart 2006

Eski ekip tamamen görevden çekilirken Merkez Bankası'nı nasıl bir geleceğin beklediğini dün CHP Milletvekili Mustafa Özyürek şöyle anlatıyordu:- Artık bağımsız ve özerk bir Merkez Bankası'ndan söz etmek mümkün değildir. Bundan böyle karşımızda iktidar ne isterse onu yapan bir Merkez Bankası göreceğiz. Bir süre sonra da dış dünyada ağırlığını ve saygınlığını kaybetmiş bir Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na tanık olacağız...İnsanın aklına ilk gelen soru: - Bu iktidar böylesine kritik görevlere işi bilen değil, kendisine yakın olan isimleri getirirken işleri berbat etmekten çekinmiyor mu?Sanırız hayır... Çünkü işler batınca da bir şey olmuyor. Örneğin tarım battı, sanayi battı, kim oralı? İstiklal Caddesi'ni ve yan sokakların ihalesini yandaş firmaya verdiler. 8 aydır yollar kazılı duruyor. Kimin sesi çıkıyor? Kıbrıs politikası sarpa sardı. Kim hesap soruyor? İktidar cesur. Bu cesaret kuşkusuz en başta halkın "kuzuların sessizliği"ni oynamasından kaynaklanıyor... Günlük iç politika tartışmalarının ve iktidarın güdümü dışında kalabilmeyi başarmış ender kurumlarımızdan biri Merkez Bankası'ydı... AKP iktidarı orasını da ele geçirmek için hareketlenince bu hassas kurum dedikoduların

Yazının Devamı

BOP'a bulaşma!

17 Mart 2006

- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmektir, sözlerine karşılık bazı sorular yöneltti... Bakın neler: BOP, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar 27 ülkenin sınırlarını ve yönetimini değiştirmeyi hedeflediğine göre, bu proje Türk dış politikasının hangi ilkesine uygun düşmektedir?Bugüne kadar dış müdahalelerle hangi ülkelere özgürlük ve demokrasi gelmiştir? Siz ABD'nin Irak'a özgürlük ve demokrasi getirdiğini mi düşünüyorsunuz?ABD'nin Irak'a yaptığı müdahale öncesi ortaya attığı gerekçelerin tümü asılsız çıktığını göre, Türkiye hangi gerekçeleri ileri sürerek ABD'nin yanında yer alacaktır?Türkiye'nin dış politikası kendi ulusal çıkarlarına göre mi, başka ülkelerin çıkarlarına göre mi oluşturulmaktadır? ABD Irak'ta masum insanları bombalıyor. Kan ve ölüm saçıyor. İran'a saldırmaya hazırlanıyor. Ve siz bu saldırganların ortaklığına hatta fedailiğine hazırlanıyorsunuz. Ülkeyi saldırganların ortağı yapıyor, yeni terör saldırılarına hedef haline getiriyorsunuz... Türkiye'nin dış politikası Türkiye'nin çıkarlarına göre düzenleniyor demek mümkün mü? CHP

Yazının Devamı

Tarsus suskun...

16 Mart 2006

- Yüksek sesle anlatınca ne olduğunu gördünüz diyor, Başbakan, "Al ananı git" dedi...Çiftçi zor durumda diyorsunuz, gözünüzü toprak doyursun diyor.Akıllarından Fransızların Escargot (Salyangoz) yöntemi geçmemiş mi? Geçmiş. Fransızlar malum, böyle durumlarda kamyon, traktör, biçerdöver, römork ne varsa anayollara çıkıyor, salyangoz hızıyla ilerleyerek trafiği tıkıyor, bütün ülkeye dertlerini anlatıyorlar. Peki bizimkiler:- Medya sesimizi duyurmuyor ki, diyor Ali Ergezer: Manisa'da miting yaptık, 150 bin kişilik mitingi arka sayfalarda 60 bin diye gösterdiler. Basın bizimle Hülya Avşar'ın kocası kadar ilgilense sesimizi bütün Türkiye duyar. Ama nerede!..Peki ne olacak böyle? Bıçak kemiğe dayanıyormuş. Onu haber verdi Ali Bey... Kemal Öncel adlı bir çiftçi Başbakan karşısında hak arıyor. Artistlik yapma lan diye hakarete uğruyor. Daha sonra özür diliyor. Peşinden baskıyla özür dilediğini açıklıyor. Başbakan'ı mahkemeye veriyor. Uğraşıp duruyor. Akdeniz yöresinde binlerce çiftçi narenciyenin ellerinde kalmasından şikâyetçi. Ürün tarlada kaldı. Bedava al git desen yine adam bulunmuyor. Dert büyük. Ama binlerce çiftçinin sesi bir Kemal Öncel kadar çıkmıyor. Tarsus Ticaret Odası Başkanı

