Peki spor basınımızın yüksek analizlerine ne demeli? 27 Ağustosta, kuraların çekilmesinin ertesi günü hemen tüm spor sayfaları şu başlıkları atmıştı:"En güzel kura", "Fenerbahçeye iyi kura", "Fenerbahçeye güzel kura", "Şeker gibi kura", "Lokum gibi kura"...Spor yazarları da - bir iki istisna ile - Fenerbahçenin gruptan birinci ya da ikinci çıkarak tur atlayacağını kehanet buyuruyordu...Peki bu kehanetler neye dayanıyordu?Arkadaşlar gruptaki takımları çok yakından mı izliyordu? Yoksa rakipler belli olunca oturup videodan bu sezon yaptıkları maçları izlemiş, ona göre mi karar vermişlerdi?Hiçbiri değil... Sonuçtan da belli olduğu gibi... Bu arkadaşlar oturdukları yerden desteksiz üfürmüşler, balona gaz vermişlerdi.Manchester ve Olympic Lyonu bu sezon bir kez izlemiş olsalar, Fenerin bu gruptan çıkmasının kolay olmadığını yazarlardı.Kim bu yazarlar diye soruyorsanız... Hafta sonu ekranları dolaşın... Hepsini birer otorite olarak ekranda futbol yorumları yaparken göreceksiniz.NOT: Olympic Lyon maçında numaralı tribün bileti olanlar bile kapıda bir saat beklediler. Koltuklarına oturamadılar. Fazla bilet satıldığı için maçı ayakta izlediler. Avrupalılık tribünde başlamalı, öyle değil
Ne var ki, Refik Bey hiç Çankırıya gitmemiş.Ceza, eşi adına kesilmiş, 15 ceza puanı yazılmış. Sıkı durun: Eşinin de ne ehliyeti, ne araç kullanmışlığı var.Refik Çınkır, Çankırı Emniyet Müdürlüğünü arayıp bir yanlışlık olduğunu bildiriyor. Çankırı Emniyeti, radarda görünen aracın Refik Çınkıra ait olduğunda ısrar ediyor.Refik Bey, Emniyet Genel Müdürlüğüne e - mail göndererek durumu anlatıyor ve eğer Çankırıda radarda görünen araç kendisine aitse, otomobilini Emniyete bağışlayacağını bildiriyor. Oradan da yanıt alamıyor.Banka hortumcusu olmadığı için tahakkuk ettirilen cezayı ödememezlik edemiyor. Ödüyor... Türkiyenin AB adaylığını çok komik buluyor... Ankarada yaşayan Sayıştay Denetçisi Refik Çınkırın eşi adına bir tebligat geliyor mahalle muhtarlığına. Altı aylık hamile olan Bayan Çınkır güçbela muhtarlığa gidiyor, tebligatı alıyor. Tebligatta, Çankırı Emniyet Müdürlüğünün tahakkuk ettirdiği radara yakalanmaktan doğan 169.400.000 liralık trafik cezası vardır. Almanyanın Bild gazetesi, Türkiye için, "Şarkın Avrupayı öptüğü yer" demiş. Gazetenin, bizim tatil köylerine gelen Alman kızlarından ilham
- İzmir Caddesinde ve Harikalar Diyarında birçok büfeyi de Keçiörengücü işletiyor...Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminalinde (AŞTİ) şoförleri ve yolcuları haraca kesen Keçiörengücünün Üçüncü Ligde nal topladığını yazmış, paraların nereye gittiğini sormuştuk.Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu sorulara yanıt vermek yerine bizi mahkemeye vermekle tehdit ediyor.Belediye Meclisindeki CHP grubu bir soru önergesi verdi...Dün de CHP Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı, Meclise verdiği yazılı soru önergesiyle Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksuya bizim yanıtını alamadığımız soruları sordu...Umarız bir yanıt alınır da... Keçiörengücü adına kesilen yüz milyarların sırrı çözülür!Ankara Taksiciler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ahmet Çiçekin de konuyla ilgili söyleyecekleri var... Diyor ki:- AŞTİ otoparkının Odamız tarafından işletilmesi konusunda zamanın Belediye Başkanı Murat Karayalçınla prensip anlaşmasına varmıştık. Ama daha sonra seçilen Melih Gökçek bunu kabul etmedi. Belediye buranın işletmeciliğini bize versin, şikâyetleri şıp diye sona erdirelim...Verirler mi altın yumurtlayan tavuğu? Ankaradan arayan okurlarımızdan haber iletmeye devam
