İsrail'den 'hedefleri belirledik' mesajı: Büyük bir güçle girmekten başka çare yok

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlattığı saldırılar devam ederken, Hamas tarafından düzenlenen Aksa Tufanı Operasyonu’nda çok sayıda İsrail vatandaşı Gazze’ye kaçırılarak esir alınmıştı. İsrailli esirlerin aileleri ve onlara destek vermek isteyen yüzlerce kişi ise başkent Tel Aviv’deki protesto gösterilerini sürdürüyor. Başkentin merkezindeki Kaplan caddesinde toplanan yüzlerce İsrailli, Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetine tepki göstererek, Netanyahu’ya ithafen “suçlu” yazan mumlar yaktı. Göstericiler, “Çocuklarımızı geri getirin” pankartları taşıyarak, Netanyahu’nun derhal görevden alınması çağrısında bulundu.

İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ve sivilin sığındığı Şifa Hastanesi'ni hedef alma seçeneğinin halen masada olduğunu açıkladı.

Hamas tarafından esir olarak tutulanların serbest bırakılması için Katar arabuluculuğuyla çalışmalar sürerken, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde açıklama yaptı. Ellerindeki çok sayıda esir olduğunu belirten Ubeyde, “İsrail, Filistinli mahkumları serbest bırakırsa, elimizdeki esirleri bırakırız” ifadelerini kullandı. Ubeyde, “Düşman esir dosyasını bir kerede kapatmak isterse biz buna hazırız. Eğer adım adım gitmek istiyorsa biz buna da hazırız” şeklinde konuştu.

Uzay taşımacılığı şirketi SpaceX'in kurucusu ve CEO'su Elon Musk, sahibi olduğu uydu iletişim ağı Starlink'in Gazze'deki uluslararası tanınmış yardım kuruluşlarına bağlantı hizmeti sunacağını duyurmuştu. İsrail İletişim Bakanı'ndan Elon Musk'a yanıt geldi. İsrail İletişim Bakanı, " Elon Musk'un uluslararası yardım kuruluşlarına Gazze'de internet sağlama girişimiyle mücadele edeceğiz." dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları dünya çapında tepki toplamaya devam ediyor. Dün gece yoğunlaşan İsrail bombardımanının ardından bugün Fransa’nın başkenti Paris’te binlerce kişi Filistin’e destek için yürüdü. Fransa İçişleri Bakanlığının yasağına rağmen Chatelet Meydanı’nda toplanan binlerce Fransız, “Gazze, Paris yanınızda”, “Katledilen insanlıktır” sloganları attı. Fransız polisi, Filistin bayraklarıyla sloganlar atan göstericileri ablukaya alırken, sert müdahalelerde bulundu. Kalabalığın ilerlemesini engelleyen polis ile göstericiler arasında yaşanan arbedede Fransız polisi göz yaşartıcı gaz kullanarak Filistin destekçilerine müdahale etti. Basın mensuplarını da darp eden polis, göstericilere devam etmeleri karşılığında 135 euro para cezası uygulanacağı anonsunu yaptı. Polisin müdahalesine karşı göstericiler, “Gösteri yapmamız engellenemez” ve “Macron İsrail’in işbirlikçisi” sloganlarıyla tepki gösterirken, Fransız polisi bazı destekçileri gözaltına aldı.

İsrail Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombardımanını yoğunlaştırırken, gözler bölgeye düzenlenmesi planlanan kara harekatına çevrildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında dün gece yoğunlaşan hava saldırılarının ardından operasyonun ikinci aşamasının başladığını söyledi. İsrail’in hedefinin açık olduğunu belirten Netanyahu, “Hedefimiz, Hamas’ın askeri ve idari birliklerini yok etmek ve rehineleri evlerine geri getirmektir” ifadelerini kullandı.
Kara harekatını başlatma kararının savaş kabinesi ve güvenlik kabinesi tarafından oybirliğiyle alındığını vurgulayan Netanyahu, “Komutanlarımız ve askerlerimiz İsraillilerin arkalarında olduğunu biliyorlar” şeklinde konuştu.

