Dersimiz sağlık

5 Haziran 2008

Özel hastanelerde hekimlerin bir günde en çok 50 hasta bakmalarına izin var. Devlet hastanelerinde ise böyle bir sınır yok. O yüzden bazı hastanelerde bazı hekimlerin günde baktığı hasta sayısının 100’ü geçtiği bildiriliyor... Devlet hastanesi hekimi bundan memnun mu? Evet memnun... Biraz da mecbur... Çünkü hasta sayısına göre performans ödemesi alıyor... Sonuç... Bir hekim dostumuz özetliyor:
“Bu yüzden hatalı teşhis ve tedavi artıyor.”
Bir hekim günde 6 saatlik net bir çalışma boyunca bir hastaya 20 dakika ayırsa en çok 18 hastaya ulaşılabilir. 10 dakika ayırsa bu rakam 36’da kalır... Bir hekimin 100 hasta bakabilmesi için her birine 3 dakika dolayında zaman ayırması gerekir...
Hasta açısından çok sakıncalı olan bu durum  devlet için de zararlı. Bir hekim dostumuz diyor ki:
“Hastaya şöyle bir bakmak, bol bol reçete yazmayı doğurmaktadır. Bu durumda devletin ödediği ilaç giderleri hızla artmaktadır. İlaç tekellerinin kasası doldukça, devletin kasası

Yazının Devamı

Maksuda ulaşmak

4 Haziran 2008

Başbakan Erdoğan partisinin Kızılcahamam kampında aşka geliyor, şunları söylüyor:
“Ferhat gibi dağları delerek bugünlere geldik, buradan geriye gidiş olmayacak”,
“Onlar, bizim ülke sevdasıyla kurduğumuz bu binayı, ilk sarsıntıda yıkılacak, temelsiz bir yapı zannediyorlardı”, 
“Bu şarkı burada bitmez. Milletimiz bize inanıyor ve güveniyor. Bunun için hedefe, maksuda er ya da geç ulaşacağız.”
CHP Milletvekili Cevdet Selvi soruyor:
- Sayın Başbakan, konuşmalarında sürekli dile getirdiği ‘onlar-biz’ kavramlarıyla kimleri kastetmektedir?
Selvi’nin daha da merakla sorduğu soru şu:

Yazının Devamı

En büyük skandal

3 Haziran 2008

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın isteği üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği  kararla Türkiye’deki tüm telefon görüşme ve internet haberleşmelerinin izlendiği ortaya çıktı. Emniyet’in yanında Jandarma ve MİT’in de bu bilgileri aldığı belli oldu...
Telefonla kim kimi aradı... Kim kime faks çekti... Kim kime e - posta gönderdi... Kimler hangi internet sitelerini dolaşıyor... Tüm bu bilgiler devletin kayıtlarına alınmış...
Şirketler, barolar, sendikalar, gazeteler, siyasi partiler, şahıslar kimlerle temasta... Bir gazeteci hangi kaynaklarla iletişimde? Tüm bu bilgiler de iktidarın dosyalarına girmiş bulunuyor.
İzleme izni “cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleriyle ilgili meydana gelebilecek muhtemel provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi için” talep edilmiş.. Ama izleme seçimden sonra da sürdürülmüş.
Türkiye’de temel hak ve özgürlükler yerle bir edilmiş...
Hukukçu Noyan Özkan diyor ki:
“Bu skandalın başlıca sorumlusu Emniyet Genel

Yazının Devamı

Casus telefon

1 Haziran 2008

Vakit gazetesi çelişkili açıklamalardan sonra Önder Sav ile eski Bolu Valisi Ali Serindağ arasındaki konuşmayı açık bırakılan telefon sayesinde ele geçirdiğini öne sürdü. Ortada bir de Telekom’dan alındığı öne sürülen belge var. Belgede, Vakit Ankara Bürosu ile Önder Sav‘ın cep telefonu arasında 44 dakikalık bir konuşma görülüyor.
Önder Sav, bu belgenin dinlemeyi legalleştirmek için düzmece olarak hazırlandığını söylüyor.
Kesin olan... Ülke çapında telefon dinleme işi, yasaların ve her türlü ölçünün dışına taşmıştır.
Biz bu arada internette “amedya com” adlı sitede satışı ve reklamı yapılan bir ürünü tanıyalım:
“Cep telefonu için takip ve casusluk programı GSMSPY INTERCALL. Cep telefonuna yüklenen çok gizli ve özel bir yazılım. Bu program ile cep telefonu hem bir dinleme cihazına dönüşür hem de görüşmelerin arasına dahil olabilme imkânı sağlar. Programı yüklediğiniz cep telefonunun bulunduğu yeri mesafe sınırı

