Mao boşa konuşmaz

27 Nisan 2013

PKK’nın iki numarası Murat Karayılan’ın Kandil’de yaptığı açıklamaya, bardağın hangi tarafını esas alarak baktığınız önemli.
Bardağın dolu tarafı, örgütün silahlı militanlarının 12 gün sonra Türkiye dışına çıkmaya başlayacağını, provokatif bir gelişme olmazsa sonbahara kadar bu sürecin tamamlanacağını ve 4 aylık ateşkes sürecinin kalıcı hale geleceğini gösteriyor.
Bardağın diğer tarafı ise, örgütün “eller tetikte” pozisyonunun çekilme süreci dahil geçerli olduğunu.
Ne diyor Karayılan; “Bir operasyon ya da bombalama olursa çekilme durdurulacak ve misilleme hakkı kullanılacaktır.”

“Ne yapacağım sana bağlı”
Ayrıca, Karayılan’ın açıklamalarının bütünü, bu sürecin bir daha geri dönülmeyecek bir noktaya ulaşması için tek şart olan, “silahların toptan bırakılması” konusunda inisiyatifi sadece hükümete ve devlete bırakan bir koşullar manzumesine işaret ediyor.

Yazının Devamı

Askere isim takmanın sırası mı?

24 Nisan 2013

Malum, bazı CHP’lilerin askerlere isim takma merakı önce Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum’la gündem olmuştu. Yargı süreçleriyle art arda darbe yiyen askerler için, “Meğer kağıttan kaplanmış. O koca ağacı hop diye yıktılar” demişti Batum.
Önceki gün de, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, komuta kademesinin, BDP’lilerle aynı çatı altında olmamak için geçen yıla kadar boykot ettikleri 23 Nisan resepsiyonuna bu yıl katılmalarını eleştirirken yeni bir isim daha taktı:
“Yalova’dan light komutanlara ve NATO paşalarına selam söylüyorum.”

TSK’ya güven ne düzeyde?
İnce’nin kinayesi, Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (BİLGESAM) Nisan 2013 olarak tarihlediği “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Toplumsal Bakış” araştırmasının sonuçlarını yeniden gözden geçirmeye itti beni.
Dr. Salih Akyürek ve Mehmet Ali Yılmaz tarafından hazırlanan çalışmanın sonuçlarına göre, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güveniyorum” diyenlerin oranı yüzde 63,9’du.

Yazının Devamı

Çocuk istismarında adam adama markaj

23 Nisan 2013

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bakanlığın çocuk merkezli politikalarını ve çalışmalarını Milliyet’e anlattı.* Fotoğraf: Serdar Özsoy

N.Ç. olayıyla gündemimizin ilk sıralarına tırmanan, yakın zamanda Gölcük ve son olarak Zonguldak’taki vakalarla yeniden vicdanları kanatan çocuk istismarı bir 23 Nisan’da daha yeniden gündemde.
Gölcük’te, 13 yaşındaki kız çocuğuna toplu cinsel istismarda, mahkeme 21 kişiyi serbest bırakabilmişti. Üstelik istismarcıların bir kısmı kamu görevlisiydi.
Zonguldak’ta ise bir erkek çocuğa iki yıl boyunca para karşılığı cinsel istismarda bulunan 12 kişiye ilişkin dava henüz açılmadı. Arananlar var, soruşturma sürüyor.
Bugün, iki çocuğumuzun da 23 Nisan’ı.
Bu nedenle dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in kapısını çaldık. Bakanlığın, çocuk merkezli politikalarını ve çalışmalarını dinledik. Şahin’in değerlendirmeleri şöyle:

Yazının Devamı

CHP yenilenmek zorunda

20 Nisan 2013

Çözüm sürecindeki politikası, “yenisi çabuk eskisi” diye özetleyebileceğimiz bir algıyla yoğun eleştirilere hedef olan CHP’de, sürece destek mesajı veren, yenilikçi kanattan Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın istifası Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından istendi.
Kılıçdaroğlu, partideki ulusalcı kanadın, yanından “uzaktan uzaktan” geçtiği Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na, “CIA ajanı” diyen Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ı da disipline sevk etti.
Çözümün mimarının Ak Parti, tuğla taşıyanının BDP, yıkmaya çalışanının ise MHP olduğu bu süreçte, inşaatı seyrettiği için eleştirilen CHP yine ama aynı başlıkla gündemde: Parti içi ayrışma.
Bu manzarada, Ak Partililerin, “O’nun yerinde olmak istemezdik” dedikleri, bölgenin ve insan hakları savunuculuğunun siyasete taşıdığı Sezgin Tanrıkulu’nun işi bence de zor.
Dünkü telefon sohbetimizden bir özeti okurlarımızla paylaşıyorum:

Yazının Devamı

Yeşile boyanan uzlaşma

17 Nisan 2013

Çözüm sürecinin atmosferi nedeniyle bir süredir hapse girenleri değil tahliye edilenleri konuşuyoruz.
Bu nedenle Fazıl Say’ın, Ömer Hayyam’a ait olduğu iddia edilen bazı dizeleri twitter’da paylaşması nedeniyle açılan davada 10 ay hapis cezası alması bizi çok yakın geçmişe götürdü.
Bu karara, her şeyden önce evrensel normlar penceresinden bakmak gerekiyor.

