Tüm dünya ve özellikle futbolumuz olağanüstü bir olayla karşı karşıya kaldı. Hiç kimse üç ay futbola ara verileceğini düşünmedi. Her şey birbirine karıştı.
Fatih Terim tecrübesiyle bu olayı en zararla atlatmak için virüs nedeniyle kendisi hastaneye yattığı günden itibaren futbolcuları yatırmadı. Hepsi günde 1,5 saat evlerinde çalıştılar. Spor aletleri satan büyük bir firmayla sponsorluk anlaşması yaparak oyuncuların evlerine spor salonu kuruldu ve futbolcular görüntülü olarak hocalarının verdiği direktiflerle evlerinde antrenman yaptılar.
Tabii ki ne kadar evde çalışsalar da takım idmanının yerini hiçbir zaman tutmaz. Ama hepsi formda ve antrenmanlı olarak Florya’ya geldiler. Açık alanlarda da düz koşular yaptılar. Her şeyden önemlisi Terim, yabancıların ülkelerine gitmesine müsaade etmedi. Bu konuda kaptan Muslera öncülük yaptı ve hem takım arkadaşlarını hem de başka kulüplerde oynayan yakın olduğu futbolcuları ikna edip Türkiye’de kalmalarını sağladı.
Galatasaray şimdi Florya’da
Sevdikleriniz rahatsızlanınca ister, istemez üzüntü duyuyorsunuz. Dün Abdurrahim Albayrak’ı aradım, o anda Başkan Mustafa Cengiz’in yanındaymış. Başkanın sağlığını sorunca, hızla iyileştiğini, çok iyiye gittiğini söyledi. Gerçekten bu haberle benim de içim rahatladı, mutlu oldum.
Kendi kendime soruyorum... Başkan, seçildiği günden beri olağanüstü mücadele veriyor. Galatasaray’ın malına mal kattı, kupalar kazandırdı. Birçok sorunun hepsini çözdü. Falcao gibi bütün kamuoyunun ‘Türkiye’ye gelmez’ dediği yıldız bir golcüyü transfer etti. Maddi zorlukların hepsini geride bıraktı. Canla, başla çalıştı. Böyle zor bir günde Galatasaray’ın önemli dediğimiz insanlarının Mustafa Cengiz’in yanında olması gerekmez miydi!
Evet, başta taraftar olmak üzere, kongre üyelerinin çoğu başkan için dua ediyorlar, iyi olmasını istiyorlar. Ama o hep bahsettiğim 200 kişi var ya, onlardan herhangi bir şey yok! Bu insanlar kulübün ismini kullanarak gittikleri her yerde hava atıyorlar. Ama
Artık bütün kulüpler değişim içine girmek zorunda. Galatasaray’ı bu konuda biraz araştırdım. Yeni sezonla beraber Fatih hoca çok büyük farklılıklara hazırlanıyor. Yeni dönemde en büyük değişiklik saha içi planlaması ve yardımcı hocalarda olacak...
1- Gelecek sezon yardımcı hocalar dörde ayrılacak. Birincisi sadece forvetleri çalıştıracak. Ferguson zamanında Manchester United’da olduğu gibi. Hücumculardan tamamen bu isim sorumlu olacak ve daha önce çok başarılı olmuş golcülerden seçilecek. Aynı şekilde orta sahayı yine o mevkide isim yapmış bir hoca çalıştıracak ve oyuncuların performansından da sorumlu olacak. Bekler ve stoperler de geçmişinde bu bölgede başarılı olmuş bir yardımcı hocaya teslim edilecek. Kalecilerde ise sorun yok. Zaten kaleci antrenörü gayet başarılı. Kısacası bu 4 hoca çalıştırdıkları mevkideki futbolcuların sorumluluğunu alacaklar. Ya başarılı olup görevlerine devam edecekler ya da ‘eller yukarı’ diyerek ayrılacaklar.
2- Takımın iskeleti tamamen yerli futbolculardan oluşacak. Yani milli bir
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz adına aldığım hastalık haberi gerçekten moralimi bozdu. Başkanlık yaptığı süreci gözümün önüne getiriyorum, yaşadıklarını düşünüyorum canım daha çok yanıyor.
Batmış bir Galatasaray’a geldi. Köşe başları tutulmuştu, başta store’lar olmak üzere nereyi tutsa elinde kalıyordu, UEFA’dan kırmızı kart görülmüştü, Avrupa kupalarına gidilemeyecekti, Florya da elden gitmiş, mali durum taban yapmıştı... Daha bir sürü olumsuzluklar. Başkan Cengiz bu sorunları tek tek çözdü.
Fatih Terim ile beraber sportif başarıyı yakaladı. Başarılarının karşılığı bu hastalık olmamalıydı. Ama insan nasıl hasta olmasın! Devamlı tenkit ediliyorsun, üzülüyorsun, seni her gün yaralıyorlar, vücudunun direncini sıfıra indiriyorlar ve kimseye bir şey söyleyemeyip içine atıyorsun. Sonunda vücudun zayıf düştüğü zaman bir yerden patlak veriyor bu yaşananlar.
