Yeni mantık oyunları

22 Eylül 2007

Çözüm Üniversitede türbanla okunsa bile, merak edilmesin mezun olunduktan sonra türban çıkarılır.Gül'ün Cumhurbaşkanı olması iyi oldu, şimdi Tayyip Bey'le birbirlerine düşecekler.Bahçeli'nin cumhurbaşkanı seçimi için MHP'yi Meclis'e sokması iyi oldu, Tayyip Bey'e zor günler yaşatıldı. Zaten, MHP girmeseydi, diğerleriyle yeterli çoğunluk sağlanacaktı.Askerin muhakkak bir bildiği vardır. Bu gelişmeler hesaplanmıştır.Seçimi kazandılar, bırakalım istediklerini yapsınlar.Bir seçim sonra bunlar da zayıflarlar, ne olacak 5 yıl daha bekleyelim.Demokrasi her şeyden önemlidir. Halk isterse, cumhuriyeti bile kaldırır.Aslında AKP'yi destekliyorum ama ne yapayım, bir üniversitenin rektörüyüm, mecburen anayasa taslağına karşı çıkıyorum.AKP'nin içinde İslam cumhuriyeti kurmak isteyenler var ama onlar azınlıkta.Biz hiçbir zaman İran veya Malezya olmayız, bizde ordu var. Zaten Gül de olmayacağımızı söyledi.Ne yaparlarsa yapsınlar önemi yok, oyların yüzde 53'ünün onların karşısında olduğunu unutmayın.Ekonomi iyi olsun da, gerisi çözülür.Laiklik yorumunun değişmesi lazımdı, zaten yeni getirilen yorumu CHP de savunuyordu. Bunlar gibi onlarca söylem. Türkiye'nin bölünmeye doğru gittiğini, insanımızın

Yazının Devamı

Merkez Bankası iyi yaptı

17 Eylül 2007

Çözüm Merkez Bankamızın indirimi ise, cari faiz oranlarının yaklaşık % 1'i oranında kaldı. Yani, % 5 olan faizden % 0.25 indirim yapmakla, % 22.5 olan faizden % 0.25 indirim yapmak çok farklıdır.Yine de, yapılan iyi bir başlangıçtır. Bu minik indirim karşısında bile, dövizle borçlanan çevrelerin borazancıları, Merkez Bankası'nı siyasilerin etkisinde kalmakla veya bağımsızlığı azaltacak şaibeli bir karar almakla suçladılar. Oysa, yıl başından beri Merkez Bankası'nın faizlerde indirime gideceği bekleniyordu. Öte yandan, hükümetin tavsiyelerini dinlemek veya bunlara uygun hareket etmek, bu karar gibi ekonomi için iyi olduğu sürece, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına bir leke sürmez. Bağımsızlık demek, siyasilerin istediklerinin tersini yapmak demek değildir. Merkez Bankası, faizleri düşürme operasyonuna başladı. Faiz indirimi, beklenenin veya olması gerekenin çok altında oldu. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları, en az cari faiz oranlarının yaklaşık % 5'i oranında indirim yaparlar. Görüldü ki, faiz indirimi döviz fiyatlarını yükseltmedi. Çünkü, bizdeki faiz oranları reel anlamda o derece yüksek ki, % 0.25'lik bir indirim, döviz fiyatlarına etki bile yapmıyor. Kaldı ki, döviz fiyatının

Yazının Devamı

Kriz nasıl çıkmıştı?

15 Eylül 2007

Çözüm 2002 yılında, piyasadaki paranın ortalama % 87.1'ini iki devlet bankası almış. Bu tarihi bir rekor ve krizi aslında devletin sürüklediğini gösteriyor. Çünkü, faizleri artıranlar devlet bankaları olmuş. Merkez Bankamız da buna seyirci kalmış. Hal böyle olunca, devlet bankalarının iflas etmeleri gerekirken, çok yüksek faizlerle borçlanmak zorunda kalıp likidite sıkıntısına düşen özel bankalar iflas etmişler. Devlet bankalarına el konulması gerekirken, bunların açıkları kapatılıp devlet bankaları parayı emdiği için normal faizlerle borç alamayan özel bankalara el konulmuş.Doğal olarak, maliyet bu kadarla da kalmadı. Siyasi ve sosyal maliyet de buna eklenmeli. Piyasadaki likiditenin neredeyse tümü çılgın faizlerle kamu bankaları tarafından emilmişti. Merkez Bankası, özel bankaların olmasa bile kamu bankalarının likidite ihtiyacını gidermeliydi. Bilerek ya da bilmeyerek bu yola gitmedi. Sonuçta, özel bankalar piyasada likidite bulamadılar. Bulduklarını da çok fahiş faizlerle alabildiler. Oysa, bankalarından para çekiliyordu. Böylece, hangi bankaya el konulacağı bir siyasi tercihle veya IMF baskısıyla yapılabilir hale geldi. Çünkü, aynı durumdaki bazı bankalara el konulmadı. BDDK

