Ecevit: KKTC disipline olmalı

28 Temmuz 2000


       İstanbul'da önceki gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan Kıbrıs raporuna değiniyor, Ecevit dünkü görüşmemizde:
       - MGK'ya KKTC ile ilgili bir rapor sunuldu. Fakat bu rapor KKTC'nin iç sorunlarıyla ilgili değildi. Tümüyle yürütülen dolaylı görüşmelere ilişkin bir rapordu. Ancak konu açılınca son gelişmelere ilişkin bazı görüşler de gündeme getirildi.
       Başbakan Ecevit, KKTC'deki olayları değerlendirirken, ekonomik sorunların altını çiziyor:
       - Belki de çok sık seçim olmasından dolayı KKTC uzunca bir süredir seçim ekonomisi atmosferi içinde. Türkiye elinden geleni yapıyor. Ancak, tümü olmasa bile bazı yardımlarımızın bir kısmı amaçlarına uygun kullanılmadı. Ayrıca, sağlam zeminde olmayan bankalar var. KKTC'nin ekonomisinin disipline olması gerekiyor. Biz de bu yönde çaba gösteriyoruz. Yoksa bizim KKTC halkından herhangi bir şey esirgememiz söz konusu dahi olamaz. Yapılan yardımlar ve verilen desteğin amacına uygun kullanılması ve işe yaraması gerekir. Biz, KKTC'nin hiçbir zaman iç işlerine karışmadık. Ancak

Yazının Devamı

Üniversite sınavı

27 Temmuz 2000


       Üniversite sınavıyla ilgili rakamlar şöyle:
       1 milyon 414 bin genç üniversite sınavına girmek için müracaat etti.
       1 milyon 366 bin genç üniversite sınavına girdi.
       Bunlardan yüzde 69'u baraj puanını aşabildi, 412 bin 693 genç elendi.
       Kalanlardan 120 bini 4 yıllık okullara girebilecek, açık öğretim ve 2 yıllık okullara gireceklerle birlikte, toplam 300 bin genç yüksekokullu olacak.
       1 milyondan fazla genç üniversiteye girememiş "lise mezunu genç" sıfatıyla beklemeye geçecekler.

Yazının Devamı

Bahçeli'nin serzenişi

26 Temmuz 2000


       Çankaya Köşkü'nde gazetecilerin ilk çembere aldığı kişi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Nijerya Devlet Başkanı onuruna verdiği yemeğe biraz erken gelen Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Devlet Bahçeli oldu.
       Bir meslektaşımız sözü dolaştırmadan sordu:
       - Sayın Yılmaz'la görüş ayrılıklarınızı, ekim ayına kadar giderebilecek misiniz?
       - Ekim ayında ne var ki?
       - Meclis açılacak...
       - Öyle büyük bir görüş ayrılığımız yok.

Yazının Devamı

Nükleer enerji

25 Temmuz 2000


       Başbakan Bülent Ecevit'in nükleer enerjiye sıcak bakmadığını dün bu köşeden duyurmuştuk. Nükleer enerjinin olası sakıncaları ve ekonomik istikrar programı, Başbakan'ı, Akkuyu'da bir nükleer santral kurulması konusunda tereddüte yöneltiyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerin bu santralları kapatma kararı almaları da gelecekte nükleer enerjiden vazgeçileceğinin işareti sayılıyor.
       Buna karşılık Türkiye'nin enerji açığının giderek büyüdüğü ve nükleer enerji dahil tüm enerji kaynaklarından yararlanması gerektiği de savunuluyor. Hükümetin ANAP kanadından nükleer enerjiye karşı bir tavır yok. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, nükleer enerjiye geçilmesi gerektiğini düşünüyor, ama kararı Bakanlar Kurulu'nun vereceğini vurguluyor. Bu konunun tek başına karar verebileceği bir konu olmadığını da belirtiyor.
       Türkiye'nin nükleer enerjiye geçip geçmeyeceği konusundaki karar bugün toplanması beklenen Bakanlar Kurulu'nda verilebilir. Ankara, hükümetin vereceği bu siyasi kararla tavrını netleştirecek.
       Ancak, Akkuyu Nükleer

Yazının Devamı

Nükleere fren

24 Temmuz 2000


       Türkiye Akkuyu'ya nükleer santral yaptıracak mı?
       Karar bugün verilecek.
       En son yapılan ertelemenin süresi bugün doluyor. Bu süre içinde hükümet düzeyinde ihalenin sonuçlandırılmasına dönük olumlu bir gelişme kaydedilmedi. Aksine nükleer santralla ilgili endişeler daha da artmış görünüyor. İhalenin iptal edilmesi olasılığı yüksek.
       Ankara'nın nükleer santralla ilgili kararını Başbakan Bülent Ecevit'e sordum.
       Başbakan, "Endişelerimiz artarak sürüyor" yanıtını verdikten sonra şöyle dedi:
       - Dünyada bu teknoloji terk ediliyor. Almanya belli bir süre içinde nükleer santralları kapatma kararı aldı. Dünya alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor. Ben de nükleer enerjiyi tam olarak içime sindirebilmiş değilim. Endişelerimiz var.

