Yılbaşı kitaplarıyla gelen mutluluk

3 Ocak 1999

       Yılın son haftalarında gelen kitaplar benim için farklı bir mutluluk vesilesi oldu. Bazıları her şeyiyle, bazıları konuları ve güncellikleriyle, bazıları belgesel niteliğiyle ilgimi çekti. Kitaba verilen önemin, gösterilen özenin giderek artmakta olduğunu hissettiğim için de mutluluk duydum.
       İlk olarak her şeyiyle kusursuzluğu yakalayan bir kitaba değinmek istiyorum. Ahmet Kocabıyık ile Ahmet Ertuğ işbirliğinin yeni ürünü olan ve 16. yüzyıl Osmanlı çiniciliğini konu alan "Gardens of Paradise"(Cennet Bahçeleri) adlı İngilizce kitap özellikle fotoğraflarının, baskısının, cildinin kalitesiyle insanı çarpıyor. Kitaba bakarken o bulunmaz çinilere sanki dokunur gibi oluyor, o eşsiz turuncuların, turkuazların, morların büyüsüne kapılabiliyorsunuz. Osmanlı çinilerini dünyaya tanıtacak bir hazine bu kitap.
       Unilever'in üstad Metin Sözen'e hazırlattığı "Bir İmparatorluğun Doğuşu: Topkapı" adlı kitabı açınca bir müjdeyle karşılaşıyorsunuz. Topkapı Sarayı'nın büyük bir bölümü Unilever'in katkısıyla büyük bir temizlik geçirecek ve orijinal görkemini yansıtacak bir görünüme

Yazının Devamı

Dünya 1999'a daralma ufkuyla giriyor

27 Aralık 1998

      Dünya ekonomisi için büyüme tahminlerini yarı yarıya düşüren IMF 1999'u riskli bir yıl olarak görüyor.

       Uluslararası Para Fonu(IMF)nin adeti olmadığı halde aralık ayında yeni bir değerlendirme yapma gereğini duyması dünya ekonomisinin 1999 yılına nasıl girmekte olduğunun belki de en iyi göstergesi. IMF'nin dünya ekonomisinin büyüme hızıyla ilgili olarak son bir yılda yaptığı tahminlerin gelişimi, son bir yıl içinde yaşananların kaygı ve karamsarlık dozunu nasıl artırdığını gösteriyor. IMF'nin ekim 1997 den aralık 1998'e kadar beş değişik tarihte yaptığı beş değişik tahminde dünya ekonomisinin 1999'da erişeceği büyüme hızı şöyle tahmin edilmiş:
       * Ekim 1997 - % 4.4
       * Aralık 1997 - % 4.1
       * Mayıs 1998 - % 3.7
       * Ekim 1998 - % 2.5

Yazının Devamı

Dünya ekonomisi krizin neresinde?

6 Aralık 1998

      Asya'da bazı iyileşme belirtileri var ama ABD ve dünya ekonomisi 1999'e devasa risklerle giriyor.
       Kimilerine göre Asya krizinin en kötü dönemi geride kaldı, 1999'dan itibaren dünya ekonomisinde bir toparlanma dönemine girilecek. Asya Kalkınma Bankası'nın son raporu da, sınırlı bir iyimserlikle, birçok Asya ülkesinde 1999 yılının 1998'den daha iyi geçeceğini, Hongkong, Güney Kore, Malezya ve Endonezya'da GSMH küçülmesinin yavaşlayacağını, Singapur ve Tayland'ın sıfırın üzerinde büyüyeceğini, Çin'deki büyümenin de % 6'nın altına düşmeyeceğini tahmin ediyor. Dünya Bankası'nın Asya ülkelerine ilişkin olarak açıkladığı son tahminmler de aynı doğrultuda. Ancak Dünya Bankası'nın son raporunda, dünya çapında bir durgunluk tehlikesinin tamamen ortadan kalkmadığının da belirtildiği anlaşılıyor.

