ÖDP’ye dersler

1 Ekim 2008

Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP), Deniz Feneri yolsuzluğunu protesto etmek için Keçiören İlçe Başkanlığı’na ‘Deniz Feneri Dişli Çıktı, Durmadan Çalanlardan Hesap Soracağız’ yazılı pankart asıyor... Aynı gün 100’den fazla polis İlçe Başkanlığı’nın olduğu caddeyi abluka altına alarak pankartı indiriyor...
ÖDP’liler bu duruma tepki göstererek, AKP Ankara İl Başkanlığı önünde
eylem yapıyor... Ve Keçiören İlçe Başkanlığı’na aynı pankartı yeniden asıyor...
Polis de yeniden ilçe binasını basıyor. Pankartı indirmek istiyor. Arbede çıkıyor. Coplamalar, toplamalar...
AKP demokrasisinde "Çalanlardan hesap soracağız" demek yok...
Bu arada ÖDP lideri Ufuk Uras aylardır “Darbeciler yargılansın” kampanyası yürütüyor. Darbeciler bizce de yargılansın. Ancak darbecileri yargılamak için önce demokrasiyi kurmak gerekmez mi?
Darbecileri, mesela Kenan Paşa'yı mahkemeye çıkarmışsınız... Paşa demez mi?

Yazının Devamı

Bayram mesajı

30 Eylül 2008

Hitit Kralı bundan 4 bin yıl önce yargıçlara çağrıda bulunuyor:
“...Bey için iltimas yapmasın, erkek kardeşine, kız kardeşine, arkadaşına iltimas yapmasın. Hiç kimseden rüşvet almasın. Haklı bir davayı kaybettirmesin, haksız bir davayı da kazandırmasın. Doğru ne ise onu yapın...”
Acaba bu topraklarda adaletin güncel durumu nedir?
Türkiye Barolar Birliği’nin bayram mesajında yargı görevlilerine yaptığı çağrı adaletin düzeyi hakkında da fikir veriyor:
“Kamu adına görev yapanlar, ülkemizde son dönemlerde olduğu gibi, kamu vicdanını incitecek  eylem, söylem ve davranışlar içinde olamazlar.”
Evrensel hukukta, şüpheli veya sanık olarak tutuklu bulunan kişilerin de hakları var:
“Masumiyet karinesi”, “Lekelenmeme hakkı”, “Adil yargılama hakkı”...

Yazının Devamı

Bayramlık ülke

28 Eylül 2008

Kemal Kılıçdaroğlu ile giriştiği düellodan sonra bir süre ortalıkta görünmeyeceği sanılan Dengir Mir Mehmet Fırat, dün yine gazetecilerin önüne çıktı, birtakım karşı hücum ve savunmalara girişti...
Kılıçdaroğlu da peşinden konuştu. Dengir Bey yeniden golleri yedi...
Aslında yalnız o değil.. Bütün Türkiye gol yeme antrenmanında...
Ülkenin cumhurbaşkanı New York’ta Fethullah Gülen cemaatinin verdiği iftara katılıyor... Zimbabve’nin kanlı diktatörü ile aynı masaya oturuyor. Aynı Cumhurbaşkanı, bütün dünyanın soykırımcı diye nitelediği Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir’i de Ankara’da ağırlamış olup dünyanın en gerici liderlerinden Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a devlet şeref madalyası vermiş, karşılığında değeri açıklanmayan şahsi hediye almıştır... İftihara geçmiştir...
Dünya ekonomik sarsıntılar geçirirken Türkiye “Bayrama Şeker mi desek Ramazan mı?” tartışması yapıyor.
Maliye Bakanı’nın çocukları alınteriyle kazanıldığına kimsenin kuşku duymadığı sermayeleriyle 600 milyon dolara

Yazının Devamı

Haydi istifa...

27 Eylül 2008

Kemal Kılıçdaroğlu - Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasında ana nokta neydi? Hayali ihracat suçlaması... Kılıçdaroğlu sormuştu:
- Dengir Fırat’ın en büyük ortağı olduğu MENAS’ın ürünlerini yurtdışına götüren TIR’da 89 kilo eroin yakalandı mı? Menas şirketi hayali ihracat yaptı mı?”
Fırat bu sorulara şu yanıtı vermişti:
- Sayın Kılıçdaroğlu benimle ilgili şüphe uyandıracak bir delil sunarsa milletimin önünde milletvekilliğimden istifa edeceğim. Kendisinin milletvekilliğinden istifa etmesine gerek yoktur. Sadece üç kere ben müfteriyim, ben müfteriyim, ben müfteriyim, desin kendisini affedeceğim...
Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün ekranda hayali ihracatın belgelerini gösterdi. Dün bu belgelerin tarih ve numaralarını aldık...
Hazine Müsteşarlığı’nın hayali ihracat yapıldığını kesinleştiren raporu 14 Ekim 2000 tarihi taşıyor...
Hazine ödediği vergi iadesini geri almış. MENAS dava açmış. Bu süreç Danıştay’ın 21.3.2006 tarihli kararıyla kesinleşmiş...

