Milliyetçi model

26 Şubat 2006

Bugünkü çıkmazlardan nasıl kurtulabilir. Elbet milliyetçi - ulusalcı çizgide birleşerek... Ama bir çizgide buluşabilmek için önce o çizginin netleştirilmesi gerekir.Prof. Çetin Yetkin'in "Milliyetçilik Neden Şimdi?" adlı kitabı, sağ ve soldaki düşünce sahiplerinin ağzından Türkiye'ye ve çağa uygun bir milliyetçilik - ulusçuluk tanımını netleştirmeye çalışıyor. Örneğin Prof. Sina Akşin bakınız neler söylüyor:"...Bence milliyetçilik yurtseverlik demektir. Yurtseverlik yurttaşlığın onsuz olmaz niteliklerinden biridir. Bilindiği gibi yurttaşlık da demokratik bir düzende olabilir. Demokratik olmayan bir düzende insanlar yurttaş değil uyruktur......Atatürk devrimlerinin benimsediği ulusçuluk, ırkçı değildir... Saldırgan ve savaş yanlısı değildir. Ulusal kültürün korunmasına önem verir......Bugün Türk ulusçuluğu, Türkiye'nin tam bağımsızlığını, borç kamburundan kurtulmasını, AB kapısında sürünmeye son verilmesini, Türkiye'nin yeniden Atatürk Devrimi sürecine sokulmasını istiyor..."Erol Bilbilik ekliyor: "Türkiye'de hemen tüm parti programlarında milliyetçilik yer alır. Ama hiçbiri Atatürk'ün tam bağımsızlıkçı, devrimci ve anti emperyalist milliyetçilik tanımına uygun değildir. Devrimci

Yazının Devamı

Liderin yol haritası...

25 Şubat 2006

- İyi ama oğlum, biz senin okul masrafını karşılayamayız ki...Delikanlı kös kös geri dönmüş. Ankara Hukuk'a yazılmış. Ekişehir'de gazeteciliğe başlamış. Oku, oku... Sonunda koskoca bir profesör olmuş. Rektör olmuş. Rektörlüğü bitince DSP'den belediye başkanlığına adaylığını koymuş. Babasının tahsildar olarak çalıştığı belediyeye başkan olmuş...Okurlar Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen'den söz ettiğimizi anlamışlardır. Büyükerşen'e önceki gün, gençliğinde kapısından hüzünle döndüğü Güzel Sanatlar Akademisi ya da şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından "fahri doktor" unvanı verildi. Törende duygulu konuşmalar yapıldı. Eski DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de bir telgraf göndermişti törene. Diyordu ki:"Sayın Prof. Yılmaz Büyükerşen, sınırlı olanaklarla Eskişehir'i her anlamda büyük ve güzel bir şehir durumuna ulaştırmıştır.Sayın Büyükerşen'in benzer olanakları ülkemizin tümünde gerçekleştirme olanağı bulabileceğini umarım."Ecevit, Prof. Yılmaz Büyükerşen'in artık Eskişehir'e sığmadığını, ülkeye başbakan olarak hizmet vermesi gerektiğini anlatıyordu dolaylı sözcüklerle. Aynı görüşte olan pek çok kişi var... Ülkenin Büyükerşen gibi temiz,

Yazının Devamı

Hamas skandalı...

24 Şubat 2006

Listede Hamas, bir terörist örgüt olarak 17. sırada yer alıyor... PKK 23. sırada... Türkiye alınan kararları benimsediğini AB'ye bildiriyor.Bu ayın başında, yani Şubat'ın 6'sında açıklama yapan AB Konseyi, Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan, Makedonya gibi ülkeler yanında Türkiye'nin de ortak tutuma uymasından memnunluk duyduğunu açıklıyor.Ve aradan iki hafta bile geçmeden, Türk hükümeti terörist kabul ettiği Hamas örgütünü Ankara'da ağırlıyor... İki hafta önce attığı imzayı iki hafta sonra bizzat çiğniyor...Ankara'da ağırlanan Halid Meşal aynı zamanda İnterpolce kırmızı bültenle aranmaktadır.Malumunuz skandal bu kadarla kalmamış, Hamas Ankara'ya gelince dış tepkiler üzerine Erdoğan ve Gül'ün etekleri tutuşmuş, Dışişleri Bakanı AKP Merkez binasına arka kapıdan girerken, Başbakan konuklara görünmemek için mobilyacıya sığınmıştı.CHP Milletvekili Onur Öymen bu konuyu önceki gün TBMM'de dile getirirken ekledi:- Bir adım atarken tüm sonuçlarını düşüneceksiniz... Türkiye bu duruma düşmeyi hak etti mi? Avrupa Birliği ülkeleri geçen yıl 29 Kasım'da terörle mücadelede ortak tutum güncellemesi yapıyorlar. O çalışma içinde terörist kişi ve örgüt listesi de yenileniyor. Emine Erdoğan,

