Türkiye federasyonu!..

11 Haziran 2009

‘Gerekirse mayınları biz temizleriz.” “PKK’yı arar bulur yok ederiz.” Bu iki cümleyi de Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ söyledi. Ve medyanın büyük bir kısmında bu sözlere gerekli değeri verdi.
Genelkurmay Başkanı, “Mayında iletişim noksanlığı yaşadık” diyerek bana göre adeta “Anlayana sivrisinek saz” hatırlatması da yaptı.
Neyse ki kanun yetkiyi önce Savunma Bakanlığı’na bıraktı, Genelkurmay da artık bu konuda söz sahibi olabilecek.
Yani, ordu isterse mayınları, zor da olsa, temizleyebilir.
Benim gibi “Ordu o alanı mayınladı, şimdi temizleyemiyor mu?” diyenlere, bundan iyi cevap olur mu?
Moral geç de olsa yerine geldi.
* * *

Yazının Devamı

AB, KKTC, IMF, PKK ve AKP

4 Haziran 2009

‘Hükümetin AB stratejisi nedir, bilmiyoruz” Bu, Semih İdiz’in yazısının başlığı.
Peki, yalnız bunu mu bilmiyoruz?
Yani bilmediğimiz yalnız AB stratejisi mi?
Bu hükümet o kadar konuyu, sorunu boşlukta bıraktı ki...
Yani birçok konuyu, o konudaki stratejiyi, tutulan yolu, nereye varılmak istendiğini bilmiyoruz...
İşin acı yanı, bu konularda ne yapmak istediği, nereye varmayı amaçladığını hükümet de bilmiyor.
Bilse Türkiye bugünkü hale düşer miydi, dalgalı denizdeki fındık kabuğu gibi iner, çıkar, yalpalayıp durur muydu?..

Yazının Devamı

Azınlıktan müdür var mı?

28 Mayıs 2009

Türkiye bölündü.  İkiye bölündü.  Coğrafyasından önce halkı, yani 72 milyon ikiye ayrıldı.
Bunun müsebbibi, yanlış tutumuyla, Başbakan Tayyip Erdoğan’dır.
O yalnız olmanın avantajlarını, Türkiye’deki birlik ve bütünlük için kullanamıyor.
O niye yalnız?
Çünkü karşısında bir Adnan Menderes, bir İsmet İnönü, bir Özal, bir Demirel yok.
Bunlar olmayınca o, yani Tayyip Erdoğan, bu ülkede tek başına lider sayılmaz mı? Rakipsiz sayılmaz mı?
Sayılır.

Yazının Devamı

Sorun çok, çözecek siyasi yok

21 Mayıs 2009

Türkiye siyasi tartışmalar arasında bazı hayati konularını ihmal etti. Bu belki de iktidarın işine geliyor. Lafla günleri geçirmek kolay çünkü... Mesela, iki gün önce gençlik bayramını kutladık. Oysa eğitimde iflas bayrağını da çektik.
Liselerde öğrenciler hak ettikleri gibi ders görüyorlar mı?
Görmüyorlar.
Görseydiler çocuklarımız özel dershanelere teslim edilir miydi?
Eskiden özel dershane yoktu ve okulda verilen bilgi hayat boyu unutulmazdı, işe yarayabilirdi.
“Her ile bir üniversite”, slogan olarak iyi ama bu üniversitelerin hocası nerede?
Yani, dersler gerektiği gibi yapılamıyorsa, bu üniversitelerde okuyan öğrencilere yazık değil mi?

Yazının Devamı

Açık olun, ‘sorun’ ne, anlatın

14 Mayıs 2009

Kürt sorunu.  Açılım.   Çözüm.
Tekrar ediyoruz. Bunlar ne anlama geliyor? “Açın da anlayalım”, diyenler haksız mı?
Önce şunu belirtelim, Kürt kökenliler ile Kürtçüleri ayırmak lazım.
72 milyonun içinde Kürt kökenliler gibi diğer kökenlerden gelenler de vardır ve bu 72 milyon kaynaşmış, Türk üst kimliğinde birleşen büyük bir devlet oluşmuştur. İşte şimdi dış ve iç düşmanlar bu 72 milyonluk büyük gücü parçalamak istiyorlar. Bunun içinde en mühim, en elverişli yol etnik farklılıkları, dinsel ve mezhepsel farklılıkları tahrik etmek, kullanmaktır.
Şimdi Türkiye için yapılan budur. Kürt Kökenlileri tahrik etmek ve büyük, güçlü Türkiye’yi iç işleriyle uğraşır hale getirmek, zayıflatmaktır.
Bu oyuna halkımızın çok büyük kısmı gelmeyecektir. Bazı yöneticiler, siyasiler oy ve iktidar hesabıyla, bazı sözde aydınlarımız da çeşitli menfaatler için bu oyunda rol alsalar da.
* * *

Yazının Devamı

Arınç, Şahin ve Ekren...

7 Mayıs 2009

Bakanlar Kurulu değişti. 8 bakan gitti, 7 bakan yer değiştirdi. 10 bakan yerinde kaldı, 9 kişi de bakan oldu.
Peki kabine değişti ama Türkiye’nin kaderi ne olacak?
O da değişecek mi?
Hayır.
Peşin hükümlü olmayalım ama “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” diye bir sözümüz olduğunu da unutmayalım.
Peki bu kabinenin ülkenin kaderini değiştirmeyeceğini nereden anlıyoruz?
Bülent Arınç’ın bakan olmasından.

Yazının Devamı

Sözü dinlenir devlet rüyası

30 Nisan 2009

‘Büyük devlet’ lafla olunmaz. Eylemle olunur.  Türkiye büyük devlet mi?
Büyük devlet değil, ama olabilir.
Peki niye olamıyor, “olabilir” diyoruz da olamıyoruz.
Hep tokat yiyoruz ve bir yanağımıza vurdular mı adeta öbür yanağımızı uzatıyoruz.
* * *
Hükümet haklı olduğu konularda bile Türkiye’nin çıkarlarını müdafaa edemiyor, savunamıyor.
Oysa hükümet için meydan adeta boş. Onu sıkıştıran güçlü muhalefet henüz kurulamadı.

Yazının Devamı

Ulusun egemen olduğu gün

23 Nisan 2009

Bugün bayram.    Ulusal Egemenlik Bayramı. Biz bu bayramı şu mısralarla aşağı yukarı 60 yıldır hatırlıyoruz, anıyoruz, söylüyoruz...
“1920  23 Nisan, Ata’nın Meclis’i kurduğu gündür
1920  23 Nisan ulusun egemen olduğu gündür”
Evet biz böyle yetiştik, çocuklarımızın da böyle yetişmesi için uğraş verdik.
* * *
Ama bugün o mısralar bazıları tarafından unutuldu. Onlar herkese de bu mısraların verdiği hazzı unutturmak istiyorlar.
Kim bunlar?

Yazının Devamı