Dış politikayı belirleyenler...

26 Nisan 2000


       TÜRK dış politikasının belirlenmesinde ve uygulanmasında, cumhurbaşkanının rolü nedir?
       Son günlerde cumhurbaşkanının seçimi vesilesi ile yapılan tartışmalar, bu soruyu da gündeme getirmiş bulunuyor.
       Aslında soruyu daha geniş bir çerçeve içine almak ve dış politikayı esas üreten ve yürüten güçlerin hangileri olduğunu incelemek daha doğru olur.
      Sadece Türkiye'de değil, genelde demokrasilerde de dış politikanın tek bir kurumun ve hele tek bir kişinin eseri olmadığı açık.
       Ayrıca dış politikanın belirlenmesinde, ülkenin jeostratejik konumundan dünya konjonktürüne kadar çeşitli faktörlerin de rol oynadığını hatırlamak gerek.
       Ancak bu politikaların oluşmasında ve yaşama geçirilmesinde, zaman zaman sorumlu mevkilerdeki kişilerin önemli etkisi olduğu da bir gerçek...

Yazının Devamı

Nasıl bir cumhurbaşkanı?

25 Nisan 2000


       CUMHURBAŞKANI seçimi ile ilgili çalışmalarda ve açıklamalarda, bu mevkiye getirilecek kişinin dış politika konusunda bilgi sahibi olması ve en az bir yabancı dili konuşması gibi nitelikler üzerinde durulması, oldukça anlamlıdır.
       Doğrusu geçmişte bu görüş, cumhurbaşkanı adaylarında ön planda aranan kıstaslar arasında yer almıyordu.
       Şimdi bu hususun "tercih sebepleri" arasında sayılması, cumhurbaşkanından, Türkiye'nin dış ilişkileri alanındaki beklentilerinin eskisine oranla bir hayli arttığını gösteriyor.
      Bunun iki nedeni var: Birincisi, Türkiye'nin halen çok sayıda dış sorunlarla karşı karşıya bulunması ve giderek uluslararası platformda faal bir rol oynamasıdır. İkincisi ise, son dönemde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dış politikada Türk dış politikasının belirlenmesinde ve uygulanmasında önemli katkılarda bulunması, hatta zaman zaman bunun öncülüğünü yapmasıdır.
       Türk kamuoyu - ve aslında birçok yabancı ülke - yeni seçilecek cumhurbaşkanının aynı yolu izlemesini bekliyor.
&n

Yazının Devamı

Bir maçın öğrettikleri...

22 Nisan 2000


      Türk ulusunu günlerdir yakından ilgilendiren, başta üzen ve sonunda sevindiren Galatasaray - Leeds karşılaşmasından çıkarılabilecek çok sonuç vardır.
       Eğer İstanbul'da yapılan ilk maç öncesindeki tatsız olaylar cereyan etmeseydi, herhalde bu, UEFA Kupası için girişilen bir spor mücadelesinden ibaret kalacaktı. Galatasaray'ın İstanbul'daki 2 - 0 galibiyetinin ardından Leeds'teki 2 - 2 beraberliği sayesinde ilk kez bir Türk takımının Avrupa Kupası'na doğru yükselişi diğer herhangi bir olay veya etkenle karışmayacak, spor dışında başka bir alana yayılmayacaktı.
      Ancak İstanbul'da meydana gelen "hooliganism" ve ardından bıçaklama olayı ile, ne yazık ki bu güzel sportif olay, olumsuz siyasal, sosyal, psikolojik boyutlar alıverdi. Hadise içeride hararetli tartışmalara, dışarıda da - Türkiye ile İngiltere arasında - gereksiz gerginliklere yol açtı. Leeds'teki maç haksız kısıtlamalarla, yersiz suçlamalarla ve de huzursuzluk içinde yapıldı.
       Olayın sportif yanı Galatasaray - ve de Türkiye - için zaferle sonuçlandı. Buna sevinmek

Yazının Devamı

Zamanla oynama zamanı değil...

21 Nisan 2000


       KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesi, son seçimlerin tek ve en önemli sürprizi oldu. Bu beklenmedik olay, KKTC'de olduğu gibi, Ankara'da da şaşkınlık yarattı.
      Eroğlu'nun bu kararının nedenini anlamak zor değil. Kendisi pragmatik bir siyasetçi olarak birinci turun sonuçlarını ve onu izleyen gelişmeleri (bu arada koalisyon ortağı Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin kendi yandaşlarını ikinci turda serbest bıraktığına ilişkin açıklamasını) iyice değerlendirip Denktaş ile umutsuz yarışı sürdürmekte yarar görmedi. Ulusal Birlik Partisi lideri olan Eroğlu, böylece daha da yıpranmayı önleyeceğini hesaplamış olsa gerek.
       Eroğlu'nun kararı sayesinde ikinci turda beklenen sonuç, üç gün önce gerçekleşmiş oldu: 76 yaşındaki Denktaş, 2005 yılına kadar Cumhurbaşkanı olarak görevini sürdürecek...
       * * *
       ŞİMDİ akla ilk gelen soru şu: Eroğlu hükümeti eskisi gibi devam edecek mi?
       En azından şimdilik Eroğlu'nun başbakanlıktan istifa

Yazının Devamı

Daha açık söylenebilir...

