Obama kriterleri

25 Mayıs 2011

ABD Başkanı Barack Obama üç gün önce BBC televizyonuna verdiği demeçte söze saygılı başlıyor:
- Pakistan’ın ulusal egemenliğine saygılıyız...
Peşinden ekliyor:
- Ancak El Kaide veya Taliban liderlerinin orada olduğu tespit edilirse Pakistan’a yine operasyon yaparız...
Sözü noktalıyor:
- Bizim işimiz ABD’nin güvenliğini sağlamaktır...
Ancak aynı ABD Türkiye’nin kendi güvenliği için Kuzey Irak’ta operasyon yapmasına asla izin vermiyor... PKK’yı terör örgütü kabul ediyor ama uygulamada tam tersine koruyup kolluyor, oturun anlaşın, diyor. İşler David Phillips raporu doğrultusunda yürüyor. Türkiye terörle mücadele değil müzakere içinde. Seçimden sonra gündemin ilk maddesi Anayasa’da değişiklik yapılarak Türk ve Türk milleti ifadelerinin çıkarılması... Ve demokratik özerklik yolunda adım atılması olacak... Siyaset buna göre dizayn ediliyor. Baykal’la birlikte ulusalcı ve Atatürkçü kimliğini bir kenara bırakan CHP artık bu gidişe engel görülmüyor. CHP içinden “Anayasa’nın 66. maddesi değişebilir” gibi itiraz görmeyen sesler çıkıyor. TSK uzun süredir etkisizleştirildi. Geriye “milliyetçi” MHP kalıyordu... Kasetler ve belden aşağı yöntemlerle MHP üzerinde çalışılıyor

Yazının Devamı

Tuvalet vermeyiz!

24 Mayıs 2011

Yurdun dört bir yanından 40 gündür “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla Ankara’ya yürüyen çevreciler cumartesi gününden bu yana polis tarafından şehre sokulmuyor. Gölbaşı’nda açık arazide üç gündür bekletilen çevrecilerin kente develeriyle girmek istedikleri için sokulmadıkları söylentisi çıkarıldı. Çevreciler bu iddiayı yalanlıyor. Polis, eylemi kırmak için bir girişimde daha bulundu. Çankaya Belediyesi ile CHP Ankara İl Başkanlığı’nın çevreciler için gönderdiği seyyar tuvaletlere izin vermedi. Doğu Akdeniz Hareketi sözcüsü Pervin Çoban Savran’ı dinliyoruz.
“Şehre niye sokulmadığımız bize resmen söylenmiş değil. Sürekli burada bulunan çevreci sayısı 75 ila 100 arasında değişiyor. Bizim için görevlendirilen polis sayısı ise neredeyse 5 katımız. Ellerinde biber gazları, sürekli tetikte bekliyorlar. Tuvalet ihtiyacımızı önceki güne kadar çadır kurduğumuz alanın hemen yanıbaşındaki benzin istasyonunda gideriyorduk. Ancak artık orayı kullanamıyoruz. Çünkü polislerden bize sıra gelmiyor.”
Türk Ceza Kanunu Madde 109 diyor ki:
“Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası

Yazının Devamı

1 Mart hata mı?

22 Mayıs 2011

Komutanlar sıraya geçmiş aynı şeyi söylüyor: - 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddi hataydı...Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “Terör Örgütlerinin Sonu” adlı kitabında 1 Mart tezkeresi geçmiş olsa PKK’nın büyüme fırsatı bulamayacağını söylüyor. Önceki Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök aynı görüşü savunuyor.Oysa tezkerenin reddi doğru bir karar ve tarihimizde onurlu bir sayfadır.1 Mart tezkeresi kabul edilseydi bugün Türkiye’nin dört bir yanı Amerikan üsleriyle dolu olacaktı.ABD’nin Irak’ı yalanlarla işgal ettiği kesinleştiğine göre... Türkiye işgale katılsa uluslararası hukuka aykırı bir saldırının ortağı olacaktı. Yüz binlerce masum sivili öldüren ABD’nin fedaisi konumuna girecekti.1 Mart tezkeresi Türkiye’nin onurunu kurtardı.Bu onuru ülkenin savaş karşıtı aydınları ile CHP ve 100 kadar AKP milletvekili sağladı.ABD ile birlikte Irak’a girseydik ne kadar söz sahibi olurduk, meçhul...Biz Irak harekatına katılsaydık ABD Kürt devleti kurma planından vaz mı geçecekti? Belki o zaman PKK kartını kullanmayacaktı. Ama büyük planının ayaklarından biri Kürt devleti kurmak olduğuna göre mutlaka o amaca yönelik başka plan uygulayacaktı.ABD’nin dümen suyunda

