Bugün bir vaadimi biraz gecikmiş olarak yerine getirmek ve Ahmet Taner Kışlalı suikastı sonrasında yazdığım "Kemalist kesim çıkmazda mı?" başlıklı iki yazıya gelen tepkileri topluca değerlendirmek istiyorum.
Beni en çok üzen tepki türü, kimi okurların Kışlalı'nın öldürülmesi sonrasında gösterilen duygusal tepkilerle "alay ettiğim" kanısına varmaları oldu. Kuşkusuz böyle bir niyetim yoktu, yalnızca duygusal tepkilerin yeterli olmadığını vurgulamak istemiştim.
Konuya "cesaretle yaklaştığım", "klişeleşmiş yaklaşımların dışına çıktığım" ve "dolduruşa gelmeden" olayı analiz etmeye çalıştığım için beni yüreklendiren mesajlar da aldım (adlarının başharfleriyle HY, FG, EA, SÜ, YA, HB ve diğerlerine teşekkür borçluyum) ama aldığım tepkilerin büyük bölümü olumsuz, hatta suçlayıcı nitelikteydi. Adlarını başharfleriyle andığım okurlar bakın hangi sıfatları yakıştırmışlar bana:
* Amerikan uşağı ve globalizm hayranı (KD)
* Numaralı cumhuriyetçi (KD) ve diğerleri