Yazının Devamı

Gülümse

11 Eylül 2007

Çözüm Jeffrey Gitomer de, iş hayatında "evet" dedirtmenin yollarını açıklayan bir kitap yazdı. Henüz Türkçeye çevrilmemiş olan bu kitabın orijinal adı: Little Gold Book of YES Attitude. Yaklaşık 40 yıl önce rahmetli babama, "İnsanların beni sevmesi için nasıl davranmalıyım?" sorusunu yöneltmiştim. "Yüzünden gülümsemeyi eksik etme ve her şeyin olumlu yönünü gör" demişti. O zaman, bunun ne demek olduğunu iyi anlayamamış; anlayabilmeyi zamana bırakmıştım. Yukarıdaki kitabı okuyunca, babamı bir kez daha andım. Bütün bu kitapların anlatmak istediği şeyi, bana kısa fakat öz olarak anlatıvermişti.Gitomer'in kitabı da aynı şeylerden bahsediyor. İşte bazı önerileri: Başkalarıyla görüşmenize, gülümseyerek başlayın. Gülümsemeyi, olumlu cümleler takip edecektir. Karşılığında, size de gülümsenerek hitap edildiğini göreceksiniz. Olumsuz davranan insanları hayatınızdan silmeye başlayın. Bunlar, eşiniz ya da patronunuz gibi vazgeçemeyeceğiniz kişilerse, hiç olmazsa, onlarla geçirdiğiniz zamanı mümkün olduğu kadar azaltın. Bir gülümseme, daha hiçbir kelime etmeden, sizin hakkınızda olumlu bir imaj yaratacaktır. Sıcaklığınızı, iç duygularınızı dışarıya vurmanızı sağlayacaktır. Bir gülümseme,

Yazının Devamı

Hububat fiyatları artıyor

10 Eylül 2007

Çözüm Geçen yıl, bu konuda dünyanın en büyük borsası sayılan Chicago Mercantile Exchange'teki (CME) alışveriş miktarı 3 trilyon doların üzerindeydi. Bu borsada canlı hayvandan keresteye, peynirden borsa endeksleri ve faiz oranlarına kadar her konuda yatırımcı işlemi veya spekülatif alım satım yapılabiliyor. Diğer borsalar da düşünülürse, hububat konusundaki alım satım işlemlerinin 7 trilyon dolara ulaştığı hesaplanıyor.Hububat üretiminde, hava şartları ile çiftçilerin ekim eğilimleri ve kararları büyük rol oynuyor. Bu nedenle yatırımcılar, iklim koşullarıyla yakından ilgililer. Dünyadaki iklim değişikliği ve çiftçilerin ürün seçimi nedeniyle, Kuzey Amerika ile Avrupa da dahil olmak üzere önemli üretim miktarlarına ulaşan ülkelerde, bu yıl beklenen üretim düzeyine ulaşılamayacağı anlaşılıyor. Son birkaç yıldan beri, diğer mal piyasalarında olduğu gibi, hububat piyasalarında da büyük alışveriş hacmi var. Özellikle, bu konudaki opsiyon ve vadeli işlemler piyasası işlemleri bir patlama gösterdi. Sadece kişisel ve kurumsal yatırımcılar değil, spekülatif (hedge) fonlar ve emeklilik fonları da bu piyasada geniş ölçüde işlem yapmaya başladı. Bunun sonucu olarak, büyük bir olasılıkla bu

