Omurga Sağlığı İçin Düzgün Postürün Önemi

2 Temmuz 2018

Vücudumuzun çatısı oluşturan omurgamızın, hareketlerimizi sağlamadan, iyi nefes almamıza ve kalbimizin iyi çalışmasına kadar pek çok fonksiyonu bulunmaktadır. Gündelik hayat içinde hareket ve davranışlarımızda gerçekleştireceğimiz küçük iyileştirmeler ve dikkat edeceğimiz ayrıntılar omurga sağlığını korumamıza katkı sağlayacaktır.

Omurga, omur adı verilen 33 kemikten oluşmaktadır. Ve bunların da 23 tanesi hareketlidir. Bu kemikler birbirlerine bağ dokusu, eklemler ve disk denilen yastıkçıklarla bağlanır. Hareket, omurların her birine bağlanan omurga kaslarıyla sağlanır. Omurga yapısındaki tüm sistem son derece uyum içerisinde çalışarak, öne, arkaya ve yanlara kolaylıkla eğilip dönmemizi sağlar.

Omurganın Görevleri
Omurgamız her ne kadar arkadan bakıldığında düz bir sütün gibi görünse de yandan bakıldığında kıvrımlıdır. Bunlar boyunda öne doğru (lordoz), sırtta arkaya doğru (kifoz) ve belde öne doğru (lordoz) şeklindedir. Omurganın sırttan arkaya doğru kıvrılmasıyla kalp, akciğer gibi iç organların rahat yerleşimi sağlanır. Göğüs kafesiyle birlikte kalp ve akciğer üzerinde yaptığı koruma sayesinde doğru nefes almamız ve kalbimizin de sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Yazının Devamı

Klinik Psikonöroimmünoloji (PNI)

29 Haziran 2018

İnsan psikolojisi, bağışıklı sistemi , sinir sitemi ve hormon sistemi arasındaki bağlantıları araştıran bir bilim dalıdır. Hastanın zihinsel durumunun hastalıkları ve şifayı etkilediğini söyler.

Psikonöroimmünoloji sözcüğü, New York Rochester’daki Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nin psikiyatri bölümünde bir araştırmacı olan Robert Ader tarafından türetilmiştir. Ader yaptığı araştırmalarda stres ve anksiyete gibi durumların ve çevresel faktörlerin bağışıklık sistemini etkilediğini göstermiştir. Sonrasında bağışıklık sistemi ile diğer zihinsel ve ruhsal süreçler arasındaki etkileşimleri keşfeden yüzlerce araştırma gerçekleştirilmiştir.

PNİ bir çeşit kişiye özel araştırma metodudur. Normalde insan vücudu her durumun altından kalkabilecek kadar güçlüdür, eğer kişide bir hastalık oluştuysa altında daha önceden yaşanmış ve iyileşmemiş bir travma olma ihtimali çok yüksektir. PNİ de bu travma, bu travmanın neden iyileşmediği ve iyileşmeyen bu travmanın sebep olduğu fizyolojik durumlar tespit edilir.

Tıpta hastalık bir fotoğraf gibidir. Örneğin bir kişide diabet varsa tıpta diabetin varlığıyla ilgilenilir. PNİ ise hastalığa bir film gibi bakar hastalık PNİ'de filmin

Yazının Devamı

Sırt Ağrısı

19 Mayıs 2018

Sırtımız büyük kaslarla örülüdür. Omurgamız ise vücut ağırlığımızın çoğunu yüklenir. Kaslarda veya omurlarda meydana gelen gerilim veya hasarlar sırt ağrısına neden olabilir. Çoğu sırt ağrısı, uygun egzersizlerle hafifler.

Kas Problemleri
Omurgayı destekleyen kas, tendon ve bağ doku gibi yumuşak dokularda meydana gelen gerilimler ve incinmeler sırt ağrısının en sık karşılaşılan nedenidir. Aşağıdaki etkenler böyle bir soruna yol açabilir:

Duruş bozukluğu: Kambur oturmak, omuzları öne sarkıtmak, dik yürümemek gibi duruş (postür) bozuklukları sırt kaslarına çok fazla yük binmesine ve sırt ağrısına neden olur.

Yanlış kaldırma: Zeminden bir şey kaldırırken bacaktan değil de belden destek almak sırt ağrısına neden olur. Ağır kaldırmak da sırt ağrısına neden olur.