Yazının Devamı

Sansüre devam...

21 Mayıs 2011

CHP Muğla Milletvekili Prof. Gürol Ergin’in, Meclis’teki bilgisayarlara filtreleme uyguladığı için “Gırgır dergisinin Tayyip Erdoğan’ın tepkisini çekecek seks kapağı” başlıklı sayfadaki karikatürlere giremediğini... Girmek için istenilen formu doldurmasına karşın sonucun değişmediğini önceki gün yazmıştık. Gürol Hoca dün bizi aradı ve bu konudaki son durumu anlattı.
- Olayın köşenizde yer alması üzerine TBMM Bilgi İşlem Müdürü Zeki Çiftçi danışmanımı aramış. Meclis’in filtreleme sisteminin kelime tanımı üzerinden olduğunu, içinde seks, porno gibi sözcükler geçen sitelere girişi otomatik olarak engellediğini... Benim o nedenle söz konusu karikatürlere ulaşamadığımı, doldurduğum formun da kendilerine ulaşmadığını söylemiş...
- Sizi tatmin etti mi bu açıklama?
- Yok canım... Beni aramış olsaydı kendisine, o zaman MHP’li milletvekillerinin seks kasetlerinin aynı sistem tarafından neden filtrelenmediğini... Meclis’te isteyen herkesin o çirkin görüntülerin yer aldığı siteye nasıl olup da rahatlıkla girebildiğini, dahası girdiğini sorardım. Ayrıca bugün sırf denemek için içinde seks kelimesi geçen, ‘Dünyanın en seksi 50 kadını’ başlıklı bir habere rahatlıkla girebildim. Ha, bu

Yazının Devamı

Bedel ödeyenler!

20 Mayıs 2011

Başbakan diyor ki: “Ülkenin başbakanının katıldığı törende o korgeneral ayağa kalkmadı. Bedelini de ödedi. Gereği yapıldı, gideceği yeri buldu.”
Balyoz sanığı e. Korg. Engin Alan darbe teşebbüsünden hapiste sanıyorduk.
Meğer Başbakan konuşmasını bitirdiğinde ayağa kalkmadığı için hapisteymiş. Hesabı hukuk üzerinden görülmüş.
Başbakan’a “yanlış!” yaptığından dolayı bedel ödeyen tek kişi Engin Alan değil tabii.
“Tayyip Erdoğan’ın bir milyar doları var” diyen Tuncay Özkan’ın akıbetinin ne olduğunu Erdoğan geçenlerde açıkladı:
“Benim için, bir milyar doları var diyen şimdi Silivri’de yatıyor...”
Yazar Ergün Poyraz örneğin... Tayyip Erdoğan’ı eleştiren ilk kitabının ardından kendini cezaevinde buldu. Üç yıldır yatıyor, yattıkça yazmayı sürdürüyor. Sürdürdükçe hapisten çıkması mümkün görünmüyor.

Yazının Devamı

Nice 19 Mayıs’a...

