Kara mizah...

28 Ağustos 2005

Dalgınlık üzerine: Gözlüğünü kaybetmek ve bulup taktıktan sonra aramaya koyulmak...Kandırma üzerine: Evinden çıkmadan piyanoya oturup saat başı (ve ayrıca her yarım saatte bir) çalar saat sesi çıkarmak ve komşularda böyle bir saate sahip olunduğu izlenimi uyandırmak...Dikkatsiz olmak üzerine: Kalabalıkta kaybolmak ve polis karakoluna gidip eşkâlini bildirmek...Dikkatli olmak üzerine: Ellerin üzerinde yürüyüp kafasına kiremit düşmesini engellemek...İyi niyetlilik üzerine: Duvarda delik delip gece yarısı kapıcıyı uyandırmadan anahtarsız evine girebilmek...Alaycı olmak üzerine: Gece vakti bir dükkân sahibini öldürüp kapısına "vefat nedeniyle kapalıdır" ibaresini koymak...Beceriklilik üzerine: Barometreye bakıp saatin kaç olduğunu anlamak...Terbiyelilik üzerine: Kıçının üzerine oturmadan önce ondan özür dilemek... Enis Batur, "Kara Mizah Antolojisi"nde yerli ve yabancı yazarlardan kara mizah örnekleri sunuyor okura... Batur, Fransız yazarı Alphonso Allais'i "Kara mizahın en zarif kalemi" olarak tanıtıyor. İşte Alais'in değişik konular "üzerine" tanımları... Mizah gerçek üzerine kuruludur, hiç üvey baba üzerine espri duydunuz mu? "Şimdiki büyük mücadele ortadaki doğruları halka

Yazının Devamı

Irak'ı seyrederken!

27 Ağustos 2005

Bütün bunlar olurken, gelecekte neler olacağı da böylesine aşikârken Türkiye ne yapıyor? Bizim kırmızı çizgiler ne oldu? Diplomat dostumuza kulak veriyoruz."Maalesef artık tribünde seyirciyiz. Kürtler Amerika'yla, Arap dünyası Sünnilerle, İran Şiilerle yakın temas halinde olayların gelişimini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışırken bizim Türkmenlerle bile diyaloğumuz kalmadı gibi... Özellikle son seçimde kötü sınav vermelerinden sonra, hükümet Türkmenleri adeta defterden sildi. Amerika'nın da kendisini kaale almadığını görünce, yapacak bir şey yok, düşüncesiyle kabuğuna çekildi..."Bizim çok yönlü dış politika Kuzey Irak'ta havluyu atmış durumda. Irak'ta yeni anayasanın yazımı, birkaç itiraz noktası dışında tamamlandı. 15 Ekim'de halkın oyuna sunulacak. Kabul edilirse, ki öyle görünüyor, karşımıza çıkacak yeni Irak'ın yapısı şimdiden belli; Şeriat kurallarının egemen olduğu... Şiilerin ve Kürtlerin askeri güçlerini koruduğu, iki bölgeli federal bir ülke. Sonrasını tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok; federalizmden 2 veya 3 bağımsız devlete geçiş0... Güneyde muhtemelen Mezopotamya adlı bir Arap devleti, kuzeyde Kürdistan. Dostunuza bir gün düşmanınız olabilirmiş

Yazının Devamı

Tiyatronun direnişi

26 Ağustos 2005

Genel Müdür Lemi Bilgin'in görevden alınıp yerine dramaturg Mine Acar'ın getirilmesi üzerine bölge müdürleri, rejisörler peş peşe istifalarını veriyor. Devlet Sanatçısı Ayten Gökçer:- Ne yazık ki, tiyatroda ayaklar baş olmak üzere. Sırada vezneden biri mi var diyerek en güzel espriyi yapıyor. Ama tiyatronun, sanatın bağımsızlığı adına verdiği kavgaya diğer sanatçılar neden sessiz? Başbakan'ın Güneydoğu açılımına destek veren sanatçı var da... Tiyatronun direnişine destek veren sanatçı neden yok? Kültür Bakanı Atilla Koç'un tiyatroya saygısız girişimlerine karşı tiyatro onurlu bir direniş sergiliyor. Eski assolistlerden Bülent Ersoy, yaptığı açıklamalarla siyaset gündemine girdi. Siyaset sahnesini gazino sahnesine döndürürseniz o sahneye de böyle eski assolistler çıkmaya başlar. Olay daha çok Baykal muhaliflerinin Bülent Ersoy eliyle düzenlediği bir komploya benziyor. Ama girişim tutmadı. Kimse Baykal'ın rüşvet alacağına inanmadı. O arada fırsattan istifade Baykal'ın muhalifleri konuşturuldu, çamur banyosuna çamur katıldı. Bekir Coşkun soruyor:"Memlekette her gün bin bir çeşit ilkellik-çağdışılık-gericilik rezaleti yaşanırken, bir teki olsun Bülent Ersoy'un ortaya attığı 20 yıl