Çok fazla kullanmak: Egzersiz veya beden gücü gerektiren iş gibi aktiviteler çok uzun sürerse kaslarda gerginliğe ve sırt ağrısına neden olabilirler. Hiç egzersiz yapmamak da kas zayıflığına ve sırt ağrısına neden olur.

Kemik erimesi (osteoporoz): Bu hastalık nedeni ile omurlar zayıflarsa vücut ağırlığını taşımakta zorlanırlar. Bu zorlanma kaslarda, bağlarda, kemiklerde gerilime ve sırt ağrısına yol açar.

Yazının Devamı

Migren ve Manuel Terapi

7 Mayıs 2018

Baş ağrısı, tüm dünyada çok sık görülen nörolojik bir durum olup, toplumun %90’ından fazlasında yaşamın bir döneminde görülmektedir. Migren tipi baş ağrısı, binlerce yıldır bilinen, insanoğlunun en eski hastalıklarındandır. Tek taraflı ağrı olması nedeniyle ‘bir başın yarısı’ anlamına gelen ‘hemikrania’ kelimesi kullanılmaktadır. Migren, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) tarafından iş yapamamaya yol açan hastalıklar arasında 19. sıraya (kadınlarda 12. sıraya) yerleştirilmiştir.

Migren ile ilgili auralı ve aurasız olarak iki klinik sendrom tanımlanmıştır. Auralı migren, sıklıkla görsel alan nöral fonksiyonlarda bir bozukluk ile başlar ve 1-2 dk içinde hemikraniyal ağrı veya vakaların 1/3’ünde bilateral baş ağrısı, bulantı ve bazen kusma ile devam eder. Baş ağrısı birkaç saat ya da 1-2 gün kadar sürebilir. Aurasız migren, ani başlangıçlı, dakikalar veya daha uzun sürede gelişen bulantı veya kusmanın eşlik ettiği hemikranial ağrı ve daha az sıklıkla jeneralize baş ağrısı ile karakterizedir, daha sonra auralı migren gibi aynı geçici paterni takip eder.

Migrenin tedavi yaklaşımları arasında egzersiz, manuel uygulamalar, elektrofiziksel ajanlar, ilaç tedavisi,

Yazının Devamı

Priformis Sendromu Bel Fıtığı ile Karıştırılabilir

2 Nisan 2018

Bel, kalça ağrıları ve siyatik problemlerinin sorumlusu Piriformis sendromu olabilir.

Piriformis kası, kalçamızın derininde bant şeklinde uzanan bir kastır Priformis sendromu; Siyatik sinirin piriformis kası altında baskı altında kalmasıyla ortaya çıkan bel kalça ve bacak ağrısı, bacak arkasına ve ayağa yayılan uyuşma, karıncalanma olarak tanımlanmaktadır.

Piriformis sendromumda oturmak ağrıyı artırır. Ağrı genelde bel ve kalça bölgesindedir, yürürken veya bacak bacak üstüne atma hareketinde ağrılar artar.

Bacak arkasında, ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, yürümede zorluk gibi belirtileri sebebiyle bel fıtığıyla karıştırılabilir.

Piriformis Sendromunun iki tipi vardır. Birincisi; yapısal olarak piriformis kasının kısa olmasından kaynaklanır. Erken dönemde piriformis kasını uzatıcı ve germeyi sağlayıcı uygun egzersizler ile problem önlenebilir.

İkincisi; travma veya bölgesel kan dolaşımının azalmasıyla kasın spazma girmesiyle oluşur Sebebi belirleyerek tedaviyi düzenlemek gerekir.

Piriformis kasında, bel omurga veya kaslarındaki problemler, yanlış yapılan egzersizler, ani ve ters hareket, uzun süreli oturmak (oturarak çalışma, uzun süre yolculuk, bisiklete binmek) ya

Yazının Devamı

Üst Servikal Omurga Sendromu

26 Şubat 2018

Boyundaki ilk kemik, Atlas ya da C1 olarak adlandırılır ve baş ile boyun bölgesinin birleştiği yerde yüzük şeklinde bir yapıdır. İkinci kemik ise C2 ya da Axis olarak adlandırlır ve Atlas’ın hemen altında bulunur. Atlas ve Axis ise beraber “Üst Servikal Omurga” olarak adlandırılır. Atlas ve Axis, beyin sapı adı verilen merkezi sinir sisteminin bir bölümüne çok yakındır.

