İSPANYA‘da bir parlamenterin odasındaydık. Konu “İspanya’da sigara yasağı ve bunun değiştirilmesiydi.”
Sigara içenler İspanya’da azınlıkta.
Bu nedenle “bütün mekanlarda sigara içme yasağı” gelince, sigara içenler “azınlık hakları” gerekçesiyle yasaya itiraz etmişler.
Konuştuğumuz parlamenter -kendisi sigara içmediği halde- Meclis’te “azınlık hakları hareketinin” sözcüsü olmuştu.
“Her yere uygulanan” yasağın, “azınlık hakları” gerekçesiyle “istisnalarını” öngören yasa değişikliği böyle sağlanmış.
Anlatayım:
‘3 kategori mekan var:
BİRKAÇ istisna dışında “futbol yorumlayanların, futbol oynamış olmaları gerektiğine” inanıyorum.
Her spor gibi futbolun da ancak yaşanmışlıkla kazanılan, keşfedilen bir farklı gezegeni vardır.
Tribünlerden bakarak algılanamaz.
Keşke yıldızlaşmış futbolcular anılarını yayınlasalar.
Metin Oktay’dan, Fatih Terim’i dinlediğimde, Adana’dan yeni gelmiş bir delikanlının birkaç saate sığmış, yaşamını değiştiren hikayeyle karşılaşmıştım.
Metin ile Taksim’de bir mekana gitmek üzere sözleşmiştik.
Gecikerek geldi.
ÖYLE görünüyor ki “Başkanlık Sistemi” için şans bütün olasılıklarla birlikte kullanılacak.
Meclis’ten referanduma yeşil ışık yakacak 330 oy sağlanırsa, referandum sandıklarından “evet” zor da olsa mümkün.
“A” planı bu.
Ya “B” planı?
Sanıyorum “partili cumhurbaşkanı” bu “yedekteki” plan.
Teorik olarak makul gerekçeleri var.
Pratikte de, batı demokrasilerinin çoğunda cumhurbaşkanları partili.
Alkollü içkilere kısıtlamalar için “hayat tarzına müdahale” denemez.
Daha önce “alkollü içecek ruhsatları” olan mekanlara “müktesep (kazanılmış) hak” istisnası uygulanacak.
Okullara, camilere belirli mesafe şartı bundan sonraki düzenlemeler için aranacak.
Gençleri alkollü içecek alışkanlığından korumak elbette gerekli.
Bu konuda çok geç bile kalındı.
Örneğin...
9-10 yaşında bir çocuk mahallenin bakkalından “akşamcı” babasına rakı almaya gönderilebiliyor.
Başkanlık sisteminin doğruluğu, yanlışlığı elbette tartışılmalıdır.
“Önyargı” 7 büyük günahtan(!) biri olan “kibir” kapsamındadır.
Ancak...
“Zamanlaması” da tartışma dışı kalmamalı.
“Doğru proje” ancak “doğru adamla” ve “doğru zamanda” başarıya ulaşabilir.
Türkiye’nin 2013 Mayıs’ı için “başkanlık sistemini” gündeme zorlamak “uygun zamanlama” mı?
Şu süreçte “evet” cevabını vermek zor.
Derin AK Parti’den bir telefon çağrısı aldım. İlginç bulacağınızı düşündüğüm kulisleri anlattı.
Önce...
“Ertuğrul Günay’ın büyükşehir statüsünde Muğla Belediye Başkanlığı’na aday gösterilme olasılığı...”
Gümüşlük’ten başlayarak, Bozburun, Hisarönü, Marmaris, Dalaman, Fethiye koyları ve Ölüdeniz’e kadar uzanan Ege sahiline egemen çok önemli bir belediyedir.
Sahillerin AK Parti’ye oy vermediği dikkate alınırsa Ertuğrul Günay ince ayarlı bir seçim.
Laik aydın kesim de eski CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay’a oy verebilir.
Uzun süre Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı.
YEREL seçimler şimdiden Dan Brown’ın romanlarındaki gibi gizli yeraltı geçitlerine, bilinmeyen “miş” galerilere inmiş bulunmakta.
Bir dizi lezzetini hissederek dinliyorum anlatılanları.
Beni en çok heyecanlandıranı büyük şehir statüsünde Muğla Belediye Başkanlığı için sayfalar oldu.
Bodrum, Marmaris, Fethiye/Göcek sahil şeridi AK Parti’nin ulaşamadığı coğrafya.
“AK Parti’nin sıcak denizlere ulaşma projesi” tartışılıyor.
Bu bağlamda siyasetin derin galerilerinde Ertuğrul Günay‘ın adı geçmekte.
Büyükşehir statüsündeki bir Muğla’nın belediye başkanlığına seçilirse AK Parti sıcak denize dokunmuş olacak.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Şeffaf Oda’da kutlanıyor...
Atatürk deyince Çelik, simge isimdir.
“Yüce Atatürk” şarkısı bunun güzel örneğidir.
Programa Yüce Atatürk şarkısıyla başlıyoruz.
Çelik omurgası dik, yaşam felsefesi olan bir sanatçı...
***
Çelik’in şu sıralar Şizoid adlı tek kişilik gösterisi konuşulmakta.