Ben bunu rahmetli Özhan Canaydın’da da gördüm. O da çok içine attı, sonunda kimseye yaranamadı,
Galatasaray’ı yıpratma oyunlarına yine başladılar. Hatırlıyor musunuz, kasım ayından aralık ayına kadar bir ay, “Fatih Terim gönderilecek, Hamza Hamzaoğlu gelecek” dediler. Ama Terim, bu tür oyunlara gelmediği için ayakta kaldı.
Şimdi de Hasan Şaş ve Ümit Davala’nın adı kullanılarak yeni oyunlar oynanmaya başladı. Bu iki yardımcı hoca gönderilecekmiş, yerine Elmander ile Riera gelecekmiş. Bu insanlarda vicdan yok. Hasan Şaş’ı da, Ümit Davala’yı da her insanda olacağı gibi seveni var, sevmeyeni var. Ama bu hocalar Fatih Terim’in verdiği görevleri başarıyla yapıyorlar.
Florya’daki futbolcuların hepsinin (bu iki ismin yanına Levent Şahin’i de koyabiliriz) yardımcı hocalarla diyalogları mükemmel. Yazılan haberde en ufak bir doğruluk payı yok. Sadece kulübü yıpratmak amaçlı yapılmış bir haber...
Düşünebiliyor musunuz, Fatih Terim’in kızı Buse Terim babası koronavirüse yakalanınca acı içinde açıklamalar yapıyor. Bunu hangi evlat yapmaz. Ama bu ulemalar hemen sahneye çıkıp Buse Terim’in 40 bin dolar karşılığında bu
Şu günlerde futbolu, sevdiklerimizi her şeyi özledik. Ama bu sıkıntıları geçici bir süre yaşayacağımız için bundan teselli buluyoruz. Eskiden yüz yüze konuştuğumuz insanlarla artık telefondan bilgiler alıp doğruları yazmaya çalışıyoruz.
Biraz Galatasaray’ı araştırdım. Fatih Terim’in koronavirüse yakalanması futbolcuların hepsini çok etkilemiş. Hocalarına bağlılıkları bir kat daha artmış. Bütün oyuncuların düşüncesi kalan 8 maçı oynayıp bu sezonu bitirmek. Birkaç futbolcuyla aynı sitede oturan arkadaşlarım var.
Sakın aklınıza oyuncular evde yatıyor, kilo alıyor gibi düşünceler gelmesin. Sadece birini anlatayım. Falcao, oturduğu sitede günde iki saat sabah ve akşam olmak üzere koşuyor, fizik gücünü kaybetmiyor. Bana resmini attılar şaşırdım. İnanın ligler tatil olmadan önceki halinden daha fit. Bu sözlerim sadece Falcao için değil. Bütün futbolcular aynı sorumluluğu taşıyorlar. Süper Lig’de seyircisiz de olsa bu sekiz maç oynanacak. Bu yılın şampiyonu, Avrupa’ya gidecek ve düşecek takımlar bu
Neredeyse bir ay oldu. Sadece futbolu değil sokakta dolaşmayı, eşimizle dostumuzla oturup bir çay içmeyi her şeyi özledik. Ama bu sıkıntılı günleri atlatmamız için sadece moral ve sabra ihtiyacımız var.
Haftaya cuma günü ramazan başlıyor. Camiler kapalı olduğu için teravih namazı kılınmayacak. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu bu virüsten kurtulmamız için çok sıkı tedbirler alıyorlar. Buna hafta sonu iki gün sokağa çıkma yasağı da eklendi. Bu önlemlerin devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü aramızda öyle insanlar var ki ‘virüs bana bir şey yapmaz’ deyip herkesin hayatını tehlikeye atıyorlar.
Bütün sektörler spor dünyası, sinema, otomobil ve daha birçok branş kapalı ve şu anda ayakta durmaya çalışıyorlar. Tabii ki zaman içinde normal hayatımıza döneceğiz. Ama bu sıkıntılı süreç daha bitmedi. Alınan tedbirlere tam uyulmadığı için daha da uzayacağını düşünüyorum. Anladığım kadarıyla 24 Mayıs Şeker Bayramı’nda da bu önlemler halkımız tarafından tam uygulanmazsa
Şu an dünyada yaşananlar ortada. Herkes canını kurtarmaya uğraşıyor. Dev gibi iş yerleri yerle bir oluyor. Futbolun da bundan etkilenmemesi mümkün mü? Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’daki yıldız isimler... Bunlara Anadolu kulüplerinde oynayan ve yüksek paralar alan oyuncular da dahil. Artık hiçbir kulüp futbolcularına bu maaşları ödeyemez.
FIFA ve UEFA’nın kulüpleri rahatlatması lazım. Bu nasıl olur? Kulüplere fesih hakkı verilmeli. Yılda 3-5 milyon euro alan futbolcuların 2-3 sene sözleşmeleri var. Kulüplerin ayakta kalmakla uğraşırken söz konusu paraları ödemeleri mümkün değil. Futbolculara ‘Ben sana bu parayı veremem’ dediğin zaman oyuncu da ‘UEFA’ya giderim, CAS’a giderim’ diyerek tehdit ediyor. Bosman kanunu çıktı çıkalı bu böyle. Futbolcular kulüplerin üzerine çıktı, istedikleri her şeyi elde etmeyi başardılar.
Ama artık böyle sürmesi imkansız. Kulüp yöneticilerinin, futbolcularla yeniden masaya oturarak, ‘Sana artık bu parayı veremeyiz. Yarısını