İsrail Ordusu'ndan yapılan açıklamada "Dün erken saatlerden itibaren karada faaliyet gösteriyoruz. Gazze'nin kuzeyindeyiz. Zırhlı kuvvetler cuma gününden itibaren operasyon yapıyor." ifadeleri yer aldı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi Gazze Şeridi sınırında konuşlandırılmış askerleri ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde büyük bir kara operasyonu düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Düşmanı ortaya çıkarmak için büyük bir güçle topraklarına girmekten başka çare yok” dedi. Halevi, savaşın başlamasının üstünden 3 hafta geçtiğini belirterek, “Bu savaşın aşamaları var ve bugün yeni bir aşamaya geçtik” ifadelerini kullandı. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde kara operasyonları sürdürdüğünü açıklayan Halevi, “Bu operasyonlar, Hamas'ın dağıtılması, sınır güvenliği ve tüm rehinelerin evlerine geri dönmesi hedeflerine hizmet ediyor” şeklinde konuştu. Risk olmadan başarının olmayacağını vurgulayan Halevi, “Savaşın amacı karadan girişi gerektirir. Bedel ödemeden zafer olmaz” açıklamasını yaptı. Halevi, rehinelerin iadesinin son derece önemli olduğunu kaydederek, “Hamas şu anda masumları, bebekleri, çocukları, kadın ve erkekleri, yaşlı vatandaşları elinde tutuyor. Bu çabanın başarıya ulaşması için her şeyi yapacağız” dedi.
Halavi açıklamasını “Hedeflerimizi net olarak belirledik. Yolumuz uzun olacak. Kararlılıkla mücadele edip kazanacağız” ifadelerini kullanarak sonlandırdı.

Akşam saatlerinde İsrail’in başkenti Tel Aviv’e çok sayıda roket saldırısı düzenlendi. Roket saldırısının ardından şehirde sirenlerin çalmasıyla siviller büyük korku yaşadı. Yolda yürüyen ve araçlarından inen çok sayıda sivil yol kenarında bulunan beton bariyerlerin yanına yatarak korunmaya çalıştı. Atılan roketler, Demir Kubbe’nin devreye girmesiyle havada imha edildi.

AB Yüksek Temsilcisi Borrell, "UNRWA Gazze halkının çaresiz durumu hakkında uyarıyor. Çocuklar dahil çok sayıda sivil öldürüldü. Bu durum uluslararası insancıl hukuka aykırıdır." dedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından Gazze Şeridi’ne gönderilmesi planlanan yardımlara ilişkin yapılan açıklamada, “İsrail, Gazze Şeridi’ne yardımların ulaştırılmasını engelliyor” denildi. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından Gazze Şeridi’ne gönderilmesi planlanan yardımlara ilişkin yapılan açıklamada, “İsrail, Gazze Şeridi’ne yardımların ulaştırılmasını engelliyor” ifadeleri kullanıldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Abu Zeid, “Gazze Şeridi’ne yardım taşıma sürecinin İsrail’in dayattığı büyük lojistik sorunlarla karşı karşıya olması talihsiz bir durumdur” açıklamasını yaptı.

Kassam Tugayları, elindeki esirleri bırakma karşılığında İsrail'in de hapishanelerdeki tüm Filistinli mahkumları serbest bırakmasını önerdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Gazze'ye yönelik bombardımanların "benzeri görülmemiş şekilde tırmanmasını" sert bir şekilde eleştirdi ve "derhal" ateşkes çağrısında bulundu.

İsrail ordusundan Gazze Şeridi'yle ilgili yeni açıklama geldi. Sivillerin uyarıldığı açıklamada, "Gazze bölgesi artık bir 'savaş alanı'" denildi. Ordu, savaş uçakları tarafından atılan broşürlerde "Gazze Şeridi sakinlerine: Gazze bir savaş alanı haline geldi." dedi ve Bölge sakinlerini "tahliye etmeye" çağırdı.

İsrail, gece boyunca Gazze’ye yönelik yoğun bombardıman gerçekleştirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise, yoğun bombardıman altındaki Gazze’deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı. Gece boyunca yaşanan çatışmaların devam ettiğine dair haberlerin geldiği kaydedilen açıklamada, “Sağlık çalışanları, hastalar ve siviller tamamen iletişim ve elektrik kesintisine maruz kaldı. DSÖ, acil insani ateşkes çağrısını yineliyor ve çatışmanın tüm taraflarına sivilleri ve sivil altyapıyı korumak için tüm önlemleri almaları gerektiğini hatırlatıyor” denildi.

