Sektörde kriz riski

17 Ekim 2003

Öte yandan, özel bankaların döviz pozisyonu açıkları Kasım 2000 yılına göre 13 kat azaldı. Üstelik, halen kamu bankalarında döviz fazlası bulunuyor. Bankaların birleştirilmesi ve kamu bankalarının özelleştirilmesi adına hiçbir şey başaramamış olan BDDK, sektörün bilançosunun nispeten düzelmesinde ve bilanço şeffaflığında başarı kazanmış görünüyor. Bu da, sistemin tam sağlığa kavuşmasına daha çok yol olmasına rağmen, sistemi krizlere karşı öncekine göre dayanıklı hale getirdi. BDDK verilerine göre, endeksliler dahil bankaların bilançolarında yer alan döviz açık pozisyonları zaman içinde en alttaki seyri izledi (milyon dolar):Bu açık pozisyon durumu ve 34 milyar dolara ulaşan Merkez Bankası rezervleri göz önünde tutulduğunda, döviz fiyatlarında bir yükselme olsa bile, kriz olasılığı hemen hemen hiç yok.Sistemde şimdiki durumda, iyi yönetilmediği takdirde kriz olasılığı yaratabilecek tek kalem, Merkez Bankası bilançosunda yer alan Açık Piyasa İşlemleri kalemi. Merkez Bankası bu yıl içinde, kaçınılmaz olarak ihtiyacının üzerinde döviz aldı. Aldığı bu dövizler karşılığında piyasaya Türk lirası verdi. Enflasyonla mücadele programını sürdürmek amacıyla, kendi yarattığı bu Türk

Yazının Devamı

Sektörde kriz riski

17 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Türk bankacılık sektörü geçtiğimiz 2 yıl içinde krizlere dayanıklı hale getirildi. Bu sürede banka adedi, personel ve şube sayısı düşerken; varlıklar, krediler, mevduat ve öz sermaye arttı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, sektörün toplam verileri milyar dolar olarak şöyle:
Öte yandan, özel bankaların döviz pozisyonu açıkları Kasım 2000 yılına göre 13 kat azaldı. Üstelik, halen kamu bankalarında döviz fazlası bulunuyor. Bankaların birleştirilmesi ve kamu bankalarının özelleştirilmesi adına hiçbir şey başaramamış olan BDDK, sektörün bilançosunun nispeten düzelmesinde ve bilanço şeffaflığında başarı kazanmış görünüyor. Bu da, sistemin tam sağlığa kavuşmasına daha çok yol olmasına rağmen, sistemi krizlere karşı öncekine göre dayanıklı hale getirdi. BDDK verilerine göre, endeksliler dahil bankaların bilançolarında yer alan döviz açık pozisyonları zaman içinde en alttaki seyri izledi (milyon dolar):
Bu açık pozisyon durumu ve 34 milyar dolara ulaşan Merkez Bankası rezervleri göz önünde tutulduğunda, döviz fiyatlarında bir yükselme olsa bile, kriz olasılığı hemen hemen hiç yok.
Sistemde şimdiki durumda, iyi yönetilmediği

Yazının Devamı

Döviz artıyor mu?

16 Ekim 2003

Temel Göstergeler 2001 2002 2003T 2004TBüyüme -9.4 7.8 5 5GSMH (Milyar$) 144 181.7 233.7 258.3TÜFE (Yıl Sonu - Değişim) 68.5 29.7 20 12Kamu Faiz Dışı Fazlası (%çGSMH) 5.5 4 6.5 6.5Kamu Borcu\GSMH (%) 91.7 79.4 69.4 66.2Cari İşlemler Açığı (% GSMH) 2.4 -0.8 -3.2 -2 Kaynak: Hazine Öte yandan, cari işlemler açığı gittikçe büyüyor. Yani, ülkenin döviz girdileri ile döviz harcamaları dengede değil. Üstelik açık, geleneksel olarak yıl sonlarında artıyor. Son bir yılda cari işlemler dengesi milyon dolar olarak şöyle:Cari işlemlerdeki bu açık seviyesi, döviz kurlarında bir yükselme olabileceği sinyalini de beraberinde getiriyor. Ancak, Merkez Bankasının yüksek döviz rezervleri ve ekonomideki iyileşme beklentisi döviz fiyatlarındaki yükselmenin krize dönüşmesi olasılığı görünmüyor.Döviz kuru endekslerine bakıldığında, 1995 başını 100 kabul edersek Merkez Bankası, Eylül 2003 ayı sonunda Türk lirasını iki ayrı hesaplamaya göre, olması gerekenden % 51 ve % 37 değerli buluyor. Devlet Planlama Teşkilatının 1982 yılı başını 100 kabul eden hesaplamasına göre ise, Türk lirasının Ağustos 2003 ayı sonu itibariyle, geçen bir yıl içinde % 35.72 değer kazandığı anlaşılıyor. Bu hesaplamalar da,

Yazının Devamı

Döviz artıyor mu?