Amerikalılar, El Zarkavinin yerini biliyor ama teslim etmiyorlar gerekçesiyle, çoluk çocuk demeden Felluceyi roket yağmuruna tutuyor. Ramadide camiler basılıyor. Bağdat yeryüzü cehennemi görüntüsünü sürdürüyor.Irakta bugüne dek 31 bini masum sivil olmak üzere, 55 bin kişi öldürüldü.Amerikanın Iraka saldırı ve işgal gerekçelerinin hepsi çürüdü. Hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. Ne var ki, katliam bütün hızıyla sürüyor. Seçimlerde din ticaretinden oy kazanan AKP, Irakta kıyıma uğrayan din kardeşlerini değil, ABDyi tutuyor. PKKnın sırtını da sıvazlasa, Türkmenleri de bombalasa yine ABDyi tutuyor. AKP, ABD yanlısıdır. Çünkü ABD, AKPye koltuk desteği veriyor. Koltuk desteği karşılığında bütün inançlar satılıyor.Türk halkının genel tavrı da farklı değil... Yanı başımızdaki katliama karşı halk ve aydın tepkisi yok denecek kadar az...Irak halkı teslim olmadı Amerikaya, aslanlar gibi dövüşüyor, ama biz savaşmadan ruhen ve fikren teslim olduk... Atatürk iyi ki görmedi bugünleri... Herald Tribune gazetesi, 13 Ekim tarihli nüshasında Fellucenin ünlü kebapçısı "Hacı Hüseyin"den söz etti. Hazırladığı kebabın lezzetinden değil... Yediği roketten... Amerikan uçakları gece yarısı nokta atışları
CHP Konya Milletvekili, hukukçu Atilla Kart diyor ki:"Emniyetin telefon dinleme servislerinde iktidar kadroları egemen. Bu kadro, işlerine gelen konuşmaları basına sızdırıp işlerine gelmeyenleri gizli tutarak hazırlık soruşturmalarını daha idari aşamadayken etkileyip yönlendiriyor. Böylece yargıyı da kamuoyu baskısı altına alıyor. İçişleri Bakanlığı, bu sızmaları önlemiyor. Arada bir gazetecileri sansasyonel şekilde ifadeye alarak bu sızmalarla mücadele ediyormuş görüntüsü veriyor. Ama sonuç değişmiyor. Bu durumda yargının sağlıklı ve tarafsız bir karar vermesi mümkün olabilir mi?"NOT: Bu sızdırma haberlerle Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, yargısız infaza tabi tutulmuştu. Açılan soruşturmadan aklanarak çıktı. Sızdırılan telefon kayıtlarıyla atılan çamurlar Yargıtayı ve Özkayayı çamurlamak isteyenlerin yanına kâr kaldı... Bu çamurlar için bir özür dileyen olmadı. Şu aralar gazetelerde en çok okuduğumuz şey polisin dinlemesine takılan mafya babalarının, yargıçların, polis şeflerinin telefon konuşmaları... Belli ki bant kayıtları belli bir merkezden gazetelere, televizyon kanallarına servis ediliyor. Oysa hazırlık soruşturması aşamasında polisin de savcıların da dışarıya bilgi -