       Şimdi bir de son bir hafta içinde dikkatimizi çeken bazı haber başlıklarına bir göz atalım:
       * Japonya'da 1998'in üçüncü çeyreğinde de küçülen ekonominin 1955'den beri ilk kez üstüste dört çeyrekte küçüldüğü açıklandı.
 &nbs

Yazının Devamı

Bu krizi ben yazmayacağım

22 Kasım 1998

       Biz, yani ekonomiye dışardan bakıp ahkam kesenler, "kriz" sözcüğünü çok sık kullanıyoruz ama iş hayatının içindekiler, Sakıp Sabancı'nın deyimiyle "parmağı taşın altında olanlar" bu sözcüğü hiç sevmiyorlar. Krizin göbeğindeyken bile "kriz" sözcüğünü duymak çoğu işadamının hiç de hoşuna gitmiyor.
       Benim algılamam doğruysa Türkiye'nin önümüzdeki dönemde alışılmamış boyutlarda bir ekonomik ve mali kriz yaşaması olasılığı artıyor. Ben bu krizi adım adım izleyerek uzun süre "can sıkıcı adam" konumunda kalmak istemiyorum ve bu nedenle krizi yazmamak niyetindeyim ama bugün, bir kez daha bağışlanmamı dileyerek, çok boyutlu bir kriz olasılığını nerden çıkardığımı anlatmaya çalışacağım.

       Türkiye'de "kriz" denince çoğu kimsenin aklına özbeöz kendi imalatımız olan 1994 krizi geliyor ama bugün birçok bakımdan farklı koşullar söz konusu. 1994'de dünyada kriz yoktu oysa bugün iki boyutlu bir kriz yaşanıyor. Krizin birinci boyutu küresel ekonomiye uyumla ilgili ve Tayland'dan Rusya'ya ve Brezilya'ya kadar pek çok ülke bu uyum krizini farklı boyutlarıyla yaşarken ağır bedeller ödemek

Yazının Devamı

Kesici: "Kıştan sonra karakış gelmesin"

15 Kasım 1998

       Dünyanın çeşitli alanlardaki seçkinlerini bir araya getiren Davos toplantılarını düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu'nun Türkiye Forumu'na katılan 20 ülkeden 200 dolayında katılımcı Türkiye'de çok tekrarlanan bir nakaratı defalarca duymak zorunda kaldılar. İşin garip tarafı artık yalnızca Türkler değil çeşitli ülkelerden gelen katılımcılar da aynı şeyi söylüyorlardı: Türkiye'de devlet yönetiminde ciddi sorunlar vardı; reform vaatleri hep lafta kalıyordu; enflasyon akılalmaz bir düzeydeydi ama Türk özel sektörünün gücü ve dinamizmi ülkeyi ayakta tutuyordu. Toplantıya katılacağını bildirdiği halde katılmayan Başbakan Yılmaz'ın bu davranışının yarattığı burukluğu telafi etme görevini de üstlenmek zorunda kalan Cumhurbaşkanı Demirel de konuşmasında siyasetteki istikrarsızlığın ekonomik hayatı eskisi kadar etkilemediğini söylüyordu.
       Evet, özel sektörümüzün kendine özgü bir gücü ve dinamizmi vardı ama salt bu güce güvenerek ekonomiyi ayakta tutmanın giderek zorlaştığı bir döneme girmek üzere olduğumuz da galiba bir gerçekti. Çok zor bir dönemin eşiğinde bulunduğumuzu düşünenlerden biri de Türkiye Forumu'na

Yazının Devamı

Asıl hedef dengelerin korunması mı?

8 Kasım 1998

      Kaynağımız yetersizken büyümeyi zorlarsak krize davetiye çıkarmış olabiiriz.


       Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin farklı bir bakanlık tarzı var. Göreve geldiği günden beri bakanlığına bağlı kuruluşların ve bu kuruluşlarda görev yapan bürokratların çalışmalarını öne çıkartan, bu kuruluşların hazırladığı verilere dayanarak görüş belirttiğini vurgulayan Çelebi, bu davranış tarzıyla "ben yaptım, ben yaparım" üslubuna tutkun meslekdaşlarından ayrılıyor.
       Çelebi'nin hafta içinde İstanbul'da düzenlediği basını bilgilendirme yemeğinde de öncelikle Devlet Planlama Teşkilatı'nın ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yetkilileriyle Türk Eximbank'ın Genel Müdürü yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiler, 1999 hedeflerini açıkladılar; Bakan Çelebi ise 1998'de uygulanan "enflasyonla mücadele" programının 1999'da da neden sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

       Işın Çelebi, Türkiye ekonomisinin dengelerini korumak için enflasyonla mücadele programın sürdürülmesinin şart olduğunu belirtirken, son haftalarda taraftar toplamaya başlayan

Yazının Devamı