Ecevit nasıl ikna oldu?

11 Aralık 1999


       Türkiye'nın adaylığı ilan edildikten sonra Ankara'yı kaplayan sessizlik hem Helsinki'yi, hem de Washington'u kaygılandırıyor.
       Öğlen saatlerinden itibaren bekleyişe geçen Helsinki Ankara'dan bir türlü, "kabul" yanıtını alamıyor.
       Bu sürede Ankara metni incelemeye alıyor. Sözcük, sözcük inceleniyor.
       Sessizliği Başbakan Ecevit'in kalem kalem çıkardığı tereddütleri Helsinki'ye bildirmesiyle bozuluyor.
       Başbakan Ecevit'in bildirdiği tereddütler üç noktada toplanıyor:
       1- Metinden, adaylar arasındaki uyuşmazlıkların genel olarak Lahey Adalet Divanı'na 2004 yılına kadar götürülmesi gerektiği sonucu çıkıyor. Biz metni böyle anlıyoruz. Metnin maksadının bu olduğu doğru mu?

Yazının Devamı

Cem'in son uyarısı

10 Aralık 1999


       Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e göre Ankara'nın Helsinki'den beklediği şu:
      "Türkiye'nin adaylık kararını Ankara'yı incitmeden alması."
       Helsinki, diğer aday ülkelere göre Türkiye'ye ek kural veya koşul koymadan AB'ye tam üye adaylığını ilan ederse ve bu kararı "vakitlice" Ankara'ya ulaştırırsa, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, cumartesi öğle yemeğine gidecekler...
       Dışişleri Bakanı Cem, dün yaptığımız görüşmede "Başka türlü Helsinki'ye gitmemiz söz konusu olamaz" diyerek Ankara'nın beklentisini şöyle açtı:
       - Bu tür zirvedeki müzakereler genellikle geç saatlerde sonuçlanır. Cuma günü çok geç saatlerde alınacak bir karar, bizim beklentilerimize uysa bile cumartesi öğle yemeğine yetişmemiz teknik olarak mümkün olmaz. Bu nedenle eğer Helsinki bizi tatmin edecek bir karar alacaksa, bu kararı Ankara'ya hem resmi olarak, hem de vakitlice bildirmeli ki ben ve Sayın Başbakan, Helsinki'ye gidebilelim. Cumartesi sabaha doğru veya öğleye doğru bildirilecek bir

Yazının Devamı

Üçlü meydan okuma

9 Aralık 1999


       Başbakan Bülent Ecevit, cumartesi günü uçağa atlayıp Helsinki'deki devlet ve hükümet başkanları öğle yemeğine katılacak mı?
       Eğer Helsinki'den hiçbir önkoşula bağlanmamış biçimde Türkiye'nin tam üye adaylığı ilan edilir ve bu karar, önceden Türkiye'ye bildirilirse, belki...
       Aksi halde Ecevit'in Helsinki'ye gitmesi söz konusu bile değil...
       Helsinki'ye gitmek bir yana, koşullara bağlanmış bir adaylığın Ankara tarafından kabul edilmemesi bile söz konusu...
       Eğer adaylık ilanı "Kıbrıs, Ege, Öcalan, Kürt sorunu" gibi bir dizi koşula bağlanırsa, hükümetin böyle bir adaylığı kabullenmesi çok zor.
       Nitekim, Ankara, bu konuda göstereceği duyarlılığı son birkaç gündür üzerine basarak vurguluyor.

Yazının Devamı

Cezaevlerinde örgüt düzeni

8 Aralık 1999


       Metris'teki son olay, cezaevlerinin içler acısı durumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
       Devlet, bazı koğuşlara giremiyor, girerse rehin kalıyor.
       Sorun "pazarlık masası"nda çözülüyor.
       Devlet açısından kabul edilmesi zor bir durum.
      "Durum"u Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'e sorduk:
       - Devlet cezaevlerine neden hakim olamıyor?

