Kredi kartı kullanma cesareti

11 Mart 2004

Kredi kartını size kullandıranlar genellikle işe ayda % 5 kâr ederek başlarlar. Kartların ortalama 15 - 20 gün içinde ödendiği düşünülürse bu kâr aylık % 7 civarına yükselir. Aslında, ilk kar olan % 5 fiyatlara doğrudan eklenmiştir. Yani, çoğu kez peşin yapılan bir alışverişte fiyatı en az % 5 civarında ucuzlatabilirsiniz. Tabii, kredi kartı çıkaranlarla yapılan anlaşmalar gereği bazı kuruluşlar bu ucuzlatmayı yapmazlar. Bu durumda, kredi kartı kullanmanın bir avantajı varmış gibi görünür.Eğer bir biçimde kredi kartınızı gününde ödemezseniz vay halinize. Daha ilk gün için tefeci faizleri işlemeye başlar. Bu yalnız Türkiyede değil, dünyada da böyle. Örneğin, faizlerin % 3 - 5 seviyesinde olduğu ABDde bile 3 aylık geciktirme için % 120 faiz isterler. Yıl bazında, bunun nereye varacağını düşünün. Kredi kartı çıkaranlar, asıl kazançlarını bu faizlerden elde ederler. Üstelik, siz bu durumda bankanızla bile muhatap olmayabilirsiniz. Parayı tahsil edecek olan ve kendilerine bunun için iyi para verilen kuruluşlar vardır.Kredi kartınızı çaldırdıysanız yandınız. Hemen farkına varıp, bankanızın kredi kartları merkezini aramanız lazım. Bu merkezin numarası genellikle kredi kartının arkasında

Yazının Devamı

Kredi kartı kullanma cesareti

11 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Kredi kartı kullanmanın birçok riski var. Kart kullanmakla, elde ettiğiniz fayda, yaptığınız harcamayı en çok bir ay içinde veya bazı kartlar için birkaç taksitle ödemek. Ancak, bu faydayı size sağlayanlar daha büyük bir kâr peşindeler. Zaten, böyle olmasa size bu fayda sağlanmazdı.
Kredi kartını size kullandıranlar genellikle işe ayda % 5 kâr ederek başlarlar. Kartların ortalama 15 - 20 gün içinde ödendiği düşünülürse bu kâr aylık % 7 civarına yükselir. Aslında, ilk kar olan % 5 fiyatlara doğrudan eklenmiştir. Yani, çoğu kez peşin yapılan bir alışverişte fiyatı en az % 5 civarında ucuzlatabilirsiniz. Tabii, kredi kartı çıkaranlarla yapılan anlaşmalar gereği bazı kuruluşlar bu ucuzlatmayı yapmazlar. Bu durumda, kredi kartı kullanmanın bir avantajı varmış gibi görünür.
Eğer bir biçimde kredi kartınızı gününde ödemezseniz vay halinize. Daha ilk gün için tefeci faizleri işlemeye başlar. Bu yalnız Türkiye'de değil, dünyada da böyle. Örneğin, faizlerin % 3 - 5 seviyesinde olduğu ABD'de bile 3 aylık geciktirme için % 120 faiz isterler. Yıl bazında, bunun nereye varacağını düşünün. Kredi kartı çıkaranlar, asıl kazançlarını bu faizlerden elde ederler. Üstelik,

Yazının Devamı

İsa'nın Çilesi

10 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
İsa'nın Çilesi (The Passion of the Crist) filmini izledim. Bugünlerde Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde hemen hemen herkesin ilgilendiği, birçok kişinin 3 - 5 kez gittiği film bu. Sadece filmi izlemekle de kalmadım; hem filmin yöneticisi Mel Gibson hem de İsa'yı oynayan aktör James Caviezel ile yapılan söyleşileri dinledim.
Bu film daha çok konuşulacak. Çünkü, yıllardır ilk kez Hıristiyanlarla Museviler karşı karşıya getiriliyor. Film sadece İsa'nın çarmıha gerilmesini Musevilerin istediğini anlatmakla kalmıyor; birçok sahnede Musevilerin şeytanla işbirliği yaptığı izlenimini veriliyor. Hatırlanacağı gibi, yıllarca önce çekilen Ben Hur filminde, bu hikayenin tersi işlenmiş, Musevilerin İsa'yı koruduğu, ama zalim Roma valisinin İsa'yı çarmıha gerdirdiği anlatılmıştı. Ben Hur filminde ve sonraki birçok değerlendirmede İsa'nın da aslında bir Musevi olduğu, İbranice konuştuğu ve Hıristiyan alemi ile Musevi aleminin kardeş olduğu işlenmişti.
"İsa'nın Çilesi" filmi yüzünden ABD'de, Hıristiyan ve Museviler arasındaki tam uzlaşma çözülmeye başladı. Musevilerin yoğunlukla yaşadığı bölgelerde film gösterilmiyor. Sıradan Museviler bile artık hiçbir Mel Gibson

