Ankara'dan manzaralar her pencereden farklı görünüyor.
Önce, Anavatan'ın kaptan köşkünden görüntüler ve rota hesapları:
"hazirana kadar irtica ile mücadele yasasının geçebileni geçer. Kalanı bir sonraki döneme, kurulacak seçim hükümetine bırakılır.
MGK'nın duyarlı toplantılarında terlemek faslı artık biter.
Tabanı eritecek ve parti içindeki muhafazakarları tedirgin eden uygulamaları da, yeni hükümetin üstüne yıkarız.
Örneğin, mahalle kuran kurslarını kapatmak... Sarık, cübbe avcılığı yapmak... Başörtülü kız öğrencileri üniversiteye almamak, v.s...
Enflasyon ilk üç ayda yüzde 10...
23 Nisan 1920'de açılan ilk TBMM'nin şanlı tarihinde, "Atatürk'ün İngiliz gizli servisine ve İngiliz ince siyasetine üstün gelen dehası" önemli bir bölümdür.
Yansıtalım:
Atatürk, bilinir mi ki... "Bir bakıma Milli Güvenlik Kurulu"nun ilk uygulamasını Sivas Kongresi sonrası yapmıştır.
Sivas Kongresi öncesinde Galatalı Şevki Bey'den, Mustafa Kemal'e bir haber uçurulur:
"İngiliz gizli istihbarat servisi elemanları Binbaşı Noel Armstorong ve Sait Molla ile bu teşkilatın İstanbul'daki gizli başkanı Papaz Fruw İstanbul'da bir toplantı yaptılar.
Saraya, İngiltere büyükelçisi aracılığıyla bir öneride bulunuldu.
Mustafa Kemal, Anadolu'da Türkiye Büyük Millet Meclisi adıyla, milleti temsil eden bir meclis toplayacak. Büyük olasılıkla Ankara'da toplayacağı bu meclisi önlemenin ve halkın gözünden düşürmenin tek yolu vardır.
Türkiye'nin siyasi haritasını değiştirebilecek önemli gelişmeler var.
DYP'nin erken seçimin kapısını açmak üzere aldığı tavır...
Eski Refahlı Belediye Başkanları'na dönük yargı kararları, - olası - fay kılmalarının ve siyaset haritası değişiminin işaretleri...
Peki...
Şu andaki durum nedir?
Strateji MORİ'nin son kamuoyu araştırması, toplumun merceklerinden görünüşleri yansıtıyor.
İşte...
TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan'ın Başbakan Mesut Yılmaz'dan aldığı izlenim şöyle:
"Rahatlamış... Daha güven içinde gördük."
Yani...
"Çok yakın bir gelecekte hükümetin düşmesi...
FP ile DYP'nin CHP desteğini sağlayacağı - seçim hükümeti - kurulması... 1998 sonbaharında erken seçim" kaygılarını aşmış bir Mesut Yılmaz... İzlenimlerini ve Mesut Yılmaz'a söylemlerini, yansıtalım.
Bu hükümet, beklentileri - yeterince - karşılayan bir başarı ortaya koyamadı.
Telefondaki ses, eşine şöyle diyor:
"Şu anda mezarın içinden konuşuyorum.
Bize kendi mezarlarımızı kazdırdılar.
Beyinlerimize tabanca namlusu dayalı.
Her an bir panik yaşanabilir...
Bizi öldürebilirler.
Lütfen, devlet bu parayı karşılasın.
Merhum Turgut Özal, dün, yeni anıt mezarında anıldı. Anıt mezar, pek sevimli bir deyim değil. Bu yapıta verilen ad olduğu için aynen kullanıyoruz. Nazım Hikmet'in mezarı başındaki yürüyen adam yapıtının sanatçıları Vladimir Lemport ve Nikolai Silis ile Moskova'da konuşmuştum. Gerçi, Yürüyen Adam şiirinin çağrışımını yapıyordu. Ama... Gene de sormuştum: "Neden başka şiirlerinden bir simge değil de, Yürüyen Adam?" Şöyle açıklamışlardı: "Çünkü, Nazım sert rüzgarlar önünde eğilen kamışlar gibi değildi. Yaşamı boyunca dik kalmıştı. Hatta... Bütün ömrü boyunca rüzgara karşı yürümüştü." Gerçekten
Dün Meclis'te karşı karşıya gelen Anavatan ve DYP milletvekilleri için bir "sağduyuya çağrı" araştırması sunuyorum.
DYP'nin köklerinden biri olan Necmettin Cevheri'nin araştırması şöyle:
Aralık 1995 seçim sonuçları eğer DYP - Anavatan ittifakıyla alınsaydı, tablo şöyle olacaktı.
ANAP + DYP.................286 milletvekili
RP.........................149 milletvekili
DSP.........................72 milletvekili
CHP.........................43 milletvekili
Meclis'te sıcak günler başlıyor.
DYP, Meclis çalışmalarına bir süre katılmamak eğilimini kesin karara dönüştürmek için - belki de - göz ucuyla FP ve BBP'ye bakıyor.
Oralardan alacağı işaret üzerine tavrını "Meclis'i boykot"a çevirebilir.
Amaç?..
Bu hareketin Meclis'teki duyarlı oylamaları engellemeye yetmeyeceği - kağıt üzerindeki - aritmetik gerçek.
Çünkü...
İktidar partileri, CHP'nin de desteği ile Meclis'te oy çoğunluğuna sahipler.