Fatih Terim’in kozu tecrübe!

28 Şubat 2020

Seversiniz ya da sevmezsiniz ama bu şampiyonluk yarışında Fatih Terim çok ağır basıyor. Diyeceksiniz ki ‘Sahada Terim mi koşup, mücadele ediyor’.
Tabii ki futbolcular sahada her şeyini veriyor. Ama unutulmamalı, öğrencilerini doğru taktikle koşturan, dünyanın her tarafında teknik direktördür. Ligin ilk yarısında Galatasaray çok gerginlik yaşadı. Bundan Fatih Terim de çok etkilendi. Şimdi ise hepsini bir kenara iterek tamamen takıma odaklandı. Fenerbahçe derbisi bir örnek. Kaç haftadır takımı taşıyan Adem Büyük ve Emre Akbaba kulübede, daha tam olarak hazır olmayan Falcao ile Belhanda sahada.
Adem Büyük-Serdar Aziz eşleşmesinde Adem’in rakibine üstünlük sağlaması mümkün müydü? Ama Falcao, tecrübesiyle, ustalığıyla derbiye ağırlığını koydu. Serdar Falcao’yu tutacağına, Kolombiyalı golcü Serdar’ı istediği gibi yönetti. Hatta Serdar’ı kenarlara alarak Onyekuru’nun alanını açtı. Jailson ile bire bir kalması için zemin hazırladı ve burada Terim’in maç öncesi

Yazının Devamı

Galatasaray daha çok istedi

24 Şubat 2020

Kaybedenin çok büyük yara alacağı bir maçtı, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi... Deplasmanda oynamasına rağmen sarı-kırmızılılar, bilhassa ilk yarıda Fenerbahçe’den daha çok pozisyona girdiler. Maçın 25. dakikasına kadar Onyekuru ve Falcao yakaladıkları 4 gol pozisyonunu değerlendirebilseler derbi ilk yarıda kopardı.
Fenerbahçe sıkıntıda. Bütün futbolcular stres altında da olsalar şampiyonluk yarışından kopmamak için her şeylerini ortaya koydular. Ama bu kadar... Daha fazlasını yapamadılar. Gustavo, Rodrigues ve Emre Belözoğlu’nun forma giyememesi Fenerbahçe’yi çok etkiledi. İlk golü sarı-lacivertliler penaltıdan bulmuş olsa da bu maçın böyle bitmeyeceği belliydi.
Hücum anlamında Onyekuru, penaltıyı yaptırmasına rağmen maçın tamamında 6 tane yüzde yüz diyebileceğimiz pozisyonu değerlendiremedi. Belhanda ise boş kaleye topu gönderemedi. Ama bunun yanında Faslı futbolcu Galatasaray’ın iyilerindendi. Ömer Bayram orta sahada Ozan Tufan ile kıyasıya savaştı ve çok başarılı oldu.
Seri ve Feghouli de gerçekten her

Yazının Devamı

Derbi hakemlerine tarihi görev!

21 Şubat 2020

Pazar günü nefesler tutulacak, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi oynanırken hayat duracak. Yıllardır maçlardan önce ne kadar heyecan duyduysak da biz hiçbir zaman futbolu konuşamadık. Hep hakem hatalarının üzerinde durduk.
Hiç kusura bakmasınlar Cüneyt Çakır ve Ali Palabıyık... Bu iki hakem bizlere derbi keyfini yaşatmadı. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi hakem maç berabere bitsin diye çaba gösterir. Maalesef bu arkadaşlarımız Avrupa’da ne kadar başarılı olursa olsunlar, Türkiye’de yönettikleri büyük karşılaşmalarda sorun yaşadılar ve yaşattırdılar.
MHK Başkanı Zekeriya Alp ve ekibi ilk defa cesur bir karar verdi, yıpranmamış Halil Umut Meler’i dev derbiyi yönetmesi için görevlendirdi. Aynı şekilde VAR hakemi olarak da genç isimler içinde çok beğendiğim Abdülkadir Bitigen’i atadı. Şimdi bu hakemlerin eline tarihi bir fırsat geçti. Hangi takım kazanırsa kazansın, skor ne olursa olsun sahada oyunculara kuralları uygulatmalılar. Kırmızı kart mı hak ediyor, hiç çekinmeden çıkarmalı.