16 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>

Yazının Devamı

Irakla ilgili sorular

13 Ekim 2003

İşte, kendimize sormamız gereken sorular:a) Iraka gönderilecek güç, askeri harcamaları önemli ölçüde artıracak. Yabancı ülkelerde güç kullanma, ülke içinde kaçınılmaz olarak parasal genişlemeye neden olacak. Bu da enflasyon demek. Oysa, hükümet anti enflasyonist bir politika izliyor ve bunda da başarılı olmak üzere. Ekonomik program bozulmadan ordunun artan masrafı nasıl karşılanacak?b) Gördüğümüz kadarı ile devlet kararlarında büyük bir koordinasyon eksiği var. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanının imzaladığı anlaşmadan Genelkurmayın haberi olmadı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Dışişleri, İçişleri ve ekonomiden sorumlu bakanların Irakla ilgili olarak alınan her kararda Başbakanla birlikte koordinasyon içinde hareket etmesi; tek ağızdan konuşulması; Meclis denetiminin sürdürülmesi gerek. Bu koordinasyon nasıl sağlanacak?c) Türkiye, jeopolitik haritalarda hala "Ortadoğu"nun içinde gösteriliyor. Yani, sorunlu bölgede. Gerçekte, bu yüzden bizi Avrupa Birliğine almıyorlar. Ülkemize yabancı yatırımcının gelmemesinin temel sebebi de bu. Biz bir "Ortadoğu ülkesi" olarak kaldıkça da bir türlü gelişemeyeceğiz. Bu zinciri kırabilmek için devletimizin uzun vadeli planı nedir?d) Askeri harekatın

Yazının Devamı

Irak'la ilgili sorular

13 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Muhtemelen bir ay içinde Irak'a asker gönderiyoruz. Türkiye tarihinin yeni bir aşamasına başlıyor. Ülkemizin bundan sonraki geleceğini bu aşamada ve sonrasında atacağımız adımlar belirleyecek. Aşağıdaki soruların cevabını bulmadan da, geleceğimiz için sağlıklı bir karar veremeyiz. Ülkemizi idare eden devlet adamları bu soruların cevabını mutlaka vermeliler.
İşte, kendimize sormamız gereken sorular:
a) Irak'a gönderilecek güç, askeri harcamaları önemli ölçüde artıracak. Yabancı ülkelerde güç kullanma, ülke içinde kaçınılmaz olarak parasal genişlemeye neden olacak. Bu da enflasyon demek. Oysa, hükümet anti enflasyonist bir politika izliyor ve bunda da başarılı olmak üzere. Ekonomik program bozulmadan ordunun artan masrafı nasıl karşılanacak?
b) Gördüğümüz kadarı ile devlet kararlarında büyük bir koordinasyon eksiği var. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı'nın imzaladığı anlaşmadan Genelkurmay'ın haberi olmadı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Dışişleri, İçişleri ve ekonomiden sorumlu bakanların Irak'la ilgili olarak alınan her kararda Başbakan'la birlikte koordinasyon içinde hareket etmesi; tek ağızdan konuşulması; Meclis denetiminin sürdürülmesi gerek. Bu

Yazının Devamı

Tezkerenin ekonomik sonuçları

9 Ekim 2003

Her şeyden önce, ABD Irakta yaptığı harcamaları azaltmak, bir an önce savaş tazminatlarını tahsil etmek ve yeniden yapılandırma harcamalarından elde edeceği karları ülkesine transfer etmek peşinde. ABDnin Irakta tuttuğu her asker için yılda yaklaşık 250.000 dolar harcadığı düşünülürse, Türk askerini Iraka sokmakla ne denli bir yükten kurtulmaya başladığı da anlaşılabilir. 10.000 kendi askeri yerine Türk askeri tutmakla ABD, yılda yaklaşık 2.5 milyar dolar kar edecek. Bize verdiği 1 milyar dolar (8.5 milyar dolarlık krediye dönüştürülen) harçlık ve yapacağı diğer yardımlar düşünülse bile, ABD yine karlı olacak. Üstelik, bizim başlattığımız uygulamayı rahatlıkla diğer ülkeler takip edebilecek.ABDyi ilgilendiren ve bozulmuş olan ekonomilerinin düzeltilmesini sağlayacak olan en önemli gelişme, petrol fiatlarındaki düşme olasılığı. Iraktaki petrol üretiminin kontrolü sayesinde ABD dünya petrol fiatlarında da bir düşüş sağlayabilecek. Bu da, daralma döneminde olan ABD ekonomisine önemli bir katkı sağlayacak.Türkiyenin Iraktan önemli miktarlara ulaşan resmi alacağı var. Bunlardan birisi, anlaşmaslar gereği petrolden bize ödenmesi gereken ve bir süre (sanırım 1950ye kadar) ödenen pay.

Yazının Devamı

Tezkerenin ekonomik sonuçları

9 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
Tezkere geçti. Şimdi, en önemli sorun bu kararın siyasi ve ekonomik geleceğimizi nasıl etkileyeceği. Irak'ta oluşacak siyasi sonuçlar ekonomik sonuçlardan daha önemli olarak değerlendirilse de, ekonomik sonuçlar da siyasi gelişmeler kadar önem taşıyor.
Her şeyden önce, ABD Irak'ta yaptığı harcamaları azaltmak, bir an önce savaş tazminatlarını tahsil etmek ve yeniden yapılandırma harcamalarından elde edeceği karları ülkesine transfer etmek peşinde. ABD'nin Irak'ta tuttuğu her asker için yılda yaklaşık 250.000 dolar harcadığı düşünülürse, Türk askerini Irak'a sokmakla ne denli bir yükten kurtulmaya başladığı da anlaşılabilir. 10.000 kendi askeri yerine Türk askeri tutmakla ABD, yılda yaklaşık 2.5 milyar dolar kar edecek. Bize verdiği 1 milyar dolar (8.5 milyar dolarlık krediye dönüştürülen) harçlık ve yapacağı diğer yardımlar düşünülse bile, ABD yine karlı olacak. Üstelik, bizim başlattığımız uygulamayı rahatlıkla diğer ülkeler takip edebilecek.
ABD'yi ilgilendiren ve bozulmuş olan ekonomilerinin düzeltilmesini sağlayacak olan en önemli gelişme, petrol fiatlarındaki düşme olasılığı. Irak'taki petrol üretiminin kontrolü sayesinde ABD dünya petrol

Yazının Devamı