Tarım ve Kredi Kooperatiflerinin marketler yoluyla piyasada denge kurma çabalarına üretici birlik ve kooperatiflerin katılma modeli herkesin dilinde. Kooperatifler de bu konuda kararlı, ‘Biz varız’ diyorlar. Beklenti Hal Yasası’nın çıkması. Bilim insanları, yeniden kooperatiflere yönelmenin önemli olduğu görüşünde.
Devletin aldığı tüm önlemlere karşın çeşitli ürünlerde ‘tarla tüketici fiyat farkı’ hala tepki çeken noktada. Örneğin, mutfaklarda en çok yer alan soğan patates ikilisinin son aylarda ‘tarla mutfak yolculuğu’ iki üç kat dolayında. Kilosu üreticide 1 liranın altına inen iki temel gıda da market manav pazar fiyatları en az iki, hatta üç kat fazla. Oysa taşıma komisyon, kâr marjı eklenerek yapılan hesaplama bile bu ürünlerin 1.25 1.50 TL noktasını aşmaması gerçeğini gözler önüne seriyor. Benzer durum limon, portakal, elma ve muz için de geçerli. Hatta zeytinyağı, un, şeker, ayçiçek ve mısır yağı
Piyasada ekonomik dengelenme ve ucuzluk için büyük zincir gruplarının ‘gizli otoritesi’nin kırılması şart. Bunun için de güçlü üretim birlik ve kooperatif birlikleri öne çıkıyor. Üreticiden değerinde alıp tüketiciye makul giderlerle yansıtan... Hal yasası da ucuz piyasa oluşturmada önemli bir dengeleme gücü
Devlet dört koldan fiyat artışlarını dengelemek için arayışta. Üretici ürününün değerlenmesini, tüketici de fiyatların alım gücü sınırları içinde olmasını istiyor. Çözüm üretici kooperatiflerinde. Ne ithalat, ne kısa vadeli çözümler ‘derdin dermanı’.
Üretici birlik ve kooperatifleri, üreticiden ürünü emeğinin karşılığı, hak ettiği fiyatla alacaklar, makul bir maliyet karı ile tüketiciye daha ucuza satacaklar. Sistem bu. Birçok ülkede uygulandığı gibi...
‘Zincir etkisi’
Üretici birlik ve kooperatiflerinden ürün alanlar ‘hem sağlıklı, temiz ve kaliteli’ olma güvencesini yaşıyor, hem de fiyatlar
Uzun süreden beri gündemde olan Hayvan Hakları Kanunu çıkıyor. Önemli yeniliklerle... Hayvanlara eziyet ve şiddet cezalandırılırken, hapis cezası verilecek ve ertelenmeyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yakından takip ettiği yasal düzenlemeler, hayvan ticaretini yasaklarken, yunus parkları ve hayvanat bahçelerini de sonlandırıyor
Uzun süreden beri kamuoyu gündemindeki önemli bir konuda artık son adım atılıyor. ‘Hayvanlara da adalet’ geliyor. Slogansız, eylemsiz. Can dostlara önemli yeniliklerle... İnsancıl dokunuşlarla... Bundan böyle ‘can dostlar’ eşya ve mal statüsünden çıkarılıp ‘canlı ve duygulu varlıklar’ olarak kabul edilecek. ‘Sahipli’, ‘sahipsiz’ ayrımı ortadan kalkacak. Bunlar çok değerli.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı, Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç koordinasyonunda hazırlanan ve halk arasında ‘hayvan hakları kanunu’ olarak anılan yasal düzenleme toplumsal yaşam içindeki önemli bir boşluğu dolduracak. Bundan sonra ‘hayvanlara eziyet ve işkence
FAO gelecek vizyonunda besleyici gıda modelleri üzerinde duruyor. Bu gerçekleşmezse karşımızda büyük bir sorun var: 2030’da 840 milyon aç insan. FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, “Refahı artırmak için kooperatifleşme akılcı yol” diyor
Dünyamızda işsizlik, yoksulluk, eşitsizlik, ekonomik şoklar, küresel ısınma ve çevresel sorunlar ciddi bir ‘yaşamsal tehdit’ haline gelirken, her bağlamda birlik, beraberlik ve dayanışma ile verimlilik artışı sağlayan kooperatifler de ciddi bir seçenek olarak öne çıkıyor. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, kooperatiflerin dünya çapında 100 milyondan fazla insana istihdam sağladığını, özellikle AB ülkeleri ile Japonya’da tarımsal kooperatiflerin güçlü olduğuna dikkat çekerek, şunları söylüyor:
“Gelişmekte olan ülkelerde de kooperatiflerin güçlenmesi sadece istihdamı ve ekonomiyi değil, demokrasi, eşitlik ve dayanışmayı da destekleyeceği için toplumların her alanda
Hangi adla anarsak analım, merkez köyler, örnek köyler, bizim çiftlikler, tarım kentler... Türkiye için geleceğin umut dolu kalkınma modeli, güçlendirilen, geliştirilen, eğitimle taçlanan köylerin birleşerek yarattıkları üretim merkezleri. Yaygın deyimle köykentler.