Yazının Devamı

Federal Irak

25 Ağustos 2005

Tek çekinceleri Sünniler... Sünniler, Şii ve Kürtlerin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü düşünüyorlar. Zarkavi, anayasa referandumunda oy kulübelerini havaya uçuracağını söyleyedursun... Sünniler bir yandan da harıl harıl seçmen kayıtlarını tazeliyorlar. Anayasa taslağı Ekim'de genel oya sunulacak. Eğer 18 eyaletin en az 3'ünde üçte iki oyla reddedilirse yürürlüğe girmeyecek. Sünniler en az 4 eyalette çoğunluktalar. Şimdi bir hedefleri de o üç eyalette üçte iki olumsuz oyu sağlamak.Yeni Anayasa, Türkmenleri ilgilendiren 149. madde ile Kürtlerin Kerkük'e dönmesi ve yerleşmesini meşrulaştırıyor. Taslak ayrıca, Kerkük ve çekişmeli yerlerde, 31 Aralık 2007 tarihine kadar bölge halkının iradesine başvurularak referanduma gidilmesini öngörüyor. Türkmenler, yakın gelecekte Irak mozaiğinde eriyecek gibi görünüyor.Ankara'dan ses seda çıkmıyor... Kırmızı çizgiler mi? Çoktaaan unutuldu. Irak yeni anayasayla birlikte federal bir sisteme yöneliyor... Federalizm demokrasiye aykırı değil... Örneğin Almanya da federal bir sistemle yönetiliyor. Ama Irak'ta durum farklı. Askeri güçler lağvedilmiyor. Hem Şiilerin, hem Kürtlerin askeri gücü korunuyor... Resmi dil de iki tane: Arapça ve Kürtçe... Kürtler

Yazının Devamı

Sınavda eşitlik!

23 Ağustos 2005

Gerisini kendisi anlatıyor:"Üniversitelerin beden eğitimi ve spor yüksekokulları yetenek sınavıyla öğrenci alıyor. Sınav kayıt parası ortalama 100 milyon lira... Bununla sadece bir üniversitenin spor okulunun bir bölümün sınavına girmeye hak kazanıyorsunuz. Şansınızı artırmak için 3 - 4 bölümün sınavına daha girmek isterseniz her biri için ayrıca 35 ile 50 milyon lira arasında para ödemeniz gerekiyor. Şansımı daha da artırayım, 2 - 3 üniversitenin sınavına gireyim derseniz sadece kayıtlar için ödemeniz gereken para en az 600 - 700 milyon lira... Yol, konaklama, yeme - içme gibi diğer masrafları da düşünürseniz rakam 1 milyarı buluyor. Ben ve birçok arkadaşım bu parayı ödeyecek durumda değiliz. Artık yalnız vakıf üniversiteleri değil devlet de eşitliği bozuyor, sınava girişte bile ayrımcılık yapıyor..." Ankaralı genç bir öğrenci... Üniversite sınavını kazanmış, spor yüksekokullarından birinde okumak istiyormuş. Erman Toroğlu, Galatasaray - Malatya maçının bitiminde 3 gol atan Ümit Karan'a soruyor: - Ümit yarın aksam evleniyorsun... Bütün golleri bu akşam attın. Yarın ne yapacaksın? İşte size hiçbir Avrupa televizyonunda duyamayacağınız bir spor sorusu... Çanakkale'yi gezen Onur

Yazının Devamı

Kuşkularımız!

