Sınırlı "Sorunlu" Kos Adası Yapı Koop.

14 Aralık 1999


       Avrupa Birliği'ne adaylığımızın ilanının halkımız tarafından bu kadar coşku ile karşılanacağını düşünemiyordum.
       Pazar sabahı mahalledeki eski Rum okulunun önünde kurulan pazardan sebze almaya gittim. Baktım pazarcı Müslim sevinç içinde... "- Abicim yakında gidiyorum..." dedi. "Nereye?" diye sordum. "- Abicim Ecevit TV kameralarının karşısına geçip Avrupa'ya girdik deyince, sevinçten ekranı öpesim geldi... Ben yıllardır Yeniköy pazarında mal satarım... Müşterilerimin çoğu Rum idi. Yunanistan'a gitti. Türkler gelmez oldu... İşler kesat... Madem ki sınırlar kalktı, ben artık Yunanistan'a gider, bizim eski Yeniköylülerin oturdukları yerlerde pazarcılık yaparım... Oralarda bizdeki kadar yeşillik yokmuş... Hem para kazanırım... Hem de değişiklik olur..."
       İstinye'de balıkçımız Hayri "- Abicim ben yakında gidiyorum" deyince "Nereye" diye sorma gereğini duymadım. Anlattı "- Abi buralarda balık kalmadı. Müşteri kalmadı... Ecevit kapıyı açtı... Pire'ye kadar bir uzanayım bakayım... Belki orada balıkçılık yaparız..."
      

Yazının Devamı

Sadece SSK değil, özel sigortalar da dertli

13 Aralık 1999


       Hastanelerin faturaları şişirerek SKK'yı nasıl yük altında bıraktığı ortaya çıktı... Ortaya çıkmayan halka özel sağlık sigortası hizmeti veren sigorta şirketlerinin hastanelerden çektiği.
       Hastaneler ister kamunun ve özel sektörün olsun "ekonomik işletmelerdir". Gelirleri giderlerine denk olmaz ise yaşayamaz. Giderlerinin altında bir gelir ile yaşamalarını sürdürebilmeleri için farkın bir yerden karşılanması gerekir. Bu bir gerçek...
       Bir başka gerçek daha var. Sigorta şirketleri, (ister SSK olsun ister özel sigorta şirketleri olsun) sigortalıdan aldıklarından fazlasını hastanelere ödeyemez. Öder ise batar. Aldığından fazlasını ödeyebilmesi için farkın bir yerden karşılanması gerekir.
       Sigorta şirketleri (ister SSK olsun, ister özel sigorta şirketleri olsun) sigortalılara sağlık hizmeti verebilmek için (1) Önce yaş faktörünü de dikkate alarak sigortalının ne sıklıkta teşhis ve tedavi ihtiyacı olacağını belirler. (2) Sonra teşhis ve tedavi için doktorun ve hastanenin isteyeceği ücreti tahmin eder. (3) Bu iki

Yazının Devamı

AB adaylığı "kokoreç"in sonu olacak

12 Aralık 1999


       Geçen gün Türkiye'deki Bulgaristan Başkonsolosluğu'nun bir görevlisi ile sohbet ediyordum... "- Siz şanslısınız. Bizden önce AB adaylığınız benimsendi. Bizden önce yola çıktınız" diyecek oldum, "- O kadar da değil" diye cevapladı. "- Aday olduk diye, Avrupa Birliği baskıya başladı. İlla da üç atom santralını kapatın diyorlar. Halbuki Bulgaristan bu santrallarla elektrik üretiyor. Türkiye'ye bile bu santrallardan çıkan elektriği satıyoruz."
       Alınız başınıza belayı... Bir yanda AB üyesi olalım diye çırpınıp durduk, zor bela üye olduk. Öte yanda, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, koalisyon ortağı parti liderleri hep birlikte atom santralı kurmak için karar alıyor. Santralı ihaleye çıkarmaya hazırlanıyor.
       Biz atom santralı için yabancı firma ile, onun Türkiye'deki ortakları ile el sıkışıp, anlaşmayı imzalayacağız. Paraları bağlayacağız... Derken efendim AB adaylığımız onaylanınca hapı yutacağız... Ödediğimiz paralar havaya gidecek. Atom santralı daha tamamlanamadan kapatılacak...
       AB adaylığı sadece atom santralı

Yazının Devamı

Döviz "sabit" faiz "serbest"

11 Aralık 1999


       Merkez Bankası döviz politikasını açıkladı. Döviz fiyatı 18 ay için kazığa bağlanıyor. Kalan 18 ayda ise belirlenecek en yüksek ve en düşük fiyat koridoru arasında hapsedilecek.
       Turgut Özal'ın getirdiği serbest kur sisteminden vazgeçiliyor. Serbest kur sisteminin esası döviz fiyatının da aynı diğer mal ve hizmet fiyatları gibi arz ve talebe göre oluşması idi. Merkez Bankası fiyat oluşumuna doğrudan müdahale etmiyor, döviz fiyatı ile enflasyon arasındaki bağı korumak için, gereğinde tanzim satışı veya destekleme alımı yapıyordu.
       Bundan sonra döviz fiyatı arz ve talebe göre değişmeyecek. Arz ve talep ne olur ise olsun, Merkez Bankası'nın 12 ay için belirlediği günlük fiyattan alım satım yapılacak.
       İyi de... Turgut Özal sadece döviz fiyatını serbest bırakmamış, faizi de serbest bırakmıştı.
       Turgut Özal zamanından bu yana faiz de, arz ve talebe göre oluşuyor. Fakat arz ve talebe göre oluşan faiz 4 farklı kurumun davranışından etkileniyor:
     &nb