Yazının Devamı

Türkiye’ye yasak

31 Mayıs 2008

Fransa, AB’nin toplam nüfusunun yüzde 5’inden fazla nüfusu olan ülkelerin AB’ye tam üyeliğini referandum şartına bağladı. Böylece Türkiye’nin üyeliği ancak Fransız halkının onay vermesiyle mümkün olacak.
27 üyeli AB’nin toplam nüfusu 495 milyon, bunun yüzde 5’i, 24.7 milyon ediyor.
Daha önce Hırvatistan, Bosna, Arnavutluk dahil, tüm yeni AB üye adayları için referandum yapılması karara bağlanmıştı. Son kabulle referandumun sadece Türkiye’ye uygulanması sağlandı.
Fransa ayrıca Türkiye’nin üyeliğine ilişkin 5 başlığın açılmasına da izin vermiyor.
AB komiserleri gidip gelip “Parti kapanırsa Türkiye’nin AB üyeliği suya düşer” deyip duruyorlar. Acaba Türkiye’nin AB üyeliği umudu kaldı mı? Şunu da bir söyleseler!
AKP’liler nedense bu tür takozlara hiç tepki göstermiyorlar... Sözde AKP, AB’yi çok istiyor. Sözde CHP istemiyor. Ama bu tür haksızlıklara AKP’nin sesi çıkmazken tepki yine CHP’den geliyor...


Yazının Devamı

Çirkin kulak!

30 Mayıs 2008

AKP’nin muhaliflerine yönelik sindirme     harekâtı son zamanlarda bilinçli olarak
yasadışına taşırılıyor. İlhan Selçuk, eski rektör Kemal Alemdaroğlu ile Doğu Perinçek’in, zaten polis korumasında dolaştıkları halde gece yarısı gözaltına alınmalarından sonra...
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman
Paksüt’ün izlenerek dinlenmesi... CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasında yaptığı özel görüşmenin kaydedilip Vakit gazetesinde yayımlanması, “yasalara meydan okuyan” bir
anlayışın sonuçları...
TSK’nın geçen yıl YÖK
üyelerini “Başbakanlık telefonlarınızı dinliyor” yollu uyardığını dün yazmıştık. Radikal’de Murat Yetkin, cevap bekleyen kimi sorular sıralamıştı dün sütununda.. Mesela:

Yazının Devamı

Darbe süreci...

29 Mayıs 2008

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile odasında baş başa yaptığı görüşme Vakit gazetesine kelimesi kelimesine yansıdı. CHP Genel Merkezi’ni dinleyenler belli ki yaptıkları dinlemenin meydana çıkmasını da umursamıyorlar. Hatta istiyorlar. Görüşmenin yandaş basına kısa sürede aynen taşınması bunu gösteriyor.
Bu sütunda zaman zaman dile getiriyoruz...
YÖK üyelerine telefonlarının dinlendiği geçen yıl bir askeri birim tarafından kendilerine aktarıldı...
Dinlemenin merkezi “Başbakanlık” olarak verildi.
Bu ve benzer dinleme olayları kuşkusuz CHP’nin kulağına da gidiyordu. Keşke Deniz Baykal duruma o zaman el koysaydı.
Emniyet’te veya bizim bilmediğimiz kimi merkezlerden geniş bir dinleme faaliyetinin yürütüldüğünü görmek için kâhin olmaya gerek yok. Çok muhtemelen TSK üst düzeyi de dikkatle dinleniyordur!
Baykal dün:

Yazının Devamı

Kim kaybetti?

28 Mayıs 2008

Profesör Şerif Mardin, sözünde keramet bulunan bir bilim adamı... İki üç sözcükle fırtına yaratmayı biliyor. Geçen yıl “Mahalle baskısı”yla bu yıl da “İmam öğretmeni yendi” tespitiyle gündeme oturdu.
Kim yendi tartışması bir yana....
Bu ve benzer tartışmalara girenlerin kâh bilmeden, kâh bilerek düştüğü bir hata var ki, “Kim yendi?” tartışmasından çok daha önemli...
Bu tür tartışmaların merkezine oturtulan soru şu oluyor?
“Cumhuriyet nerede hata yaptı?”
Unutmayalım... Atatürk Cumhuriyeti sadece 15 yıl sürdü...
1938’den bu yana giderek azgınlaşan bir karşı devrimi yaşıyoruz...

Yazının Devamı