Yazının Devamı

Cartcurt Vadisi

23 Şubat 2006

Televizyon yazarı bir arkadaşımızın saptaması:- Metin Uca son programda Kurtlar Vadisi - Irak filmini eleştirmişti. Kurtlar Vadisi önümüzdeki dönem Show TV'de gösterilecek. Yapımcı firma, Show TV'ye baskı yaparak Metin Uca'yı kadrodan çıkarttırmış. Söylentiler bu yönde.Türkiye'de düşünce özgürlüğünün düzeyine bakınız hele... Ne demiş Metin Uca?Filmin yükselen milliyetçi duyguları istismar ettiğini söylemiş. Ne büyük suç! Bu konuda çeşitli yorum yapılıyor zaten. Kimine göre film, askerimizin başına geçirilen çuvalın intikamını alarak halkta psikolojik boşalım sağlıyor. Doç. Hasan Ünal, "Ne boşalımı, tam tersine Amerikan aleyhtarı duyguları güçlendiriyor" demekte.İktisatçı Selim Somçağ'a göre, ABD ve İsrail düşmanlığını körükleyen film, esas olarak ABD ve İsrail'de Türkiye düşmanlığı yaratmayı amaçlıyor. 40 yıldır sinemanın içinde olan Sabahattin Çetin:- Bu film düpedüz Türk askerini aşağılıyor, diyor, bizim üsteğmen çuval yüzünden intihar ederken, askerimizin sarsılan onurunu, Polat Alemdar adlı bir tarikat üyesi kurtarıyor. Bundan âlâ aşağılama olur mu?Film nereye çekseniz oraya gidiyor... Show TV'de yeni bir program var: Pişti... Programı başarılı şov ustası Metin Uca

Yazının Devamı

Yeni Sahne'den...

22 Şubat 2006

"Ormancılar Derneği Yeni Sahne Tiyatrosu'na 46 yıl süreyle kucak açmıştır... Derneğimiz 1959 yılından beri Yeni Sahne Tiyatrosu'nu hiçbir çıkar beklemeden ve almadan desteklemiştir. Mevcut bina arsanın üçte birine inşa edilmiştir, arsanın % 70'i boştur... Binanın yeniden yapılması yıllardır gündemdedir. Son yıllarda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile çeşitli kez yeni oluşumda yeniden tiyatro gereksinimleri görüşülmüştür. Bu görüşmelerde Devlet Tiyatrosu yönetimi hiçbir olumlu adım atmadı. Ümitköy'de yeni bir tiyatro binası yapılmakta olduğunu, Yeni Sahne'nin de buraya taşınacağını ve bu nedenle Ormancılar Derneği bünyesinde yeni bir oluşuma gerek olmadığını dile getirdiler. Yeni bina yapılanmasında da burayı bir ticaret merkezi olarak düşünmedik. Derneğimizin taşradaki üyelerinin de barınabileceği bir misafirhane, toplantı salonu, kütüphane, lokal, ormancılık müzesi planladık."Dernek, çarşı katlarını da sinema ve gençliğe dönük etkinliklere ayırmış. Ormancılar Derneği Genel Başkanı Mustafa Yumurtacı'nın ifadesine göre, parasal bir talep olmamasına rağmen, Devlet Tiyatroları'nın ne bundan önceki yönetimine de mevcut yönetimi salon önerisine ilgi göstermiştir... Ankara'da

