Temr-i hindi...

12 Haziran 2011

Lokanta pardon restoranda yemekler ısmarlanıyor... Garson içecek soruyor... Cevaplar:
- Bana bir kola, bana zero, bana fanta, bana sprayt, bana şveps...
Eskiden ne güzel şerbetler vardı.. İçinde katkı maddesi bulunmayan, doğal, besleyici, serinletici şerbetler...
Örneğin demirhindi...
Hem serinletir hem tedavi edici özelliği vardır. Akdeniz Ateşi gibi hastalıkların ilacıdır mesela. Coca Cola hastalığı başlayana kadar sokak ve caddelerde fiyakalı seyyar şerbetçiler tarafından satılırdı. Gerçi hâlâ Hacı Bekir şekercilerinde satılıyor... Ama hatırlayan kaç kişi kaldı...
Peki şerbetin demir ve hindiyle ilgisi nedir?
İçinde demir veya hindi mi bulunur?

Yazının Devamı

Batı rüzgârı...

11 Haziran 2011

Batı’da esen Tayyip Erdoğan aleyhindeki rüzgâra ABD’nin ünlü Wall Street Journal gazetesi de katıldı... Gazete “Türkiye’nin iyi diktatörü” başlıklı yazısında Erdoğan’ı “ekonomik modernleştirici” olarak niteledi ve ekledi: “Ama hiçbir zaman eleştiriler ve gücünü paylaşma konusunda rahat olmadı...”
Yazı Erdoğan’ın demokrasiye inanmadığına ilişkin tanıklıklara başvurduktan sonra şöyle noktalanıyor:
“Sayın Erdoğan, orduya karşı koymak ve Türk ekonomisini geliştirmek için bir vizyon uygulamada cesaret gösterdi. Ancak son dönemdeki davranışları, demokratik bir devrimi sonuna kadar götürebileceği yönünde pek güven vermiyor...”
The Economist dergisi de sert bir yanıt yayımladı dün... Erdoğan’ın dergiye yönelik ağır eleştirileri için şöyle dedi:
“Bu kendisine ülkesinde oy kazandırabilir. Ancak onun Batı’daki saygınlığını hemen hemen hiç artırmayacaktır.”
Batı Erdoğan’ı 9 yıldır ilk kez bu kadar açık ve sert eleştiriyor...
Seçimi Erdoğan’ın kazanacağını biliyorlar. Öldürücü darbeler vurmuyorlar. Ancak belli ki Erdoğan’a verdikleri açık çekin bir kısmını geri almak, gücünü sınırlamak istiyorlar. Onun tek adam rejimine ve gücüne kavuşmasından kaygılanıyorlar. Estirilen rüzgârda

Yazının Devamı

Darbedar ülke...

10 Haziran 2011

12 Eylül cuntasının lideri Kenan Evren ve Konsey Üyesi Tahsin Şahinkaya’nın savcılar tarafından ifadeleri alındı. Evren’in ifadesine evinde, Şahinkaya’nın ifadesine hastanede başvuruldu.
Ama şu garip değil mi?
Darbe yapmış kişilerin ifadesi evinde alınırken...
8 yıl önce darbe yapacakları iddia edilen subayların ifadesi savcılıkta alınıyor ve derhal hapse atılıyorlar.
30 dolayında general şu sırada “darbe yapacaklardı” iddiasıyla hapiste.
Ayrıca...
12 Eylül cuntasının darbede ve sonrasında görevlendirdiği sivil ve asker kişilerin ne ifadesi alınıyor ne haklarında dava açılıyor ama...

Yazının Devamı

Kemal Bey tavrı

9 Haziran 2011

Kemal Kılıçdaroğlu işi öğrendi... Meydanlarda sakin tavrı ve üslubuyla kitleleri fethetmeyi başarıyor. Tayyip Erdoğan’ın aşırı öfkesi sanırız biraz da bu yüzden.
Kemal Bey, televizyon röportajlarında da etkili... Karşısına hangi gazeteci çıkarsa çıksın fark etmiyor, sorulan bütün soruları sükunetle yanıtlıyor. Erdoğan sadece yandaş gazetecilerin karşısına oturabilirken Kılıçdaroğlu gazeteci seçmiyor. Üstelik sık sık Başbakan’a “geç karşıma tartışalım” çağrısı yaparak ayrıca puan alıyor.
Kılıçdaroğlu’nun üslubu ve medeni cesaretini kutluyoruz. Ancak tabii ki Anayasa, Güneydoğu gibi konulardaki görüşlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tartışacağız... Okurlarımız sağolsunlar, bu eleştirilere bakıp bizi Baykalcı ilan etti... O konuda da izin verirseniz bir çift laf edelim... Baykal’ın liderliği sırasında onu en çok eleştirenlerin başında biz geliyorduk. Baykal’ı yıllarca bir iktidar programı hazırlamadığı, partisini iktidar alternatifi haline getirmediği için eleştirdik. Kılıçdaroğlu’nun yarattığı en büyük fark bu noktada... CHP artık iktidara aday bir parti kimliği sergiliyor... Zaman zaman gündeme hâkim olup AKP’yi peşine takabiliyor... Bundan sonrasının nasıl

Yazının Devamı

Vaziyete hâkimiz!

