İddia nağmeler!

12 Temmuz 2008

İddianamenin pazartesi günü açıklanacağı haberleri yayılırken...
Hukukçu Noyan Özkan anımsatıyor:
- İddianamenin açıklanması için mahkemece kabulü gerekir... Yaklaşık 2000 sayfa olduğu iddia edilen iddianameyi okuması için mahkemenin önünde 15 günlük yasal süre vardır. Mahkeme iddianameyi inceledikten sonra eksiklik bulursa savcıya iade edebilir.
CMK 174’e göre... Örneğin... “suçun ortaya çıkmasına etki edeceği mutlak sayılan  bir delil toplanmadan” iddianame düzenlenmişse yargıç iade edebilir.
Mahkeme iddianameyi iade ederse savcılık ne yapıyor?.. Yasanın dediği:
“Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra... yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir...”
Noyan Özkan: “Mahkemenin iddianameyi inceleme ve kabulü aşaması hiç yokmuşçasına iddianamenin pazartesi açıklanacağından söz etmek biraz tuhaf” diyor... Burada yargıca “kabul et” baskısı

Yazının Devamı

Varsa da yoktur

11 Temmuz 2008

Milliyet’te Fikret Bila, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e soruyor:
- Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerde yer alan, darbe hazırlığı iddialarına dayandırılan olaylar yaşandı mı?
El cevap:
- Anılarda geçtiği öne sürülerek gündeme getirilen bu olaylarla ilgili olarak, ne vardır ne yoktur derim. Başka bir ifadeyle ne teyit ederim ne tekzip ederim.
* * *
Çocukluğumuzda bir tekerleme vardı. Galiba Karagöz oyunlarında geçerdi:
-  Varsa da yoktur, yoksa da vardır...

Yazının Devamı

Şair farkı...

10 Temmuz 2008

Mehmet Pekinoğlu, 24 yaşında bir yurttaşımız. İşçi ve Adana’da yaşıyor. 8 Mart’ta, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan kutlamaya katıldı. Kürsüde Nâzım Hikmet’in, “Akın var güneşe akın, güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın” dizelerini okudu. Görüntüsünü kameraya alan polis ertesi gün evini bastı. O sırada işte olan Mehmet, korktuğu için polise teslim olmadı, bir akrabasının evinde saklandı. Bir hafta sonra yeri tespit edilerek yakalandı. Mehmet kardeşimiz hakkındaki suçlamanın ne olduğunu hâkim karşısına çıkarılınca öğrendi; şiir yoluyla DHKP - C’nin propagandasını yapmıştı!
Avukatı Seçil Aracı’nın, “Böyle bir suçlama hukuka ve AİHM kararlarına aykırıdır. Ayrıca bu şiir 1940’lı yıllarda yazılmıştır. O tarihte DHKP - C diye bir örgüt ortada olmadığı gibi bu örgütü kuranlar henüz doğmamıştı” itirazları sonuç vermedi. Mehmet Pekinoğlu tutuklanarak Adana Kürkçüler Cezaevi’ne gönderildi. Bir şiir okuduğu için

Yazının Devamı

Temiz eller

9 Temmuz 2008

Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısındaki “İtalya’da temiz eller operasyonu yapıldığı zaman bizde bu ne zaman yapılacak diye hayran hayran bakanlar niçin rahatsız oluyor” sözlerine Deniz Baykal cevap verdi:
“Temiz eller operasyonunu yapmak için düğmeye basacak olanın önce kendi eli temiz olmalıdır. İtalya’daki temiz ellerle senin operasyonun arasında ne paralellik var. Sen Mustafa Balbay’ı temiz Türkiye’yi engellediği için mi gözaltına aldın. Askerleri onun için mi aldın? Sen milletvekili dokunulmazlığını kaldırmadan büyük söz söyleme hakkına sahip değilsin.”
Erdoğan ve taraftarlarıyla birlikte... İyi niyetli kimi yurttaşlar da darbecilere karşı bir temizlik operasyonunun yapıldığını sanıyor. Bizler yapılan hukuksuzluklara dikkati çektikçe bizleri ordu destekçisi diye niteliyor...
Herkes kafasında şu durumu çözmeli:
Türkiye’de demokrasiye yönelik bir darbe tehlikesi mi var? Yoksa darbe tehlikesi bahanesiyle TSK, ulusalcılar, laikler özetle sömürü ve şeriat düzenine  karşı

Yazının Devamı

Günaydın Paşam!

