Kart takipte...

7 Ağustos 2009

Cumhurbaşkanı seçimi arifesinde düzenlenen Cumhuriyet mitingleri ülkede çok olumlu bir demokratik hava yaratmıştı... Ülkede ilk kez bu kadar büyük katılımlı bir sivil hareket gerçekleşiyordu. Ankara’da 14 Nisan’da yapılan mitingi İstanbul’daki izleyecekti. Derken birden araya Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın 27 Nisan bildirisi girdi. Sivil harekete limon sıkıldı. Asker müdahalesi tepki yarattı. Gül’ün Cumhurbaşkanlığı ihtimali güçlendi...
Bu bildirinin peşinden Başbakan Erdoğan’la Org. Büyükanıt Dolmabahçe’de buluştu. Orada bir gizli mutabakat sağlandı. İçeriği hâlâ sır...
CHP Milletvekili Atilla Kart dün bir soru önergesiyle Başbakan’a sordu:
- 27 Nisan bildirisi acaba Başbakan’ın bilgisi dahilinde mi hazırlanmıştır?
Atilla Kart’ın kuşkusu sadece Dolmabahçe görüşmesinin gizliliğinden kaynaklanmıyor. Diğer kuşkularını şu sorularla dile getiriyor:
- Darbe iddiaları ve yargılamalarının ülke gündemini oluşturduğu bir dönemde, darbe ya da benzeri anlama gelebilecek girişimde bulunduğu sabit olan Yaşar Büyükanıt’a yönelik olarak neden hiçbir yasal işlem yapılmamaktadır?
- Başlı başına görev ve yetkiyi kötüye kullanma anlamına gelen bu eyleminden dolayı, Yaşar Büyükanıt

Yazının Devamı

MİT’ten değilmiş

6 Ağustos 2009

MİT’ten mahkemeye gönderilen yazıda Ergenekon davasının kilit isimlerinden “Tuncay Güney’in hiçbir zaman diliminde hiçbir konumda Müsteşarlık’ta çalışmadığı” bildirilmiş... Haber dün gazetelerdeydi...
Peki Tuncay Güney nerede, kimin adına çalıştı?
Bilinmiyor ama önemli noktalarda dolaştığı yönünde güçlü şüpheler var...
Değerli gazeteci Saygı Öztürk’ün “Belgelerle Ergenekon” adlı kitabında kamuoyuna pek yansımamış çok ilginç bir bölümü size aktaralım...
Kanada’da yaşayan Tuncay Güney, Ergenekon haber trafiğinin yoğunlaştığı günlerde Saygı Öztürk’le temas kurar. Zaman zaman mesajlaşırlar. Bir defasında Saygı Öztürk, Güney’e kimi sorular sorunca karşıdan şu yanıt gelir:
“Bana biraz zaman verin. Dün Veli Küçük paşanın sorgu tutanakları geldi. Okuyamadım bile. En yakın zamanda cevaplarımı size bildireceğim.”
Saygı Öztürk Türkiye’de kimsenin ulaşamadığı ifadelerin Tuncay Güney’in eline geçtiğine inanmaz.

Yazının Devamı

Ergenekon sanığı!

4 Ağustos 2009

HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un affedilmez! suçu neydi? Ergenekon davası sanıklarından Engin Aydın’la görüşmesi... Muhtemelen bu dostluktan görüşmeden etkilenerek Ergenekon sanıkları lehinde bir tavır alması değil mi?
Yandaş basın günlerce bunu yazıp çizerek Ertosun’u en ağır şekilde eleştirdi. Dahası, işi HSYK üyeliğinden istifasını istemeye kadar vardırdı.
İyi de Engin Aydın, gerçekten Ergenekon sanığı mıydı? Engin Aydın’ın dün bu sorumuza yanıtı:
“Hayır. Ben ne birinci ne de ikinci Ergenekon davasında ne sanığım ne de tanık. Sadece gözaltına alındım, gözaltı süresi dahil toplam 15 gün tutuklu kaldım. Avukatım aracılığıyla tutukluluğuma itiraz ettim. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üç üyesi, delil yetersizliğinden dolayı ve oy birliğiyle tahliyeme karar verdi... Tekrar edeyim, ben hiç Ergenekon sanığı olmadım...”
Ne dersiniz bu tabloya?

Erdoğan, Anıtkabir Defteri’ne “Ordu demokrasimizin teminatıdır” yazmış.Böylece orduyu siyasete çekmiş olmuyor mu?Haldun Ertem

Bindirimli satış...

Yazının Devamı

Haydi yazıyooo...

