Günah keçisi BDDK

27 Ekim 2003

Ne yaptılarsa inanarak ve en iyisini yaptıkları düşüncesiyle yapmışlardı ama bıkkındılar. "Yolsuzluklarla en büyük mücadeleyi biz yapıyoruz ama en çok suçlama bizim hakkımızda yapılıyor" diyorlardı.Görevin başarılmasının çok zor olduğu bir dönemde, en zor görevi üstlenmişler; bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması için gece gündüz demeden çalışmışlar; işin en zor bölümünü başarmışlar, gene de yaranamamışlardı. Gördüm ki, tavırları amatör değil ama amatör ruhlu, verici değil ama alçak gönüllü idi.BDDK kurulalı çok az bir süre oluyor. Finansal krizin tam arifesinde 31 Ağustos 2000de göreve başladı. Şimdiye kadar, altı kanun ve iki başkan değiştirdi. Henüz kurumsallaşmasını tamamlayamadan, ülkenin en zor işini üstlendi. Üstelik, ilk Başkanı Zekeriya Temizel bankacı değildi. Sadece, eli temizdi. Zaten, işe de doğru yanlış demeden temizlemekle başladı. İlk dört ayda, üç bankaya el koydu; diğer üç bankanın da faaliyet iznini iptal etti. Ne de olsa, eski müfettişti. Onun yanlış oturttuğu gelenek devam etti; toplam banka sayısı 81den 50ye indirildi. Yani, Milli Eğitimin düzeltilmesine, okullar kapatılarak başlandı. Ama şimdi, her yeni kurum gibi BDDK da kendi kendini geliştiriyor.

Yazının Devamı

Günah keçisi BDDK

27 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan ve yardımcıları geçen hafta medyanın sorularını cevapladılar. Bunlardan birisine ben de katıldım. Gazetecilerin soruları kaçamak cevaplarla değil, açık seçik bilgilerle cevaplandırıldı. Üstelik, daha sonradan "demek istemiştim" biçiminde değiştirilecek sözlü cevaplarla değil, yüzlerce sayfadan oluşan basılı bilgi ve grafiklerle olan biteni anlattılar.
Ne yaptılarsa inanarak ve en iyisini yaptıkları düşüncesiyle yapmışlardı ama bıkkındılar. "Yolsuzluklarla en büyük mücadeleyi biz yapıyoruz ama en çok suçlama bizim hakkımızda yapılıyor" diyorlardı.
Görevin başarılmasının çok zor olduğu bir dönemde, en zor görevi üstlenmişler; bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması için gece gündüz demeden çalışmışlar; işin en zor bölümünü başarmışlar, gene de yaranamamışlardı. Gördüm ki, tavırları amatör değil ama amatör ruhlu, verici değil ama alçak gönüllü idi.
BDDK kurulalı çok az bir süre oluyor. Finansal krizin tam arifesinde 31 Ağustos 2000'de göreve başladı. Şimdiye kadar, altı kanun ve iki başkan değiştirdi. Henüz kurumsallaşmasını tamamlayamadan, ülkenin en zor işini üstlendi. Üstelik, ilk Başkanı

Yazının Devamı

BDDK nerelerde haksız?

24 Ekim 2003

BDDKnın haklı olduğu kadar haksız olduğu konular da var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:a) İmar Bankası, 1994 yılında Çiller hükümeti iktidarı sırasında gözetim altına alındı ve o günden beri Uzan Grubu üzerindeki risk yoğunlaşması sürdü (bu yüzden, Uzan Grubu sahibi oldukları televizyonu da kullanarak, 1995 seçimleri sırasında Çiller aleyhinde büyük propaganda kampanyası yürütmüştü). Daha sonraki yıllarda da, banka ve grup hakkındaki çeşitli dedikodular bitmedi. Buna rağmen, BDDK bu bankayı daha titizlikle incelememiş ve üzerine gidememiştir. Bunun nedeni muhtemelen, mevcut görevlerinden sonra siyasete atılmayı ve medya gücünü kullanmayı düşünen BDDK Başkan ve üyeleridir.b) Ağustos 2002de, durumu İmar Bankasıdan daha iyi olan bankalara el konulurken, 1994 yılından beri ilk defa BDDKnın banka yönetim kuruluna atadığı üyenin veto yetkisi kaldırılmıştır. Bu aşırı iyimser bir davranıştır.c) 12 Haziran 2003 günü BDDK talimatı ile Uzan Grubuna hiçbir kaynak aktarılmaması istenilmişse ve yönetim kurulundaki BDDKnın atadığı üye veto yetkisi ile donatılmışsa da, bu tarihten sonra da gruba kaynak aktarmalar devam etmiştir. Bu durumda, ya BDDKnın yönetim kuruluna atadığı üye görevini ihmal

Yazının Devamı

BDDK nerelerde haksız?