Sağlık çalışanları, hastalar, sağlık tesisleri, ambulanslar ve bu tesislerde barınan sivillerin korunması için ve gerekli tıbbi malzeme, gıda ve suyun Gazze Şeridi’ne ulaştırılması için tüm aktif önlemlerin alınması gerektiği aktarılan açıklamada, “Endonezya ve Şifa hastanelerinin çevresinin bombalanması ciddi şekilde endişe verici. DSÖ, hastaların hayatlarını tehlikeye atmadan hastanelerde tahliye işlemlerinin yapılmasının imkansız olduğunu yineliyor. Gazze’deki hastaneler haftalardır devam eden bombardıman nedeniyle tam kapasite ile hizmet veriyor ve hastaneler hasta sayısındaki artışı kaldıramıyor” ifadelerine yer verildi.

Sağlık çalışanlarının, tıbbi malzemelerin giderek azalması, hastaları kabul edecek yer olmaması gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu aktarılan açıklamada, “Hastanelere her saat daha fazla yaralı getiriliyor ancak yaşanan iletişim kesintisi nedeniyle ambulanslar hastalara ulaşmıyor. Morglar doldu, yarısından fazlası kadın ve çocuk. DSÖ, Gazze’deki personel ve kurumları iletişim kuramıyor” denildi.

Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından iki ay önce ABD, Gazze'den sadece 32 kilometre uzaklıkta İsrail'in Negev çölünün derinliklerine inşa ettiği gizli askeri üs için milyonlarca dolarlık bir paket hazırladı. 'SITE 512' olarak da bilinen üssün amacı İsrail'e yönelik hava saldırılarını tespit etmekti. Hamas'ın 21 gün önce yaptığı saldırıda ise 'SITE 512' hiçbir şey görmedi, çünkü cihazlar yüzlerce kilometre ötedeki İran'a odaklıydı.

ABD hükümet kayıtlarında 'SITE 512' bir 'yaşam destek tesisi' olarak tanımlanıyor ancak önceden 'İşbirliği için güvenli konum' olarak da biliniyordu. Kaynaklar ABD'nin bu üs için Ağustos ayında 35,8 milyon dolarlık ek bir bütçe tesis ettiğini söylüyor.

TAHRAN'A OLAN AŞIRI ODAK

Hamas'ın saldırısı sonrası İsrail'e kesin desteğini uluslararası alanda gösteren ABD, iki uçak gemisini de Hizbullah ve İran'a karşı Orta Doğu'ya gönderdi.

Hamas'ın yönettiği Gazze'de Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yaptığı saldırılarda 3500'den fazlası çocuk olmak üzere toplam 7703 kişinin öldüğünü açıkladı. Dün geceki yoğun bombardımanın yol açtığı can kaybı konusunda ise henüz bilgi yok.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant yarın Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin ailelerinin temsilcileriyle bir araya gelecek.

229 rehineden bazılarının aileleri Gallant, Başbakan Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesinin diğer üyeleriyle, rehinelerinin güvenliği konusunda görüşme talebinde bulunmuşlardı.

Dün gece bir açıklama yayınlayan aileler, İsrail ordusunun saldırıları sırasında yakınlarının güvenliğinin belirsizliği nedeniyle Cuma günü yaşanan yoğun bombardımanı "tüm gecelerin en korkuncu" olarak nitelendirdi.

Bugün Tel Aviv'de düzenlenen bir protestoda konuşan rehinelerden birinin arkadaşı Noam Ben Nun, herkesin rehineler için korktuğunu söyledi ve "Onları canlı olarak geri getirmek istiyoruz" dedi.

İnsanların 21 gündür Tel Aviv'de protesto gösterileri düzenlediğini ve "hükümetten hiçbir iletişim alamadıklarını" belirten Nun, "Kimse sorulara cevap vermiyor, kimse bir şey açıklamıyor, umutsuzuz" diye konuştu.

İsrail ordusu 229 kişinin Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulduğunu düşünüyor.

Moskova'ya seyahat eden Hamas heyetinden siyasi büro üyesi Ebu Marzuk, Rus resmi haber ajansı RIA'ya yaptığı açıklamada örgütün elindeki 230 rehine arasında yer alan sekiz Rusu serbest bırakmaya hazır olduklarını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından kendilerine sekiz isimlik bir liste verildiğini kaydeden Hamas yöneticisi, söz konusu listedeki tamamı çifte vatandaş olan kişileri dikkatli bir şekilde bırakacaklarını aktardı. Hamas siyasi büro üyesi Ebu Marzuk, "Çünkü Rusya en yakın dostumuz" dedi.

Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas'ın şimdi bu sekiz rehineyi bulmaya çalıştığını aktaran Ebu Marzuk, mümkün olan en kısa sürede Rusların sersbet kalacağını vurguladı.

Hamas'ın İsrail'den Gazze'ye götürdüğü 230 rehinenin 41 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridinin altındaki tünellerde tutulduğu sanılıyor.

Geçen hafta 100 bini aşkın insanın Filistin'e destek vermek ve ateşkes için sokaklara döküldüğü İngiltere'nin başkenti Londra'da, bugün yine dev bir gösteri var.

İsrail'in Gazze bombardımanına son vermesini talep eden kalabalıklar, Londra'da toplanmaya başladı. Göstericiler 'Gazze katliamı durdurulsun' ve 'Özgür Filistin, İsrail işgaline son' yazılı pankartlar taşıyor.

Bugün ayrıca Manchester ve Glasgow da dahil olmak üzere İngiltere'nin pek çok kentinde gösteriler düzenlenmesi bekleniyor.

Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklama şu şekilde:

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10. Acil Özel Oturumu’nda sunulan “Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi” başlıklı karar tasarısının geniş bir destekle kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.

Bu kararda, acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes, ayrıca temel gıda ve hizmetlere tam, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlama çağrılarının da yer almış olmasını önemsiyoruz.

Gazze’de Filistin halkını barbarca topyekün hedef alan saldırılar karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin sessiz ve etkisiz kaldığı bir ortamda, uluslararası camianın çoğunluğunun duygularına tercüman olan bu Genel Kurul kararını yeterli bulmasak da, metinde yer alan çağrıların süratle hayata geçirilmesini temenni ediyoruz.

İsrail’i uluslararası camianın bu müşterek sesine kulak vermeye, saldırıları durdurmaya ve barışa fırsat tanımaya çağırıyoruz.

Filistin meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan, Ortadoğu’da kalıcı barış ve istikrar mümkün olmayacağı gibi, İsrail’in kendi güvenliğini sağlayabilmesi de muhaldir.

Çözümün yolu, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Küdüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulmasından geçmektedir.

Bu kritik süreçte, tüm ülkeleri üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye ve tarihin doğru tarafında yer almaya davet ediyoruz."

Kızıldeniz kıyısındaki iki tatil kasabasına füze ve drone düşmesinin ardından konuşan Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi, tüm Orta Doğu'nun saatli bir bomba olabileceği uyarısını yaptı. Cumartesi günü konuşan Sisi, Gazze'deki savaşın nereden gelirse gelsin yayılmasına karşı çıktı.

Kayınvalidesi ve kayınpederi Gazze'de mahsur kalan İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf, aile fertleriyle iletişim kuramadığını duyurdu.

Kendisine iletilen iyi dilekler için teşekkür eden Yusuf, kayınvalidesi ve kayınpederinden haber alamadıklarını söyledi.

Müslüman olan İskoçya Başbakanı Yusuf'un aile üyeleri, hasta olan bir akrabalarını ziyaret için İsrail ablukası altındaki Gazze'ye gitti ancak 7 Ekim'de savaş başlayınca mahsur kaldılar.

Gazze'de savaş devam ederken, İsrail işgali altındaki Filistin toprağı Batı Şeria'da ise yerleşimcilerin terörü var.

Nablus yakınlarındaki bahçesinde zeytin toplayan bir Filistinli, İsrailli yerleşimcilerin silahlı saldırısına hedef oldu. Görgü tanıkları, Bilal Salah'ın göğsünden vurularak öldüğünü söylüyor.

Gazze'de tutulan rehinelerin aileleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ni eşi görülmemiş şekilde bombalamasının ardından bu sabah bir açıklama yaptı.

İsrail savunma bakanı ve savaş kabinesi üyelerini acil görüşmeye çağıran rehine aileleri, açıklamada "Bu gece tüm gecelerin en korkuncuydu. İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze Şeridi'ndeki büyük operasyonu ve orada tutulan ve ağır bombardımana maruz kalan rehinelerin akıbetine ilişkin mutlak belirsizlik ortamında uzun ve uykusuz bir geceydi" ifadelerini kullandı.

