HADEP krizi "istikrar paketi"ni vuracak

25 Şubat 2000


       Dışarıdan kredi alamaz isek istikrar programını uygulayamayız. Bırakınız istikrar programını uygulamayı, ekonominin çarkını çeviremeyiz. Ekonominin çarkı dönmez ise elektrikler söner, benzin biter. Bırakınız elektriği, benzini, silah bile alamayız.
       Dışarıdan bize kredi verenler ve verecekler, oyunun kaidelerini benimsemiş. Bu kaidelere göre oyun oynamayan ile arkadaşlık etmiyor. Kaideye uymayanı ne kendi sahasında oynatıyor ne de onun sahasında maça çıkıyor.
       Diyorlar ki, "futbol 11 kişi ile oynanır. Sahaya forma ile çıkılır."
       "- Efendim bizim alışkanlıklarımız var... Bizim ülkenin özel şartları var... Biz sahaya 15 kişi ile çıkarız. Biz gerektiğinde elimizle gol atarız... Forma da giymeyiz. Başımızda kasket, popumuzda şalvar ile top koştururuz..."
       Karşı taraf önce uyarıyor "- Böyle futbol oynanmaz. Bu kılıkla maça çıkılmaz." Bu taraf ağlaşıyor "- Bizi sömürge mi sanıyorlar ki? Bize dediklerini zorla yaptıracaklarını mı sanıyorlar ki? Biz istediğimizi yapamayacak mıyız ki? Biz

Yazının Devamı

Yapılmayanlar yapılamayacakların teminatıdır

24 Şubat 2000


       ABD Anayasası'na göre, başkan 4 yıl süre ile seçilir. Bir başkanın iki seçim döneminden sonra (8 yıllık görev süresinden sonra) tekrar seçilmesi imkansızdır. Dünya yıkılsa, seçim süresi sona eren başkanın 20 Ocak günü öğle saatinde masasından kalkması Anayasa emridir. Clinton 8 yıllık süreyi doldurduğu için aynı şeyi yapacak. Başkanlık görev ve sorumluluğu sona erecek.
       ABD başkanları 210 yıldır yılın ilk ayı içinde Kongre'de "ülkenin durumu"nu ülke için kendilerinin yaptıklarını anlatırlar. Buna "ulusa sesleniş" konuşması da denir.
       Bizim Anayasamızda seçim bir dönem olarak sınırlandırılmış. Ama hizmet süresi 7 yıl gibi uzun tutulmuş. ABD'deki iki dönemlik başkanlık süresine yakın bir süre.
       Başkan Clinton 27 Ocak 2000 Perşembe akşamı Kongre üyelerine ve Amerikan halkına başkanlık süresi içinde yaptıkları hakkında hesap verdi. Dedi ki, "Son 30 yılın en büyük ve en uzun gelişme süreci içindeyiz. 42 yıl sonra ilk defa bütçe fazlalık verecek. İşsizlik, fakirlik en alt sınıra indi. Eğitim ve sağlıkta, sosyal yardımlarda en

Yazının Devamı

İnekler sadece "kadrolu devlet boğası" ile çiftleşebilecek

23 Şubat 2000


       Bundan sonra kısraklarımız, ineklerimiz, koyunlarımız, keçilerimiz, istediği aygır, istediği boğa, istediği koç ve istediği teke ile çiftleşemeyecek. Kısraklarımız, ineklerimiz, koyunlarımız ve keçilerimiz canları oynaşmak istediğinde bulundukları köydeki "ihtiyar meclisi odası"nın önünde sıraya girecek. Devletin o köye atadığı kadrolu aygır, boğa, koç ve teke ile çiftleşebilecek.
       Köydeki erkek hayvanlar; aygırlar, boğalar, koçlar, tekelerin canları çiftleşmek ister ise ne olacak? Ya köyün atları, inekleri, koyunları, keçileri eski alışkanlıklarını sürdürmek ister, köylüleri ile gönüllerince oynaşmaya kalkar ise ne olacak? Hiçbir şey olmayacak... Onun da çaresi bulundu... Devletin tayin edeceği kadrolu devlet aygırı, devlet boğası, devlet koçu ve devlet tekesi dışıdaki tüm aygırlar, boğalar, koçlar, tekeler Tarım Bakanlığı tarafından "iğdiş" edilecek. Açık anlatımıyla "kısırlaştırılacak"... Devlet kadrosuna alınmayan cümle erkek hayvanın "aşk hayatı" sona erecek. Tarım Bakanlığı beğenmediği "sığırları, manda boğalarını, merkep aygırlarını" da iğdiş edebilecek.
      

Yazının Devamı

Mevduattaki paranın önemli bölümü "turistik gezide"

22 Şubat 2000


       Bu yılın ocak ayında bankalardaki toplam mevduatın yüzde 40.4'ü krediye dönüştü. Banka kredileri 16.5 katrilyon liraya ulaştı.
       Halbuki geçen yılın ocak ayında bankalardaki toplam mevduatın yüzde 53.4'ü krediye dönüşmüştü.
       1999 yılının ocak ayından bu yana mevduat ile bankalara gelen para yüzde 90 oranında artmış. Buna karşılık aynı dönemde (12 aylık sürede) kredilerdeki artış sadece yüzde 49 oranında. Enflasyonun etkisini çıkarırsanız, kredilerde reel olarak gerileme var...
       Demek ki, faizlerin düşmesine rağmen kredi kullanımı artmıyor.
       Demek ki bankalar mevduattan topladıkları paranın daha az kısmını krediye dönüştürüyor veya dönüştürebiliyor.
       Bir hesap yapalım: 2000 yılı ocak ayında da bankalar (1999 Ocak ayındaki gibi) mevduatın yüzde 53.4'ünü krediye dönüştürebilse idi 21.7 katrilyon liralık kredi vereceklerdi. Halbuki 2000 yılı ocak ayı krediler toplamı 16.5 katrilyon lira. Bankalar 5.5 katrilyon lira kaynağı krediye

