Aysun Kayacı ve bir efsanenin sonu

24 Nisan 2010

Şov dünyasındaki insanların çoğunda şöyle bir önyargı söz konusu.
Sanıyorlar ki, magazin gazeteciliği yapanların tümü bir merkeze bağlı...
Oradan düğmeye basıldığında, aynı şekilde hareket ediyor hepsi...
Bir yıldızın önü mü açılacak?
Aynı anda herkes tam destek veriyor ona...
Bir ünlünün yıldızı mı söndürülecek.
Merkezden talimat çıkıyor ve o kişinin aleyhinde haber yapıyor magazincilerin tümü... Ya da o insanın haberleri görmezden geliniyor...

Yazının Devamı

Cerrah’tan davet var

23 Nisan 2010

Osmaniye Valisi, yıllarca emniyet müdürlüğünü yaptığı şehirdeki dostlarını ve tanıdıklarını vefa konusunda test edecek

Yıllarca İstanbul’un Emniyet Müdürlüğü’nü yaptıktan sonra vali olarak Osmaniye’ye atanan Celalettin Cerrah, önümüzdeki hafta Ortaköy’de gerçekleştirecekleri bir etkinlik için İstanbul’daki 200’e yakın iş adamı, iş kadını, üst düzey bürokrat, yönetici ve medya mensubuna davetiye gönderdi.
Celalettin Cerrah, 200 kişiye davetiyeyi özel bir işi için göndermedi. Osmaniye Abdurrahman Keskiner Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğrencilerinin Karma Resim Sergisi’ne ilişkin bir davet için gönderdi.
Ancak davetiyelerde, davet sahibi olarak Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah’ın adının yazması, haliyle işin rengini değiştirdi. Çünkü Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah’ın, yıllarca Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı şehirdeki dostları ve tanıdıklarını vefa konusunda test edeceği bir davet bu...
O nedenle 29 Nisan Perşembe günü saat 18.30’da Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek sergi açılışı ve kokteyline, Cerrah’ın bizzat davet ettiği insanlardan kimlerin katılıp, kimlerin iştirak etmeyeceğini şimdiden merak etmeye başladım doğrusu.
2010 İstanbul Resim Sergisi’ni açacak

Yazının Devamı

Avrupa’da Beyaz Show

22 Nisan 2010

Almanya’daki organizatörler ‘Beyaz Show’u Avrupa’da yaşayan Türklerin ayağına getirdi. Avrupa’da yapılacak ‘Beyaz Show’ hem Beyazıt?Öztürk’e hem de konuklarına para kazandıracak...

Türkiye’deki şarkıcıların çoğu için Avrupa, her zaman ikinci bir kazanç kapısı olmuştur. Gurbetteki Türklerin, vatanlarına ve Türk şarkıcılara hasreti, yıllarca nice ‘Ünlüler Kervanı’nı taşıdı Avrupa’ya.
Şarkıcısından sunucusuna, şiir okuyanından şovmenine, o günlerde kim gözdeyse bir araya getirilip ‘dev kadro’lar oluşturulur ve günlerce süren Avrupa turnelerine çıkarılırdı. Son yıllarda bu ‘kervan’ların yerini ‘tamamen duygusal’ sebepler yüzünden, barlarda, diskoteklerde playback konser veren şarkıcılar aldı.
Başta Almanya olmak üzere Avrupa’daki Türklerin, Türkiye’nin popüler kültür yıldızlarına olan ilgisi bir pazar yarattı. Mesela ‘Beyaz Show’un Avrupa’ya açılması...
Beyazıt Öztürk, yıllardır Kanal D ekranında yaptığı ‘Beyaz Show’u gelen yoğun talep üzerine Avrupa’ya taşıdı. Almanya’daki organizatörler Beyazıt Öztürk’le anlaşıp, Avrupa’da yaşayan Türklerin yıllarca Kanal D ekranından seyrettiği ‘Beyaz Show’u ayağına getirdi.
‘Beyaz Show’un mayıs ayı Avrupa programı şöyle: 9 Mayıs Almanya -

Yazının Devamı

FACEBOOK’TAN ATMIŞLAR ECE’Yi!

21 Nisan 2010

Facebook editörleri, Ece Erken’i ‘sahte’ sanıp, siteden atmış. Bu olay bana, 1993’te Trabzonspor’un yaptığı ‘Karadeniz fıkrası’na benzeyen o transferi hatırlattı


Ece Erken, FOX’ta sunduğu “Benimle Eğlenir misin?”de izleyicilerine dert yanıyor: “Biliyor musunuz? Facebook’tan attılar beni. Sahte Ece Erken sanıp atmışlar beni.”
Ece Erken bu konuyu bu denli kendine dert ettiğine göre belli ki Facebook editörleri onunla irtibata geçmeden yapmışlar bu işi.
Facebook editörleri, acaba hangi kriterlere göre karar verdi de, “Senin burada işin yok” deyip, şutladı Ece Erken’i. Öyle ya, o Ece Erken’in gerçek Ece Erken değil de, sahte Ece Erken olduğuna karar vermeleri için ellerinde veri olmalı.
Ya da gerçek Ece Erken’i, “Facebook’ta hesabım yok” diye bir açıklaması olmalı.