Kara harekatının Gazze'deki 229 rehinenin hayatını tehlikeye attığı belirtilen açıklama, şöyle devam etti:

"Aileler sevdiklerinin akıbeti konusunda endişeli ve bir açıklama bekliyorlar. Her dakika sonsuzluk gibi geliyor. Savunma Bakanı Yoav Gallant ve savaş kabinesi üyelerinin bu sabah bizimle görüşmesini talep ediyoruz."

ABD'nin Akdeniz'e gönderdiği ikinci taarruz grubu, Cebelitarık Boğazı'ndan giriş yaptı.

Halihazırda USS Gerald R. Ford uçak gemisinin başını çektiği filo, Doğu Akdeniz'de bulunuyor.

USS Eisenhower'ın liderlik ettiği bir diğer filo ise, bugün Cebelitarık Boğazı'ndan geçerek Akdeniz sularında seyretmeye başladı. İkinci uçak gemisinin yanında USS Gravely ve USS Mason savaş gemileri bulunuyor.

İkinci filonun kısa sürede Kıbrıs adasının batısında konuşlanan USS Gerald R. Ford grubuna katılması bekleniyor.

İsrail'e koşulsuz destek sunan ABD, özellikle Lübnan'da konuşlu Hizbullah'ın açabileceği ikinci bir cepheden endişe ediyor. İran destekli grup, savaşın ikinci gününden bu yana İsrail ordusuyla sınırda çatışıyor.

Washington, Lübnan'ın en güçlü askeri varlığı olan Hizbullah'ı savaşa dahil olmaması için defalarca uyardı ancak Hizbullah lideri Hasan Nasrallah bu hafta içinde Beyrut'ta Hamas ve İslami Cihad yöneticileriyle görüştü. Haftanın en çok konuşulan fotoğraflarından biri söz konusu buluşmada çekilirken, Hizbullah ve diğer İran destekli milislerin Gazze'ye halihazırda karadan birliklerini sokan İsrail'e nasıl yanıt vereceği merak ediliyor. Tahran yönetimi, geride kalan üç haftada İsrail'i birçok kez kara harekatına girişmemesi için uyardı.

İsrail jetlerinin gece boyunca aralıksız bombardımana tuttuğu Gazze Şeridi'nde, yüzlerce bina yok oldu.

AFP haber ajansına konuşan Filistinli yetkililer, gece gerçekleşen yoğun saldırıların yüzlerce bina ve evin tamamen yıkımına neden olduğunu söyledi. Binlerce evin de hasar gördüğünü aktaran Gazze Sivil Savunma sözcüsü Mahmud Bassal, bombardıman sonucu bölgenin kuzeyindeki görüntünün değiştiğini söyledi.

Lübnan, başkent Beyrut'taki Refik Hariri Havalimanı ve çevresinin acil durumlar için tahliye edileceği bir önlem rehberi yayınladı. Söz konusu talimat, Lübnan-İsrail sınırında gerilimin arttığı ve İsrail ordusunun Gazze'ye sınırlı sayıda olsa dahi kara birliklerini gönderdiği sırada yayımlandı.

Gazze'nin kuzeyine girdiğini açıklayan İsrail ordusu, kara birliklerinin halen bölgede olduğunu doğruladı. İsrail ordusu uzun tank konvoylarının hareket halinde olduğunu gösteren bir video yayınladı, ordu sözcüsü ise tabloyu 'sınırlı bir işgal' olarak tanımladı.

Gazze'deki uluslararası medya muhabirleri, Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gecede daha önce hiç görülmeyen büyüklükte bir bombardıman gerçekleştiğini bildiriyor.

Muhabirleriyle yalnızca uydu üzerinden iletişim kurabildiğini aktaran Al Jazeera, gazetecilerin Gazze'deki tabloyu savaşın başından bu yana 'en kanlı gece' olarak tanımladığını bildirdi.

Han Yunus'tan bildiren Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud, Filistinlilerin 7 Ekim'den beri en zor ve en kanlı geceyi geride bıraktığını vurguladı. Her şeyin İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nin Hamas'ın karargahı olduğunu öne süren haritayı paylaşmasıyla başladığını kaydeden muhabir, Gazze Şeridi'nin tamamen karanlığa gömülmesini karadan ve denizden büyük bir saldırının izlediğini aktardı. Al Jazeera muhabirine göre, Şifa Hastanesi çevresindeki can kaybı yüzlerce olabilir.

