UNUTMAMAK VE UNUTTURMAMAK

16 Kasım 2013

Bubi ve 34 sanatçı dostu, Sivas katliamı anısına bir araya geldi. Beşiktaş Belediyesi’nin desteklediği sergi, 19 Kasım’da Beşiktaş Çağdaş’ta açılıyor. Öncesinde Başkan İsmail Ünal ve Bubi ile bakın neler konuştuk?

Son zamanlarda beni en çok heyecanlandıran işlerden biri, “Unutmamak”. Sivas katliamına ilişkin davanın, 19’uncu yılın sonunda zamanaşımına uğraması üzerine anlamlı bir tepki göstermek için tam 35 sanatçı bir araya geldi. Hepsi eserlerinin bir bölümünü unutturmamak için yaktı.
Geçen ay Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’dan ilk duyduğumda merakla sormuştum, “Hangi sanatçılar katılıyor?” diye. Başkan Ünal, cevap vermekle yetinmemiş, serginin kitabının prova baskısını önümüze getirmişti. Sınırlı sayıda basılacak kitabı heyecanla incelemiştim.
Şimdi beklenen sergi, 19 Kasım Salı akşamı Mustafa Kemal Kültür Merkezi’ndeki Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi’nde açılıyor. Sergi öncesi Başkan Ünal ve serginin küratörü Bubi ile bir araya geliyoruz. Başkan alınmasın ama böyle bir işi sanatçıdan dinlemek siyasetçiden dinlemekten daha çok heyecan veriyor. Bubi, Sivas katliamını bir simge olarak aldıklarını anlatıyor. “Hiçbir politik yönelime öncelik tanımadan, tüm

Yazının Devamı

VAHŞi ALIŞVERiŞKOLiK

13 Kasım 2013

H&M’in beklenen Isabel Marant koleksiyonu satışa çıkıyor. Bir çılgınlık yaşanıyor özel tasarımcılarla işbirliği yaptıkları koleksiyonların lansmanında. Hatta sırf bunun üzerine bir sosyoloji tezi bile yazılır

Hiç tanımadığım ama gayet aklı başında olduğunu bildiğim kişilerden istek telefonları aldım. Hiç samimiyetim olmayan kişilerden “+ 1’in olabilir miyim?” teklifleri geldi. Modayla, alışverişle en ufak bir ilgisi olmadığını sandığım kişilerden bile “Çarşamba akşamı gidiyor musun?” cümlesini duydum. Bütün bunlar ne için dersiniz?
H&M’in Isabel Marant koleksiyonu yarın satışa çıkıyor. Bu akşam Zorlu Center’da bir VIP partisi var. Şanslı listede değilseniz, mağazaların önünde kuyruğa girmek, alışveriş için özel saat dilimi almak ve 15-20 dakika içinde hızlı davranıp alacaklarınızı toparlamak gerekiyor. Bu arada VIP partisinde de kuyruklar ve bomboş raflar gibi kötü sürprizler de oluyor. Hiç ummadığınız isimler birbirlerine omuz, dirsek atıp reyonda kalan son ürünü kapmaya çalışabiliyor. Bir çılgınlık yaşanıyor H&M’in özel tasarımcılarla işbirliği yaptığı koleksiyonların lansmanında. Hatta sırf bunun üzerine bir sosyoloji tezi bile yazılır.
Isabel Marant Türkiye’de son

Yazının Devamı

ÇAĞDAŞ’IN ALTIN ÇAĞI

12 Kasım 2013

Memlekette bir çağdaş sanat patlaması yaşanıyor. Artık mağazalar-dan otellere, gökdelenlerde belediyelere her kurum bir çağdaş sanat projesi yapıyor. Hatta sanal ortamda yarışmalar bile düzenleniyor

Hiçbir şeyden çekmedim şimdiye kadar, adımdan çektiğim kadar. Çağdaş beyi isteyenlere “Buyurun, ben Çağdaş” demekten yorgun düştüm. Aynı kelime içinde ç, ğ ve ş harfleri sayesinde yabancılar için telaffuzu daha zor olan başka bir isim daha duymadım. Ama ne olduysa oldu, çağdaş sanat patlaması sağ olsun, adım altın çağını yaşıyor. Artık şehirde yeni tanıştığım yabancılar bile adımı bir çırpıda öğreniyor, rahat rahat söylüyor.
Malum memlekette bir çağdaş sanat patlaması yaşanıyor. Evet, dünyada da çağdaş sanat yükselişte. Ama bir şey popüler olunca, her alanda, her şeyinden yararlanma durumu bize özel. Artık mağazalardan otellere, gökdelenlerden belediyelere her kurum bir çağdaş sanat projesi yapıyor.

Günlük yaşamda karşımıza çıkıyor
Birkaç örnek verelim. Beymen Zorlu Center’daki hipnoz etkisi yaratan mağazasında “Unexpected” projesiyle çağdaş sanatı destekliyor. Sanat tarihçisi Dr. Necmi Sönmez küratörlüğünde, Murat Germen, Burak Bedenlier, Lale Delibaş ve Ali

Yazının Devamı

CONTEMPORARY ISTANBUL NASIL GEÇTİ?