Yazının Devamı

Ecevit: Demirel'den başka seçenek zor

7 Aralık 1999


       Cumhurbaşkanlığı seçiminde siyasi parti liderlerinin tavırları giderek netleşiyor.
       Başbakan Ecevit'in, Demirel'in yeniden seçilmesi önerisi, diğer liderlerce de benimsenmiş görünüyor.
       MHP lideri Devlet Bahçeli, bir uzlaşma sağlanması halinde koalisyon ortaklarının kararına uyacağı mesajı verdi.
       ANAP lideri Mesut Yılmaz, Demirel'in bir süre daha Çankaya'da kalmasından yana.
       DYP lideri Çiller, ilk tercihinin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi olduğunu vurgulamakla birlikte, Meclis'in seçmesi halinde beşer yıl iki kez seçilme olanağı tanınması önerisinde bulundu. Bu arada, Yılmaz'ın, "En iyisi Demirel" sözlerine, "Madem en iyisi Demirel, o zaman görev süresi dolunca Anayasa değişikliği ile 5 yıllığına seçilsin ve bir kişi iki kez seçilebilsin" diye destek verdi.
       Fazilet Partisi, cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisine destek veriyor, Meclis'in seçmesi halinde ise Demirel'e kapıyı kapatmıyor.

Yazının Devamı

Bahçeli ve Çiller'in Çankaya'ya bakışı

6 Aralık 1999


       Koalisyon liderleri, Cumhurbaşkanı Demirel'i yeniden seçmek veya görev süresini uzatmak konusunda anlaştılar mı?
       Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'le birlikte ziyaret ettiğimiz, Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Devlet Bahçeli, bu soruya "hayır" yanıtı veriyor ve ekliyor:
       - Bu şekilde gündeme gelmedi. Ancak Sayın Ecevit'in ve Sayın Yılmaz'ın beyanları var.
       DSP ve ANAP, Demirel'i yeniden seçmek için Anayasa değişikliğini gündeme getirirlerse, MHP'nin tavrı ne olur?
       Bahçeli, bu sorumuzu yanıtlarken, "biz de koalisyon ortaklarımıza uyarız" mesajı veriyor.
      "Eğer" diyor:

Yazının Devamı

Sismik - 1'in yenilenmesi ve DPT

5 Aralık 1999


       Her an batabileceği vurgulanan, 52 yaşında, metal yorgunu "MTA Sismik - 1 Araştırma Gemisi"nin yenilenmesi girişimi yılan hikayesine döndü.
       Sismik - 1 gemisinin yenilenmesi girişimine bu köşede birkaç kez yer vermiştik.
       Marmara depreminden sonra eski ve bilimsel araştırmalar için yetersiz olduğu bir kez daha anlaşılan Sismik - 1'in yenilenmesi için MTA ve bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Safter Gaydalı konuyu yeniden gündeme getirmişti.
       Başbakan Ecevit de geminin yenilenmesi için gerekli olan 20 - 25 milyon dolarlık kaynağın tahsis edilmesi talimatını vermişti.
       Bu talimattan sonra MTA Genel Müdürlüğü girişimini yenilemiş ve konu DPT'ye gelmişti. MTA Genel Müdürü, işlemlerinin DPT'de takıldığını, geminin yerli mi, yabancı mı olması konusundaki tartışmalarla zaman yitirildiğini ifade etmişti.
       DPT Müsteşarı Dr. Akın İzmirlioğlu dün bu konuda bir açıklama yaparak, DPT'nin bürokratik bir engel oluşturmadığını belirtti ve şu bilgiyi

Yazının Devamı

Nükleer enerji tartışması

4 Aralık 1999


       Koalisyon liderlerinin katıldığı enerji zirvesinden "nükleer enerji"ye onay çıktı.
       Ancak zirvede uzun süren tartışmalar da yaşandı.
       Liderlere bilgi sunan bilim adamlarının çoğunluğu, nükleer enerji ve Akkuyu Santralı'nı savunurken, iki bilim adamı da karşı çıktılar.
       Önce savunanlar...
       Nükleer santalın Türkiye için kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu savunan bilim adamlarının başında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Prof. Dr. Cengiz Yalçın geliyor. Zirveye katılan eski Başkan Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Prof. Dr. Ahmet Bayülken, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Tak da Prof. Yalçın'ı destekleyen görüşler açıklıyorlar.
       Prof. Dr. Tolga Yarman ise Akkuyu Nükleer Santralı'na karşı. Yarman, hem yer seçiminin yanlış olduğunu, hem de füzyon enerjisinin beklenebileceği görüşünü dile getiriyor.

Yazının Devamı