Yazının Devamı

AB adaylığı "kokoreç"in sonu olacak

10 Aralık 1999


       Geçen gün Türkiye'deki Bulgaristan Başkonsolosluğu'nun bir görevlisi ile sohbet ediyordum... "- Siz şanslısınız. Bizden önce AB adaylığınız benimsendi. Bizden önce yola çıktınız" diyecek oldum, "- O kadar da değil" diye cevapladı. "- Aday olduk diye, Avrupa Birliği baskıya başladı. İlla da üç atom santralını kapatın diyorlar. Halbuki Bulgaristan bu santrallarla elektrik üretiyor. Türkiye'ye bile bu santrallardan çıkan eletriği satıyoruz."
       Alınız başınıza belayı... Ankara seferber olmuş. Bir yanda AB adaylağımız kabul edilsin diyerek çırpınıp duruyoruz... Öte yanda, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, koalisyon ortağı parti liderleri hep birlikte atom santralı kurmak için karar alıyor. Santralı ihaleye çıkarmaya hazırlanıyor.
       Biz atom santralı için yabancı firma ile, onun Türkiye'deki ortakları ile el sıkışıp, anlaşmayı imzalayacağız. Paraları bağlayacağız... Derken efendim AB adaylığımız onaylanınca hapı yutacağız... Ödediğimiz paralar havaya gidecek. Atom santralı daha tamamlanamadan kapatılacak...
       AB adaylığı

Yazının Devamı

Hoş geldin "ya Ramazan"

9 Aralık 1999


       Bugün, mübarek Ramazan ayı başlıyor.
       Ramazan ayı, Kuran'da adı geçen tek "Kameri" aydır. Ramazan ve oruç konuları Kuran'da sadece Bakara Suresi'nin 185 ve 187'nci ayetlerinde yer alır.
       Kuran'ın ikinci ve en uzun suresi olan Bakara Suresi 286 ayettir. Medine'de inmiştir. Sadece 281'inci ayeti Veda Haccı'nda Mekke'de inmiştir.
       Sayın okuyucularıma Bakara Suresi'nin önce 185'inci ayetini Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayımlanan "Kur'an - ı Kerim ve Açıklamalı Meali" isimli yayından aktarayım:
       185. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
     

Yazının Devamı

2000 yılında dolar "kazığa bağlanacak"

8 Aralık 1999


       Devlet Bakanı Recep Önal dün KOBİ toplantısında yaptığı konuşmada, "Önümüzdeki günlerde Merkez Bankası para programını ve döviz kuru programını açıklayacak. Bundan sonra her üç ayda bir para programını ve döviz kuru programını halkın bilgisine sunacağız" dedi... Dedi de... Acaba ne demek istedi?
       Parasını dövize bağlayanlar, döviz ile borçlananlar, iş yapanlar diken üzerinde... Kur ayarlamalarının hızlı gitmesi, dolar fiyatının beklenenin üzerinde bir artış göstermesi insanları huzursuz etti.
       İki farklı bekleyiş var:
       (1) Acaba 1999 yılı sonuna kadar doların değeri ile daha fazla oynanır mı? Acaba 2000 yılına daha yüksek bir dolar fiyatı ile girmek için önümüzdeki günlerde kur ayarlamaları zıplatılır mı?
       (2) Acaba 2000 yılı içinde doların değeri sadece yüzde 25 mi artacak? Dolar kuru nasıl ayarlanacak?
       Bu sorulara doğru cevap vermek mümkün değil... Ama ortalıkta dolanan bilgiler bir araya getirilerek neler olabileceği kabaca

Yazının Devamı

Enerjide Özal’ın payı % 30, Demirel’in % 20

7 Aralık 1999


       Son 30 yılda (1970 - 1999 yılları arasında) Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, kamu imkanlarından enerji yatırımları için 27.5 milyar dolar para harcadı.
       Bu harcamalar değişik hükümetler döneminde yapıldı. Harcamayı bütçeleyen ve yapan hükümetlere değişik politikacılar başkanlık etti.
       Son 30 yılda enerji için en büyük harcamayı 8.1 milyar dolar ile Özal yaptı. Otuz yılda yapılan tüm harcamaların yüzde 30'u Özal döneminde gerçekleştirildi.
       Demirel'in yaptığı harcamalar ise 5.5 milyar dolar tutuyor. Otuz yıllık harcamalar içindeki payı yüzde 20 dolayında.
       Üçüncü büyük harcama oranı Ulusu hükümetleri döneminde gerçekleştirildi. Ulusu döneminde enerjiye 4.8 milyar dolar harcandı. Otuz yıllık harcama toplamında Ulusu döneminin payı yüzde 18'e yakın.
       Çiller hükümetleri enerjiye 3.1 milyar dolar yatırdı. Otuz yıllık toplam harcamadaki payları yüzde 11 dolayında.

Yazının Devamı