Yazının Devamı

Amerikalı gözüyle

15 Mart 2006

Frank Gaffney sıradan biri değil... Amerikan Güvenlik Politikaları Merkezi'nin Başkanı... Rumsfeld'in yakın dostu bir neo - con... Tayyip Erdoğan'ın varmak istediği hedefe biz kibarca "Ilımlı İslam" derken Gaffney "İslamofaşist darbe" diyor. Deniz Baykal, "Erdoğan TSK'ya darbe yapıyor" dediği icin eleştirilmişti. Gaffney darbenin "Atatürk rejimini" hedef aldığını söylüyor.Gaffney yorumunda, Batı'nın İslamın yükselişini Müslüman dünyaya örnek olacağı düşüncesiyle desteklediğini... AB'nin bu yüzden Türkiye ile müzakereleri başlatma kararını aldığını... Ancak Tayyip Erdoğan'ın AB üyeliğinde samimi olmadığını.. AB sürecini sırf orduyu saf dışı bırakmak için kullandığını... Ordunun İslamofaşizmi durdurmaya çalıştığını ama AB karşıtlığıyla suçlandığını kaydediyor...Yazar, "Türkiye İslamcılığının Müslüman dünyaya model olamayacağını ABD'nin anlaması gerektiğini" vurguluyor. ABD'de hava AKP aleyhinde değişiyor...Belki de o yüzden AKP'den ABD'ye sevgi mesajları yoğunlaşıyor. Kızılcahamam kampında Abdullah Gül şöyle diyor:- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve

Yazının Devamı

Ada'yı teslimat böyle mi olacak?

14 Mart 2006

"Yardım Güney'de kurulacak bir komisyon aracılığı ile verilecektir... Bu yardım proje bazında olacak ve projeler Rum yönetiminin onayından geçecektir. Para alt-yapı yatırımlarına harcanacaktır... vs..."Karar aşağılayıcıydı. Nitekim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, yaptığı ilk açıklamada, "Bu karar kabul edilemez, bu para alınmamalı, Türkiye, KKTC'ye her yıl bu paranın çok üzerinde katkı yapıyor" dedi. Onurlu davranış buydu. KKTC Cumhurbaşkanı ve Başbakanı aynı yönde tepkiler verdi. Ancak bu tavır giderek yumuşadı. Sonunda tersine döndü. Geçen hafta sonunda KKTC Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Raşit Pertev, "KKTC Mali Yardım Tüzüğü'nü onaylamadı ama reddetmedi de... Kullanılmasını engellemeyeceğiz, aksine elimizden gelen yardımı yapacağız..." diyerek yardımı alacaklarının sinyalini verdi... KKTC, Ankara'nın etkisi olmadan böyle bir dönüş kararı verebilir mi? Tabii ki mümkün değil.Ne anlama geliyor bu kabullenme? Volkan Gazetesi Başyazarı Sabahattin İsmail anlatıyor:- Bu paranın alınması tüm adada tek meşru yönetimin Rum idaresi olduğunu, KKTC diye bir devlet olmadığını kabul etmektir... Bu ise Kıbrıs sorununun, Rumların istediği şekilde çözülmesinin, yani Rum egemenliğine girme sürecinin