Yazının Devamı

Aslında sınırsız güvence kalkmıyor

5 Mart 2004

Sınırsız güvence kaldırılacak ama üst sınır çok yüksek tutulacak. Üst sınırın 50 milyar lira olacağı anlaşılıyor. Güvence konusunda bir açıklama yapan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı, yeni düzenleme ile mudilerin % 99unun riskinin güvence altına alınmış olacağını söyledi. Yani, tasarruf mevduatında para tutan mudiler hangi bankaya giderlerse gitsinler 50 milyar liraya kadar olan paraları sınırsız güvence altında olacak.Bu durumda, halen Hazineye 24 katrilyon lira (yaklaşık 18 milyar dolar) borçlu bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tamamen sistem dışı bir konum kazanacak. Çünkü, TMSFnin borçları bankalar tarafından karşılanırken, buradan yapılacak ödemelere keyfi olarak hükümetler karar veriyor. Hükümetleri de son İmar Bankası olayında görüldüğü gibi bürokratlar yönlendiriyor. Yani, davul bankaların, tokmak bürokratların elinde.ABDde mevduat sigortası, FDIC (Federal Deposit Insurance Corporation) devletin müdahale etmediği bir kurum ve sayılı sayıda banka FDIC üyesi. Yani, üye olmayan yüzlerce bankaya yatırılan mevduatın hiçbir güvencesi yok. İngilterede güvence 10.000 sterlin ama mudinin parasının % 10u kesilerek ödeme yapılıyor. Avrupada üst sınır

Yazının Devamı

Aslında sınırsız güvence kalkmıyor

5 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Açıklamalara göre, bankalardaki mevduata tanınan sınırsız güvence 1 Temmuz'da kalkacaktı. Hükümet ve bürokratlar hem sınırsız güvenceyi kaldırmış olmak hem de aslında sürdürmek için bir çare buldu.
Sınırsız güvence kaldırılacak ama üst sınır çok yüksek tutulacak. Üst sınırın 50 milyar lira olacağı anlaşılıyor. Güvence konusunda bir açıklama yapan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı, yeni düzenleme ile mudilerin % 99'unun riskinin güvence altına alınmış olacağını söyledi. Yani, tasarruf mevduatında para tutan mudiler hangi bankaya giderlerse gitsinler 50 milyar liraya kadar olan paraları sınırsız güvence altında olacak.
Bu durumda, halen Hazine'ye 24 katrilyon lira (yaklaşık 18 milyar dolar) borçlu bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tamamen sistem dışı bir konum kazanacak. Çünkü, TMSF'nin borçları bankalar tarafından karşılanırken, buradan yapılacak ödemelere keyfi olarak hükümetler karar veriyor. Hükümetleri de son İmar Bankası olayında görüldüğü gibi bürokratlar yönlendiriyor. Yani, davul bankaların, tokmak bürokratların elinde.
ABD'de mevduat sigortası, FDIC (Federal Deposit Insurance Corporation) devletin müdahale etmediği

Yazının Devamı

İç ve dış borçlar ödenebilir mi?