Kokkinakis kararı
Örneğin, kararlarını yasalardan üstün tuttuğumuz AİHM’nin, ifade özgürlüğü konusundaki temel içtihadı:
“Düşünce özgürlüğünün devletin ya da toplumun bir bölümünün aleyhinde olan, tasvip edilmeyen, şoke eden, rahatsız eden bilgi ve düşünceleri de kapsaması, çoğulculuk, hoşgörü ve açık görüşlülüğün gereğidir.”

Yazının Devamı

Atalay büyük resme bakıyor

16 Nisan 2013

Milliyet’in hafta sonu gerçekleştirdiği Diyarbakır zirvesi, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın altını çizdiği gibi bir “yük paylaşma” işiydi.
Kaybedilen 30 yıl ve 40 bin yaşam, izleri dünya döndükçe silinmeyecek travmalar ve aynı coğrafyada birbirinden gitgide uzaklaşan genç kuşaklar için “ya tamam ya devam” kadar siyah-beyaz bir süreci yürütüyorsanız birilerinin bu yükü mutlaka paylaşması gerekir.
İşi doğru yürütmek, algı-olgu dengesini doğru yönetebilmek ve altı dolu olan bir güveni verebilmek ise bu insan yüzlü sürecin can damarı.
Bu nedenle, sürecin koordinasyonunu üstlenen Beşir Atalay’ın omuzlarındaki yük epey ağır.
Atalay’ın, Milliyet’in toplantısında ve ardından bizlerle yaptığı sohbetteki değerlendirmelerini çok dikkatli dinledim.
Gerek Atalay’ın, gerekse Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in konuşmalarının bütünü iki şeyi çok net gösteriyor.

Yazının Devamı

Çıkın Ankara’nın havasından

15 Nisan 2013

Milliyet yazar ve muhabirleri, (soldan sağa)?Önder Yılmaz, Serpil Çevikcan, Fehim Genç, Can Dündar, Ayşegül Sönmez, Derya Sazak, Fikret Bila, Meral Tamer, Defne Samyeli, Güneri Cıvaoğlu, Mehmet Tezkan, Aslı Aydıntaşbaş ve Namık Durukan, Güneydoğu’nun nabzını tuttu. Milliyet ekibi tarihi Sülüklü Han’da hatıra fotoğrafı çektirdi.

DİYARBAKIR

Ofis semtinde, cadde üzerindeki Roll adlı barın merdivenlerinden ağır ağır iniyoruz.
Beklentim, Diyarbakır’a gelmişken iyi bir sesten buraların acısını anlatan türküler dinlemek.
Ama Ankara’nın puslu havası ciğerlerimizi o kadar doldurmuş, gri tonları gözümüze o kadar perde indirmiş ki kulağımıza çalınan ilk performans Queen’in We Will Rock You şarkısı olunca şöyle bir silkeleniyoruz.

Yazının Devamı

Hizbullah ve elini ovuşturanlar

13 Nisan 2013

Dicle Üniversitesi’nde, hafta başında patlak veren ve üniversitenin tatil edilmesiyle yatıştırılabilen öğrenci çatışmasının yankıları sürüyor.
Barış sürecinin en kritik aşamalarına yaklaşırken Türkiye’nin herhangi bir üniversitesinde meydana gelen her olaya dikkat kesilmek gerekiyor. Ancak konu, PKK-BDP çizgisindeki öğrenci profilinin hakim olduğu bir üniversite, karşı taraf da Hizbullah çizgisindeki Bilge Gençlik Kulübü üyesi öğrencilerse alarm düğmesine iki kez basmak şart.
Kamuoyunun Hizbullah’la tanışması, 1990’ların sonundan itibaren PKK çatışmasıyla oldu. “Enseden tek kurşun” dönemiydi bu dönem. Bu dönemde Hizbullah’ın savaşı “buralar benden sorulur” diyen PKK’yla oldu. 1991-95 bilançosu kimi kaynaklara göre her iki taraftan 700 kişiydi. Irak’taki Kürdistan İslami Hareketi ile Irak Hizbullahı yönetiminin arabuluculuğuyla çatışmalar durulmuştu.
Sokaktaki vatandaşın Hizbullah’la tanışması ise örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun Ocak 2000’de İstanbul’daki operasyonda öldürülmesi ve örgütsel iletişim ve doküman anlamında aşırı konservatif bir yapıya sahip olan Hizbullah’ın kan donduran icraatlarının ortalığa saçılmasıyla olmuştu.
Devlet ve sokaktaki vatandaşın

Yazının Devamı