Yazının Devamı

AKMAN, AVŞAR’A BUNU NEDEN YAPTI?

20 Nisan 2010

Hülya Avşar 1983 yılında Türkiye Güzeli seçilmiş, ama evlenmiş olduğu ortaya çıkınca tacı geri alınmıştı. Hülya Avşar’ın ‘Türkiye güzeli’ seçilmesinin üzerinden geçmiş 28 sene. Bu saatten sonra bu ünvanı alnının akıyla mı aldı, torpille mi neyi değiştirir?

Kamuoyuna açıkladıkları bilgiler ve ortaya koydukları belgelerle tarihe ışık tutanlara saygı duymamak mümkün mü?
Peki, durup dururken ve üstelik ortada hiçbir sebep yokken, yaptıkları açıklamalarla hafızalarımızda bulanıklık yaratanlara ne demeli? Örneğin ‘Parmaklıklar Ardında’ dizisinin yönetmeni Nisan Akman’ın Hülya Avşar’ın ‘Türkiye güzeli’ seçilmesine dair Savaş Ay’a yaptığı açıklamalar. Aradan geçmiş tam 28 sene. Hülya Avşar’ın ‘Türkiye güzeli’ seçilmesi, Nisan Akman’ın iddia ettiği gibi ‘danışıklı dövüş’ ya da ‘Avşar Kızı’nın alnının akıyla kazandığı bir unvan olması, bu saatten sonra neyi değiştirir? Hiçbir şeyi. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş çünkü. Üstelik Avşar, tacı elinden alındığı halde bu noktaya geldi.
Nisan Akman’ın açıklamasının satır aralarında benim anladığım ve algıladığım o ki, ünlü yönetmende Avşar’a karşı bir kırgınlık, bir kızgınlık söz konusu. Böyle düşünmemin sebebi ise Akman’ın

Yazının Devamı

Sinemada dışa açılmanın yolu

19 Nisan 2010

Türk filmlerinin dışa açılmaları için profesyonel yardım almaları gerekiyor. Bunun yolu da çok çalışmaktan geçiyor Çünkü kimse kimseye, hiçbir şeyi altın tepside sunmuyor


‘Eşrefpaşalılar’ filminin New York Film Akademisi’ndeki özel gösteriminin ertesi günü.
New York Post gazetesi okurlarına Tribeca Film Festivali’nin kitapçığını promosyon olarak verdi.
Kitapçığa göz atınca, 21 Nisan - 2 Mayıs tarihleri arasındaki festivalin programında iki Türk yönetmenin filmlerini görmek beni acayip mutlu etti.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu yönetmenlerden biri Ferzan Özpetek, diğeri de Fatih Akın’dı.

Yazının Devamı

Reytingde son nokta!

17 Nisan 2010

Bir haftadır Amerika’daydım... ABD’ye “Eşrefpaşalılar” filminin New York Film Akademisi’ndeki özel gösterimi için geldik, ama sadece New York’ta kalmadık. New Jersey, Washington ve Virginia’yı da gezdik.
Amerika’da bizi karşılayıp gezdiren Türklerin ortak bir özelliği dikkatimi çekti.
Hepsinin elinde IPhone telefon, hepsi Türkiye’den olan bitenden anında haberdar...
Çünkü çoğu haber saatlerinde 3G ile uyumlu yayın hizmeti veren CNN Türk, Kanal D, STV gibi kanalları açıp izliyor.
Amerika’da tanık olduğum bir başka şey de şu:
Türk ailelerin çoğu Türkiye’de televizyonların yayınladıkları dizileri internetten takip ediyor. Akşam yemeğine davet edildiğimiz evlerde insanların hangi sitelere girip hangi dizileri takip ettiğini görme imkanım oldu.
Bu sitelere girip kullanıcı sayılarına bakın, en az ilgi göreni bile AGB’nin reyting evrenindeki insan sayısını çoktan solladı...

Yazının Devamı

Ekranlarda güzel şeyler de oluyor

10 Nisan 2010

Bizim işin iyi yanlarından biri şu... Söz uçup gidiyor ama yazı kalıyor...
Google’da bir arama yaptığınız zaman, neler yazdığınız anında karşınıza çıkıyor.
Kanal D’nin sabah kuşağına sağlık programı koyduğu günlerde bir yazı yazmıştım konuyla ilgili...
“Doktorum” programının ilk günleriydi...
Program, çoğu zaman reyting listesine giremiyordu.
Kanal D’nin, izleyiciye fenalık geçirten kadın - magazin programlarından uzaklaşıp sağlık programına yatırım yapması ve düşük reyting alması yüzünden eleştirildiği günlerdi...

Yazının Devamı