“Vitrinlere değil, gökyüzüne bakın!”

15 Şubat 2010

Hatırlıyor musunuz, çok değil, 2008’in Aralık ayında Yunanistan’da 15 yaşında bir lise öğrencisinin polis kurşunuyla öldürülmesi üzerine, gençler sokaklara dökülmüşlerdi.
Komşunun başkentinde protesto gösterileri uzunca bir süre dindirilememişti.
Gösterilerde en çok McDonalds, Starbucks, Vodafone gibi uluslararası zincir firmalar, gençlerin öfkesinden nasibini almıştı.
Ve Yunanlı gençlerin bu protestolar sırasında bizlere armağan ettikleri bir slogan vardı:
“Vitrinlere değil, gökyüzüne bakın!”
Herkes, büyük alışveriş merkezlerinin (AVM), pazar günleri kapalı olup olmamasını tartışmaya başlayınca, bu sözler geldi aklıma.
AVM’ler...

Yazının Devamı

Erkekler meclisinde bir kadın başkan

8 Şubat 2010

BİRKAÇ yıl önce, Mecliste misafir locasından bir oturumu izleme şansım olmuştu.
Birçok bürokratik işlemin ardından girebildiğimiz locada, ben bir çocuk merakıyla, meclisin işleyişini izlerken, görevlilerden biri yanıma gelerek, “Yüce Meclis’e karşı bacak bacak üstüne atarak oturmamam gerektiği” konusunda beni uyarmıştı.
İşte eski bir saygı ritüeli gereği karşısında bacak bacak üzerine atıp oturamadığımız yüce Meclis, geçtiğimiz günlerde kıran kırana kavgalara sahne oldu.
Küfürlerin, yumrukların havada uçuştuğu parlamentonun saygınlığını, bizzat bazı parlamenterler ayaklar altına aldı.
Eski Sağlık Bakanı MHP Milletvekili Osman Durmuş’un konuşmasında, “...doktorlar, peygamber gibi görülen bir Başbakan’ın eşini siz nasıl hastaneye almazsınız?!” demesiyle mecliste kızılca kıyamet koptu.
Başbakan, bu sözleri eşine bir laf atma olarak algıladı ve cevaben meclisteki en öfkeli konuşmalarından birini yaptı.
AKP’li milletvekilleri MHP sıralarına doğru yürümeye başladılar.

Yazının Devamı

İşçilerin direnişi çocukların korkusu...

1 Şubat 2010



İZMİRLİ Tekel işçilerinin çocukları, günlerdir sadece haber bültenlerinde yüzlerini görmeyi umut edebildikleri Ankara’daki anne babalarına karnelerini gönderdiler.
Takdirleri, teşekkürleri ve kuşkusuz haylaz “kırık”ları da yanlarına ekleyerek...
Tam 49 gündür, Ankara’da kurdukları dayanışma çadırlarında ayaza ve AKP hükümetine karşı sıkı bir direniş gösteriyor işçiler.
Bu sıralar en çok çocuklarının “Anne-baba, ne zaman eve döneceksin?” sorusuna yanıt vermekte zorlandıklarını söylüyorlar.
Şimdilik, “Tayyip Amca’na sor kızım” demekten başka çareleri yok galiba.

Yazının Devamı

Başkent İzmir

25 Ocak 2010

2012 için olmadı, ama Aziz Başkan 2013 için İzmir’i Avrupa Gençlik Başkenti yapma sözü verdi.
Kentimiz yöneticisinin önümüze böyle bir hedefi koyması özellikle biz genç İzmirlileri heyecanlandırmaya yetti.
İtalya’nın Torino kenti, bu yıl 15 aday şehir arasından seçilerek Rotterdam’dan sonra Avrupa’nın ikinci Gençlik Başkenti oldu.
Yılbaşından itibaren, bir yıl boyunca sürecek gençlere yönelik yüzlerce etkinlik başladı bile.
Bunlar arasında Torino’yu bir festival kentine dönüştürecek konser, kültür-sanat ve spor aktivitelerinin yanı sıra, gençlerin gündemini şehrin gündemi yapacak seminerler, konferanslar ve buluşmalar yer alacak.