3 Mart 2004

Borçlar ödeme kapasitemizin çok üzerinde. Çok acil tedbir alınmazsa, bu borç seviyesi bağımsızlığımızı dahi tehdit eder hale gelebilir. Bu nedenle, seçimlerden sonra hükümetin derhal harekete geçip, daha da gecikmeden operasyona başlaması lazım.Hükümetin dış borçları ödememe veya erteleme gibi bir lüksü yok. Zaten, ödenecek faiz kadar ilave dış borç bulunabiliyor. Dış borçların bir bölümü yine Türklere ait. Ancak, hükümetin Türklere aitleri tespit edip erteleme gibi bir ayırım yapması bile, uluslararası piyasalarda dışlanmamıza yetebilir. Dış borç sorunu ve bu borçlar için ödediğimiz "spread (faiz farkı)" ayrıca çözülmesi gereken bir sorun.Öncelikle, iç borç sorununa çare bulmak gerekiyor. Hükümet şu kararları vermeli: İç borçları ödeyecek mi? Ödemeyecek mi? Ödemeyecekse, iflas etmiş demektir. Hiçbir Cumhuriyet hükümeti bunu kabul edemez. Zaten, bu çok daha büyük kriz demektir. Diyelim ki, ödeyecek.Ödeyecekse, nasıl ödeyecek? Bir defada para basarak ödeyebilir. Tamamen veya kısmen, Merkez Bankasının üzerine yıkabilir ya da benzer bir karar verir. Bu büyük enflasyon ve kaos anlamına gelir. Hükümet borçlardan kurtulur ama bir daha kendisine ne içeride ne de dışarıda kimse borç

Yazının Devamı

İç ve dış borçlar ödenebilir mi?

3 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
İç borçlar 149 milyar dolara, dış borçlar 142 milyar dolara ulaştı. Dış borçların 91 milyar dolarlık bölümü kamuya ait. Çok değil sadece 3 yıl önce iç borçlar 65 milyar dolar, dış borçlar 118 milyar dolardı. Toplam borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranı % 100 civarında. Bu oranla Türkiye dünyanın en borçlu 10 ülkesi arasında yer alıyor. Üstelik, bunca borca rağmen ülkede üretim ve yatırım da yok. İşsizlik kol geziyor. Borç faizleri vergi gelirlerimizden fazla.
Borçlar ödeme kapasitemizin çok üzerinde. Çok acil tedbir alınmazsa, bu borç seviyesi bağımsızlığımızı dahi tehdit eder hale gelebilir. Bu nedenle, seçimlerden sonra hükümetin derhal harekete geçip, daha da gecikmeden operasyona başlaması lazım.
Hükümetin dış borçları ödememe veya erteleme gibi bir lüksü yok. Zaten, ödenecek faiz kadar ilave dış borç bulunabiliyor. Dış borçların bir bölümü yine Türklere ait. Ancak, hükümetin Türklere aitleri tespit edip erteleme gibi bir ayırım yapması bile, uluslararası piyasalarda dışlanmamıza yetebilir. Dış borç sorunu ve bu borçlar için ödediğimiz "spread (faiz farkı)" ayrıca çözülmesi gereken bir sorun.
Öncelikle, iç borç sorununa çare bulmak

Yazının Devamı

Yeni 5 Nisan kararları mı?

1 Mart 2004

Ekonomide 3 temel sorun var:a) Üretim ve yatırım atışı sağlanamaması; buna bağlı olarak işsizliğin artması ve vergi gelirlerinin artırılamaması. Bunun temel 3 nedeni var. Birincisi, Türk lirasının aşırı değerli durumunu sürdürmesi. İkincisi, yabancı yatırımcı gelmemesi. Üçüncüsü, enflasyonu düşürme operasyonunda aşırılıklara kaçılması ve hedeflerin parasal politikalarla sağlanmaya çalışılması.b) Yıllık dış ticaret açığının 20.9 milyar dolara ulaşması. Belki, bunun dayanılabilir olduğunu ve cari açığın bu yıl 10 milyar doları geçmeyeceğini ve Merkez Bankası rezervlerinin yeterli olduğunu söyleyeceksiniz. Doğrudur. Ama, bankaların Merkez Bankasından 7 - 9 milyar dolar karşılığı Türk lirası alacakları olduğu, bankaların açık pozisyon tutmaya başladıkları ve kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplarının 17 milyar dolara ulaştığı da doğru. Şu anda, döviz hala yönetilebilir durumda. Zaten, bu nedenle hükümet bir an önce sorunların üzerine gitmek zorunda. Döviz yönetilebilir olmaktan çıktığında ise, 2000 - 2001 yılından daha vahim bir krizle karşılaşabiliriz.c) İç ve dış borçların neredeyse ödenemez duruma gelmesi. Cuma günü Güngör Uras iç borçların 149 milyar dolara ulaştığını yazdı. Buna

Yazının Devamı