8 Haziran 2011

“367’yi bulursak referanduma gitmeyi gereksiz bulurum. O zaman siz kendinize güvenmiyorsunuz demektir. Bizi oraya millet getirdiğine göre bir de referanduma niye götürelim.”
Tayyip Erdoğan bu sözleri birkaç gün önce TGRT Haber’deki programda söyledi... Kimse de sözün önünü arkasını merak etmedi...
Erdoğan’ın “Referanduma gitmeyi gereksiz bulurum” sözlerinden eğer gerekli bulursa gidebilirmiş, o gerekli bulmazsa referanduma gidilmezmiş anlamı çıkıyor.
Oysa durum farklı..
Anayasa’nın 175’inci maddesine göre TBMM’den geçen anayasa değişikliklerini referanduma götürme yetkisi sadece cumhurbaşkanının...
Anayasa değişikliği Meclis’ten 367’nin altında oyla geçerse zorunlu olarak referanduma gönderiliyor. Eğer 367’nin üzerinde geçerse referanduma gidilip gidilmeyeceğine yine cumhurbaşkanı karar veriyor...
Uzun sözün kısası, Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanını kendi memuru sayarak konuşuyor...

Yazının Devamı

Seçim tiyatrosu!

7 Haziran 2011

Cumhuriyet savcısı dün, adından “Sayın Cumhurbaşkanımız” diye söz ettiği Kenan Evren’in ifadesini aldı. Yarın da 12 Eylül darbesinin Konsey üyelerinden Tahsin Şahinkaya’nınkini alacak.
Ne oluyor? Gerçekten darbeciler mi yargılanıyor?
Hayır... Tiyatro oynanıyor... Olup biteni avukat Şahin Mengü anlatıyor:
“Kenan Evren ve şürekâsının Anayasa’ya koydurdukları geçici 15. madde kaldırıldı. Ancak maddenin yürürlükten kaldırılmış olması söz konusu kişilerin yargılanabilmesinin önünü açmaz. Çünkü geçici 15. madde ile belirtilen kişiler için ‘sorumsuzluk hali’ yani ‘yargı dokunulmazlığı’ söz konusudur. Geçici 15. madde ile getirilen düzenleme geçici bir dokunulmazlık olmayıp milletvekillerinin kürsü masuniyeti ile aynı nitelikteki sorumsuzluk halidir. Anayasa’nın 83/1 maddesini kaldırmakla nasıl ki eski milletvekillerini yasama dönemlerindeki oy ve sözlerinden ötürü yargılayamaz isek aynı şekilde geçici 15’in kalkmasıyla da Evren ve şürekâsını yargılayamayız. Bu konu 12 Eylül referandumu öncesinde de alevlendirildi. Amaç AKP darbecilerin üzerine gidiyor havası vererek oy avcılığıdır.
Seçimden sonra konu yine uykuya yatırılacaktır.”

Erdoğan, İzmir’de demiş ki:

Yazının Devamı

Geçmişte gezinti

5 Haziran 2011

Atatürk’ün dostu yazar Falih Rıfkı’nın 1933 yılı basımı “Eski Saat” adlı kitabında Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yazdığı yazıları okuyoruz. Üç beş kuruş uğruna düşman safına geçen “Mütareke basını” hakkında da zengin malumat yer alıyor. Mütareke basının en ünlü kalemi elbet Ali Kemal’dir. Ancak Ali Kemal’e de taş çıkaran kimi yazarlar yok değildir.. Mesela Abdullah Cevdet... Abdullah Cevdet için Falih Rıfkı:
- Ahlakta ve mizaçta Ali Kemal’den daha aşağılık olduğuna şüphe yoktur, der...
Abdullah Cevdet’e sorulmuş:
- Hiçbir şeye inanmazsınız, ya Çanakkale’ye ne diyeceksiniz?
Cevabı:
- Evet, medeniyete karşı mukavemetimize diyecek yoktur. Balkan muharebesinde bize vahşet hücum etti. Hemen kucağımızı açıp kabullendik. Çanakkale’ye medeniyet geldi, kanımızın son damlasına kadar karşı koyduk...
Falih Rıfkı’ya göre ünlü Türk hainlerinin başında gelen Ali Kemal’in parolası şuydu:

Yazının Devamı

Adalet’in adaleti!

4 Haziran 2011

Mehmet Ali Şahin’in TBMM Başkanı sıfatını ve bu sıfatı dolayısıyla kendisine tanınan devlet olanaklarını kullanarak seçim bölgesi Karabük’te seçim çalışması yaptığını önceki gün dile getirmiştik. Yasalara, siyasi etiğe ve eşitlik ilkesine açıkça aykırı bu tavrın bir başka örneği de Konya’da yaşanıyor. CHP Konya Milletvekili adayı Atilla Kart, aynı ilden aday olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gerekçe; “Kaymakamlığı ziyaret adı altında programlar tertipleyip devamında doğrudan seçim çalışması yapıyor. Konya Valiliği’ni adeta bütün birimleriyle kendisi için kullanıyor. O kadar ki bu nedenle vatandaşların Valilik’teki işleri aksıyor. Geçenlerde Konya’da kayıtlı 1 milyon 300 bin seçmene -o arada bana da - Tayyip Erdoğan’ın 3 Haziran’da yapacağı mitinge çağrı mektubu gönderdi. Mektubu, Dışışleri Bakanı sıfatıyla yazması TCK’ya ve seçim yasaklarıyla ilgili 298 sayılı yasaya göre göre suçtur.”
Cemaat! böyle. İmama gelince... Fotoğrafı dünkü Milliyet’te görmüşsünüzdür. Seçim yasaklarının başlaması nedeniyle Başbakan’ın kırmızı plakalı makam otomobilinin plakası değiştirilmiş, aynı otomobile sivil plaka takılmış.
Peki, böyle yapılınca

Yazının Devamı