İnternet ve telefonun kesik olduğu 41 kilometre uzunluğundaki Gazze Şeridi'nin her noktasında panik vardı, kimse birbirine ulaşamadı. Karanlık gecede ambulanslar, yalnızca patlamaların olduğu yöne doğru gitti.

Sabah gün ağardığında da saldırı şiddeti azalmış değil, bazen dakikada birkaç patlama sesi duyuluyor.

Yanı sıra, sınır hattında savaş uçakları ve helikopterlerin sesleri var.

Gazze'nin güneyindeki Refah'a ise İsrail tarafından top atışları yapılıyor.

Cuma gecesinden itibaren Gazze'ye saldırılarını yoğunlaştıran, 100 savaş uçağının kalkış yapmasıyla yüzlerce füzeyi 2,3 milyon insanın sıkışıp kaldığı bölgeye ateşleyen İsrail ordusu, karadan işgalin başlayıp başlamadığı konusunda bir yorum yapmıyor.

Resmi bir İsrail radyosunda gerçekleşen bir röportajdaki ifadeler ise, dikkat çekici. İsrail'deki Fransa Büyükelçisi, İsrail'in savaşın ikinci aşamasına doğru ilerlediğinin kendisine kapalı bir oturumda söylendiğini aktardı.

Röportajdaki ifadelerle Gazze'nin karadan işgali mi yoksa başka bir şey mi kastedildiği net değil.

Savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'e kayıtsız şartsız desteğini sunan ABD'nin Gazze'nin karadan işgaline karşı tavrı ne? Al Jazeera, kamuoyu önünde Tel Aviv'in arkasında duran ABD'nin İsrailli yetkililerle yaptığı özel görüşmelerde Gazze'de savaş uçakları ve özel kuvvetlerin dahil olacağı dar kapsamlı bir operasyon için baskı yaptığını duyurdu. Al Jazeera'nın Washington muhabiri Heidi Zhou-Castro, ABD'nin istediği adımı 'cerrahi operasyon' olarak tanımladı, Washington'ın hamlesinin Başkan Joe Biden'ın Tel Aviv ziyaretinden endişelerle dönmesiyle ortaya çıktığını aktardı.

Al Jazeera muhabirine göre, Washington'ın aldığı pozisyon Hamas'ın elindeki rehinelerden savaşın tüm Orta Doğu'ya yayılmasından duyulan endişeye birçok faktörle şekillendi.

İsrail ordusunun bu sabah yaptığı bilgilendirmede, Lübnan'daki Hizbullah hedeflerinin gece boyunca vurulduğu duyuruldu. Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah mevzilerine hava saldırıları gerçekleştiğini aktaran İsrail ordusu, milislerin ateşlediği roketlere yanıt karşılık verildiğini vurguladı.

Cuma gününün ilk saatlerinde Suriye'deki İran milis gruplarını savaş uçaklarıyla bombalayan ABD ise, İran bağlantılı gruplara karşı 'daha ileri adımlar atmaya hazır' olduğunu duyurdu.

İsrail-Hamas savaşının başlamasından bu yana ilk kez Suriye'de saldırı emri veren ABD Başkanı Joe Biden, daha ileri adımlar atacaklarının sinyalini verdi.

Washington yönetimi, bu sabah yaptığı açıklamada ise Lübnan'daki tüm vatandaşlarının acil şekilde ülkeyi terk etmesini istedi. ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği, X platformunda Dışişleri Bakanlığı'nın tahmin edilemeyen güvenlik durumu nedeniyle Lübnan'daki Amerikan vatandaşlarının hemen ayrılmasını talep eden bir mesajını paylaştı.

Büyükelçilik açıklamasında en dikkat çekici detay, bir kriz durumunda Lübnan'da yaşayan ABD vatandaşları ve onların ailelerine tahliye garantisi verilemeyeceği oldu.

7 Ekim'de savaş başlar başlamaz İsrail'in yanında saf tutan ABD, Doğu Akdeniz'e uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve diğer savaş gemilerini konuşlandırdı.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, hafta içinde yayımladığı haberde ABD'nin en kötü senaryoya hazırlandığını, Orta Doğu'daki yüzbinlerce Amerikalı için gerçekleşecek muhtemel bir tahliye operasyonuna uçak gemisi ve diğer gemilerin de katılabileceğini yazdı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tahminlerine göre, İsrail'de 600 bin Lübnan'daysa 86 bin Amerikan vatandaşı yaşıyor.