19 Mayıs 2011

Arap ulusları tek tek krallara, diktatörlere başkaldırıyor...
Bu isyanlar “devrim” diye adlandırılıyor.. Acaba bunlar gerçekten devrim mi?
Suriyeli şair Adonis’e soruluyor:
“Arap devrimleri için ne diyeceksiniz?”
Cevap:
“Muhteşem. Bütün bu hareketleri desteklemek lazım ama toplumun temellerinde değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Her şeyden önce din ve devlet işleri ayrılmalı. Kadınlar da erkeklerin sahip olduğu haklara sahip olmalı. Bugün yaşanan olayların etkisi ancak bunlar gerçekleştiğinde görülebilir. Yozlaşmış bir hükümeti daha az yozlaşmış olanıyla değiştirdiğinizde değişim de kısıtlı olacaktır...”
Adonis laik ve çağdaş düzene geçilmedikçe, kadın - erkek eşitliği sağlanmadıkça bu devrimlerin bir işe yaramayacağını anlatıyor...

Yazının Devamı

Sahte Yazıcı kim?

18 Mayıs 2011

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına açılan mailden “demir.ali.tr@gmail.com” adresine gönderilen ve “yeğenime sınavda torpil yap” diyen mailin sahte olması büyük ihtimal demiştik geçen gün. Mail sahte ama gönderen biri var. O kim? Bakan Yazıcı söz konusu maili gönderenin kim olduğunun tespiti için tam bir hafta önce savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak maili gönderen hâlâ bulunmuş değil. Peki neden? Bulmak çok mu zor? CHP’nin bilişim uzmanı Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’a göre, “topu topu iki saatlik bir iş”... Anlatıyor.
- O mailin atılma saati, yeri, tarihi ve hangi hosting şirketi üzerinden atıldığı belli. Ayrıca Türkiye içinden atılmış. Yani yabancı bir ülkede araştırma yapmaya da gerek yok. Bu durumda maili atanı bulmak en fazla iki saatlik bir iş. Örneğin bana gelsinler, onlara iki saatten de az zamanda maili göndereni nasıl bulacaklarını teknik olarak anlatayım. Yok, bana gelmek istemezlerse herhangi bir bankaya telefon etsinler. Hesaplarınızın boşaltılmasına engel olmak için istihdam ettiğiniz hacker’lardan birini bize iki saatliğine gönderir misiniz, desinler, olay gene aydınlanır. Tabii bu arada merak ettiğim bir şey daha var: Ergenekon’da insanların birbirine

Yazının Devamı

Sıra internette...

17 Mayıs 2011

22 Ağustos 2011’den itibaren devlet ‘güvenli internet’ adı altında hangi sitelere girebileceğimize karar verecek. Size ‘çocuk paketi’, ‘aile paketi’ ‘yurtiçi paketi’ gibi paketler sunulacak ve bunlardan birini seçmeniz istenecek. Eğer bu seçeneklerden hiçbirini seçmez iseniz, doğrudan ‘standart paket’i seçmiş sayılacaksınız... Filtreyi aşmak suç sayılacak...
Nedir amaçlanan? Çocukları koruma bahanesiyle bütün interneti iktidar politikasına göre düzenlemek. Prof. Mutlu Binark’ın deyimiyle:
“Filtre uygulamasıyla birey korumacı ve kollamacı muhafazakâr ideoloji tarafından pasifize edilmekte, zihin ‘tek doğru, tek renk, tek söylem’ çağrısına uymaya davet edilmektedir...”
Başbakan’ın internet alemine nasıl baktığı şu sözlerinde saklı:
“Şimdi facebook’ta falan, yahu bunlar çirkin teknoloji. Bu facebook filan, falan bu tür sayfalar bunlar çirkin, berbat. Herkes adına buralardan her türlü ahlaksızlık yapılabilir...”
Basın baskı altında... Gazeteciler hapiste... Yazarlar hapiste. Telefonlar dinleniyor... Sıra elbet internete gelecekti. Geldi... Gerçi binlerce kanal halen yasaklı ama... Yetmiyor... İnternetin de gırtlağı sıkılacak... Şaşırtıcı mı? İleri demokrasi adı altında

Yazının Devamı