Gündem 3 süper gücün son savaşı! Tarih verdiler: Önce Ay'a sonra Mars'a

3 süper gücün son savaşı! Tarih verdiler: Önce Ay'a sonra Mars'a

06.09.2022 - 06:59 | Son Güncellenme:

Artemis projesiyle beraber tekrardan Ay'a adım atılacak. Bu seferki hedef Ay'da kalıcı olmak. İlk fırlatmanın ikinci kez ertelendiği proje ise üç süper güç olan ABD, Rusya ve Çin arasında deyim yerindeyse 'uzay savaşı' başlatabilir. Uzmanlara göre eğer bu iddialı planlar sürdürülürse ortaya çıkacak tablo da bambaşka olacak.

3 süper gücün son savaşı Tarih verdiler: Önce Aya sonra Marsa

Kazakistan'ın uçsuz bucaksız çöllerinde yoğun bir hazırlık vardı. İnsanlık Soğuk Savaş ile birlikte yeni bir döneme girmiş ve bu dönem kısa süre sonra Baykonur Uzay Üssü’nden yapılacak fırlatma ile uzay yarışının kapısını açacaktı. Takvimler 4 Ekim 1957’yi gösterdiğinde bozkır, Sputnik-1 isimli uyduyu uzaya taşıyan roketinin güçlü motorlarının çıkardığı ses ile yankılanıyordu. Baykonur’dan kilometrelerce uzakta yaşayan insanlar gökyüzüne yükselen devasa roketi izlediklerinde, tarihe “uzay yarışı” olacak geçecek dönemin başlangıcına şahitlik ettiklerini bilmiyorlardı. Sputnik-1'den kısa süre sonra uzaya ilk canlı, ilk kadın ve ilk erkek gönderildi. Ay yüzeyine ilk kez insan yapımı bir nesne indirildi. Sovyetler Birliği’nin bu yarışta mesafeyi açtığını düşünen ABD, kendine uzay araştırmalarında çığır açacak bir hedef koydu: Ay yüzeyine insan indirmek. 

Haberin Devamı

3 süper gücün son savaşı Tarih verdiler: Önce Aya sonra Marsa

Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy, 1962 yılında Teksas Houston’da bulunan Rice Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Yıllar önce, daha sonradan Everest Dağı'nda ölecek olan büyük kaşif George Mallory’e neden oraya tırmanmak istediği sorulduğunda ‘Çünkü orada’ demişti. Evet uzay orada ve biz oraya çıkacağız. Ay ve gezegenler orada, bilgi ve barışa dair yeni umutlar orada. Ve bundan dolayı insanoğlunun şu ana kadar çıktığı en tehlikeli ve görkemli maceraya yelken açarken, Tanrı'nın yardımını diliyoruz” diyerek ABD’nin 1960'lı yıllar sonra ermeden Ay’a inmeyi hedeflediğini ilan etti. 20 Temmuz 1969 ise uzay araştırmalarında yeni bir sayfanın açıldığı gün olarak tarihe geçti. Apollo 11 görevi kapsamında Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay'a ayak basan ilk insanlar oldu. Ay yüzeyine ilk adımı atan Neil Armstrong, “Bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım” sözleriyle tarihe not düştü. 1972 yılında Apollo 17 görevi Ay yüzeyinde insanların yürüdüğü son sefer oldu. Şimdi insanlık aradan geçen 50 yılın ardından Artemis programı ile Ay'a geri dönmeye ve sonrasında daha da ileri gitmeye hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Artemis projesi daha eski birçok başka derin uzay yolculuğu proje fikrini içinde barındırsa da resmi olarak 2017 yılında başladı. İlk fırlatma için 29 Ağustos 2022 tarihi belirlendi. Ancak meydana gelen motor problemi nedeniyle fırlatma 3 Eylül 2022’ye ertelendi. İkinci fırlatma denemesi de oluşan başka bir teknik sorun nedeniyle durduruldu. Fırlatmanın bu ay içinde veya ekim ayı içinde yapılacağı tahmin ediliyor.

'AY BİR LİMAN OLACAK'

Artemis’in 2020-2024 bütçesi 35 milyar dolar olarak belirlendiğini belirten astrofizikçi Dr. Selçuk Topal, bu tutarın büyük bir kısmının harcandığı bilgisini paylaştı ve toplam maliyetin artacağını söyledi. Projenin çok uluslu olduğunu hatırlatan Topal, "Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ortak çalışıyor. Projede gerçekleştirilmesi planlanan birçok aşama var. Bu aşamalar Ay’a insansız gidiş, Ay etrafında insanlı bir yörünge denemesi, Ay’a insanlı iniş, Ay etrafında dolanan ve astronotların Ay yüzeyine iniş çıkışlarını sağlayacak uzay istasyonu inşa etmek olarak sıralanabilir" ifadelerini kullandı. Selçuk Topal, projede özel şirketlerinde bulunduğu bilgisini paylaştı ve "SpaceX Ay’a insanlı iniş sistemlerini geliştirmek için NASA ile anlaşan özel şirket oldu. Yani Artemis projesinde astronotları Ay yüzeyine SpaceX indirecek" dedi.