İsrail savaşın yirminci gününde Gazze'nin dış dünya ile bağlantısını tamamen kopardı, internet ve telekomünikasyon hizmetleri Cuma akşamından itibaren çöktü. Küresel internet erişimini izleyen Netblocks adlı kuruluş, yerel saatle 19:30 itibarıyla internet erişiminin tamamen sona erdiğini duyurdu.

Öyle ki, acil sağlık hizmetlerinin numarası olan 101 hattı bile aranamıyordu.

Cep telefonlarıyla yapılan aramalarda 'aranılan kişiye ulaşılamadığı' mesajı duyuldu.

Bölgede savaşı izleyen uluslararası haber kuruluşlarının muhabirleri, Gazze’deki kaynaklarına ve tanıdıklarına attıkları WhatsApp mesajlarının ulaşmadığını gördü.

Yoğun İsrail bombardımanının gerçekleştiği gecenin sabahında da, tablo aynı. Gazze ile henüz bağlantı kurulamıyor, telefon ve internet hizmetleri devre dışı.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) olarak bilinen yardım kuruluşu da, sahadaki bazı Filistinli meslektaşlarıyla irtibatını kaybettiğini açıkladı. Sosyal medyada paylaşılan bir mesajda grup, 'özellikle Şifa Hastanesi'ne ve diğer sağlık tesislerine sığınan hastalar, sağlık personeli ve binlerce aile için endişelendiğini' belirtti.

MSF, "Gazze Şeridi'ndeki tüm sağlık tesislerinin, personelin ve sivillerin kesin olarak korunması çağrısında bulunuyoruz" dedi.

MSF'nin internet sitesinde, İsrail'in tahliye emrinin ardından 13 Ekim'de uluslararası sağlık personelini Gazze'nin güneyine taşıdığı belirtiliyor. Bundan önce grubun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'nde bir operasyon merkezi bulunuyordu. Şifa Gazze şehrinin ana hastanesi.

İsrail ordusu, bu sabah yaptığı açıklamada Gazze'de yürüttüğü katliamda saldırı yoğunluğunu artırıp bir gecede 100 savaş uçağının havalandığını bildirdi. Gazze Şeridi'ne yüzlerce füzenin atıldığı gecede, İsrail Hamas'a ait tünellerin vurulduğunu savunuyor. Resmi açıklamaya göre, Gazze'nin kuzeyinde Hamas örgütünün kullandığı 150 yeraltı hedefi bombalandı. İsrail ordusu ayrıca, Asım Ebu Rakaba adlı paraşütlü hava saldırılarını planlayan Hamas komutanının öldürüldüğünü açıkladı.

AFP haber ajansına konuşan İsrail ordu sözcülerinden Nir Dinar ise, kara birliklerinin Gazze içerisinde operasyonlarına devam ettiğini söyledi.

Onlarca yıldır hiçbir Birleşmiş Milletler (BM) kararına uymayan, işgal altındaki Filistin topraklarında kurulan yasa dışı yerleşimlerin derhal ve tamamen durdurulmasını isteyen 2016 tarihli BMGK kararı dahil uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail, Cuma akşamı BM Genel Kurulu'nda kabul edilen ateşkes tasarısına ateş püskürdü.

BM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantısında Ürdün liderliğinde Arap grubunun sunduğu ve Gazze’de bir an önce insani ateşkesin ilan edilmesini öngören karar tasarısı oy çokluğuyla onaylandı. Ürdün liderliğinde sunulan taslak Filistinli ve İsrailli vatandaşlara uygulanan her türlü şiddetin kınanmasını da içeriyor, sivillerin korunmasını ve hiçbir engel olmadan yardıma erişmelerini talep ediyordu.

120 ülke taslak lehinde, 14 ülke aleyhinde oy verirken 45 ülke oylamaya katılmadı. Hayır oyu verenler arasında, beklendiği gibi ABD'de de vardı.

İsrail'in Batılı müttefikleri dışında tüm dünyanın ateşkes beklediği savaş için kabul edilen tasarı, Tel Aviv'de öfkeyle karşılandı. İsrail, BM kararını hiddetle reddettiğini ve kendisini savunmaya devam edeceğini duyurdu.

Hafta içinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i istifaya davet eden İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, tasarının kabul edilmesiyle gözünü tamamen kararttı, Birleşmiş Milletler'in artık 'bir gram bile meşruiyeti ya da geçerliliği' kalmadığını söyledi.