Dünyanın en etkili insanları, en büyük kurumları hem ‘kırsal ve tarımsal kalkınma’, hem de ‘yiyecek içecek ve gıda sorunları’ konusunda gündem yarattıkça, kamuoyu da bu konuda daha hassas elbette. Aslında kimse bir şey söylemese de ‘görünen köy kılavuz istemez’. Pandemi sürecinin de etkisi ile bir çok önemli tüketim maddesinde, sebzede, meyvede, ayçiçek ve benzeri yağlarda, bakliyat ürünlerinde, temel gıdalarda ‘yüksek fiyatlar’ ciddi sancı yarattı.
Altyapımız var
Her yerde sorun vardı, Türkiye’de işin dozu biraz kaçtı. Sürecin sıkıntıları ‘maliyetin üzerindeki oranlarla fiyatlara’ yansıdı.
Vatandaş da rahatsız oldu, devlet de. Nitekim önlemler peşisıra
Geleceğin dünyasında sağlıklı ve yaşanılır bir çevre beklentisinin ötesinde ‘yeşil işler’ de cazip olacak. Bu bir anlamda ‘mavi yakalılar’ devrinin kapanıp ‘yeşil yakalılar’ döneminin açılması demek. Bu olguyu iklim krizi büyüdükçe daha yoğun dillendireceğiz.
Çevre ve doğaya hoyratlık, iklim krizi her gün gündemin öncelikli konularından. Bir dönem bu konuya duyarsız kalan ülke ve yönetimler bile artık ‘daha etkin, hatta saldırgan ve aktif mücadele’ kararında. Çünkü sorun ciddi. Üstelik ertelenemez türden.
Hatta ABD’nin dünyayı dolaşan ve ‘sağlıklı bir dünya için’ yeni bir çalışma yürüten İklim Özel Temsilcisi John Kerry’ye bakarsak, “Dünyanın sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yaşam için sadece 9 yılı kaldı”.
Bilim adamları, hala ‘bir şeyler yapılabileceği inancında’. ‘Ciddi, yapıcı, istekli ve çevreye duyarlı yöneticiler’ kanalıyla.
Yeni kapılar açılacak
Yeni dönemin ipuçları, daha
Milliyet Ege, tarihe vurulan damgadır. İzmir’den Ege’den Türkiye’ye yayılan güven, hoşgörü toplumsal barış, başarı ve sevgi rüzgârıdır
‘Basında güven’ ilkesiyle çıkılan yolculukta toplumun geleceği adına yapılan tüm girişim çaba ve atılımlarda ‘sevgi’yle varılan limandır
Dr. Hakan Tartan
Yıllar ne çabuk geçiyor.
Aylar, haftalar, günler..
Rüzgâr gibi.
Yurttaşların temel şikayeti haline gelen ‘fahiş fiyat’ konusunda piyasaya ‘devlet eli’ değiyor. Hem yasa değişikliği, hem de Tarım Kredi Kooperatifleri’nin devreye girmesi ile fiyatlarda denge hedefleniyorYurttaşların son aylardaki en temel şikayetiydi, ‘fahiş fiyat’. Özellikle temel gıda malzemelerinde büyük artışlar yaşandı. Konu, devletin en üst makamlarında da ele alındıkça çözümler üretilmeye başlandı. Özellikle yaklaşan Ramazan bayramı öncesinde bu tür spekülasyonlara ‘geçit vermeme’ konusunda görüş birliği var. İlgili bakanlıklar da devrede.
Özellikle bazı market zincirleri başta olmak üzere ‘piyasa spekülatörleri’ adına ‘en ucuza al, en pahalı sat’ dönemi artık bitecek. ‘Devlet’ devrede. Bu konuda bir süreden beri ‘iki koldan yürütülen çalışmaları’ paylaşmak isterim.
Perakende ticaretin düzenlenmesi ile ilgili yasa teklifi TBMM’den kısa sürede geçirilirse önemli yenilikler getirecek. Özellikle yaygın,