IMF “ışığı yakar" kredi gelirse faiz ve enflasyon düşer

26 Ekim 1999


       Hükümet enflasyonu yüzde 25'e düşürme kararlılığını sürdürür ise, IMF stand - by anlaşması imzalayacak. Bu anlaşma Türkiye için dünya piyasalarında "yeşil ışık" yakacak.
       Bugüne kadar kapalı olan kredi muslukları sonuna kadar açılmasa da akmaya başlayacak. Musluklardan döviz akınca Türkiye sadece dövize kavuşmakla kalmayacak, bu döviz kredileri aynı zamanda faizin ve de enflasyonun düşmesini sağlayacak.
       Bırakınız stand - by anlaşmasının imzalanmasını ve yeşil ışıktan sonra kredi musluklarının açılmasını, deprem yardımı olarak IMF'den gelen 500 milyon dolar, Dünya Bankası'ndan beklenen 1 milyar dolar krediler bile faizlerin düşmesine, enflasyonun gerilemesine yardım edecek.
       Nasıl mı? Basitleştirerek anlatayım.
       - Bugün Türkiye'deki parasal dengeleri Merkez Bankası kuruyor ve de koruyor.
       - Bugün Merkez Bankası'nın piyasaya saldığı para miktarında enflasyon yüzde 50'lerde, faiz oranları yüzde 100'lerde dolanıyor.

Yazının Devamı

Yapay gündemciler değişimi önlemeyi başarıyor

25 Ekim 1999


       Cumhuriyet'in 76'ncı yılını kutluyoruz. Mustafa Kemal'in, Türkiye Cumhuriyeti için belirlediği "çağdaş yaşam çizgisi"ne bir türlü ulaşamadık. Çizginin çok altındayız ve de kim olduğunu bilemediğimiz, "iç ve dış düşmanlar" ile boğuşup duruyoruz. Karşımıza kimin çıkardığı bilinmeyen belki de kendi kendimize yarattığımız bu "iç ve dış düşmanlar" ile boğuşmaktan yoruluyoruz. Zamanımız kalmıyor. Başka iş yapamıyoruz.
       Gündemimizi bu iç ve dış düşmanlar belirliyor. Biz onların belirlediği gündemin peşinden koşuyoruz. İnsanlarımızı onlar öldürüyor. Müesseselerimizi onlar yıkıyor. Bizi birbirimize onlar düşürüyor.
       Öldürülmesi "etkili güçleri" üzecek kişileri onlar belirliyor. Öldürüyor. Etkili güçlerin sevdiği, saygı duyduğu değerli kişilerin "faili meçhul cinayetleri" değişik amaçlarla kullanılıyor.
       Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Uğur Mumcu hedef seçilmiş, bu değerli, kişilerin faili meçhul cinayetleri üzerine oyunlar kurulmuştu. Şimdi Ahmet Taner Kışlalı'yı kaybettik. Bu cinayetler "faili meçhul" kaldıkça

Yazının Devamı

Özelleştirmede "al gülüm - ver gülüm" modeli

23 Ekim 1999


       İstanbul'da Beşiktaş kıyısında Kenan Evren zamanında Devlet Konukevi olarak yaptırılmaya başlayan ve Atik Ali Paşa Konağı diye isimlendirilen binaların ve arsanın irtifak hakkı (kullanım hakkı) turistik yatırım amacı ile Özelleştirme İdaresi tarafından ihaleye çıkarıldı.
       Burayı bir otele dönüştürmek için 100 milyar liralık yatırım projesi hazırlayan bir uluslararası yatırımcı, ihaleyi kazandı.
       Yabancı yatırımcı 9 aydır imza bekliyordu. Geçen hafta bu sütunda Sayın Hüsamettin Özkan'ın dosyayı 9 aydır imzalamaması nedeniyle işin sürüncemede kaldığını yazdım.
       Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova açıklama yaptı. Sayın Hüsamettin Özkan'ın günahına girildiğini, gecikmeden onun sorumlu olmadığını, gecikmenin fiyat konusundaki tereddütten kaynaklandığını, tereddüt nedeniyle 9 ay sonra ihalenin iptaline karar verildiğini, yeni bir ihale açılmasının düşünüldüğünü belirtti.
       Atik Ali Paşa'nın 9 ay imzada bekledikten sonra kararnamesinin iptali, özelleştirme

