Dolara endeksli okul ücretleri sabitlensin

18 Şubat 2009

Özel öğretim kurumları ile bazı vakıf üniversitelerinde öğrenim ücretleri hâlâ dolar’a endeksli. Her ne kadar pek çoğu, doların inişte olduğu dönemde TL’ye geçse de hâlâ çok sayıda öğretim kurumunda dolar üzerinden işlem yapılıyor.
Bu konuda her dönemde şikâyet oldu. Ama maalesef hiç ciddiye alan olmadı. Gelinen noktayı görme açısından isterseniz önce şu satırlara bir göz atalım:
“Çocuğu özel üniversitede okuyan bir veliyim. İnanın zengin olduğumuz için değil, sadece evladımız istediği bir mesleğe kavuşsun diye her türlü fedakârlığa katlanarak özel üniversiteye kaydettirdik.
Küresel ekonomik kriz bütün dünyayı vurduğu gibi, Türkiye’yi ve biz velileri de vurdu. Benim çocuğum, U. Üniversitesi’ne bu yıl kayıt yaptırdı. Dolar, o zaman, 1.19 TL civarındaydı. Şimdi 1.65 TL. Bu da yüzde 38 zam demektir. Bazı üniversiteler ücretlerini dolar üzerinden belli bir değerde sabitledi. Örneğin A. Üniversitesi, doları 1.30 TL’de sabitledi. İnternet sitesinde aynen söyle yazıyor:
T.C. Merkez Bankası, ABD dolar döviz alış kurunun 1.30 TL’yi aşması durumunda 2008 ÖSYS ile üniversiteye yerleştirilen ve kaydolan öğrenciler 2008/2009 öğretim yılı için dolar kuru en fazla 1.30 TL esas alınarak

Yazının Devamı

Yabancı Kolejler Sınavı (YKS)?

17 Şubat 2009

MEB kafa karıştırmaya devam ediyor. Örneğin bu yıl anadolu liseleri ve kolejlere iki farklı yöntemle öğrenci alınacak. Anadolu liseleri, fen liseleri ve özel Türk kolejlerine Seviye Belirleme Sınavı SBS ile öğrenci alınırken, yabancı okullar farklı bir sınavla öğrenci kabul edecek. Bu çelişkili durum, daha şimdiden mahkemelik oldu. MEB, uygulamanın sadece bir yıla mahsus olduğunu belirtiyor. Ama kalıcı da olabilir. Çünkü, daha önce geçici dediği pek çok uygulama, sonradan kalıcı oldu.
Yabancı okulların 6, 7 ve 8’inci sınıflarda yapılan SBS’nin dışında öğrenci alıyor olması, kendi açılarından takdire şayan. Çünkü bu sayede MEB’in “sınav manyağı” ve “sınav yorgunu“ haline getirdiği öğrenci yerine, ne istediğini bilen öğrenci seçme olanağı bulacaklar.
Özel Türk kolejlerinin de isteği bu yönde. Peki o zaman devlet okullarına girmek isteyen öğrencilerin kabahati ne? Hem de üstelik Başbakan Erdoğan, çocuklarımızı sınav belasından ve dershane garabetinden kurtaralım derken.
Milli Eğitim Bakanı Çelik’in işlerine akıl sır erdirmek zor. Her defasında insanı şaşırtan uygulamalara imza atıyor. Tıpkı bu uygulamada olduğu gibi.
SBS ile yabancı kolejler sınavı arasındaki tek farklılık

