TSK’nın kaderi...

10 Ekim 2008

Türk ordusunun içerden - dışardan, silahlı veya psikolojik ağır bir saldırı altında olduğu açıktır...
Bir yandan kâh mayınla, kâh karakol baskınıyla PKK vuruyor...
Bir yandan ABD, AB, AKP ve PKK hesabına çalışan içerideki psikolojik savaş ajanları vuruyor.
Kürtçüler PKK’ya destek, şeriatçılar laikliği yıkmak adına vuruyor.
ABD ve AB, TSK yıpranırsa Türkiye’yi Ortadoğu’da kullanmanın ve ülke haritasını yeniden çizmenin kolaylaşacağını hesaplıyor. Tabii Kıbrıs’ın tesliminde de engel kalmayacaktır.
Medyadaki satılık adamlar bu amaçlar doğrultusunda kullanılıyor.
TSK darbe yiyince kabahatli oluyor. Kendini korumak için operasyon yapınca bu defa saldırgan damgası yiyor.

Yazının Devamı

Paramız mı yok?

9 Ekim 2008

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Aktütün Karakolu’nun taşınması için 2007’de karar alındığını ancak mali koşullar nedeniyle kararın uygulanamadığını söyledi...
Aktütün Karakolu 5 kez baskına uğrayan, 44 askerimizin şehit edildiği baraka benzeri bir yapı... Üstelik dağ eteğinde, baskına davetiye çıkaran bir noktada... (Sırf parasızlıktan taşınmadığını sanmıyoruz. Kuşkusuz başka ihmaller de var)... Geçelim...
Son bir yıl içinde gazetelerimizde yayımlanan silah alım haberlerini gözden geçirelim...
-  2010’dan itibaren yaklaşık 11 milyar dolar ödeyerek 100 adet F - 35 uçağı satın almayı planlıyoruz.
-  4 milyar dolar sarfıyla 30 adet F - 16 Blok 52 uçağı satın alacağız...
-  2.5 milyar dolar ödeyerek 2 Awacs uçağı satın aldık...
-  4 milyar dolarlık anlaşmayla 6 denizaltı alıyoruz...

Yazının Devamı

Kombine rezaleti

8 Ekim 2008

Halk Bankası Eskişehirspor’un 400 adet kombine biletini 160 bin YTL’ye satın alıyor, kredi kartı alan müşterilerine bedava dağıtıyor. Bir o kadar daha alacağı söyleniyor. Yazıyoruz. Ortalık kapı duvar. Aydın’dan arayan okul velisi:
- Bu da bir şey mi, diyor..
- Ne var, ne oldu?
- Aydın Milli Eğitim Müdürü okul müdürlerine 3. Lig’deki Aydınspor’un kombine biletini 250 YTL’ye sattı. Onlar da ne yapsın? Bu parayı okul aile birliklerine ricacı olup onlara ödettirdiler.
Parayı öğrenciden kes, futbolcuya yatır... Sonra ülkenin geleceğinden hayır bekle...

Türk atleti Ömer Aslan geri geri koşmada dünya rekoru kırmış.Memleketi yönetenleri “koşu tavşanı”  olarak hayal etmiş olabilir...Haldun Ertem

Sinir ötesi...

Geçen şubat ayında başlatılan sınır ötesi operasyonun Kandil Dağı’na kadar uzanması beklenirken... ABD’nin müdahalesi sonucu operasyon sekizinci gün aniden sona erdi... CHP operasyonun ABD’nin müdahalesiyle durdurulmasını protesto ederken.. Orgeneral Büyükanıt görevin tamamlandığını, operasyonu

Yazının Devamı

Çağrı Merkezi

7 Ekim 2008

Türk Hava Yolları (THY) çağrı merkezini (Call Center) özelleştirmeye, burada çalışan 550 çalışanı işten çıkarmaya karar verdi. Kararı çağrı merkezi çalışanları bayram öncesinde tesadüfen, THY’nin borsaya yaptığı bildirim sırasında öğrendiler. THY daha önce ne sendikaya, ne çalışanlarına bir bildirimde bulundu. İşçilerine böyle bir sürpriz hazırlamıştı! Bayramın ilk günü THY Genel Müdürlüğü’ndeki bayramlaşma sırasında THY Genel Müdürü Temel Kotil’e çalışanlar soru yağdırdı. Kotil’in yanıtı:
- Bizim yapacağımız bir şey yok. Allah yardımcınız olsun...
Oysa yapacakları çok şey vardı...
Birincisi, insanlar işten çıkarılacaklarsa, mağdur olmamaları için bir tazminat saptanır, yeni iş bulmaları için durum kendilerine çok önceden haber verilir. Geçenlerde Nokia firması Almanya’da Bochum cep telefonu fabrikasını kapatma kararı aldı. Ne yaptı biliyor musunuz? İşten çıkaracağı her bir işçiye 80 bin euro (150 milyar lira) tazminat ayırdı. Daha doğrusu

