Yandaki fotoğrafı BİLD gazetesi Genel Yayın Yönetmeni katında çektirdim.
Kameraya poz verirken “maymundan insana binlerce yıl süren evrimin bilinmeyen sırrını açıklıyorum; gazete” diye takıldım arkadaşlara.
İnsanlığa bu kadar büyük yararı oldu gazetecilerin ama hâlâ kadrimiz kıymetimiz bilinmiyor!
BİLD binasının üst katındaki “gazete okuyan maymun heykelinin sağ omuzunu kerteriz almamı” söyledi Ertuğrul Özkök.
Maymunun omuzundan ileri bakıldığında şaşırtıcı bir görüntü ile buluşuyor gözlerim.
Solcu bir gazetenin binası orası.
Şaşırtıcı olan ise duvarına, ilk kattan başlayarak 4 kat boyunca yükselen BİLD gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ın “penisinin” resmi nakşedilmiş.
Japonya sarsıldı. Depremin büyüklüğü 8.9... Bir yandan depremin şiddeti, öte yandan depremin ürettiği tsunami dehşet verici.
Dikkat edin...
Japonya Başbakanı’nın TV açıklamasında altını çizerek vurguladığı ilk bilgi “nükleer santrallarda sızıntı yoktur” oldu.
Dünya TV’leri de haber anonslarında başbakanın bu açıklamasına öncelik verdiler.
Oysa termik santrallar, rafineriler yanıyor, sayısız ev ve araç tsunami sularıyla sürükleniyor... Ölü ve yaralılar var.
Ama gene de küresel ilgi odağı “nükleer santrallar...”
Nükleer sızıntı Japonya’nın ötesinde yakın ya da uzak pek çok ülkede halk yığınları için yaşamsal tehlike.
Kitabın adı “Acı Soslu Hans... (Einmal Hans mit scharfer Sose)”
Okudunuz mu?
Duydunuz mu?
Almanya’da “best-seller” olmuş.
500 bin satılmış.
Ya “Tatlı için Ali (Ali zum dessert)?”
Bu kitabın satışı ise 400 bini buldu bile.
İstanbul’un soğuğu ve siyasetin puslu havasından sonra “Berlin molası” iyi oldu.
Şansımıza gök mavi, kış güneşi ile pırıl...
Farklı konulardan da konuşmak, başka pencerelerden bakmak güzel.
Önce “Berlin Turizm Fuarı...”
Fuardaki Türkiye bölümü artık başta İspanya olmak üzere “birinci sınıf” turizm ülkeleriyle aynı mekanda.
Eskiden Fas, Tunus gibi ülkelerin olduğu hole itilmişti Türkiye...
Kapıdan girer girmez tüm stantlarıyla Türkiye karşılıyor gelenleri.
Gazetelerde okudum. ODA TV‘deki baskında bazı özel hayat dosyaları varmış.
İddialar doğru mu?
Bilemem.
Ancak listeye bakıyorum.
Nazlı Ilıcak ve eşi TERCÜMAN gazetesi sahibi merhum Kemal Ilıcak’la birlikte geçiyor adım.
“Herhalde TERCÜMAN’ın Genel Yayın Yönetmeni olduğum yıllardan bir işgüzarlık” diye düşündüm.
Mümkün...
CHP’nin tutuklu gazeteci Mustafa Balbay’ı milletvekili adayı göstermesi tartışılıyor.
Hukuki engel yok.
Seçilirse serbest kalması ve TBMM’ye gitmesi, daha önce de örnekleri yaşanmış bir süreç.
Yolu kapatmak “ileri demokrasi” iddialarıyla çatışır.
Hukuk sorunu yok ama siyasi tercih olarak duyarlı bir kavşak bu.
CHP’ye karşı “Ergenekon bağlantısı” olarak kullanılma riski konuşulmakta.
Son gelişmelerle “adaylığın Balbay ile sınırlı kalmaması ve Nedim Şener’i, Ahmet Işık’ı diğer bazı tutuklu gazetecileri de kapsaması” sesli düşünülmekte.
Ertuğrul Özkök’ün de dediği gibi Ebru Gündeş, “küçük dev kadın...” Şarkı söylerken, sahnedeyken adeta devleşiyor...
Yeni albümü “Beyaz”da da muhteşem şarkılar var...
Ebru Gündeş, “Beyaz” adlı şarkının “senin yanın en aydınlık beyaz benim için” sözlerinde olduğu gibi sosyal yardımlarıyla da aydınlığı sevdiğini kanıtlıyor. Aydınlatıyor.
Sadece şarkılarıyla değil, sosyal sorumluluk projeleriyle de devleşiyor...
www.ebrugundessatiyor.com adlı internet sitesinde çok değer verdiği kostümlerini satıyor. Oradan alınan kostümlerin gelirleri belirli vakıflara aktarılıyor.
Ebru bizden bir ricada bulunuyor:
Bejan Matur’un son kitabının adı bu. Yüz yüze PKK’lı söyleşilerini yansıtıyor.
Dağdakilerle, düze inmiş olanlarla, Avrupa ülkelerinde yaşamını sürdürenlerle konuşmuş.
Görünenin ötesinde insani dokunuşlar yapmış.
Görüşleriyle görüşlerimiz ve bakış açılarımız örtüşmese de ilgiyle okudum.
Bir sorunun çözümünde “empati” yapmak sorunun kaynaklarına yolculuktur. Çözüm arayışlarına ve pratiğine katkısı olabilir.
Bazı satırları altı çizilerek okunması gereken önemde.
Fotoğrafın “bütününün” görünmesini sağlıyor.