Yazının Devamı

6 milyon m3'e ek olarak 4 + 4 milyon m3 doğalgaz geliyor

22 Ekim 1999


       Doğalgaz ihtiyacımız büyük. Şimdilerde Rusya'dan 6.2 milyar m3 gaz geliyor. Yetmiyor. Cezayir'den gemi ile sıvı gaz taşıyoruz. Marmara Ereğlisi'nde sıvı gazı, uçar hale getirip 2.5 milyar m3 gaza dönüştürüyoruz. Yılda toplam takriben 8.7 milyar m3 gaz tüketiyoruz. Sıvı gaz, kuru gazdan yüzde 30 kadar daha pahalı ama, ne yapalım ki kuru gazı fazlalaştıramıyoruz.
       Rusya'dan bugünküne ek olarak 8 milyar m3 gaz getirme çalışmaları var. Tekfen, Enka, Entes ve Gama şirketleri Transbalkan isminde bir gaz şirketi kurdu. Bu şirket, Ukrayna'da Gaztransit isimli ve ortakları Ukrgazpron, Gazpron, Transbalkan ve Turusgaz olan bir Ukrayna şirketine ortak oldu. Transbalkan bu şirketin bütün boru ve kompresör inşaatını yapacak genel müteahhit.
       İlk aşamada 77 milyon dolarlık bir yatırım ile mevcut gaz hattı iyileştirilecek ve 4 milyon m3 gaz, mevcut hattan basılacak. İkinci aşamada 500 milyon dolarlık yatırım ile ikinci bir boru hattı döşenecek. Bu işin ilk aşaması için IBRD kredisi sağlandı.
       Biz şimdiye kadar Azerbaycan'ın

Yazının Devamı

Bakü - Ceyhan imza değil para bekliyor

21 Ekim 1999


       Yılan hikayesine dönen Bakü - Ceyhan petrol taşıma hattı yapılır ise, Türkiye'nin ekonomik bakımdan kazancı sadece ve sadece bu hattın topraklarından geçişi karşılığı her yıl alacağı 100 milyon dolarlık "geçiş ücreti" olacak.
       Ekonomik kazancın bu kadar küçük olmasına karşılık Türkiye'nin ve Batı dünyasının Bakü - Ceyhan hattındaki ısrarının ana sebebi "siyasi bekleyiştir". Bu hat yapılır ise, Azerbaycan petrolünü Rusya'ya bağımlı olmadan dünya pazarına ulaştırabilecek. Böylece Azerbaycan Rusya'ya ekonomik ve siyasi bağımlılıktan kurtulacak.
       Azerbaycan'ın Hazar Denizi kıyısındaki petrol sahalarında aramayı sürdüren, petrol üretim imkanlarını geliştirmeye çalışan, çıkan petrolü değerlendiren uluslararası bir konsorsiyum var. AIOC adını taşıyan konsorsiyumun 12 ortağından biri de yüzde 6.8 ile Türk şirketi TPAO. AIOC konsorsiyumu, yüzde 34.1 paya sahip BP ve Amoco petrol şirketlerince yürütülüyor. AIOC'nin yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırımıyla geliştirilen petrol alanından sağlanan üretim halen mevcut ve Rus topraklarından geçen boru hatlarıyla