Yazının Devamı

ÖSS, üniversite ve sonrası

15 Şubat 2009

Milyonlarca ailenin ÖSS heyecanı yarın başlıyor. Ama asıl önemli olan ondan sonrası. İşsizlik oranları arttıkça, işsiz üniversite mezunlarının sayısı da artıyor.
YÖK’ün geçen yıl hiç plan program yapmadan kontenjanları artırması, öğrencilerin de boş buldukları her fakülteye akın etmesi, önümüzdeki yıllarda daha kara tabloların önümüze çıkmasına neden olabilir.
Şu andaki istatistiklere göre, işsizlik oranının en yüksek olduğu kesim üniversite mezunları.
Yani ÖSS’yi kazanmak ve üniversiteyi bitirmek için harcanan onca emek ve paranın karşılığı yüksek yaşam standartı değil, işsizlik. Önümüzdeki 8-10 yıllık süreçte bu tablonun değişmesi de mümkün gözükmüyor.
Pek çok alanda on binlerce istihdam fazlası yetişmiş insan gücümüz var. Bu alanlara 20 yıl hiç öğrenci alınmasa yine de ihtiyacı karşılayacak kadar mezun bulmak mümkün. Ama üniversite önündeki yığılma ve popülizm nedeniyle kontenjanlar azaltılacağına daha da artırılıyor.
Başka zaman tartışmıyoruz. Ama hiç olmazsa ÖSS heyecanının yaşandığı şu günlerde üniversite giriş, üniversitelerin içinde bulunduğu durum ve mezuniyet sonrasını enine boyuna konuşalım.
Yapılacak o kadar çok iş var ki işte onlardan bazıları:

Yazının Devamı

ÖSS maratonu pazartesi başlıyor

14 Şubat 2009

Milyonlarca öğrenci, veli ve öğretmeni yakından ilgilendiren üniversiteye giriş yarışı için start pazartesi günü veriliyor. Başvurular 27 Mart’a kadar devam edecek.
Peki bu dönemde neler değişti ya da değişecek?
YÖK’ün bugüne kadar yaptığı açıklamalara bakıldığında, üniversitelere öğrenci seçme ve yerleştirmede asıl büyük revizyon, gelecek yıl gerçekleştirilecek. Bu yıl için sadece, katsayılara yönelik bir değişiklik söz konusu olmasa da, ÖSS’ye etkisi azaltılarak, meslek lisesi mezunlarına avantaj sağlama yoluna gidileceği belirtiliyor. Nasıl ve ne oranda yapılacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Tümüyle vazgeçilirse de şaşırmamak gerekir. Çünkü hem kafaları çok karışık hem de yasal sorun çıkmasından çekiniyorlar.
Umarız bir an önce bu konuda A’dan Z’ye her şey açıklığa kavuşur da adaylar bir de bu yüzden tedirginlik yaşamazlar...

Bakan Yazıcıoğlu
Hafta başında, “YÖK ne yapmaya çalışıyor?” başlıklı yazımda, ilahiyat önlisans mezunlarına yönelik olarak alınan kararı sorgulamaya açmıştık. Hatırlanacağı gibi, daha önceki YÖK döneminde Açıköğretim Fakültesi’nce verilen diplomalara “Diyanet dışında başka yerde geçerli değildir“ diye şerh konmuş, yeni YÖK yönetimi de geçmişe

Yazının Devamı

Karayalçın: Bölünerek kaybettik, bütünleşerek kazanacağız

13 Şubat 2009

Başkent Ankara’daki seçim yarışı her türlü sürprize açık. Karayalçın ve Başkan Gökçek gibi, MHP adayı Mansur Yavaş’a şans tanıyanların sayısı da bir hayli fazla. Mansur‘un iddialı konuma gelmesinin, Gökçek’in oylarını parçalayacağı ve bunun da Karayalçın‘ı başkanlığa taşıyacağı inancı Ankara’da giderek yayılıyor.
Karayalçın, Bilkent Üniversitesi’nde gerçekleşen Genç Bakış’ta çok zor sorulara muhatap oldu. SHP genel başkanlığı döneminde HADEP ile yaptığı işbirliği, en çok sorulan soru oldu. O dönemde, Baykal’ın “Karayalçın’ın listeleri İmralı’da hazırlanıyor“ şeklindeki sözleri hatırlatılıp nasıl oluyor da şimdi aynı noktada buluşuyorsunuz denildi. Seçimi kaybetmesi halinde siyaseti bırakıp bırakmayacağı ısrarla soruldu. Özellikle bu tür sorulara verilen cevaplar, tatmin edici bulunmadı.
En çarpıcı tespit ise Ankara’da bir yıl içinde damacana sular için harcanan 300 milyon dolarla başkentin tüm su ihtiyacını karşılayacak bir barajın yapılabileceğiydi.
Başkanlığı, Gökçek mi yoksa Karayalçın mı kazanır şeklindeki SMS anketinden ise yüzde 55 ile Karayalçın çıktı.
Bilkent öğrencileri, çarpıcı sorularıyla geceye damgasını vurdu. Konulara hâkimiyetleri, halkın ve kendi sorunlarını

Yazının Devamı

YÖK ne yapmaya çalışıyor?

