Ampulün voltajı düştü

30 Mart 2009

BU seçimin galibi zaten belliydi. AKP’nin Türkiye genelinde fark yapması sürpriz olmayacaktı.
Fakat ampul daha fazla mı ışık verecekti?.. Yoksa voltajı mı düşecekti?.. Merak edilen buydu.
Sonuç; voltaj düştü, ışığı seğiriyor.
Bu seçimin, toplumun yeniden oluşumunun işaretlerini göstermek gibi önemli bir özelliği var.
Şu satırların yazıldığı saatlerdeki sayım sonuçlarına bakarak bazı genel çizgiler ortaya konabilir.

Güneydoğu işaretleri

Yazının Devamı

Çözüm ‘dişi MGK’

29 Mart 2009

MAHSUN Kırmızıgül kardeş kanının durması için çözüm olarak “anneleri” gösteriyor.
Hatta ilginç bulduğum bir önerisi var; “MGK üyesi erkeklerin yerine bir gün de onların eşleri MGK’da toplansınlar. Erkeklerin çözemediğini kadınların, annelerin çözeceğine inanıyorum...”
Hani bir söz vardır, “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar...” diye.
Babaların, erkek kardeşlerin, bacıların hakkını yemeyelim ama anaların acısı bir başka oluyor.
Şu son çeyrek yüzyılda yaşamlarını yitiren ya da sakat kalan on binlerce fidan gibi gencin analarındadır çözüm.
Simgesel olarak Mahsun Kırmızıgül’ün önerisi, bu bağlamda çok anlamlı.

Yazının Devamı

Utanç verici

28 Mart 2009

DÜŞEN helikopter ancak 2 gün sonra -nihayet- bulundu.
21. yüzyılda utanç duyulması gereken bu gecikme teknolojinin böylesine ileri olduğu bir çağda anlaşılır gibi değil.
Daha telefon sinyalleri alınırken, oraya anında helikopterler kalkmalıydı.
Doğa şartları çok zorluysa, en yakındaki köylerden yardım gönderilebilirdi.
Daha ayıp olanı... Helikopterin yerini bulanların köy korucuları olmasıdır.
70 milyonu dinleyen elektronik teknoloji, helikopter içinde donmak üzere olanların telefondaki son çığlıklarına, yardım isteklerine erişememiştir.
Daha önce de bir başka helikopter kazasında yer tespiti için Fransa’ya başvurulmuştu.

Yazının Devamı

Atlar yan yana koşmalı

27 Mart 2009

İDDİANAMENİN sonuna hâlâ gelemedim. Ancak bazı izlenimlerimi yansıtabilirim:

1- Demokratik rejim adına "tabular" ortadan kalkıyor.
"Dokunulmaz" sanılan ve sayılanlar için "darbe girişimi" davaları açılabiliyor. Orgeneraller, oramiraller de sorgulanabiliyor.
Oysa...
Özellikle 27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra pek çok darbe girişimi konuşuldu. Darbeler oldu. Bunların hiçbiri yargı önüne getirilmedi. Demokrasi üzerine örtülmüş olan şal kaldırılmakta.
Öte yandan... Kimseye "yargısız infaz" yapılmamalı... Belki iddianamede suçlanan komutanlar yargı süreci sonunda beraat de edebilirler.

Yazının Devamı

AKP’yi teğet geçmiş

26 Mart 2009

İŞTE merakla beklenen, Tarhan Erdem’in 29 Mart yerel seçim öngörüleri...
22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce “sandıktan çıkacak sonuçları” -neredeyse- yüzde 100 doğru tahmin eden Erdem’in çok özel bir yeri vardır.
Lafı uzatmadan öngörülerine geçelim.

Genel seçimlerle özdeşleşen İl Genel Seçimi, Türkiye sonucu yüzde 47.
Yani... AKP 22 Temmuz seçimlerindeki oy oranını koruyor.
Bir bakıma, her 2 yurttaştan birinin AKP’ye oy verdiği siyaset coğrafyasında fay kırılması yok.
Dünyayı sarsan, Amerika’da siyah Obama’yı başkan yapan küresel ekonomik kriz, Türkiye’de ekonomiyi yüreğinden vurmasına karşın, AKP’yi “teğet” geçmiş.

Yazının Devamı

Kent ağalığı / Sosyal devlet

25 Mart 2009

ANKARA  Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın imzalı birkaç proje notu aldım.
Mide bulantısı veren, göz ve ses kirliliğinin seçim kampanyası diye dayatıldığı şu günlerde aklı başında söylemler, toz duman arasında kalıyor.
Özellikle Ankara’da sanki her şey birbirine karışsın, doğrularla yanlışlar sisler arasında kalsın stratejisi yadsınamaz gerçek.
Karayalçın’ın polemiksiz, çamursuz, arı, duru ve somut projelerine birkaç paragraf açmakta yarar var...
1-   Sadaka kültürünün yerine, Anayasa’nın “sosyal devlet”  görevini yansıtan “Hemşehrilik Geliri”  projesi onurlu bir dayanışma modelini oluşturuyor.
Araştırmalara göre, Ankara’da aylık geliri 600 TL’nin altında 90 bin “yoksul”  aile var.
Hiç geliri olmayan aileye 600 TL... Daha az geliri olan ailelerin ise aylıklarının 600 TL’ye tamamlanması.

Yazının Devamı

Yasak sızıntıları

24 Mart 2009

ŞEFFAF Oda’da Levent Kırca’nın seçimler ve siyaset için sözleri güme gitti. “Propaganda yasakları” kapsamına girdiği yorumuyla o bölümlerini yayımlayamadık.
Oysa... DSP’den Üsküdar belediye başkan adayı olan Levent Kırca, programın çekiminde gülmekten gözlerimizi yaşartmıştı.
Örneğin... 29 Mart’ta seçilirse yapacağı şeylerden birini şöyle açıklıyor:
“Bir de evin bir kısmının kaçak olduğunu söylüyorlar. Ben onu nasıl yıkacağımı günlerdir düşünüyorum. Yani bahçede karşı karşıya gelebilirim. Yani Tayyip Bey’le, şöyle çekil, yıkacağım ben burayı...”
Kırca devam ediyor:
“Sonrası tabii o da yukarıdan bana bir Davos muamelesi yaparsa...”
Boru mu bu?

Yazının Devamı

Davos’ta kafa atardım

22 Mart 2009

KOMEDYEN  Levent Kırca, Başbakan Erdoğan’ın yerinde olsaydı ne yapardı?
Şöyle diyor:
“İşi dakikaya bırakmazdım. Bir kafa koyacaktı, işi bağlayacaktı.”
Levent Kırca, siyasetçi kimliği ve biberli eleştirileri nedeniyle televizyonlardan teklif alamıyor.
“Ben de TV’de oynayamadığımızı, tiyatroda yapıyorum”  diyor.
İktidardakilerin iyi hesap yaptıkları kanısında.
“Tiyatro salonuna gelen 300 kişi ne ki?.. Televizyon programında bir gecenin izleyicisine ulaşmak için, kaç yıl tiyatro perdesi açmanız gerekir”  diye düşünmüş olmalılar.

Yazının Devamı