24 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Dünkü yazımda, İmar Bankası'na el konulma süreci sırasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) haklı olduğu konuları anlatmıştım.
BDDK'nın haklı olduğu kadar haksız olduğu konular da var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
a) İmar Bankası, 1994 yılında Çiller hükümeti iktidarı sırasında gözetim altına alındı ve o günden beri Uzan Grubu üzerindeki risk yoğunlaşması sürdü (bu yüzden, Uzan Grubu sahibi oldukları televizyonu da kullanarak, 1995 seçimleri sırasında Çiller aleyhinde büyük propaganda kampanyası yürütmüştü). Daha sonraki yıllarda da, banka ve grup hakkındaki çeşitli dedikodular bitmedi. Buna rağmen, BDDK bu bankayı daha titizlikle incelememiş ve üzerine gidememiştir. Bunun nedeni muhtemelen, mevcut görevlerinden sonra siyasete atılmayı ve medya gücünü kullanmayı düşünen BDDK Başkan ve üyeleridir.
b) Ağustos 2002'de, durumu İmar Bankası'dan daha iyi olan bankalara el konulurken, 1994 yılından beri ilk defa BDDK'nın banka yönetim kuruluna atadığı üyenin veto yetkisi kaldırılmıştır. Bu aşırı iyimser bir davranıştır.
c) 12 Haziran 2003 günü BDDK talimatı ile Uzan Grubu'na hiçbir kaynak aktarılmaması istenilmişse ve yönetim

Yazının Devamı

BDDK nerelerde haklı?

22 Ekim 2003

Bu açıklamanın arkasından da Başkan Akçakoca, zaman zaman kendilerine haksızlık edildiğini söyledi.İmar Bankasına el konulması sürecinde BDDKnın haklı ve haksız olduğu konular bulunuyor. BDDKnın resmi açıklamalarının ardından bunları irdelemekte ciddi yararlar var. Çünkü, BDDK şu anda en çok tartışılan kurumlardan birisi. Başkanın söylediği gibi, eleştirilerin çoğunun dozu kaçmış vaziyette. Eleştirilerin artmasında, bazı politik beklentiler de var.İmar Bankası operasyonunda BDDKnın haklı olduğu konular şöyle:a) BDDK yeni bir kuruluş. BDDKdan önce bankalardan Hazine Müsteşarlığı sorumluydu ve Müsteşarlık, İmar Bankasında bu yoğunlukta yolsuzluk yapıldığı konusunda delillere dayanan bir rapor sunamamıştı. İmar Bankasının Merkez Bankası tarafından denetimi Müsteşarlık tarafından yasaklanmıştı ama Merkez Bankasında da bu derinlikte bir yolsuzluk konusunda bir tespit yoktu.b) Banka verilen talimatlara uymayınca 2001 yılında yönetim kuruluna veto yetkisini haiz iki üye atanmış. Yani, her bankaya mutat olarak uygulanan yaptırımlar, bu banka için de uygulanmış.c) 2002 yılında 910 milyon dolar olan grup kredileri riski 284 milyon dolar azaltılmış, Çukurova Elektrik tahsilatından 50 trilyon

Yazının Devamı

BDDK nerelerde haklı?

