Yıllar boyunca Türkiye'de politikacıların tekrarladığı bir laf var: Biz gereken değişiklikleri "onlar" istediği için değil, halkımızın yararına olduğu için yaparız...
"Onlar"dan kasıt, uluslararası camiadır, örneğin
Avrupa Konseyi'dir,
Avrupa Birliği'dir,
AGİT'tir, hatta ekonomik alanda
IMF'dir...
Geçmişte güçlü ve kararlı hükümetlerin gerçekten bazı önemli değişiklikleri dış etkenler devreye girmeden önce kendi inisiyatifi ile yaptığı olmuştur.
Fakat açıkçası, çoğu köklü değişiklikler veya reformlar, söylenen bütün hamasi laflara rağmen, ancak "dış dinamikler" sonucunda gerçekleşmiştir. Bazı çevereler dış müdahale veya baskılardan yakınabilirler. Ama gerçek şudur ki, Türkiye kendi iradesi ve gelişimi ile hareket etmediği zaman, bir ikilem karşısında kalmıştır. Sonunda, dış etkenlerin zoru ile de olsa, doğru olanı yaptığında da, kazançlı çıkmıştır...
* * *
BUNUN çok örneği var. Yakın tarihte, Türkiye'nin 1945'te Birleşmiş Milletler'in 50