Daha fazla hayat!

Yazının Devamı

Hrant Dink ve gazetecilik dersleri

18 Ocak 2010

BİR daha açar mı karanfil korkusuz
Bir daha uçar mı güvercin bu şehirde
Yalancı güneşli bir ocak
Mübarek bir Cuma gününde
* * *
Yarın 19 Ocak; Sezen Aksu’nun sözünü ettiği, yalancı güneşli ocak ayının üzerinden tam 3 yıl geçti.
Hrant Dink, vicdanlarımızda derin bir yara açarak ayrıldı aramızdan.

Yazının Devamı

AB’de doğru söyler Muğla’da şaşar

11 Ocak 2010

KENDİLERİNİ gövdesi heybetli asırlık çınarlara zincirlemiş köylülerin ve çevrecilerin fotoğrafları dikkatinizi çekti mi gazetelerde?
Gürül gürül akan ırmakta “Bırakın Yuvarlakçay özgür aksın!” pankartıyla rafting yapan bir adam resmi ya da?
Habere ait üçüncü resimde ise gözün yeşilden başka bir renk göremediği şahane bir orman var.
Bilmem manzara biraz olsun gözünüzün önüne geldi mi?
Muğla Köyceğiz’in Beyobası Beldesi’nden bir eylem haberi sözünü ettiğim.
Belde sakinleri ve çevreciler, buradan geçen Yuvarlakçay Irmağı’na kurulacak hidroelektrik santral için, 300-400 yıllık anıt çınarlar da dahil, binlerce ağacın kesilmesini ve ırmağın akışına müdahale edilmesini protesto ediyorlar.
Haber gazetelerde, Türkiye’nin Brüksel’e 3 bakan ve 80 kişilik bir heyetle, ihtişamlı bir şekilde gidip, AB üyelik sürecinde yeni bir başlığı müzakerelere başladığı günün hemen ertesinde yer aldı.

Yazının Devamı

Yeni bir başlangıca inanmak

4 Ocak 2010

YENİ yılın, hem de 2010; film ismi gibi afili bir yılın ilk iş günü.
1 Ocak itibariyle, geride bırakılmak istenenlerin tümü, yeni yıla havale edildi.
Artık o geride bırakılmak istenenleri doldurun bir torbaya. İçine koyun ne koymak isterseniz.
Mutsuzluklar, kırgınlıklar, başarısızlıklar, ekonomik krizler, geçim sıkıntıları, borçlar, ev sahibinin ya da dilerseniz patronun meymenetsiz yüzü...
Bir türlü ne olup bittiğini anlayamadığınız, anlasanız da müdahale edemediğiniz, huzur vermeyen politik gerilimler...
Artık ne geçiyorsa gönlünüzden...
Hepsini atın torbaya.

Yazının Devamı

İzmir’e dönmek...

28 Aralık 2009

İZMİR’E dönmek, eve dönmek gibidir.
Benim gibi çocukluğunu, ilk gençliğini İzmir’de geçirip, sonradan mektep kapılarına başka şehirlere ya da başka ülkelere gidenler ve daha sonra da ekmek kapıları peşinde koşturmaya başlayıp memlekete bir türlü temelli dönemeyenler eminim daha iyi anlayacaklar bu cümleyle ne demek istediğimi.

Körfez’in alaca kızıl güzelliği...
İzmir’e dönmek eve dönmek gibidir.
Ne Boğaz havasına, ne de Başkent’in sarımtırak ayazlı bozkır havasına benzer Körfez’in kokusu...
Hele bir de sabahın erken saatlerinde sona ermiş bir yolculukla kavuştuysanız çocukluğunuzun şehrine, Körfez’i taptaze alaca kızıl bir güzellikte yakalarsınız.

Yazının Devamı