11 Şubat 2009

Devlette devamlılık esastır. Devleti devlet yapan kurumlarda da. İktidarlara ve yöneticilere göre aklar kara, karalar da ak olmaz. Yanlış varsa düzeltilmeyecek mi? Elbette düzeltilecek? Ama bunun da bir mantığı ve gerekçesi olmalıdır. Yoksa, art niyet aranır. Tıpkı şimdi YÖK’ün aldığı son kararda olduğu gibi...
İsterseniz önce alınan karara bir göz atalım:
“11/12/1997 tarihli Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu toplantısı ile 06/05/2005 tarihli Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısında kabul edilerek Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Önlisans Programı mezunlarının diplomalarına konulan ‘Bu programı başarıyla tamamlayanlara verilecek diplomalarda Diyanet İşleri Teşkilatı’nda ve/veya Din Hizmetleri Sınıfında çalışanlar için geçerlidir. Başka amaçla kullanılamaz’ ibaresi 15/01/2009 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında incelendi. Yapılan inceleme neticesinde,
a) Söz konusu program mezunlarına düzenlenen diplomalara konulan şerhin kaldırılmasına
b) Eşitsizlik yaratılmaması amacıyla bu programdan bugüne kadar mezun olanların diplomalarında yer alan şerhin de kaldırılmasına karar verildi.”
Bu projeyi oluşturan isimlerden biri Devlet Bakanı Sait

Yazının Devamı

Eğitimde kara tablo

10 Şubat 2009

Milli Eğitim Bakanlığı’na bakılırsa, eğitimde her şey güllük gülistanlık. Ama rakamlar tam aksini söylüyor. Hem de kendi verdikleri, devletin resmi verilerine göre.
DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesine, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in verdiği cevaplar öylesine çarpıcı ki şaşırmamak elde değil.
MEB’e yurtiçinden ve yurtdışından adeta para yağıyor. Tek tek sıraladığımda eminim siz de şok olacaksınız. Ama buna rağmen hâlâ 9 bin 999 okulda, hâlâ üç beş sınıf bir arada eğitim yapıyormuş. Şaşırdım kaldım.
İşte eğitimin geldiği son noktayı ortaya koyan gerçek rakamlar:
Dış kredi ve hibeler
Resmi ilköğretim okullarının 7.800’ünde, ortaöğretim okullarının 1.050’sinde ikili eğitim yapılmaktadır. Birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu sayısı 9.999’dur.
- Dış yardım ve krediler:

Yazının Devamı

Özel okullar zam yapacak mı?

8 Şubat 2009

Küresel ekonomik krizin eğitimi de vuracağına yönelik ciddi sinyallerin olduğunu daha önce de dile getirmiştik. Ama bu konuda hâlâ bir adım atılabilmiş değil. Hemen herkes kendisini kurtarmanın peşinde. Sektörel anlamda bir birliktelik maalesef yok. Bu da dikkate alınmamalarına neden oluyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de özel öğretim kurumlarının hemen hemen hepsi küçülme ya da yok olma sürecini öyle ya da böyle hissedecek.
ABD’deki en güçlü özel öğretim kurumları bile tasarrufa yönelik peş peşe kararlar alırken, bizimkilerin vurdum duymazlığını anlamak mümkün değil. Bırakın kendilerini, YÖK ve MEB bu konuda öncü olur mu diye bakıyoruz, onlardan da tıs yok.
Umarız bu konuda zincirleme bir facia yaşanmaz. Eğer yaşanırsa da bunun sorumlusu sadece o kurumlar olmayacaktır. Olaya seyirci kalan tüm taraflar da en az onlar kadar bu facianın sorumluları olacaklardır.
Arkasında güçlü vakıf desteği olmayan özel öğretim kurumlarımızın neredeyse tamamı bankalarla içli dışlı. Öğrenci olduğu ve düzenli ödeme yapıldığı sürece sorun yaşanmaz. Ama ödemelerde düzensizlik ve öğrenci sayısının azalacağına yönelik önemli ipuçları var.
Kolejlerin öğrenci profili 20, 30 yıl öncesine göre

Yazının Devamı