- Saatlerce sıra bekliyoruz üstelik iş başına 2.5 milyon lira ödüyoruz.Tufan Yalvaç yurttaşlık görevini yapıyor, durumu Ankara Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Anakent Belediyesi ve Melih Gökçeke "e - mail" ile iletiyor. Valilik, şikâyeti Emniyet Müdürlüğüne aktarıyor, Emniyet Müdürlüğü, konunun kendi görev alanına girmediğini bildiriyor. Melih Gökçek ve Belediyeden ise yanıt gelmiyor.AŞTİde yüzlerce taksici mağdur, yolcular mağdur, güpegündüz her gelen gidenden para kesiliyor. Paralar AŞTİnin giderlerine harcansa içiniz yanmaz. Paralar Keçiörengücü diye bir kulübe aktarılıyor. Kulüp üçüncü kümede nal topluyor. Paralar belli ki bambaşka adreslere gidiyor...Vatandaş, bu yolsuzluğu şikâyet edecek merci bulamıyor.Melih Gökçekin iktidar üyesi olması yolsuzluk hakkı mı veriyor?CHP Ankara milletvekilleri bu konularla neden ilgilenmez?Anakent Belediyesi CHP grubu neden ilgilenmez?Başkentin göbeğinde sade vatandaşın basit ve haklı şikâyetini dinlemeyen, çözemeyen parlamento ve bürokrasi, ülkede hangi sorunu çözebilir? Ersin Tufan Yalvaç, Ankara Otobüs Terminaline (AŞTİ) yakın bir yerde oturuyor... Sık sık şehir dışına çıkan okurumuz, yorgun argın Ankaraya döndüğünde terminalden taksiye
Arkadaşımız Fahrettin Fidan meseleyi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçeke sordu: "Hayrola, sen bu konuyla neden bu kadar ilgileniyorsun yoksa işletmeciliğe mi talipsin?" yanıtını aldı. Bunu dün yazdık...Çok sayıda okurumuz AŞTİ ile ilgili dertli notlar gönderdiler...Örneğin yalnız taksiler değil, alt kattan otobüsle Ankaraya gelen bir yakınını alan özel araç sahibi de 2 milyon lira ödemek zorundaymış.Ulus Rüzgârlı Sokaktaki Anakente ait çok katlı otopark ile Eryamandaki Göksu Parkı büfelerini de Keçiörengücü Spor Kulübü işletiyormuş.Bu arada, AŞTİden iş alırken 2,5 milyon lira ödeyen şoförler kesinlikle yakın yerlere gitmek istemiyor, yolcular da bu yüzden güç duruma düşüyormuş.AŞTİdeki haraç düzeninin verdiği sonuçlar bunlar...Peki toplanan para nereye gidiyor? Bu hâlâ sır... Anakent Meclisinde CHPli üyeler de var... Acaba bu haraç konusunda bilgi edinir ve açıklarlar mı? Yoksa çoktan Gökçekle kaynaştılar mı? Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminalinden (AŞTİ), müşteri alan taksilerden üst katta 500 bin, alt katta 2,5 milyon lira haraç alındığını yazdık. Ödemeler karşılığında şoföre, "Keçiörengücü Spor Kulübü Otopark İşletmesi" yazılı bir kasa fişi veriliyor. Keçiörengücü 3. ligde
- Hakanı almadığı için Ersun Yanala ateş püskürenlerin büyük çoğunluğu yaşlı yazarlar, diyor, sakın onların derdi Yanalın Hakanı almayarak takımı gençleştirmesi olmasın?Hiç de yabana atılmayacak bir tespit... Haftanın konusu malum: Hakan Şükürün milli kadroya alınmaması. Kimi spor yazarları, Teknik Direktör Ersun Yanala ateş püskürüyor. Gerçi takımı seçme ve yönetme yetkisi Ersun Yanala verilmiş. Tek yetkili o. Ama gel de bunu bizim spor yazarlarına anlat... Prof. Hasan Erden, bu bağlamda ilginç bir noktaya dikkati çekiyor: Adalet Bakanı Çiçek, "Yargının eli sade vatandaşa uzanıyor" diyor. Dünyanın başka yerinde adaletten bu kadar şikâyetçi olan başka Adalet Bakanı var mıdır? Avrupa Birliğinin "Etkiler" raporunda yer alan, "Dicle ve Fırat üzerindeki barajlar ile sulama tesislerinin uluslararası yönetimi beklenebilir" cümlesine dikkati çekmiştik. Konuyu Prof. Yüksel İnanla konuştuk dün. Yüksel İnan, Dicle ve Fıratın Suriye ve Iraka aktığını anımsatarak:- Uluslararası yönetimden kastedilen uluslararası sulara taraf olan ülkelerin yönetimidir, dedi. Örneğin Dicle ve Fıratın yönetimine Suriye ve Irak katılabilir... Bu ifadede olağanüstülük yoktur...Onur Öymen ise Dicle ve Fırat