<#comment>#comment>Kemal Derviş Washington'da görüşmelerini sürdürürken, Ankara'da ekonomi bürokrasisi de IMF'ye sunulacak yeni niyet mektubunun taslağını hazırladı.
Ekonominin çeşitli birimleri, kendi alanlarına giren konularda taslağı inceleyecekler.
Değişiklik önerilerini hazırlayacaklar.
Derviş döndüğünde onlarla bir toplantı yapacak.
Washington'da aldığı "Türkiye'den beklenti" izlenimleri ışığında bu öneriler değerlendirilecek ve taslak son halini alacak.
Derviş, bu taslağı, büyük olasılıkla Pazar akşamı ya da Pazartesi, liderlere sunacak.
<#comment>#comment>Fransızlar'ın "Bay Palisse doğrusu" diye şöyle bir sözleri vardır:
"Bay Palisse öldü. O, Paris önlerinde ölmüştü. Ölmeden 15 dakika önce hala hayattaydı!"Fransızca'sı kafiyeli mısralardan oluşan bu söylem, "herkesin bildiğinin, yeni birşeymiş gibi dile getirildiğinde" kullanılır.
Dün Başbakan Ecevit'in, gazetelerin Ankara temsilcilerine yaptığı konuşma biraz da böyleydi.
Genelde bilinenlerin tekrarıydı.
Örneğin...
<#comment>#comment>Kemal Derviş, ABD'ye uçmadan önce yaptığı açıklamayla ciddi ve inanılır kişilik örneği verdi.
Onun yaratma çabasında olduğu güven ortamına - belki de - psikolojik bir katkı...
Fatih Terim'e göre; Bugünkü maçın favorisi Galatasaray.Nedenlerini anlatıyor:
"Onları 3 kez yendik. Ali Sami Yen'de, sahaya yenilgilerin fobisiyle çıkacaklar." Terim'in söylediği 3 galibiyetin biri Galatasaray, İkisi Fiorentina'ya ait.
"Biz" deyimini kullanması, "onun, nerede olursa olsun sarı - kırmızılı renklerle örtüştüğü" gerçeğini ortaya koyuyor.
Terim, ayrıca "Milan'da sakat ve kırmızı kartlı sayısının 8 olduğuna" da işaret ediyor.
<#comment>#comment>Damdan ayağı kayan Türkiye'ye, damdan düşenlerin deneyimlerini yansıtalım.(1)
"Kriz sonrası Endonezya'da öğretmenler, çocukların büyük bir kısmının sabah okula aç geldikleri için dersleri izlemekte güçlük çektiklerini bildiriyorlar.Tayland'da yoksul aile çocukları, artan oranlarda uyuşturucu satışı ve seks ticareti ağlarına düşüyorlar.Endonezya'da 10 milyon kişi işsiz kalıyor.Kore'de 1,5 milyon, Tayland'da 750 binlik işsiz selleri oluşuyor.Endonezya'da, 85 bankadan sadece 4'ü ayakta kalıyor.Diğer ülkelerde de bankalar domino taşları gibi ardarda devriliyor... İşyerleri kapatılıyor.Japonya'da bile en büyük 10 bankadan 3'ü iflas ediyor."Kara örnekleri daha fazla sıralamak istemiyorum.
Yukarıdaki satırların amacı, yeterince sağduyulu davranmazsak, son haftalarda yaşadığımız krizin hangi boyutlara varabileceği hakkında fikir vermektir.
Uzakdoğu Kaplanları'nın krize düşmelerinin de, krizden çıkmalarının da başlıca nedeni "güven" unsuru.
Örneğin...
<#comment>#comment>Bir oda... Ortasındaki sıralara oturuluyor.
Bilgisayara komut vererek birebir yaşamak istenilen depremin adı bildiriliyor.
Bütün düşey ve yan hareketleriyle, tüm sarsıntılarıyla, saniye saniye deprem yaşanan bir ortam gerçekleşiyor.
Hidrolik pompalarla harekete geçen zemin, çeşitli yönlerde kayarken, aynı zamanda dipten gelen vuruşlar da yukarı - aşağı iniş çıkışları yaşatıyor.
Duvarlar ve tavan da hareketleniyor.
Uğultu ve diğer ses efektleri veriliyor.
<#comment>#comment>Türkiye'nin önünde 2 seçenek vardı.
1- Ya ekonomik önlemler dikiş tutmayacaktı... Bayram tatili hızır gibi yetişecekti.
Borsa, bankalar, işyerleri kapalı olduğu için kriz zorunlu olarak bekleme dönemine girecekti... Ama, bayram sonrası Pazartesi'yi ürpererek bekleyecektik.
2- Ya da kabus gibi 2 haftadan sonra Türkiye, nihayet bayram tatiline bir nefes alarak girecekti.
Ekonomik önlemler olacaktı... Bayram sonrası Pazartesi için beklentiler iyimserliğe dönüşecekti.
Çok şükür bu ikincisi oldu.
<#comment>#comment>"Godot'u Beklerken" adlı tiyatro yapıtının sonu, interaktif katılımla değiştirilmekte.
Oyunda, toplum karanlıklar içindedir.
Hep bekleyiş halindedir.
Ancak "Godot" gelirse, kurtuluş gerçekleşecektir.
Ama... Godot, bir insan mıdır? Bir yarı tanrı mıdır? Bir mucize midir?.. Bilinmez.
"Sureti" ne olursa olsun "umut"tur.
<#comment>#comment>Merkez Bankası Başkanlığı sözkonusu olan Kemal Derviş'le, dün Türkiye'ye gelmek üzere uçağa binmeden az önce konuştuk.
Şu söylemi önemli:
"Piyasalar hata yapıyorlar. Karamsarlıklarına hiç katılmıyorum. Tam tersine, Türkiye için çok ümitliyim."1973 - 76 yılları arasında OTTÜ'de öğretim üyesiyken, 3 yıl boyunca Bülent Ecevit'in Ekonomi Danışmanı'ydı.
"Ecevit'le arasında uyumun bulunduğunu" vurguladı.
Derviş, uzun süredir Dünya Bankası Başkan Birinci Yardımcısı."Yoksulluğa karşı ekonomi yönetimi", onun alanı.