Yazının Devamı

Türbanlı hekim

12 Mart 2006

Doğan Haber Ajansı'nın haber ve resimlerini dün sayfalarımızda gördük...Uşak'ta Ana Çocuk Sağlığı Merkezi Başhekim Vekili Dr. Fatma Nur Bozak, türbanıyla makamında oturmuş, sigarasını tüttürmüş, cümle âleme meydan okur bir tavırda kameralara poz vermişti...Bir başka haberde de yeni Merkez Bankası Başkanı'nın eşinin türbanlı olduğu müjdeleniyordu.O arada Boğaziçi Üniversitesi'nin, Açık Toplum Enstitüsü, yani Soros desteğiyle yaptığı araştırmanın sonucu:- Toplum türbandan rahatsız değil...Soros, son gelişinde üniversitedeki başörtüsü yasağını kastederek, "Siz bu laiklik işini çok ileri götürdünüz" demişti. Soros'un parasıyla yapılan anket Soros'u doğruladı! Akıl Fuller'dan, para Soros'tan, icraat RTE'den... Biz hâlâ papatya falı açalım:Türban özgürlük sorunu mu, Cumhuriyet'e meydan okuma hareketi mi? Tayyip Erdoğan "müjde"yi geçen yıl 29 Ekim'de İngiltere'de yaptığı konuşmada vermiş, biz de 30 Ekim tarihli sütunumuzda yazmıştık... Başbakan o konuşmasında "İngiltere'de kamu kurumlarında başörtülü insanların çalışabildiğini, ancak çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'de kamu kurumlarında başörtülü çalışılamadığını" söylemiş, "Başörtüsünün insan hakkı olduğunu" eklemişti. Böylece

Yazının Devamı

Devlet müteahhidi

11 Mart 2006

Org. Büyükanıt hakkındaki iddialarıyla bir anda meşhur olan Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ, Van Savcısı'na ifade vermeye gittiğinde kapıdaki cihaz alarm vermeye başlamış... Polisler Altındağ'ın üzerinde ruhsat süresi geçmiş silah bulmuş... Silahına el konulmasına çok kızan Altındağ hemen cep telefonundan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'yu arayıp şikâyet edince de polislerin görev yeri değiştirilmiş.Aksu, dün bakanlığın basın bürosu aracılığıyla bu haberi şöyle yalanladı: "Bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde Van Adliyesi'nde görevli 3 polis memurunun İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun talimatıyla valilikte görevlendirildiklerine ilişkin bir iddiaya yer verilmiştir. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, polis memurlarının görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin bir talimatı söz konusu olmamıştır."Sayın Bakan'ın açıklamasında ne Mehmet Ali Altındağ'ın kendisiyle görüştüğü iddiasına bir yanıt var... Ne de polislerin yerlerinin neden değiştirildiğine ilişkin bir izahat... Ne dersiniz, bizim "Diyabakırlı işadamı" deyip geçtiğimiz kişinin arkasında hükümeti de aşan kimi güçler mi var? Dünkü hemen hemen bütün gazetelerde yer alan bir haber... Yeşilay Cemiyeti'ne

Yazının Devamı

Bağımsız yargı...

10 Mart 2006

Bu çağrıların sahipleri genellikle yargının bağımsız mı, yoksa iktidardan güdümlü mü olduğu konusuyla pek ilgili görünmüyor.... Ama biz tek gözümüzü kapatamayız. Sormak zorundayız:- Acaba yapılan işlemler Şemdinli olayını aydınlatmaya mı yoksa askeri yıpratmaya mı dönüktür? Şemdinli soruşturmasını yapan savcı neden TBMM Şemdinli Komisyonu'nda ifade veren 35 kişiyi bir yana bırakmış da sadece Orgeneral Büyükanıt aleyhindeki M.Ali Altındağ'ın ifadesini alıp iddianamesine koymuştur? Komisyonun AKP'li başkanı neden kuralları çiğneyerek savcı ile doğrudan temas kurmuştur? Neden TBMM Şemdinli Komisyonu'nun AKP'li üyeleri, "Bizim yapamadığımızı savcı yaptı" diye ayağa fırlamışlardır?Atılan taş Büyükanıt'ı yaralamaz. Ama anketlerde en güvenilir kuruluş olarak çıkan TSK'nın yıpratılmasına yarar. AB kuruluşlarına aradıkları malzemeyi verir... Örneğin, İngiliz Independent gazetesinin manşeti: "Üst düzey general, Türkiye'yi Avrupa Birliği dışında tutmak için Kürt sorununu kışkırtmakla suçlanıyor"...Savcı iddianamesi, TSK'nın gözden düşürülmesi ve gelecekteki AB eleştirileri için malzeme olmuştur. Duygulu ve demokrat açıklamalar okuyoruz... "Şemdinli olayı örtbas edilmemeli... Generaller de

Yazının Devamı