Üst kimlik

3 Temmuz 1999


Son seçim sonuçlarını neredeyse "sıfır" yanılgıyla öngören Konda A.Ş.tarafından kapsamlı bir araştırma yapıldı.
Kök, dil, etniklik ilişkisini açık açık gösteriyor.
Burada ana ve baba tarafından Kürt kökenli olanların yüzdesi 7,63.Onlar ve onlara evlilik bağıyla hısım olanların sayısı ise birlikte yüzde 13,30.Bu kesimi 8,77 ile Laz kökenliler, 6,81 ile Balkan, 5,75 ile Kafkas kökenliler izliyor.
Çok küçük oranda gayri müslimler, Araplar, Çingeneler de var.
Araştırma, nüfusun "yüzde 18,44'ünün farklı kökenden geldiğini, yüzde 21,11'lik grubun ise karışık kökenli olduğunu" ifade ettiği yolunda.
Yüzde 61,4 ise kendini Türk kökenli olarak tanımlıyor.

Yazının Devamı

Demir atmak

2 Temmuz 1999


IMF, Türkiye'nin önüne örnek olarak Bulgaristan ve Arjantin'i koyuyor.
"İşte paralarını dövize endekslediler. Başardılar" mesajını veriyor.
Anılarım, beni Sovyetler Birliği'nin çöktüğü ve uydu ülkelerin tespih taneleri gibi koparak Batı tarzı yapılanmaya yöneldikleri yıllara götürüyor.
Sofya'da bir toplantıya katılmıştım.
Masanın bu tarafında Özal döneminin ekonomi kaptanlarından Işın Çelebi ve kurmayları vardı. Masanın karşı tarafında ise Bulgaristan ekonomisini yönetmekte olanlar...Çelebi'ye "Türkiye çok başarılı. Türkiye'yi örnek alarak biz de aynı süreçten geçmek istiyoruz. Deneyimlerinizden yararlanmak, bizim için çok önemli. Lütfen görüşlerinizi anlatın" diyorlardı.Işın Çelebi, onlara Türkiye'nin 14 Ocak 1980'den başlayan, ekonomi yolculuğunu anlattı.Tavsiyelerde bulundu.Değişimi gerçekleştirecek ve ayakta tutacak parametreleri gösterdi. Şimdi ise Bulgaristan bize örnek gösteriliyor. Ne yazık!Arjantin izlenimleriBir anı da Arjantin için...Yıllar önce Uluslararası Gazeteciler Örgütü'nün

Yazının Devamı

Akort

1 Temmuz 1999


Fısıltı Gazetesi ile yayılan kuşkular, Anavatan'ın ekonomi kaptanlarından Ekrem Pakdemirli ve hatta Demirel'in - aslında ufuktaki tehlikeye işaret eden bir uyarı da olsa - söylemleriyle büsbütün alevlenmişti.
Bono ve tahvil gibi kıymetli devlet kağıtlarının vadelerinin uzatılacağı ve böylece devlet borçlarının konsolide edileceği, bazı ülkelerin dış borçlarını ödemeyeceğini ilan ederek morotoryuma gittiklerinden sözedilmesi, develüasyon imaları zaten bıçak sırtında yürüyen ekonomiyi daha da duyarlı hale getirmişti.
Ecevit, dün "bunların hiçbirinin hükümet gündeminde olmadığı" güvencesini verdi.
Nispeten, bir ferahlık esintisi oluştu.

Talihsiz tarih
Ne yazık ki, Ecevit'in bu söylemi, ekonominin yılın ilk 3 ayında 8,4 oranında küçüldüğünün açıklandığı güne rastladı.

Yazının Devamı

"Son"a yolculuk

30 Haziran 1999


Kafalardaki sorulara ve olası gelişmelere işaret edelim.
SORU: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne yapacak?"
Aslında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, Abdullah Öcalan'ın Hollandalı avukatı Pie Preakken tarafından 21 Şubat 1999'da başvuruldu.
Öcalan için yaşama hakkı... Kenya'dan getirilirken ve İmralı'ya götürülüşünde kötü muamele... Hukuka aykırı yakalama... Avukatı ile yanlız görüştürülmeme gibi yargılama sürecinde aksaklık iddiaları için ara önlem istedi.
İstek, 23 Şubat 1999'da reddedildi.
Bundan sonra istekler telefonla ve diğer yollarla yenilendi.

Yazının Devamı

Doğum sancıları

26 Haziran 1999


ABD eski Başsavcısı ve Anayasa hukukunun kuramcısı John Marshall şöyle demiş:
"Vergi koyma iktidarı, yıkma gücünü de içerir."
Yani...
İktidarlar vergi salabilirler ama bu yetki ekonomiyi çökertmek tehlikesine de açıktır.
İkisi arasındaki duyarlı sınıra özen göstermek gerekir.
1999 Türkiyesi'nden manzaralar, vergi ile ekonominin tahribinin örneklerini yansıtıyor.

Yazının Devamı

Gözler MGK'da

23 Haziran 1999


Fethullah Gülen hadisesinde düğmeye kim bastı?
Ya da kimler?
Bu sorunun cevabı araştırılıyor.
Yaptığım bazı konuşmalarda "düğmeye basmak" yerine, şu deyim kullanılıyor:
"Fitili artık ateşlemek lazımdı.
Bu yapıldı."

Yazının Devamı

Sakal ve yele

22 Haziran 1999


Eski Yunan'ın mitos kahramanı Herakles'in (1) destanından birkaç satır:
"Herakles, vahşi ve yenilmez bir canavar olan Nemea aslanını yok etmek ister, ancak büyük bir tehlike atlatır.
Düşmanını arayan Herakles, onu bulduğunu fark etmez; uykusunda okşadığı aslan yelesini kendi sakalı sanır. Son anda uyanan Herakles, düşmanını öldürmeyi başarır."
Tırnak içindeki bu anlatımı, Jean Zieglar'ın SUÇUN DEREBEYLERİ - demokrasiye karşı yeni mafyalar - adlı kitabından aktardım.
Jean Zieglar, Herakles'in öyküsünü yansıttıktan sonra şöyle soruyor:
"Batı'nın demokratik toplumları da örgütlü suç karşısında benzer bir tutum gösteriyorlar. Canavar yakınlarına kadar sokulduğu halde fark etmiyor, düşmanlarını okşayarak uykularına devam ediyorlar.

Yazının Devamı

368'in üstü

18 Haziran 1999


DYP'nin sağduyulu isimlerinden eski Milli Savunma Bakanı ve şimdiki Grup Yöneticisi Turhan Güven şöyle dedi:
"Devletin ciddiyeti vardır.
Türkiye, bir söz vermiştir.
O sözünü yerine getirmelidir.
Avrupa İnsan Hakları'na taahhüdümüz doğrultusunda, Meclis'ten bir karar çıkarmalıyız."
Turhan Güven'in devlet adamlığı izlerini taşıyan bu söylemi, TBMM'de bugün DGM'lerin sivilleştirilmesi için yapılacak Anayasa değişikliği oylaması bağlamındadır.

Yazının Devamı