Omlet ve cesaret

28 Şubat 2001


<#comment>"Siyasi makamların çoğu, sadece bir tarafı pişmiş omletler gibidir. Ancak altüst ettikten sonra yutulabilir.Cenap Şahabettin"Son ekonomik krizden sonra Hükümet manzaraları da böyle görülmeli.
"Hükümette değişiklik olmasın" diye diretmek, "toplumun zaten yanmış ağzının, bir de tek tarafı çiğ omletle büsbütün bozulmasını istemek" gibidir.
"Toplum yemek istemiyor."Halkın nabzı iyi tutulursa, bu gerçek görülür.
Madem, çöken yapının inşaatın üstlenici firması şu aşamada değiştirilemiyor... "Bir Hükümet krizinin, Türkiye'yi artık üstesinden gelinemez sorunlara ve tıpkı G.Amerika ülkeleri gibi yüzde 5000'lik enflasyona sürükleyeceği" görülüyor... "Bu Hükümetin kalması - bile -, herşeye rağmen gitmesinden yeğdir" denilmekte... Nasıl olsa ileride
kamu vicdanında sorgulanacağı bilinmekte...
O halde hiç değilse, sorumlu şantiye şefi ve bazı mühendisler görevden alınmalı.

Yazının Devamı

Rota "sakin sular"...

27 Şubat 2001


<#comment>25 Şubat tarihli New York Times Gazetesi'nde yayınlanan Douglas Frantz imzalı makalede, Türkiye'deki son kriz için şu satırlar yer alıyordu:
"Güneri Cıvaoğlu, Milliyet'te 'fırtınalı denizde isyanın, geminin kontrolden daha da çıkarak kayalıklara bindirmesi riski vardır' diye yazmış..."Geride kalan Cuma günü, bu köşede yayımlanan yukarıdaki saptama, o günlerin "Hükümet istifa" korosuna karşı bir sağduyu çağrısıydı.
Elbette, hiç yoktan yaratılan ve büyük acılar veren krizin siyasi sorumluluğu vardır ve faturası da ödenmelidir.
Ama... Zamanı gelince.
"Alevlerin üzerine benzin dökerek" değil.
İstikrar sağlanır.

Yazının Devamı

Kıskaçtan çıkmak

25 Şubat 2001


<#comment>Bugün Vehbi Koç'un vefatının 5.yıldönümü...
Yaşasaydı, Türkiye'nin şu manzarasından büyük üzüntü duyardı.
Devletin zirvesindekilere, daha önceleri yaptığı gibi mektuplar gönderirdi... Gene şirketleri adına hiçbir şey istemez... Türkiye sorunlarını sıralar, uyarırdı, çözüm önerilerinde bulunurdu.
Yöneticilerine ruhsal ve bedensel sağlıklarını korumalarını tavsiye ederdi.
Bilirdi ki... "Ancak bedensel ve ruhsal sağlığı olan yöneticiler, ülkeye yararlı olabilir."İşadamlığını çok aşan kişisel ağırlığıyla, bu mektupları ve zaman zaman sözlü uyarılarıyla yararlı olmuştur.
Bugün, Koç Üniversitesi'nde onun adını taşıyan kürsünün açılış töreni de var.

Yazının Devamı

Çığ

24 Şubat 2001


<#comment>Kriz patladığından bu yana, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ı "tek kelime" konuşmadılar...
Ama... ABD Başkanı Bush, Ecevit'i telefonla arayarak "destek güvencesi" verdi.
Ayrıca yoruma gerek var mı?
Ama... Son krizin faturasını da sadece Sezer ve Ecevit'e çıkararak izah etmek "insafsızlık" ve "yüzeysellik" olur.
Japonya krizi, İmparator'la Başbakan birbirlerine girdiği için mi patlamıştı?
Rusya krizi sırasında, haddine mi düşmüştü ki dönemin Başbakan'ı Cumhurbaşkanı Yeltsin'le tartışmaya girebilsin?

Yazının Devamı

İstifa çağrıları

23 Şubat 2001


<#comment>"Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var?Çok dinleyelim, az konuşalım diye...Diyogen"
Ankara'nın siyasi kulislerinde şu söylem, krizin şifresi olarak paylaşılmakta.
"Devlet adamı, neleri söyleyeceğinden çok, neleri söylemeyeceğini bilmelidir."Böylece... Yaşanan krizin ilk hareketlenme noktasındaki Başbakan Bülent Ecevit'e gönderme yapılmakta.
Örneğin...
"Ecevit, kelime tasarrufunda bulunsaydı, bunalım patlak vermez ve bu dramatik tablo ortaya çıkmazdı" düşünceleri, daha özenli bir ifadeyle formüle ediliyor.
Gerçekten... 50 yıllık siyaset duayeni, kökü Tagor'a uzanan kültür birikimi, ülke yararları için daha filozof ve özverili olmalıydı.

Yazının Devamı

Filler ve Çimen

22 Şubat 2001


<#comment>Dün bir dostla konuşuyordum:
"Türkiye Başbakan'ı, Çankaya'daki salonu terketti. Ertesi gün Brezilya'nın parası düştü" dedi.
İşte, Türkiye'de yaşadığımız şu son ekonomik krizin felsefesi budur.
Yeni ekonominin global iletişimi, çok duyarlı psikolojisi, akışkanlığı, dengeleri, sürati, enstrümanları ve dinamikleri yerine, milletvekillerinin gözyaşlarını konuşarak zirvede karşılıklı suçlamalarla, alınganlıklarla krizden nasıl çıkılır?
Yüzde 10 bine dayanan faizlerle çöküş sürecindeki ekonominin karartacağı işyerlerini, iflasları, sönecek ocakları, işsiz kalacak yığınları, belki de intiharları sezebilmeliyiz.
Evet... "Filler ve Çimen(!)"

Yazının Devamı

İki gerçek

21 Şubat 2001


<#comment>İki gerçeği iyi görmeliyiz...
1. Bu Hükümet'in, daha bir süre alternatifi yok gibi görünüyor.
Çünkü... Alternatifin omurgasını oluşturacak ana muhalefet partisi "sanık" durumunda...
"Anayasa'nın temel ilkelerini ihlal ettiği" iddiasıyla, kapatılması için yargılanıyor.
Düşünülmelidir... Bu parti iktidarı paylaşacak ve devletin temel niteliklerini korumakla görevli MGK'da temsil edilecek(!)
Şu aşamada olmaz.

Yazının Devamı

Türkiye'ye haksızlık

20 Şubat 2001


<#comment>Türkiye'ye siyasi kriz için ancak bu tarih seçilebilirdi.
- Bugün 8.5 milyar dolarlık Hazine borcunu ifa için "Devlet Kağıtları İhalesi" var. Faizler hangi oranlara kanatlanacak.
- TBMM'de gensoru önergesi oylanıyor...
Ve İstanbul'da G20 toplantısının sürdüğü, IMF Başkan Yardımcısı'nın Ecevit'le konuşacağı gün, başkentte böyle bir siyasi kriz...
Hani "dış krediler ve yatırımlar için güvenli Türkiye" mesajı yansıtılacaktı?

Yazının Devamı