21 Ağustos 2005

Efendim bir kuşkumuz da şu Formula pilotlarının direksiyon hâkimiyeti konusunda... Gerçekten de Schumacher, Raikkonen, Alonso, Montoya gibi ünlü pilotlar, otomobil kullanmakta bu kadar usta mıdırlar? Eğer bu kadar usta iseler neden İstanbul trafiğinde araç kullanarak bu yeteneklerini ispatlamıyorlar? Karayolları'nın mıcırlı şehirlerarası yollarında araç kullanabilirler mi? Neden bunu denemiyorlar? Boş Formula pistinde herkes araç kullanır. Günde ortalama 20 kişinin can verdiği Türkiye trafiğine çıkabiliyorlar mı? İşte pilot diye ona deriz. Adamları boşuna şişirmeyelim! İnsan bir kez kuşkucu olmaya görsün... Her şeyden kuşkulanıyor... Örneğin şu Kültür Bakanı Atilla Koç'un "Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkıp yerine yenisini yapalım" önerisi... Bizi hiç açmadı. Neden mi? Efendim bu iktidarın Atatürk'e ve kültüre hangi gözle baktığı çok açık. Atatürk Kültür Merkezi'ni büyük bir zevk ve hevesle yıkarlar. Ona kuşku yok. Ancak iş yerine yenisini yapmaya gelince bir bakarsınız aksilikler peş peşe gelir. Bakan istifa etmiş olur. Projeler üstünde tartışma başlar. Tartışmalar kilitlenir. Sonunda bir de bakarsınız oraya koskoca bir cami yapılmış. Çünkü akıllarda ve gönüllerde olan

Yazının Devamı

Formula uyarısı

20 Ağustos 2005

- Türk pilotlar yarış araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacaklar... - Otomobilde teyp amfi teşkilatı varsa söktürülecek. Dikiz aynasında mini vantilatör, kafasını sallayan köpek ve boş CD asılı bulunduran yarışa alınmayacak. - Araçların arkasında bulunan (varsa tabii ki) "Canısı, Var ya, Deli Yürek, Bir sana doyamadım, bir de sabah uykusuna, Günahkâr sokakların tövbekâr çocuğu Muhittin, O şimdi asker, 81/3 tertip İdris, Anan da sollardı, Beni takip etme, ben de kayboldum..." gibi ibareler acilen kazınacak.- Pit stop alanında (tamir bakım amaçlı kısa süreli mola) teknik ekipten, usta gelmişken bir de karbüratöre bakıver gibi taleplerde bulunulmayacak. - Asla yabancı pilotun arabasına yaklaşıp (usta kaç yapıyor bu; bizim Almanya'daki kayınçoda bunun aynısı var) gibi sohbetlere girilmeyecek...- Start verildiği anda arkadan 'düüüt' diye korna ile uyarı yapılmayacak.Adamların gözü kör mü, o da farkında herhalde start sinyalinin yandığının... Formula başlarken, internette bu yarışa katılacak Türk sürücülere yönelik önemli uyarılar yer alıyor. Gerçi bu yarışlarda henüz Türk sürücü yok. Bizimkiler henüz anayollarda yarışıyor. Ama mesela dedik... Uyarıları sıraladık: Alman

Yazının Devamı

Tehlikeli flört

19 Ağustos 2005

Başbakan Erdoğan, "Kürt sorunu" deyimini kullandı ama ne sorunun kendince tanımını yaptı... Ne de düşündüğü demokratik adımlarla ilgili ipucu verdi.Karşı taraf ise, hem sorunu hem beklentilerini açıkça ortaya koyuyor.Genel af, anadilde eğitim, seçim barajının düşürülmesi, siyasetteki engellerin temizlenmesi, APO'ya ve PKK'lılara siyaset yolunun açılması vs... vs...Başbakan Erdoğan, bu isteklerden hangisini karşılayabilir? Herhalde pek azını. Kürtçe yayını yaygınlaştırıyor... 1999'dan sonra dağa çıkmış ama olaylara karışmamış militanlar için af sözü verebilir. Bir de seçim barajının düşürülmesi yolunda adım atabilir. O kadar...Karşı tarafın beklediği, Türkiye'nin yapısını değiştirecek adımları herhalde atmaz, atamaz. O zaman ne olacak?Kürt örgütleri, "Biz iyi niyet gösterdik, ateşkes ilan ettik, ama Başbakan verdiği vaatlerin içini doldurmadı, bize silahlı mücadeleden başka çare bırakmadı" diyerek tekrar silaha sarılacak...Böylece sayın okurlar... Terör bu defa gerekçe bulacak, kendince haklılık kazanmış olacak.PKK ile başlatılan plansız, programsız, hesapsız diyalog, ülkeyi çok tehlikeli bir sürece götürebilir. KONGRA-GEL bugün muhtemelen ateşkes kararı açıklayacak ve Başbakan

Yazının Devamı