Hükümetin kafasındaki model

15 Ocak 2014

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki günkü zorunlu temasları, hükümeti Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’yla (HSYK) ilgili anayasal değişiklik noktasına çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün muhalefete açık çağrıda bulundu:
“Eğer muhalefet, ‘anayasa değişikliğini beraber yapalım’ derse biz yasa teklifini dondururuz. Parlamentoda, grupların kendi gücüne göre, aynen RTÜK’te olduğu gibi, HSYK içerisinde onlar da temsil edilme imkanını bulabilirler. Hatta hâkimler kurulunu ayrı, savcılar kurulunu ayrı olarak planlayabiliriz.”

Rayından çıkan sistem
Ortaya çıkan durum iki açıdan önem taşıyor. 2010 referandumunda kabul edilen hükümetin oluşturduğu HSYK yapısı, Kurul’u, yargının tek yönlü hale getirildiği yönünde suçlamaların merkezine oturtmuştu. Gül’ün temasları, 2010’da HSYK özelinde sağlanamayan uzlaşma zeminini yarattı.
İkincisi; hükümetin anayasayı tek başına değiştiremeyeceği gerekçesiyle alelacele TBMM’ye sevk ettiği, teklif çok sorunlu. Bu haliyle TBMM’den geçse bile Köşk’ten firesiz onay alması zor görünüyor. Anayasa değişikliği, teklifin dondurulmasını sağlaması ve rayından çıkmış yargı sistemini yeniden bir hatta oturtmak açısından önem taşıyor.

Yazının Devamı

Cemaatle uzlaşmadık

14 Ocak 2014


CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile ilk kez birlikte bazı ziyaretler yaparak, medyanın önüne geçti. Kılıçdaroğlu, dün Yavaş ile birlikte Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) tedavi gören eski Hatay Cumhurbaşkanı’nın oğlu, siyasetçi ve eski TBMM Başkanı Murat Sökmenoğlu’nu ziyaret etti. (Fotoğraf: AA)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Ak Parti’nin HSYK teklifi ile ilgili görüşlerini almak üzere bir grup hukukçu ve gazeteci ile bir araya geldi.
Onursal Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Prof. Dr. Atilla Özer, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Meclis’teki uçan tekmenin mağduru Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, YARSAV Başkanı Murat Arslan ve Demokrat Yargı Derneği Başkanı Orhan Gazi Ertekin toplantının davetlileriydi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun ismi de masanın hemen başında yer alıyordu, ancak toplantıya katılmadığını not edelim. Toplantının giriş bölümü hukukçuların konuşmalarıyla geçti.
Teziç, teklifin yasalaşması halinde iptal edilene kadar kadro operasyonu yapılabileceği uyarısında bulunurken, Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili, “Maalesef tarafsız

Yazının Devamı

Tanrıçanın gözbağı

11 Ocak 2014

2010’daki anayasa referandumunun en kritik düzenlemelerinden biri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgiliydi.
7 asıl üyeden oluşan kurul, iktidar tarafından sistemin ideolojik aygıtlarından birisi olarak görülüyordu.
Hükümete göre HSYK, 28 Şubat’ta zirveye çıkan vesayet rejiminin en önemli ayaklarından birisiydi.
Kurul da hemen her gün bildiriler, tartışılacak karar ve atamalarla eleştirilerin odağındaydı.
Ferhat Sarıkaya’nın Şemdinli iddianamesinde askerleri suçladığı için meslekten ihracı, belirli isimler hakkında soruşturmaların yoğunlaşması ve laiklik odaklı çıkışlar.
Her kararname döneminde, Adalet Bakanlığı ile HSYK’nın yargı kökenli üyeleri arasında bildiri savaşı yaşanıyordu.
Ve Ergenekon başladıktan sonra sistem tıkandı.

Yazının Devamı

‘Geçmişi inceleyin’ talimatı

9 Ocak 2014

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün benim de aralarında bulunduğum gazetelerin Ankara Temsilcileri’yle öğle yemeğinde sohbet etti. 17 Aralık operasyonun ardından yaşanan depremin artçı sarsıntılarını art arda alınan kararları ve son olarak HSYK ile ilgili Meclis’e sunulan ve çok tartışmalı değişiklikler içeren teklifi göz önüne alırsak, Bozdağ’ın bu kritik konularda yapacağı açıklamalar büyük önem taşıyordu. Bozdağ’ın her biri ayrı gündem olabilecek açıklamalarının özetini şöyle aktarabilirim:
ÖNÜNE GEÇEMEYİZ: Hukukun dışına çıkanları kahraman ilan edersek, hukuku çiğneyen başka insanları başka başka noktalara koyarsak, bu tür olayların önüne geçme imkânı olmaz.
(“Şimdi mi bunları fark ettiniz” yorumları yapılıyor sorusuna) Bizim açıklamalarımız var. Başbakanın açıklamaları var. İlker Başbuğ ile ilgili terör örgütü üyesi olarak suçlanması sonrası açıklamalar. O gürültü patırtı arasında duyulmadı. Belki daha fazla dile getirilebilirdi. Bugün daha yüksek sesle dile getirmemezi engellememeli. Soruşturmanın gizliliği, sabahın köründe ev aramaları yapılması konusunda tavrımız çok açık. Herkesin toplumda bir yeri var. Bir yakalama kararı çıkarmadan bunların yapılması hukukun açık

Yazının Devamı

Bünyamin nasıl kurtarıldı?