Beyin sapı, vücudunuzun neredeyse tüm hayati işlevlerini kontrol ve koordine eder. Kaza ve yaralanmalardan dolayı burdaki bağ dokularda hasar oluşursa, Atlas ve Axis anormal bir pozisyon içerisinde kilitlenir ve bunun sonucunda beyin omirilik sıvı dolaşımı ve kan akımı bozulabilir; irritasyon, gerilim ve basınç oluşabilir.

Atlas ve Axisdeki bu problem, omurganın alt segmentlerinde postural bozukluklara neden olur. Bu problem, zamanla sağlık sorunları oluşturur. Semptomların başlaması 10-15 yıl sürmektedir.

En yaygın görülen semptomlar:
1- Vertigo, baş ağrısı, boyun ağrısı, yüz ağrısı2- Omuz ağrısı, özellikle boyun ve omuz ağrısı arasındaki bölgede3- Çene eklemi problemleri4- Sırt ve bel ağrıları5- Skolyoz6- Vagus sinir irritasyonu nedeni ile kalp, akciğer, mide ve sindirim sorunları7-

Yazının Devamı

Sağlıklı Bir Omurganın Önemi

12 Şubat 2018

Sağlıklı bir omurga, hareketliliğinizde, konforunuzda ve yaş ilerledikçe genel sağlık durumunuzda önemli bir fark yaratabilir. Yaşınız ilerledikçe, konforunuzu sağlamak ve postürünüzü desteklemek için neler yapabilirsiniz? Buna kötü omurga postürüne neden olabilecek davranışları iyi anlayarak başlayabiliriz.

Omurga postüründe bozukluklara neden olabilecek çeşitli etmenler bulunabilir. Bunlar; kronik yorgunluk, psikolojik stres, yetersiz egzersiz, kötü yaşam biçimi veya beslenme alışkanlıkları olabilir. Ayrıca kötü bir duruş, yetersiz uyku, uygun olmayan pozisyonlarda ağırlık kaldırma, dejeneratif hastalıklar, kötü bir omurgaya sahip olmanıza neden olabilir.

Sağlıklı bir omurgayı anlamak ve onu benimsemeke size, destek, hareket, koruma, koordinasyon ve kontrol sağlayabilir. Omurga başımızı destekler. Korunma ve hayatta kalmak için ani hareketlerde kontrol mekanizması olarak bize destek sağlar. Omurga, aynı zamanda omuz ve çevre vücut bölgeleri için destek sağlar. Güçlü bir omurga ile geniş bir hareket yelpazesine sahip olursunuz. Genel sağlığı korumak için omurganızı egzersizler ile düzenli olarak nasıl çalıştıracağınızı öğrenin. Omurgayı desteklemek için çevresindeki

Yazının Devamı

Hamilelikte Bel Ağrısı

6 Şubat 2018

Hamileliğin fiziksel etkilerinden birisi de bel ağrısıdır. Her 4 kadından 3'ünde bel ağrısı gelişmektedir. Bunun en önemli nedeni, gebelik boyunca omurga ve pelvis bölgesine binen yükün artmasıdır. Bazı hormonların da gebelik boyunca salgılanması bel ağrısının gelişimine katkıda bulunmaktadır. Özellikle hamilelikte salgılanan "relaksin hormonu", kasları ve eklemleri doğumu kolaylaştırmak için gevşetir, bu da bel ağrısının gelişimine katkıda bulunur.

Hamileliğin başlaması ile postürde değişiklikler de başlar. Bu nedenle hamilelik boyunca postür egzersizleri önemlidir. Başınız ve omuzlarınız dik, mümkün olduğunca öne eğilmeden gergin vaziyette durmaya özen gösterin. Araba kullanırken doğru postürde olduğunuzdan emin olun. Sandalye ya da koltukta otururken, sırt bölgenizi destekleyecek bir yastık kullanın. Yerden bir eşya alırken mutlaka dizlerinizi bükün ve dik pozisyonunuzu koruyun. Doktorunuzdan onay alarak düzenli egzersiz ve yürüyüşler yapın.

Hamilelik döneminde yoga, beden ve ruhen doğuma hazırlık için size yardımcı olur. Yoga ile öğreneceğiniz nefes egzersizleri doğum esnasında işinizi kolaylaştırır. Hamile kadının fiziksel kondisyonu korunur. Duruş bozuklukları en aza

Yazının Devamı