8 Temmuz 2008

Oramiral Özden Örnek’in günlükleri olduğu iddia edilen metinlerden üretilen bütün haber ve yorumların merkezinde bir önceki Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök yer alıyor... Ayışığı ve Sarıkız planlarını yapanlar Hilmi Özkök’ü de aralarına almayı planlamış. Hilmi Özkök onları durdurmuş. Günlükteki 3 Aralık 2003 tarihli notta Özden Örnek şöyle diyor:
“Tek tek hepimize (generallere) sordu. Hemen hemen herkes bir şekilde müdahale yanlısı hükümete... Ama en sonunda Hilmi Özkök bize şöyle dedi: Hepinizi dinledim, teşekkür ederim; ama muhtıra yok, demokratik usullerle uyarı görevimizi yerine getireceğiz.”
* * *
Özden Örnek’in günlükleri geçen yılın mart ayından beri yani 16 aydır gündemde... Hilmi Özkök, Ayışığı, Sarıkız darbelerinin içinde yer alan ve bütün gelişmeleri bilen adam olarak sustu. Susması o günlüklere dayandırılan darbe haber ve yorumlarını onayladığı anlamına alındı. Derken dün Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin

Yazının Devamı

Demokrasi paspası

6 Temmuz 2008

Tercüman Genel Yayın Müdürü Ufuk Büyükçelebi sabahın erken saatlerinde evinden alınıp kelepçelenerek götürülüyor... Sanılıyor ki, büyük bir suçu var ve her an kaçabilir! Üç gün sonra serbest bırakılıyor.. Gözaltında kendisine sorulan soru:
- Telefonda devlet büyüklerine neden küfrettin?
Telefonda konuşan iki kişinin üçüncü şahıslar hakkında kullandığı sıfatlar suç olabilir mi? Avukat Turgut Kazan:
- Böyle bir soruyu sormak bile ayıptır, diyor, üstelik bu bir darbe soruşturması...
Meslektaşımızın başka ağır suçları da varmış!.. E.Org. Tolon’la konuşmuş bir defasında. Üstelik bir de eski İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu’yla röportaj yaparken çekilmiş fotoğrafı ele geçmiş!
Anlaşılıyor ki Ufuk’un kelepçelenerek gözaltına alınma sebebi telefonda büyüklerine saygısızlık etmesidir. Bu yüzden iktidara bağlı güçler tarafından eşinin, dostunun, çoluğunun çocuğunun gözünde küçük

Yazının Devamı

DSP’de kavga...

5 Temmuz 2008

Rahşan Ecevit, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in partiden istifa ettiğini söylüyor...
Sezer, hayır etmedim, diyor. Parti sıkıntılı... DSP 2002 seçimlerinde yüzde 1.5 oy almıştı. Son anketlerde oy oranı yine yüzde 1.5
görünüyor. Zeki Sezer düzgün adam. Temiz adam. Ama siyasete pek uygun değil. Bir
karizma oluşturamadı. Üstelik milletvekilliğini kabul etmeyip Meclis dışında kalması çok
yanlış bir adım oldu. Hem partiyi hem kendini zayıflattı. Son zamanlarda “Laiklik karın
doyurmaz” gibi sözlerle AKP tabanından oy
alma hevesine girmesi parti içinde büyük eleştirilere yol açtı. Parti Meclisi üyesi Sait Kekeç sert açıklamlar yaptı bu

Yazının Devamı

Çuval operasyonu

4 Temmuz 2008

“Ortada hâlâ bir iddianame bulunmaması gazetecilere ve başkalarına yönelik operasyonun sadece AKP karşıtlarını ürkütmek için yapıldığı izlenimini veriyor...”
Bu sözler bize ait değil.. New York Times gazetesinin yorumu...
Doğru ama eksik bir yorum. Çünkü hedefte olan sadece AKP karşıtları değil...
Operasyon  tüm ulusalcı unsurlara karşı yürütülüyor. Cumhuriyet’ten, Atatürk’ten, laik demokrasiden, bağımsızlıktan yana kim varsa hedefte... Bu ABD ve AB destekli bir AKP darbesidir. Ana hedeflerden biri Türk ordusudur...  Kıbrıs’ın elimizden alınması ve ABD’nin İran planlarının gerçekleşmesi için TSK’nın gücünün kırılması gerekiyordu. Yapılan iş, “Orduya yönelik yeni bir çuval geçirme operasyonu”dur... Generallerin karizmasını çizmeyi, orduyu içten bölmeyi amaçlamaktadır. 
* * *
“Bu bir demokrasi kavgasıdır. Hukuk devleti mücadelesidir.”
Türkiye’nin darbecileri mahkûm ederek demokrasiye ilerlediğini yutturmaya

Yazının Devamı