Yazının Devamı

Sıkıntılı galibiyet

17 Şubat 2020

Galatasaray çarşamba gecesi oynadığı 98 dakikadaki o muhteşem futbolunu dün gece Y.Malatyaspor karşısında gösteremedi. 37 bin taraftar, ne kadar coşku da, baskı da verseler hakikaten tanıyamayacağımız kadar top kaybıyla oynayan sarı-kırmızılıları bir türlü havaya sokamadılar.
İlk yarı Şener sağ bek oynadı. Bir tek olumlu diyebileceğimiz hareketi yok. Ne defansif, ne de ofansif takımına hiç bir katkı vermedi. Onun önünde oynayan Feghouli de, kötü bir günündeydi. İlk 45 dakika Cim Bom resmen dokuz kişi oynadı. İkinci yarıysa Şener’in yerine Linnes girdi. Norveçli, yere daha sağlam basan bir futbolcu. Fiziğiyle Şener’den çok daha iyi. Hücuma çıkıyor, defansına geliyor, sağ çizgiyi iyi kullanıyor.
Haliyle Feghouli de, hücum anlamında daha hareketliydi ama istediklerini gene de yapamadı. Bilhassa orta sahada top kayıpları, yerini bulmayan paslar, mutlak kazanılması gereken maçta sıkıntı yarattı. Ömer mecburen sol bek oynadı. Ama Ömer önde daha etkili oynuyor. En azından orta sahaya büyük destek veriyor. Seri, tamam çabaladı ama onun da

Yazının Devamı

Galatasaray elendi ama kazandı!

14 Şubat 2020

Alanyaspor karşısındaki Galatasaray’ın oynadığı futbol kolay kolay akıllardan silinecek gibi değildi.
Evet, sarı-kırmızılılar kupadan elendi, ama kaçan goller, son vuruşlardaki beceriksizlikler... Her şeyden önemlisi de futbolcuların şimdiye kadar ortaya koymadıkları olağanüstü performansı bu kez göstermeleri oldu. Elenmenin üzüntüsü ortadan kalkarken, kalan haftalar için de şampiyonluk yarışı adına umutlandırdı. Demek ki futbolcuların yüksek gerilimli bir maç oynamaya gerçekten ihtiyaçları varmış.
Hep söylüyordum; ‘kadro kaliteli, fakat oyuncular sahaya gerçek güçlerini koymuyorlar’ diye. İşte bu maç başlangıç oldu. Lemina, gerçekten her şeyiyle kalitesini belli ediyor. Takımın beyni. Hem ofansif, hem de defansif anlamda çok büyük katkı veriyor. Rakip ataklarda ilk müdahaleyi yapıyor, takımı hücuma çıkaran da o oluyor.
Adem Büyük’e ise hakikaten çok büyük saygı duyuyorum. Tamam Falcao, dünyanın en büyük golcülerinden biri olabilir. Ama nerede... Bu

Yazının Devamı

Bu futbola saygı duyulur

13 Şubat 2020

Son senelerde böyle futbol izlemedim. İlk dakikadan 98. dakikaya kadar baskı, pres, üst seviyede futbol ve mücadele, gol pozisyonları, aklınıza ne gelirse Galatasaray bunları yaparak kupaya veda etti. Maçın skoru 3-1... Tur için bir gol daha gerekliydi. Öyle önemli gol pozisyonlarını değerlendiremediler ki, biraz şanssızlık, biraz beceriksizlik. Hakikaten sarı-kırmızılılar adına o iyi futbolun hakkı kupada tur atlamak olmalıydı.