Yazının Devamı

Avrupa’ya çağrı

25 Eylül 2008

Almanya, Fransa ve İngiltere’den üç sivil toplum örgütünün yayımladığı bildiri bizim e - posta kutumuza da ulaştı... Bildiriler, Başbakan’ın gazete boykutuna ve ülke içindeki diğer antidemokrat gelişmelere karşı destek bildiriyor...
Teşekkür ediyoruz...
Ancak yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlarına düşen çok daha önemli bir görev var...
Nedir o?
Bulundukları ülkelerde sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, siyasi partilere Türkiye’deki demokrasi ve insan haklarına aykırı, faşizan uygulamaları anlatmak...
AB hükümetleri malum, AKP iktidarını kendi ekonomik ve stratejik çıkarları adına destekliyor, ülkemizdeki antidemokrat uygulamaları görmezden geliyor, hatta kendi çıkarları için bunları destekliyorlar bile...
AB hükümetlerinin bu tavrı AB ilkelerine aykırıdır...

Yazının Devamı

Tekzip var mı?

24 Eylül 2008

Zahid Akman sürekli olarak medya            teröründen söz ediyor.. Hakkında asılsız
iddialar yayımlandığını söylüyor. Alman basını Zahid Akman’ı yalanlıyor. İşte Frankfurter Rundschau gazetesinin 22 Eylül tarihli
haberinde Zahid Akman’la ilgili satırlar:
“Frankfurt Savcılığı, Zahid Akman hakkında bağış adı altında toplanan paraları Türkiye’ye transfer etmekten soruşturma yürütüyor. 
Akman hakkında dolandırıcılık ve iflas bildirmeme suçları nedeniyle Frankfurt’ta yürütülen ayrıca bir başka dava daha bulunuyor.”
* * *
Zahid Akman, NTV’nin canlı yayınında; kendi hakkındaki haberlerle ilgili tam 11 tane tekzip kararı çıkardığını ancak Doğan Grubu gazetelerinin bunları yayımlamadığını

Yazının Devamı

Olli’madi İspanya!

23 Eylül 2008

Hafta sonunda birkaç gazetede arka sayfalarda haber olan.. O yüzden pek dikkat çekmeyen bir haberi özetleyerek aktaralım...
Efendim, İspanya Yüksek Mahkemesi, terör örgütü ETA ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle Bask bölgesinde faaliyet gösteren  Komünist Partisi’ni (PCVT) kapatmış. Aynı mahkeme bir süre önce de Bask Milliyetçi Hareketi’ni (ANV) aynı gerekçe ile siyasi faaliyetten men etmişti. Batasuna da dikkate alındığında, bu, mahkemenin verdiği 3. kapatma kararı oluyor...
Demokrasilerde parti kapatma yoktur... Partileri ancak seçmen oy vermeyerek kapatır, diyen bizim haybeci... Pardon, ABe’ci liberal, dinci, şeriatçı, sözde “demokrat!” dostlar! ve onların ağababaları Olli Rehn’ler, Lagendijk’ler bu haberlere ne diyorlar? Hiç sesleri çıkmıyor da...
Gelelim ANV’nin kapatılmasına.. Bu parti neden mi kapatıldı? Teröristler tarafından 1 jandarmanın öldürülmesi olayını kınamadığı için... Evet, sadece cinayeti kınamadığı için.
Bizde durum nasıl diye sorarsanız.. İşte

Yazının Devamı

Luther bulalım!

21 Eylül 2008

İnançlı insanlar tarih boyunca dinci veya din adamı kılığına girmiş sahtekârlar tarafından iliğine kadar sömürülmüş... Öyle sömürülmüş ki, bizim ‘Fener’ci zibidiler yanlarında hiç kalır. Bizzat kilise ve anlı şanlı din adamları yürütürmüş bu soygunu... Örneğin, ortaçağda piskopos ve rahipler halka para karşılığında cennetin anahtarını satarmış.
Protestanlığın kurucusu Martin Luther bir gün bu bezirgânlara başvurmuş:
- Ben de cehennemin anahtarını satın almak istiyorum...
Üçkâğıtçı ruhbanlar kendi aralarında talebi görüşmüş, bu adam galiba deli diye düşünmüş ve eline bir anahtar verip sepetlemişler.
Luther anahtarı kaptığı gibi soluğu şehirde almış.
Sokaklarda koşarken bağırıyormuş:
- Ey insanlar cehennemin anahtarı bende! Kapısını kilitledim. Artık kimse oraya gitmeyecek. Siz de gidip artık boşuna kiliseye cennet vaatleri uğruna para kaptırmayın...

Yazının Devamı