8 Ocak 2014

Meslek büyüklerimizden aldığımız derslerden biri, “Haber yap, haber olma” ilkesiydi. Yıllar içinde, haberi yapanın, yaptığı haberin konusunun önüne geçtiği bir mesleki yozlaşma sürecine
girdiğimiz için bu ilkenin yerinde epeydir yeller esiyor.
Normal koşullarda, bir gazetecinin haber peşinde koşarken haber olabildiği durumlar hep trajik durumlardır.
Yaralanır gazeteci, haber uğruna bazen hayatını kaybeder. Bazen de Bünyamin’in başına gelenle karşılaşır. İç savaş ortamında kaçırılır.
Milliyet foto muhabiri Bünyamin Aygün, 26 Kasım’da, haber için gittiği Suriye’de El Kaide’ye bağlı silahlı bir grup tarafından kaçırıldı. 40 gün sonra ülkesine, sevenlerine, Milliyet’te kendisini bekleyenlere kavuştu.
Bu süreçte Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Dışişleri Bakanlığı devredeydi.

Yazının Devamı

Çiçek’in reçetesi

4 Ocak 2014

Bir erken genel seçim yapılmayacaksa bile en azından bir yerel bir de Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaşanacağı 2014’ün çok sıcak geçmesi zaten bekleniyordu. Hükümet açısından öngörülebilir büyük riskler listesini en sarsıcı biçimde ve zamanından önce altüst eden kavga, seçimler yılına çok daha hızlı girmemize neden oldu.
Öyle hızlı girdik ki, üç ay sonra yapılacak yerel seçimin atmosferi henüz solunabilmiş bile değil.
Son 48 saatteki ‘son dakika’lara bir bakın. Genelkurmay Başkanlığı, orduya kumpas kurulduğundan hareketle savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı ile görüşüyor, bugün yıldızının hiç barışmadığı Başbakan’la görüşmeye hazırlanıyor.
Başka bir kumpasın mağduru CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Meclis Başkanı ile görüşüyor, Cumhurbaşkanı’yla randevulaşıyor, her ikisini de krizin sona ermesi konusunda göreve davet ediyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le aynı saatlerde basınla buluşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeniden yargılamaya ilişkin olumlu mesajlar verirken, Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ı sert ifadelerle eleştiriyor. Çiçek ve Arınç, açıklamalarda bulunurken Başbakan Recep

Yazının Devamı

BİR SAVCI VAKASI DAHA MI?

3 Ocak 2014

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde önceki akşam durdurulan, Suriye’ye silah götürdüğü öne sürülen, savcının talebine karşın aranamadığı belirtilen TIR’la ilgili tartışma birçok açıdan önem taşıyor.
Birincisi; Türkiye’nin Suriye’deki rejim muhaliflerine silah yardımı yaptığı yolundaki tartışmaları yeniden gündeme getirmesi.
TIR vakasının tartışılması gereken ikinci boyutu ise aracın aranması konusunda yaşanan ve birçok idari koridoru geçerek Ankara’ya kadar uzanan çekişme.
Çekişme kelimesini seçerek kullanıyorum. Çünkü, Ankara kulislerine yansıyan bilgiler, savcının odağında olduğu bir “yetki aşımı” iddiasına işaret ediyor.
Ankara kulislerine yansıyan bazı bilgileri şöyle sıralayabilirim:
1 TIR durdurulduğunda, ilk olarak sosyal medyaya İnsani Yardım Vakfı’na ait kamyondan mühimmat çıktığı yönünde haberler yansıdı. Ancak ilerleyen saatlerde TIR’ın, İHH ile hiçbir ilgisinin olmadığı kesinleşti. Ankara’daki kaynaklar da bu konunun altını özellikle çiziyor. TIR’ın ne İHH ne de başka bir sivil toplum kuruluşu ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını belirtiyor.
2 TIR, Suriye Türkmenlerine gidiyor. Biz bu bilgiye ulaştıktan kısa bir süre sonra Meclis’te yemin eden İçişleri

Yazının Devamı

Onarmak zordur

1 Ocak 2014

Davası sonuçlanmadan filmi yapılan (Roboski mon amour-Bülent Gündüz) Uludereli 34 sivil için bir müze kurulacakmış.
Gönüllülerin öncü olduğu müzenin adına henüz karar verilmemiş. Roboski Müzesi diyorlar şimdilik.
Ne acı...
Benim güzel ve inadına yalnız memleketimin cezasızlık karnesinin yaldızlı pekiyilerinden biri daha müze olma yolunda.
Gökçer Tahincioğlu’nun Beyaz Toros kitabında da anlatılıyor 2011’de ölen 34 köylünün hikayeleri.
Kitaptaki 12 öykü içerisinden mağduru en fazla olanı.
Tekrar tekrar hatırlamalıyız:

Yazının Devamı