Yazının Devamı

Risk artıyor

8 Eylül 2007

Çözüm ABD'de ekonomi ve politika gittikçe ısınıyor. "Demokrat Parti" adayının başkan olarak seçilmesine hemen hemen kesin gözüyle bakılıyor. Bu aşamada, en büyük rekabet "Demokrat" adayın kim olacağı noktasında kilitlenmiş görünüyor. "Demokrat" adaylar arasındaki çekişme nedeniyle, ABD'de siyaset çok ısınmış halde. Seçimlere bir yıl kalmasına rağmen, hava sanki seçimler bu yıl yapılacakmış gibi. Öte yandan, Irak Savaşı'nın kaybedildiği artık kesinlikle anlaşılmış durumda. Savaşa kimlerin, hangi etkilerle ve neden karar verip savaş sırasında ortaya çıkan durumlarda nasıl yanlış kararlar alındığı konuları sorgulanıyor. Irak ve Ortadoğu krizi hakkında herkes birbirini suçluyor. Son birkaç yıldır yalnız bizim ekonomimiz değil, dünyadaki tüm ekonomilerde rekor büyümeler gözlendi. Bu durum, gelişmiş ülkelerden sermaye çıkışı, gelişmekte olan borsalardaki fırsatlar, "carry-trade" ve "hedge funds" gibi yeni yatırım enstrümanlarının kullanılmaya başlanması, petrol ve mal fiyatlarındaki hızlı artışların biriktirdiği sermayenin yeni yatırım alanları araması nedeniyle ortaya çıktı. Şimdi ise, ABD ekonomisinden başlayan ve tüm dünyaya yayılması olasılığı yüksek olan bir risk artışı dönemine

Yazının Devamı

Amerikan dış politikası ve İsrail lobisi (2)

4 Eylül 2007

Çözüm ABD'deki İsrail lobisi, demokrasi tarihinin en etkili ve en büyük parayı toplayabilen lobisidir. Lobi sayesinde, ABD gerek barış ve gerek savaş durumunda İsrail'i kayıtsız şartsız desteklemektedir. Bu destek stratejik ortaklığın çok üzerindedir.ABD'de "Hıristiyan Siyonistler (Christian Zionists)" denilen bir kesim vardır. Bunlar, İsrail lobisiyle birlikte hareket ederler.ABD'nin Ortadoğu politikasını son dönemde, petrol şirketleri lobisi veya zengin petrol şeyhlerinin lobisi şekillendirmemiştir. Çünkü, onların süregelen çıkarları vardı ve düzeni değiştirmek istemediler. Geçen hafta, Amerikan dış politikasını derinden sarsacak bir kitap yayımlandı. John J. Mearsheimer ve Stephen M.Walt'ın yazdığı kitap "The Israel Lobby and U.S. Foreign Policy (İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası)" adını taşıyor. Kitabın tümünün okunması lazım ama yazarların kitapta bahsettikleri konulardan bazı önemli bölümleri aktarmaya devam ediyorum: İsrail Lobisi, kendi görüşlerini savunan politikacıları ödüllendirmekte, karşı çıkanları cezalandırmaktadır. Cezalandırma, seçim harcamalarına katılmama biçiminde olmaktadır.Irak Savaşı'na karar veren İsrail lobisi değildi ama lobi olmasaydı, sorunlar

Yazının Devamı

Dalganın nedenleri

21 Ağustos 2007

Çözüm Oysa, gelişmiş ekonomilerde verilen kredilerin neredeyse tümü, vade uyuşmazlığı(maturity mis-match) olmaması için, verildiklerinden kısa bir süre sonra piyasada satılıyor. Bir likidite krizi oluşması durumunda, kredilerin riskli sayılan ve "sub-prime" olarak adlandırılan yüzde 20'lik bölümü için verilen krediler satılamıyor. Öte yandan, düşük faizli enstrümanların piyasa değerleri de düşük oluyor. Benzer risk, bizim sistemimizde de bulunuyor. Karşılaştığımız küresel piyasa dalgalanmasının 3 temel nedeni bulunuyor: a) Amerika Birleşik Devletleri'nde faizler düşük iken verilen mortgage (gayrimenkul) kredilerinin geri ödenmesinde çıkan zorluklar. Aslında, kredilerin gayrimenkul teminatı var. Ancak, gayrimenkulun değerinin yüzde 80'ini aşan oranda kredi verilmiş olması halinde, gayrimenkul fiyatlarının düşmesi durumunda kredilerin bir bölümü teminatsız kalıyor ve bu teminatsız kalan bölüm piyasada satılamıyor. b) Hedge fonlarda oluşan riskler. "Hedge Funds" denilen fonlar, yüksek risk alınarak bunun karşılığında yüksek getiri elde etmek için oluşturulmuş. Hedge fonlara yapılan yatırımlar, aslında içinde fazla bir risk bulundurmaz gibi duruyor ve temel olarak piyasalardaki

Yazının Devamı