Stressiz stres

15 Nisan 2008

Bizim mesleğin mayası “stres”tir.   Zamana karşı sürekli yarışırız.
Günlük yazı, pazar kahvesi köşesi, TV programı, üniversitede ders ve bunların yanı sıra sosyal sorumluluklar, kaçırılmaması gereken film, tiyatro oyunu, kitaplar...
Bir de İstanbul’un çıldırtan trafiği...
Günün 24 değil, 48 saat olması gerekir.
Doktor masasının karşısına her geçişimde söz “Artık stressiz yaşamalısınız” diye noktalanır.
Kolesterolün, lipidin, tansiyonun, fazla yemenin, karaciğer değerlerinde bozulmanın temel nedeni; “stres...”
Ben de doktora “Stressiz hayat beni strese sokuyor” cevabını veririm.

Yazının Devamı

Sakıp Ağa korosu

13 Nisan 2008

Pazar Kahvesi

  Bir dönemin Sanayi Odası Başkanı Ertuğrul Soysal, merhum Sakıp Sabancı’yla yakın dosttu.
Onu sever ve sanayiye kazandırdığı değerleri överdi.
İkisini de kaybettik, onların görünmez oluşlarından sonra dostları arasında anılışları da kesişti.
Ne ilginçtir ki... Tango tutkunu Ertuğrul Soysal’ın aramızdan ayrılışının yıldönümünde onu Boğaz’da bir yalıda tangolar çalınırken dans ederek anmıştık.
Sanıyorum o gece Sakıp Ağa da oradaydı.
Gözlerimiz buğulanırken de gülebilmek, Ertuğrul Bey’e kadeh kaldırmak, dans etmek tam onun istediği gibi bir anılmaydı.

Yazının Devamı

Dumanlı zihniyet coğrafyası

12 Nisan 2008

Tozun toprağa, sapın samana karıştığı zihniyet coğrafyasının biraz dışına çıkalım.
Nisan 2008 Türkiye’sini daha net görmeye çalışalım.
1-  AKP yüzde 47 oy aldı. Ancak... AKP “Laik değildir” demiyorum, “laiklik tanımı farklı” olabilir.
“Laikliği yeniden tanımlayalım” söylemi de bu partinin kurucularına ait. O halde Türkiye insanının tamamı “laik düzen istiyor” diyebiliriz.
Laiklik tanımındaki farklı bakışa gelince, AKP’ye verilen yüzde 47 oranındaki oyların tamamı “siyasi İslama” ya da “muhafazakâr” görüşe odaklı değil.
Bunların en az yüzde 50’den yukarısı liberal görüşte ve Türkiye’nin geleneksel laiklik anlayışını benimsemiş kesim. O halde ikinci çoğunluk da “nitelikli laiklik” tanımının yanında yer alıyor. Bugüne kadar paylaşılan ve uygulanan “klasik Atatürkçü laiklik” tanımıdır bu.
Varılan duyarlı kavşakta çözüm arayışı bu bazda olmalı. Çünkü eğilip bükülmeden “çoğunluk

Yazının Devamı

At gözlüğü aksesuvar

11 Nisan 2008

Akdeniz Üniversitesi’nde yaşananların kökeninde -delikanlı jargonuyla- “kız davası” var mı?
Rektör Prof. Dr. Mustafa Akaydın’dan aldığım izlenimlere göre “evet.”
Ancak...  Yeni değil. 1 ay önceye ait.
Genç kızın rahatsız edilmesi, kampusta değil, kentte başlamış.
Gerilim tırmanarak bugünlere gelmiş.
O insan azmanı, eli tabancalı kişi nasıl girebilmişti kampusa?
Üstelik yalnız değil, dışarıdan taşıdığı 30-40 kişiyle gelmiş.