2 Ağustos 2009

Hafta içinde kimi meslektaşlarla birlikte bize de yöneltilen bir anket sorusu:
- Gazeteciliğin günümüzde aldığı şekil konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt:
- Gazeteciliğin şekilsiz bir hale geldiğini düşünüyorum...
Ayrıca, gazeteciliğin bu ülkede asla bu kadar gazetecilikten kopmadığını düşünüyorum...
Manzara meydanda... Medyanın yarısı iktidar sermayesinin elinde...
Bu kesim sadece iktidar borazanlığı yapmıyor... İktidara yardımcı birtakım illegal örgütlenmelerin düzenlediği komploların aracı olarak da kullanılıyor... Tuzak kurulan kişilerle ilgili görüntülerin taşıyıcılığını yapıyor.

Yazının Devamı

Gerçek manzara

1 Ağustos 2009

“Türkiye aylardır bir askeri darbe tehdidi üzerine konuşuyor.
Ve bu durum, gerçek bir darbe tehdidinin göz ardı edilmesine, kendini gizlemesine neden oluyor, adım adım amacına doğru ilerlemesine zemin hazırlıyor.
Son derece örgütlü bir tehdit ile karşı karşıyayız.
Özellikle Emniyet teşkilatı içinde örgütlenmiş bir oluşum telefonları dinliyor, insanların özel yaşamlarını takip ediyor, kendisine destek vermeye gönüllü ya da doğrudan kontrol ettiği medya desteğini arkasına almış durumda toplumu terörize ediyor.
Bir yandan kamuoyu baskısı, diğer yandan ‘Askeri darbeyi mi destekliyorsun’ öcüsü, aydınları bile ses çıkartamaz hale getiriyor.
Çok ciddi bir sivil darbe tehdidi ile karşı karşıyayız.
Hayallerindeki İslamcı-faşist düzeni kurmak için adım adım ilerliyorlar...”

Yazının Devamı

Kapalı açılım!

31 Temmuz 2009

Günler öncesinden yazılıp çizilmeye başlamıştı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 29 Temmuz Çarşamba günü bir basın toplantısı düzenleyecek ve “Kürt sorunu”na ilişkin hükümetinin “açılımı”nı açıklayacaktı. Atalay söz konusu toplantıyı önceki gün yaptı ve gazeteler bununla ilgili haberlerini dün:
“AKP’den cesur adım”, “Kürt sorununa Türkiye modeli”, “Kürt açılımı cesur olacak”, “İmralı değil Türkiye modeli”, “Türk modeli açılım”, “Öyle bir çözeceğiz ki dünyaya model olacak” gibi başlıklarla verdiler. Başlıkların altında da her gazete açılımın ne olduğunu kendi çizgisine göre okuyucularına uzun uzun aktardı. Bize göre olayı en güzel veren gazete Tercüman oldu. “Kapalı açılım” başlığı altında şu spotla:
“Bakan Atalay, uzun zamandır tartışılan ‘Kürt açılımını’, ‘Demokratik açılım’ diye anlattı, ancak ‘açılım’ın ne

Yazının Devamı

Kürt açılımı...

30 Temmuz 2009

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bakanlığının Kürt açılımıyla ilgili çalışmalarını açıklarken ana politikayı şu sözlerle özetledi:
“Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin de vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesi ve pekiştirilmesiyle çözülebileceğine biz inanıyoruz. Bu nedenle çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir.”
Acaba terör belası sadece “daha fazla demokratikleşmeyle” çözülecek cinsten bir sorun mu?
Eğer öyle olsa demokrasi sorunlarını büyük ölçüde geride bırakmış olan İspanya ve İngiltere terör ile yıllarca boğuşmak zorunda kalır mıydı?
AKP iktidarı Türk halkına pek layık görmediği demokrasiyi Kürtlere bol bol verince(!) ne elde edecek? Daha çok demokrasi verince terörün duracağını kim garanti ediyor?
Bağımsız devlet kurma peşindeki adam demorasiyle yetinir mi?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen diyor ki: 

Yazının Devamı

Derin medya...

29 Temmuz 2009

Necati Doğru, Vatan’daki köşesinde 47 gündür soruyor...
Bir hükümet yanlısı gazetede 47 gün önce “AKP ve Gülen’i bitirme planı” başlığıyla verilen fotokopinin aslı nerede? Neden bulunamadı? TSK’ya komplo amacı taşıyan o planı hangi çete imal etti, yandaş basına kim sızdırdı? 
Geçelim ikinci olaya...
Gazetede aynı gün HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un Ergenekon sanığı Engin Aydın’la birlikte fotoğrafı çıktı.
Engin Aydın eski bir Adalet Bakanlığı danışmanıydı. Ama Ergenekon soruşturmasında da adı geçiyordu. 
Ali Suat Ertosun’u bu fotoğrafla vurmaya çalıştılar.
Sebebi mi? Çünkü Ertosun, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in HSYK’nın önüne koyduğu atama listesine gözü kapalı imza atmamıştı.

Yazının Devamı