Haberin Devamı

3 süper gücün son savaşı Tarih verdiler: Önce Aya sonra Marsa

"Tüm bunların kulağa bilim kurgu filmi gibi geldiğini biliyorum ancak gelecekte hepsi olacak. Özellikle bu yüzyıl içinde önceden olası görmediğimiz birçok şeyin hayata geçtiğini izleyeceğiz. Artemis programında esas hedeflenenin Ay'da kalıcı üsler kurmak. Bu üsler sayesinde Ay sıçrama tahtası haline getirilecek, esas hedef ise Mars. Yani Ay daha uzaklara gidebilmek için deneyim kazanılan bir yer olacak. Ayrıca uzay ekonomisinde söz sahibi olabilmek için uzay madenciliğinin başladığı ilk yer olacak." Dr. Selçuk Topal

UZAY MADENCİLİĞİNDE YENİ BİR DÖNEM

Yaklaşık 70 yıl önce başlayan uzay yarışında bugün itibarıyla devlet ve şirket anlamında çok sayıda aktör bulunduğunun altını çizen Topal, “Artemis projesi de özel şirketlerden bağımsız değil. Birçok özel şirketin ve enstitünün yapay uyduları da Artemis ile fırlatılacak. NASA bu projeyle uzay madenciliği sektöründe lojistik destek sağlamaya başlayacak gibi görünüyor" şeklinde konuştu. "Bu yarış devam ederken uzay madenciliğinin ilerlediğini, daha iyi teknolojilerin ortaya çıktığını ve daha verimli enerji depolama sistemlerinin hayata geçeceğini göreceğiz" diyen Selçuk Topal, gelişmelerin günlük hayatı da olumlu şekilde etkileneceğini ekledi.

Dr. Selçuk Topal, NASA ve ESA tarafından yapılacak üs dışında farklı çalışmaların da yürütüldüğünü dile getirdi. "Ukrayna savaşı ardından Rusya bazı uzay çalışmalarından çekildi fakat Rusya insanlığın uzay geçmişinde önemli bir yere ve derin bir deneyime sahip" Selçuk Topal sözlerini şöyle sürdürdü: "21'inci yüzyıl başından bu yana ise Çin’in atılım yaptığını görüyoruz. Yani sadece Artemis ile Ay’da NASA ve ESA’nın üsler kurduğunu görmeyeceğiz. Bunu Rusya ve Çin de yapmayı istiyor ve yapacaktır."

Haberin Devamı

'HEDEF DERİN UZAY'

Artemis programının ana amacını derin uzayı keşfetmek olarak özetleyen Türkiye Uzay Ajansı Uzay Bilimleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük de programın ABD liderliğinde küresel bir ittifak olarak kurulduğunu söyledi. Artemis programın kapsamında Ay’da kurulacak olan kalıcı üslerin Mars’a ulaşmak için istasyon olacağını belirten Küçük, geçtiğimiz günlerde ikinci kez ertelenen Artemis 1 görevi hakkında, “Artemis I, SLS (Space Launch System) roketinin işleyişini test etmek için tasarlanan mürettebatsız bir görev. SLS roketi, Orion uzay aracını burun tarafında taşıyacak. Roket, Orion'u uzaya bırakacak ve 42 günlük yolculuğunun sonunda Ay'ın yanından geçecek ve 2,1 milyon km yol kat edecek" bilgisini paylaştı.

3 süper gücün son savaşı Tarih verdiler: Önce Aya sonra Marsa

"Artık işler değişiyor. Uzay hızla daha erişilebilir hale geliyor. Gelişmekte olan ülkeler, özel şirketler bir uzay aracını fırlatabilir duruma geldiler" diyen Prof. Dr. Küçük, "Artemis ile birlikte asteroit madenciliği, Mars'a insan gönderme, devasa küresel uydu takımyıldızları inşa etme ve hatta uzaydan Dünya'ya Güneş enerjisi ışınlama projeleri de yürütülüyor" notunu düştü. Uzayın daha erişilebilir hale gelmesiyle birlikte uzay ekonomisinin de büyüyeceğini söyleyen Küçük, “Şu anda yaklaşık 400 milyar dolar olarak tahmin edilen küresel uzay endüstrisi yatırımlarının gelecek 10 yılın sonuna kadar 1 trilyon doların üzerinde gelir elde edebileceği tahmin ediliyor" detayını verdi.

'ŞİMDİ 5 BİN, 10 YILDA 30 BİN OLACAK'

2021'in sonunda dünya yörüngesinde yaklaşık 5 bin aktif uydu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Küçük, “SpaceX, son birkaç yılda yaklaşık 2 bin Starlink uyduları fırlattı. Elon Musk'ın şirketinin yanı sıra Amazon, Boeing, Çin ve diğerleri, alçak Dünya yörüngesinde bu iddialı planlarını sürdürürlerse, bundan 10 yıl sonra gezegenimizi çevreleyen 30 binden fazla uydu olacak demektir” diyerek uzay çalışmalarının giderek artacağını vurguladı.

"Uzay çalışmalarının farklı alanlarında yatırımlar hızla devam ediyor. Ulusal önceliklerimiz doğrultusunda yatırım yapılması Türkiye'nin çıkarları açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. Türkiye'de uzay çalışmalarını koordine edecek kurum olan Türkiye Uzay Ajansı (TUA)'nın varlığı ve Milli Uzay Programı (MUP) geliştirme çalışmalarına başlaması da büyük önem arz ediyor."