Yazının Devamı

İki ucu netameli

10 Nisan 2008

AB’nin Venedik Kriterleri’ne göre “siyasi parti kapatmak” için “şiddet” unsuru gerekiyor.
AKP dosyasında bu unsur olmadığı için “kapatma davası” AB ilkelerinin dışında kalmakta.
Buna karşılık...
AB’nin Türkiye için koşullarından biri de “bağımsız yargı...”
Bu nedenle “yargı reformunu” sürekli gündemde tutuyor.
“Bağımsız yargı”nın Yargıtay’la birlikte en üst iki kurumundan biri olan Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı yapmak da AB ilkelerinin dışında kalmıyor mu?
Dahası... “Yüzde 47 oy almış iktidar partisi kapatılamaz” gibi söylemlerle AB kurmayları “bağımsız yargıyı” ve “devam etmekte olan bir davayı” etkilemekte, AB ilkelerini çiğnemektedir.

Yazının Devamı

Başbakan’ın çakısı

9 Nisan 2008

Bu köşeyi devamlı okuyanlar bilirler ki, kişisel konulara girmekten, polemiklerden hoşlanmam. “Başbakan’ın çakısı” için de yazacaklarım böyle algılanmalı.
Önyargısız okunmalı.
Gazetelerde okuduğuma göre, “Başbakan bir halının etiketini ya da ipini cebinden çıkardığı çakıyla kesmiş. Çünkü İslamda kılıç ya da bıçak taşımak sünnetmiş. Bıçak taşıyamayacağına göre, Başbakan, cebinde çakı bulundururmuş.” Bildiğim kadarıyla bıyık da “sünnet”tir. AKP’li politikacıların çoğunun varla yok arası çok kısa kesilmiş bıyıkları da “sünnet” gereği olmalı.
İnançlar ve uygulamaları kişilerin tercihleridir. Bunlara saygı göstermemiz gerekir. Tartışmak bile abes.
Ancak...
Akdeniz Üniversitesi olaylarıyla aynı günlerde örtüşen bu “çakı haberi” bende kaygı yarattı. Böyle bir “sünnet” izahından sonra, özellikle siyasi İslama yakın gençlerin, üzerlerinde en masumu çakı olmak üzere kesici aletler bulundurması ve bunu

Yazının Devamı

Çift demir atılmalı

8 Nisan 2008

F ırtına çıktığında iyi kaptan, biri tararsa, diğeri tutsun diye çift demir atar.
Türkiye’nin çift demiri IMF ve AB’dir.
Ekonomide IMF, siyasette ise AB aslında biri, diğerini tamamlar.
Çünkü... Ekonomi sağlam olmadığında siyasi istikrarı sağlamak mümkün değildir.
Siyasette istikrar yoksa, ekonomi de demir tutmaz.
Türkiye bir süredir her ikisiyle de sorunlu.
IMF ile yeni anlaşma hâlâ yapılmadı. Aylardır, tüm uyarılara karşın hazırlık da yoktu.

Yazının Devamı

Siyah ayaklı kardeşlerimiz çocuklarımız

6 Nisan 2008

Pazar kahvesi

Gönderilen kutunun içinden bir çift, cıvıl cıvıl renklerin dalgalandığı üstü kumaş, altı lastik, rahat “yazlık” pabuç çıktı. Bunun, örülmüş ip tabanlı olanlarına espadril denir. Severim.
Kutudan çıkanlar dünyanın en anlamlı ayakkabıları olarak anılıyor.
Adı; “TOMS SHOES”.
“Shoes For Tomorrow”un bir bakıma kısaltılmışı diyebiliriz.
İş hayatından kaçarak Arjantin’e yerleşen ve orada yelken, tango ve poloyu öğrenen Blake Mycoskie adlı genç adam, Arjantinli işçilerin giydiği kanvas kumaştan ayakkabıları görüyor ve aldığı esinle bir büyük sosyal hizmet iş girişimini başlatıyor.
Bu hafif ve terlik gibi de kullanılabilecek ayakkabılardan her bir çift sayısı karşılığı bir çift de Afrika’da buna en çok ihtiyacı olan çocuğa hediye ediliyor. Hem de diğer çift ayakkabıyı alanın adıyla...

Yazının Devamı