Feghouli’nin boş kaleye atamadığı, Onyekuru’nun direkten dönen topu, Seri’nin rakip 18 içindeki üç-dört arkadaşını topla buluşturamaması, ev sahibinin altı golü rahatça bulabileceği maçtan üç golden fazlasını atamayarak elenmesi gerçekten Cim Bom için acı. Alanyaspor’u tabii ki kutluyorum. Bilhassa ilk yarı Galatasaray’a çok direndi. Gerçekten de iyi bir takım, çok iyi futbolcular var. Ama Galatasaray’ın hırsı, temposu oyunun büyük bir kısmında turuncu-yeşillileri oyundan düşürdü.

27 bin taraftar gerçekten muhteşemdi, rakibe büyük baskı yaptılar

Yazının Devamı

Galatasaray vites yükseltti

10 Şubat 2020

Şampiyonluk yarışı iyice kızıştı, her galibiyetin değeri daha da arttı. Kasımpaşa maçı İstanbul’da oynansa da bir deplasman. Evet, ev sahibi takımın sorunları var. Birçok futbolcusu gönderildi, hocası değişti. Ama bunların hiçbiri Galatasaray’ı ilgilendirmiyor.
İlk yarıda atılan üç gol sarı-kırmızılıların bu maçı kafasında bitirdiğinin göstergesiydi. Farkı artırmak için ikinci devrede birçok pozisyona girdiler. Bilhassa Onyekuru girdikten sonra çok net üç fırsat yakaladılar. Galatasaray’ı buna rağmen mutlaka eleştirmek isteyenler olacak, ‘Neden daha tempolu oynamadı’, ‘Neden daha fazla baskı yapmadı’ diye. Bu sonuçtan sonra eleştirilerin bir şey göstermeyeceği ortada.
Tabii ki Galatasaray dört dörtlük değil. Sıkıntılar var... En az 15 gol pozisyonuna girdi sarı-kırmızılılar, ancak son noktada öyle bir pas hatası yapıyorlar ki anlamak mümkün değil. Daha dikkatli olunmalı. Kaleye şut çekmeden önce kafanı kaldırıp daha müsait oyuncuya topu atman gerekir. Ama maalesef daha o konumda değiller.
Orta sahada da

Yazının Devamı

Metin Oktay’ın 10 numarası!

7 Şubat 2020

Galatasaray, Türkiye Kupası’ndan elenebilir. Alanyaspor’dan deplasmanda 2 gol yiyebilir... Bunların hiçbiri önemli değil. Sarı-kırmızılı formayı giyen her futbolcu yeri gelir, kötü oynayabilir, buna sözüm yok. Ancak görev alan her oyuncu sahada kaldığı sürece terinin son damlasına kadar mücadele etmek mecburiyetindedir...
Evet, Fatih Terim rotasyon yaptı. Buna da mecburdu. Feghouli, Emre Akbaba, Adem Büyük, Ömer Bayram, bu takımın olmazsa olmaz isimleri. Onların yaşayacağı bir sakatlık takıma şampiyonluk yolunda öyle bir darbe vurur ki bundan sonra oynanacak 2-3 maçta zirveye ‘elveda’ derler.
Fatih Terim de bunu düşünmüştür. Belhanda’ya bakıyorsunuz inanın taraftar Terim’e olan saygısından susmaya çalışıyor, fazla tepki vermemeye uğraşıyor. Bu nasıl bir futbolcudur? Nasıl bir karakter taşıyor? Kesinlikle bunca zamandır hiçbirimiz anlamadık. Bir metre yanındaki arkadaşına pas veremiyor.. Kaptırdığı topları geri kazanmak için çaba sarfetmiyor. Hadi bunları da geçtim; Metin Oktay’ın 10 numaralı formasını giyiyor!

Yazının Devamı