22 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) İmar Bankası'na el koyma sürecini, bu bankadaki yolsuzlukları ve banka mağdurlarına ödenecek paralardaki gecikmelerin nedenlerini açıkladı.
Bu açıklamanın arkasından da Başkan Akçakoca, zaman zaman kendilerine haksızlık edildiğini söyledi.
İmar Bankası'na el konulması sürecinde BDDK'nın haklı ve haksız olduğu konular bulunuyor. BDDK'nın resmi açıklamalarının ardından bunları irdelemekte ciddi yararlar var. Çünkü, BDDK şu anda en çok tartışılan kurumlardan birisi. Başkan'ın söylediği gibi, eleştirilerin çoğunun dozu kaçmış vaziyette. Eleştirilerin artmasında, bazı politik beklentiler de var.
İmar Bankası operasyonunda BDDK'nın haklı olduğu konular şöyle:
a) BDDK yeni bir kuruluş. BDDK'dan önce bankalardan Hazine Müsteşarlığı sorumluydu ve Müsteşarlık, İmar Bankası'nda bu yoğunlukta yolsuzluk yapıldığı konusunda delillere dayanan bir rapor sunamamıştı. İmar Bankası'nın Merkez Bankası tarafından denetimi Müsteşarlık tarafından yasaklanmıştı ama Merkez Bankası'nda da bu derinlikte bir yolsuzluk konusunda bir tespit yoktu.

Yazının Devamı

Döviz fiyatları biraz daha artabilir

20 Ekim 2003

Son günlerde döviz fiyatlarının biraz daha artmasını haklı kılacak yeni gelişmeler de oldu. Bunları şöyle sıralayabiliriz:a) Amerikan yönetimi tarafından Iraktan yapılacak ihracatın karşılığının efektif olarak ödenmesini engelleyecek tedbirler alındı ve Iraktan nakit olarak 10.000 doların üstünde para çıkarılması yasaklandı. Bu kararla, zaten bankacılık işlemi yapılamayan Iraka ihracatın nasıl yapılabileceği tartışılır hale geldi. Şimdi, Iraka efektif karşılığı yapılacak olan ihracat "kaçak" muamelesi görecek. Iraka ihracatın zorlaşması ve azalması, ülkemizin önemli bir döviz girdisini azaltabilir.b) Her ne kadar Iraktan alınacak olan 8.5 milyar dolarlık kredi doğrudan Iraka asker göndermemize bağlanmamışsa ve ekonomiden sorumlu bakan bu parayı düşünerek plan yapmadıklarını söylemişse de, Amerikan yönetiminin çeşitli nedenlerle Iraka Türk askeri gönderilmesini istememesi halinde bu kredinin alımı ve kullanım dilimleri gecikebilir. Bu gecikmenin de, hükümetin olmasa da, piyasanın beklediği döviz girişlerini azaltacağı tabiidir.c) Cemil Çiçekin yolsuzluklarla mücadele için başlattığı kampanyayı ilk destekleyen ve bu konuda birkaç yazı yazan bendim. Ancak, piyasada alınacak bu

Yazının Devamı

Döviz fiyatları biraz daha artabilir

20 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Geçen hafta çarşamba günü, liranın çok aşırı değerlendiğini, cari işlemler dengesinin bozulmaya başladığını, döviz fiyatlarında artış yönünde baskı oluştuğunu ve önümüzdeki günlerde döviz fiyatlarında bir yükselme olacağını ama bir kriz olasılığı bulunmadığını teknik nedenleriyle açıklamıştım. Çarşamba günü yayımlanması gereken yazım, başka teknik nedenlerle perşembe günü yayımlanabildi. Neyse ki, döviz fiyatlarındaki artış cuma günü başladı.
Son günlerde döviz fiyatlarının biraz daha artmasını haklı kılacak yeni gelişmeler de oldu. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
a) Amerikan yönetimi tarafından Irak'tan yapılacak ihracatın karşılığının efektif olarak ödenmesini engelleyecek tedbirler alındı ve Irak'tan nakit olarak 10.000 doların üstünde para çıkarılması yasaklandı. Bu kararla, zaten bankacılık işlemi yapılamayan Irak'a ihracatın nasıl yapılabileceği tartışılır hale geldi. Şimdi, Irak'a efektif karşılığı yapılacak olan ihracat "kaçak" muamelesi görecek. Irak'a ihracatın zorlaşması ve azalması, ülkemizin önemli bir döviz girdisini azaltabilir.
b) Her ne kadar Irak'tan alınacak olan 8.5 milyar dolarlık kredi doğrudan Irak'a asker göndermemize

Yazının Devamı