Yazının Devamı

Yeni Sahne'ye veda

21 Şubat 2006

Binanın sahibi Ormancılar Vakfı burayı yıkıp yerine iş merkezi yapmaya karar vermiş de ondan! Olayın yürek sızlatan bir yanı da, diğer kiracılar direnirken mevcut Devlet Tiyatroları yönetiminin buradan çıkmaya dünden hazırmış gibi, hiçbir itirazda bulunmadan salonu apar topar boşaltması... Tiyatrodan bir dostumuz dedi ki:- Oysa ortada daha yıkım kararı bile yoktu. Dolayısıyla en azından bu karar çıkıncaya kadar bekleyebilirlerdi... Ya da en azından yapılacak yeni binada da bir tiyatro salonu verilmesi için bastırabilirlerdi. Nitekim Akün sineması yıkılmak istendiğinde dönemin Devlet Tiyatroları yönetimi bunu yapmış, sinema solununu tiyatro salonuna döndürmeyi mal sahibine kabul ettirmişti. Yeni Kültür Bakanı ve Devlet Tiyatroları umursamadı bu konuyu.Neyse ki Ankaralı sanatseverler duyarlı. 27 Şubat günü Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde, Yeni Sahne'yi nasıl kurtarabiliriz toplantısı düzenlenecek. Ardından bir imza kampanyası başlatılacak... Ankaralılar anılarını ve tiyatrolarını kaptırmamalı... Her şeyin ranta kurban edildiği karaktersiz bir kente dönüştü Ankara... Başkentin soylu insanları hiçbir şey kurtaramayacak mı bu yağmadan? Ankara Kızılay'da; 40 yıldır perdelerini sanat

Yazının Devamı

Kitap: The Türkler

19 Şubat 2006

The Türkler, benzersiz tarihimize, kimliğimize, kişiliğimize ayna tutuyor... Okurken acı acı gülümsetiyor.Peki niye başka bir ad değil de "The Türkler"?Rahmetli Aziz Nesin, yeni açıldığında Taksim'deki The Marmara Oteli'nin adına takmış... Dermiş ki:- Bir ülkede coğrafi yer adı 'the' eklenerek Amerikanlaştırılıyorsa ve bu duruma kimse tepki göstermiyorsa o ülke emperyalizmin kültürel işgali altındadır... The Marmara Oteli'nin önünden her geçişte gururum çiğneniyor... Hep birlikte gidelim, otelin adının değiştirilmesini isteyelim...Yalçın bu sözlerden etkileniyor. The Marmara'nın sahibi Ali Güreli'ye giderek Aziz Nesin'in isteğini iletiyor. Ali Güreli, "the" takısının gerekliliğini şu örnekle anlatıyor:- Diyelim ki iki arkadaş sohbet ederken biri diğerine Yalçın'ı gördün mü diye soruyor. Diğeri hangi Yalçın diyor. Canım hangi Yalçın olacak "The Yalçın"... Ali Bey peşinden ekliyor...- Biz özbeöz Türk'üz... Mücadeleyi rakiplerimizin silahlarıyla yapmak için adımızın başına "the" koyuyoruz..Bu tür mücadelenin sonucu malum ingiltürkçe yayıldıkça yayıldı. Aynadaki görüntümüzü eğlenerek izlemek için The Türkler'i okumalısınız. Akşam'dan ayrılan Yalçın Pekşen dostumuz yakında

Yazının Devamı

İran'a doğru...

18 Şubat 2006

Derken Dışişleri Bakanlığı önceki gün bir açıklama yaparak İran'ın nükleer faaliyetlerinden kaygılandığımızı bildirdi. ABD sözcüsü gibi konuştu. Ve dün, NATO amaçlı da kullanılabilen Muş Havaalanı'nın nisan ayında sivil hava trafiğine kapatılacağını öğrendik...AKP iktidarı, topraklarımızı kullandırmayız gibi demeçlere rağmen, ABD ve İsrail adına İran'a karşı cephe alıyor. Ülkeyi büyük bir belaya bulaştırma sinyali veriyor. Aman dikkat! İran'a gönderilen alüminyum kaplara, nükleer tesislerde kullanılabileceği kuşkusuyla Gürbulak sınır kapısında el konuldu. Kaplara İtalya çıkışında değil de CIA'nın uyarısıyla Türkiye'de el konulması bunun İran'la aramızın açılması için bir tezgâh olduğunu düşündürüyor. Dış ticaret açığımız giderek artıyormuş. Dış ticarette kendi ticaretleri kadar başarılı olamıyorlar anlaşılan... İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İran krizinde izlediği politikadan memnun. ABD'ye destek vereceğine inanmıyor. Vatan'daki röportajda Erdoğan'ı şu sözlerle değerlendiriyor:"Türkiye'nin yakın tarihine yaptığım incelemeye dayanarak Sayın Erdoğan'ın son 80 yılı içerisinde Türk halkına en çok saygıyı gösteren ve bu milletin haklarını

Yazının Devamı