Yazının Devamı

Helikopterde "dünya devi" oluyoruz

21 Şubat 2000


       Helikopterler ordumuz için alınıyor. Alınmasına seviniriz. Ama parası cebimizden çıkıyor. Paramızın nereye gittiğini bilmek isteriz... Geliniz görünüz ki, sevinmek için de, paramızın nereye gittiğini bilmek için de yabancı dergilerde çıkan yazıları izlememiz gerekiyor.
       ABD'de yayımlanan ve "savunma çevrelerinin dergisi" olan "Defence News"deki haberlerden öğrendiğimize göre şu günlerde sonuçlanması beklenen 145 saldırı helikopteri alımı ile ilgili 4 milyar dolarlık ihale konusunda önemli gelişmeler sağlanmış.
       Türkiye, bir ABD firması ile bir Avrupa firmasını birinci ve ikinci olarak ilan etmeye ve daha iyi şartları sağlayacak olanla anlaşma imzalamaya hazırlanıyormuş.
       Defence News dergisinin bu haberinden sonra Milliyet gazetesinde Washington muhabiri Yasemin Çongar'ın bir yazısı yayımlandı. Yasemin Çongar, Genelkurmayımızın İkinci Başkanı'nın, ABD'nin aynı düzeydeki kumandanının davetlisi olarak Washington'u ziyaret ettiğini, görüşmelerde "Apache" tipi saldırı helikopterleri satışı konusundaki pürüzlerin ele

Yazının Devamı

Süleyman hep başbakan Cumhurbaşkanı hep Süleyman

20 Şubat 2000


       Hasan Pulur Usta cumartesi günleri Beyoğlu'nda dolaşır. Bu arada kasetçisine uğrar. Haftanın çok satan kasetlerinden satın alır. Beğendiği kasetleri dostlarına hediye eder.
       Bundan beş yıl önce 1995 yılında Hasan Pulur Usta'nın hediye ettiği kasetlerden birini sıkça dinlerim.
       Fikret Kızılok'un "Yadigar" ismini taşıyan bu kasetinin son şarkısı "Demirbaş"tır. Fikret Kızılok, Demirbaş'ın sözlerini 1994 yılında "Söğüt Limanı"nda yazmış. Sonra da yazdığı sözlere beste giydirmiş. Bir gitar eşliğinde okuyor.

      Demirbaş

Yazının Devamı

Kredili, tenzilatlı, telefonlu, internetli hisse senedi satışı başlıyor

19 Şubat 2000


       Garanti Yatırım'a "Sermaye Piyasası Kurulu"ndan geçen cuma günü izin çıktı. Garanti Yatırım, TÜPRAŞ'ın yaklaşık 500 trilyon Türk liralık (yaklaşık 1 milyar dolarlık) hisse senedinin bir bölümünü halkımıza bugüne kadar benzerine rastlanmamış şekilde satacak.
       - Peşin ödeyene tenzilat yapılacak.
       - İsteyen kredi kartı ile taksitli ödeme yapacak.
       - Hisse senedi almak isteyenler bankalara ve aracı kurumlara kadar gitmeyecek. Telefon ile, internet ile sipariş verecek.
       TÜPRAŞ'ın 1 milyar dolarlık hisse senedi satışı Türkiye için bir rekor teşkil edecek. Bundan önce halka arzda en büyük satış, geçen yıl TSKB'nin gerçekleştirdiği İş Bankası'nın 650 milyon dolarlık hisse senedi satışı idi.
       TÜPRAŞ, Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'nin kısaltılmış ismidir. Türkiye'nin en büyük sanayi tesislerinden biridir. Ödenmiş sermayesi 74.7 trilyon liradır. Yıllık cirosu 3.5 milyar dolar, yıllık karı yarım milyar dolar dolayındadır.

Yazının Devamı

Ne kadar döviz o kadar para

18 Şubat 2000


       Enflasyonun aşağıya inmesi için piyasadaki para miktarının azaltılması gerekir. Ama piyasadaki para miktarı azaltılır ise faizler yukarı çıkar. Faizler yukarı çıkar ise, enflasyonu aşağıya çekmek zorlaşır.
       İşte bunun için Merkez Bankası'nın "para" politikası çok çok önemlidir. Sayın okuyucularıma Merkez Bankası'nın para politikasının ne olduğunu anlatacağım. Anlatayım ki, Merkez Bankası'nın piyasaya nasıl para çıkardığını, faizlerin yükselmesini nasıl kontrol ettiğini sayın okuyucularım izleyebilsinler.
       (1) Merkez Bankası "Banknot Matbaası"nı işleterek piyasaya istediği kadar para çıkarabilir. Ama bunu yaptığında enflasyon şahlanır.
       (2) Bunun için Merkez Bankası dört yıl önce kendi kendini bağlayan bir karar aldı. Merkez Bankası'na ne kadar döviz gelir ise, piyasaya o kadar Türk Lirası çıkaracağız diyerek politikasını açıkladı.
       Bunun bir başka adı "Döviz Karşılığı Türk Lirası"dır. Bu sistem şöyle işler. Kim ki Merkez Bankası'na döviz satar. Merkez Bankası Türk Lirası öder.

Yazının Devamı