20 Nisan 2000


       Türk dış politikasında son zamanlarda sıkıntı yaratan bir durum ortaya çıktı: Ankara bir yandan önem verdiği bazı ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye çalışırken, diğer yandan bu ülkelerde yaşayan - çoğu zaman Türk veya Müslüman kökenli - insanlara olan yakınlığını ve ilgisini ifade etmekte zorlanıyor.
       Çeçenistan sorunu nedeni ile Rusya ile, Şincan veya Doğu Türkistan meselesi dolayısı ile de Çin ile ilişkilerde karşılaşılan durum bu...
      Kuşkusuz Türkiye'nin bu iki büyük ülke ile çeşitli alanlarda sıkı bağlar kurması, kendi çıkarlarının - ve de bölgede oynamak istediği rolün - bir gereği. Nitekim Türk diplomasisi son zamanlarda hem Rusya, hem de Çin ile ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmak için büyük gayret gösteriyor.
      Ancak bu süreçte karşılaşılan zorluk şu: Türk kamuoyu Çeçenistan'da ve Şincan'da olup bitenler konusunda çok duyarlı. Türk insanı elbet Rusların Çeçen halkına karşı gaddarca giriştiği etnik temizlik karşısında kayıtsız kalamaz. Ankara'nın resmi politikası, Türk halkının Çeçenlere duyduğu sempatiyi ve

Yazının Devamı

Zemin için uygun zemin...

19 Nisan 2000


      Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin'in bugün başlayacak 3 günlük Türkiye ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme kazandırması bekleniyor.
       74 yaşındaki Çin liderinin bu gezisi birçok bakımdan önemli. Önce bu, bir Çin devlet başkanının 16 yıldan beri Türkiye'yi yaptığı ilk ziyaret oluyor. İkincisi, Zemin'in Ortadoğu ve Doğu Akdeniz gezisi programına Türkiye'yi dahil etmesi, Beijing'in Ankara ile ilişkilerin geliştirilmesine atfettiği değeri ortaya koyuyor.
      Bu düşüncenin karşılıklı olduğu açık: Türkiye de Çin'e büyük önem veriyor. Her ne kadar coğrafya iki ülkeyi birbirinden çok uzak (biri Asya'nın doğusunda, diğeri batısında) tutuyorsa da, özellikle son birkaç yılda gerçekleşen sıkı temaslar ve ziyaretler sonucunda (Türk tarafından Cumhurbaşkanı Demirel 1995'te, Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem 1998'de Çin'e gitmişlerdi) kayda değer bir yakınlaşma sağlandı...       * * *       İKİ ülke arasında çeşitli alanlarda ilişkilerin geliştiğine şüphe yok: Türk ve Çin

Yazının Devamı

Kıbrıslı seçmenin mesajları...

18 Nisan 2000


       KKTC'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Rauf Denktaş'ın kazanamaması sürpriz olmadı. Önümüzdeki cumartesi yapılacak ikinci turda, rakibi Derviş Eroğlu'nu açık farkla yenip kazanması da sürpriz olmayacak...
      Gerçekten Denktaş'ın yeniden Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi şansı şimdi oldukça büyük görünüyor. İlk tur sonuçlarında ortaya çıkan fark bunun başlıca belirtisi. Denktaş oyların yaklaşık yüzde 44'ünü alırken, Eroğlu'nun aldığı destek ancak yüzde 30. Yani arada yüzde 14'lük bir fark var.
       Kuşkusuz ikinci turda sonucun belirlenmesinde en önemli faktör, iki sol partinin (Mustafa Akıncı'nın KTP'si ile Mehmet Ali Talat'ın CTP'si) kazandığı toplam yüzde 20 oranındaki oyların alacağı yöndür. Büyük olasılıkla iki parti de, kendi yandaşlarını serbest bırakacak. Bu, önemli bir kesimin oyunu Denktaş'a vermesi demektir. Bir an için her iki partinin de Eroğlu'na destek vereceğini düşünsek bile, bu oyların dahi (ki bu arada epey fire de olacaktır) onu başarıya götüremeyeceği açık.
       Kısacası, önümüzdeki cumartesi günü

Yazının Devamı

Tamam mı, devam mı?

15 Nisan 2000


       KKTC'de seçim "tamam mı, devam mı" noktasında odaklanıyor.
       Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu sloganı daha önceki kampanyalarda da kullanmış, her seferinde de seçmenden "devam" sinyalini almıştır.
      Ya bu kez ne olacak?
       Bu akşam sandıktan çıkacak sonucu şimdiden kestirmek olanaksız. KKTC'de bu kez sağlıklı bir kamuoyu araştırması yapılmadığı gibi nabız yoklamaları da güvenilir veriler sağlayamadı. Bu nedenle gözlemcilerin çoğu, "bu iş ortada" demekle yetiniyor.
      Bu, seçimlerin ilk turundan sonuç alınamamasının çok muhtemel olduğu anlamına geliyor.
       İlk turda 8 adaydan 6'sı elenince, haftaya gerçekleşecek ikinci turda Denktaş, Ulusal Birlik Partisi lideri Başbakan Derviş Eroğlu ile karşı karşıya kalacak.

Yazının Devamı