Yazının Devamı

Döviz bitmeden yolun sonu gelmez

20 Ekim 1999


       IMF Başkan Yardımcısı, "Türkiye yolun sonuna gelmiştir" demiş. Bu amacını aşan bir ifadedir. Türkiye'nin sorunları vardır, Türkiye bu sorunlardan kurtulmak için çabalamaktadır. Gerekli kararlılığı gösterememektedir ama, "çaresiz" durumda değildir. Türkiye için çaresizlik "dövizin bitmesi"dir. Türkiye döviz bitince yolun sonuna gelir. Şu anda yapılanlar ve yapılmaya çalışılanlar döviz kıtlığı tehlikesini önlemeye dönük olumlu işlerdir.
       IMF Başkan Yardımcısı, Türkiye'de yapılanları desteklemek Türkleri gayrete getirmek için bile söylemiş olsa, "Türkiye yolun sonuna gelmiştir" diyerek Türkiye'nin itibarını zedeleyemez. Türkiye'ye olan güveni daha da aşağıya çekmeye hakkı yoktur. Taşıdığı unvan, bulunduğu görev bunu yapmamasını gerektirir.
       Türkiye'nin bugünkü sorunlarının temel kaynağı enflasyondur. Enflasyonun kaynağı ise iç borcun faiz yüküdür.
       İç borcun büyüklüğü değil, iç borcun vadesinin kısa olması ve reel faizinin (enflasyondan arındırılmış faizinin) yüksek olması kaynakları yutmaktadır. Bu ve de Doğu'daki

Yazının Devamı

Para gelmeden "hır - gür" çıktı

19 Ekim 1999


       IMF kuruluş amacı doğrultusunda üye ülkelere döviz sorunlarının çözümü amacıyla yardım eder. Üye ülkelerin IMF'de biriken paralarıyla oluşan kaynaktan, üye ülkelerin acil sorunlarının çözümü için kredi verilir. Döviz sorununun çözümü için ülkelere verilen IMF kredileri bütçeye girmez. Döviz rezervi hesabına kaydedilir. Merkez bankaları tarafından değerlendirilir.
       Deprem nedeniyle Türkiye'ye verilmesi uygun görülen 500 milyon dolarlık kredi, IMF'nin olağan kredilerinden farklı, olağan dışı bir kredidir.
       Özelliği vardır. IMF yetkili kurulları bu paranın sadece deprem yaralarının sarılmasındaki harcamalarda değerlendirilmesini ve hesabının verilmesini istemektedir.
       Hükümet bu para ile yol yapacak, su borularını, elektrik hatlarını onaracak.
       Bu nedenle, IMF'nin deprem yardımı kredisi Merkez Bankası emrine girmeyecek. Döviz rezervine eklenmeyecek. Devlet bütçesine bir gelir olarak yazılacak.
       Devletin bütçesi bir "çanaktır".

Yazının Devamı

Atik Ali Paşa 9 aydır imza bekliyor

18 Ekim 1999


       Devlet Bakanı Yüksel Yalova 2000 yılında 49 kamu kuruluşunun özelleştirileceğini, satıştan 5.3 milyar dolar para toplanacağını açıkladı. Demek ki hükümet haftada bir şirket satacak. Olur mu? Önce size anlatacağım hikayeyi okuyunuz. Sonra siz karar veriniz. Olur mu... olmaz mı?
       Ekonomi durmuş. Turizm çökmüş. Oteller boş. Buna rağmen dünyanın en büyük ve lüks otellerini işleten grup İstanbul'da ikinci otellerini yapmak istiyor. Projeyi hazırlamış. Ekonominin ve turizmin bu durumunda 100 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı yapılacak.
       Beşiktaş'ta Boğaz'ın kıyısında Kenan Evren döneminde "Devlet Konuk Evi" olarak yapımına başlayıp tamamlanamayan ve de Atik Ali Paşa Yalısı olarak bilinen bina "özelleştirme" kapsamına alındı.
       Yapımı yarım kalan binanın "irtifak hakkı"nın (mülkiyet hakkının değil, kullanım hakkının) 49 yıl için devri, "özelleştirme kapsamında" ihaleye çıkarıldı.
       İhaleden önce politikacılar bu binayı ve arsasını yakınlarına peşkeş çekmek için değişik

Yazının Devamı