Yazının Devamı

Ecevit'ten AB'ye uyarı

23 Temmuz 2000


       Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu temsilcisi Verheugen'in ziyaretinden sonra gündeme gelen Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak Ankara'nın tutumunda bir değişiklik yok.
       Başbakan Ecevit, bu konudaki sorularımızı yanıtlarken, Avrupa Birliği'ni, "araya girmemesi" hususunda uyardı.
       Ecevit, "aslında Kıbrıs'ta Türk tarafı açısından bir çözüme ulaşılmıştır. 26 yıldır bir anlamda sorun yoktur" anımsatmasını yaptıktan sonra, Avrupa Birliği'ne şu mesajı verdi:
       - Biz, Helsinki görüşmeleri sırasında Kıbrıs konusundaki duyarlılığımızı belirttik. Bu konuda ödün vermeyeceğimizi vurguladık. Dolayısıyla, Helsinki belgesi, bizim bu görüşlerimiz bilinerek düzenlendi. Kararlılığımız dikkate alınarak belirlendi. Avrupa Birliği, Türkiye'yi aday ülke statüsüne alarak bizim yolumuzu açarken, Kıbrıs'ta iki devlet olduğunu biliyordu. Şimdi, Türkiye'nin bu görüşünü değiştirmesini beklemesi sözkonusu olamaz.
       Başbakan Ecevit, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yle ilişkilerinde Kıbrıs sorununu öne çıkarması halinde,

Yazının Devamı

Hekim duyarlılığı

22 Temmuz 2000


       Ankara Tabip Odası, trafik kazasında kızını yitiren ve İstanbul'dan Ankara'ya kadar yürüyerek "trafik terörü"ne karşı bir kampanya başlatan Boray Uras'ın girişimine çeşitli etkinliklerle destek veriyor.
       Bu etkinliklerden biri de Ankara Tabip Odası'nın dün düzenlediği "Trafik Kazalarında Hekim Duyarlılığı" konulu paneldi.
       Trafik Hastanesi Beyin Cerrahisi Klinik Şefi Op. Dr. Celal Kılıç'ın yönettiği panele, Boray Uras ve ömrünü trafik mücadelesine adamış Prof. Dr. Rıdvan Ege'yle birlikte katıldık.
       Prof. Ege'nin verdiği istatistiki bilgilerin yanı sıra konuşmacıların ve paneli izleyenlerin yaptıkları saptamalar, üzerinde durulması gereken önemdeydi.
       Bu bilgi ve saptamaların bazıları şöyle özetlenebilir:
       - Türkiye'de 8 milyon 153 bin araç, 13 milyon 300 bin sürücü bulunuyor.

Yazının Devamı

AB için merkezi çalışma

21 Temmuz 2000


       Avrupa Birliği'ne tam üyelik çalışmalarının siyasi boyutunu Başbakan Yardımcılığı'na atanan ANAP lideri Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, insan haklarıyla ilgili boyutunu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, teknik ve bürokratik boyutunu ise Başbakanlık nezdinde kurulan Genel Sekreterlik görevine atanan Büyükelçi Volkan Vural yürütecek.
       Büyükelçi Vural'ın yöneteceği Genel Sekreterlik bir çeşit eşgüdüm merkezi gibi işlev görecek. Vural, Avrupa Birliği mevzuatıyla uyum sağlaması için yapılması gereken yasal değişiklik ve düzenlemeleri saptamak amacıyla yapılan tarama çalışmalarını sonuçlandıracak.
       AB'nin Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Verheugen'in ziyaretinden sonra Büyükelçi Volkan Vural, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'la görüştü. Yılmaz ve Vural ziyaret sonrasında bir durum değerlendirmesi yaptılar.
       Vural, ayrıca dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da bir "nezaket ziyareti" çerçevesinde kabul edildi. Büyükelçi Vural gelişmeler hakkında Cumhurbaşkanı'na bilgi sundu. Sezer, yakından izlemeye

Yazının Devamı