Yazının Devamı

Engizisyon

5 Ekim 2008

Bizim okul kitapları engizisyondan hukukun bugün geldiği uygar noktayı anlatmak için söz ederdi.
Engizisyon Katolik kilisesine bağlı vahşi bir yargılama sistemiydi...
Bu “vahşi” sistemi, Özgür Ansiklopedi Vikipedi’den okurken pek de vahşi olmadığını düşündük...
Neden mi? Günümüzle kıyaslayarak bir okuyalım hele:
“Engizisyon mahkemeleri, çoğunlukla ‘ihbar’ müessesesi üzerine kurulmuştu.
İhbarların tümü noter tarafından kayda geçirilir ve bir temele dayanıp dayanmadıkları ya da sadece çamur atma olup olmadıkları araştırılırdı.
Mahkeme tutanaklarından, engizisyona gelen ihbarların yüzde ellisinin ciddiye alınmadığı açıkça görülüyor. Öte yandan, bugüne kadar pek bilinmeyen bir nokta, yanlış ihbarlarla suçlamada bulunan kişilerin de işkenceyle cezalandırılmasıydı.

Yazının Devamı

Muavenet faciası

4 Ekim 2008

2 Ekim günü, Muavenet faciasının 16. yıldönümüydü...
Bu acı olayı bize "www. gazeteci.tv" adlı sitesinde Tuncer Bahçevan anımsatıyor...
2 Ekim 1992 ’de Akdeniz ve Ege’de bir NATO deniz tatbikatı vardı...
Tatbikatın adı: Display Determination 92... Vakit gece yarısı, herkes uykuda.
Amerikan uçak gemisi Saratoga, attığı 2 füzeyle bizim Muavenet fırkateynini vurdu.
Füzenin biri kaptan köşküne, diğeri savaş harekat merkezine isabet etti.
Tam 5 şehit, 18 yaralı!

Yazının Devamı

Ayaş yollarında

3 Ekim 2008

Avrupa, ABD ve Japonya’da tren çoktan uçağı solladı... Çoğu kez bir yerden bir yere tren uçaktan çabuk varıyor. Bizim de treni böyle yıldırım hızına eriştirecek projelerimiz vardı. En önemlisi de Sürat Demiryolu projesi idi. Projenin en önemli ayağı ise Ayaş Tüneli...
Ayaş Tüneli’nin uzunluğu 10 kilometre olacak (10065 M) Ankara - İstanbul arasını 160 kilometre kısaltacak, süratin de artmasıyla Ankara - İstanbul arası 2.5 saatlik konforlu bir yolculuğa dönüşecekti.
Proje çalışmalarına 1943 yılında, yapımına ise 1976 yılında başlandı. Temeli o yıl bir uçtan Demirel bir uçtan Erbakan attı.
Aradan yıllar geçti...
Bu projeye resmi rakamlara göre 628 trilyon lira, resmi olmayan rakamlara göre 1 milyar dolar harcandı. Tünelin yüzde 75’i yani 8 kilometresi tamamlandı. Ve proje rafa kalktı. Üzerinde otlar bitti.
Projenin 110 milyon dolar sarfıyla tamamlanabileceği söyleniyor...
Para mı 110 milyon dolar? Değil... Ama projeyi artık kimse hatırlamıyor.

Yazının Devamı

Seçim hilesi!

2 Ekim 2008

Yerel seçimlere dönük müthiş bir hile ihbarı yapıyor CHP Milletvekili Ahmet Ersin...
Vatandaş eskiden bir mahalleden bir mahalleye taşındığında önce eski mahallesinin muhtarına gidip kaydını sildirir... Buradan aldığı nakil belgesini yeni muhtarına verip kaydını o mahalleye yaptırır... Yeni muhtar Form 5 adı verilen ve üç nüsha olarak hazırladığı belgenin birini kendisinde sakladıktan sonra kalan ikisini eski muhtar ile mahallenin bağlı bulunduğu karakola gönderirdi.
Nakil sıkı kayıtlara bağlanmıştı...
Ahmet Ersin diyor ki:
- AKP bir yıl önce yeni bir uygulama başlattı. Artık muhtarlıklar devre dışı. Bir vatandaşın nüfus müdürlüğüne gidip, ben filanca adresten falanca adrese taşındım diye beyanda bulunması nakil için yeterli. Bu yeni düzenleme ile seçimlerde büyük sahtekârlıklar yaşanabilir.
- Örneğin?
- Örneğin İzmir’in bazı ilçelerinde CHP’nin ezici üstünlüğü var, bazılarında AKP az bir oyla seçimi kaybetmiş. AKP, az oyla kaybettiği ilçelere, kazanma umudu sıfır olan ilçelerden kâğıt

Yazının Devamı