11 Kasım 2013

Sanatçılar, koleksiyonerler, yerli ve yabancı galeri sahipleri Contemporary Istanbul şerefine Leyla Alaton’un evinde toplandı. Bakın, çağdaş sanatla ilgili en çok neler konuşuldu?

Cumartesi akşamı Lütfi Kırdar’ın yoğun trafiği Büyükdere’deydi. Mehmet Güleryüz’den Bedri Baykam’a, Füsun-Faruk Eczacıbaşı’ndan Can Elgiz’e, Rabia-Ali Güreli’den İnci Aksoy’a sanatçılar, koleksiyonerler, yerli ve yabancı galeri sahipleri Contemporary Istanbul Danışma Kurulu Üyesi Leyla Alaton’un evinde toplandı. Amaç sadece fuarın yorgunluğunu atmak değildi tabii, her yıl olduğu gibi yine çağdaş sanat meraklıları bir araya gelince bol bol çağdaş sanat konuşuldu. Bakın, bu yıl sekizincisi düzenlenen Contemporarary Istanbul’la ilgili en çok neler konuşuldu?
* “Contemporary Istanbul bu yıl büyüledi” ya da “Şimdiye kadar gördüğümüz en etkileyici işler”: Böyle diyenler oldu, oysa çağdaş sanat piyasasını yakından takip edenler onlarla aynı görüşte değildi. Sergilenen işlerin çoğu önceden görülmüş olduğu için.
* “Sanatçıların işleri dönemin ruhunu yansıtmıyor”: “Bırakın sanatçının toplumun önünde olmasını, bizim sanatçılarımız toplumun arkasından geliyor hissi yaratıyor” diyenler de var. Ardan

Yazının Devamı

Çağdaş sanat için son gün!

10 Kasım 2013

Bu hafta gündemimizde Contemporary İstanbul ve gözden ırak gönülden ırak olan Tüyap Sanat Fuarı var. Tünel’in yeni mekanı 1841 ise mutlaka görülmeli

Yoksa siz hâlâ Contemporary İstanbul’u gezmediniz mi? Gezmediyseniz bugünün programı belli, doğru Lütfi Kırdar’a gideceksiniz. Üst katta mümkünse çok oyalanmayacaksınız çünkü çağdaş sanatla biraz haşır neşirseniz üst katta daha önce görmediğiniz bir şeye rastlamanız çok kolay değil. Hatta Devrim Erbil’den Bedri Baykam’a bazı sanatçıların standlarını ziyaret ettiğinizde dejavu hissine kapılabilirsiniz.
Bedri Baykam’ın geçen yıl çok konuşulan “Boş Çerçeve”si bu yıl iki versiyonuyla karşımıza çıkıyor. Boşuna Bedri Baykam “This has been done before” (Bu daha önce yapıldı) demiyor. Sanatçının hayranları çerçevenin içinde poz veriyor cep telefonlarına.
Daha önce görülmüş işlerde mümkün olduğu kadar az zaman geçirin derken çok görülmüş işlerin iyi olmadığı sonucu çıkmasın. Fuar çok büyük ve
bu kadar çok işi üst üste hiç aralıksız görünce yorulmamak mümkün değil. İşte o yüzden daha önce gördüklerinizi hızlı geçin ve alt kata inin. Alt kat nedense son birkaç yıldır üst kattan daha ilginç oluyor. Çünkü üst kattaki galerilerin

Yazının Devamı

KIZLI-ERKEKLİ YAŞAMANIN ARTISI

9 Kasım 2013

Bir öğrenci yurdunda, aynı katta, dipdibe odalarda yaşadık, kızlı erkekli. Peki ama sonunda ne oldu? Ne tacize uğradık, ne kadına şiddete şahit olduk, ne kötü yola düştük. Başkalarına ve farklı görüşlere saygı duyan bireyler olduk

“Kişilerin özel, müstakil evlerinde bir farklı kız, bir farklı genç, ikisinin aynı evde kalması ne denli acaba uygun olabilir? Siz kızınıza, oğlunuza böyle bir şeyi hoşgörüyle karşılayabiliyor musunuz? Uygun buluyorsanız, sizin için hayırlı olsun.”
Benim için hayırlı oldu. Nasıl mı? 18 yaşındaydım, ABD’de üniversiteye başladığımda. Özel, müstakil bir evde kalmıyordum. Tam tersine üniversite yurdunda geçti öğrencilik yıllarım. Yanyana odalarda kalıyorduk, kızlı erkekli. Bir Ürdün prensesi de vardı aramızda. Sonsuz imkana sahip olan kraliyet ailesi bile böyle bir şeyi hoşgörüyle karşılıyor, biricik kızlarını kızlı erkekli öğrenci yurduna emanet ediyordu. Yan odada yaşayan biri Amerikalı biri Tayvanlı iki ‘genç’le o kadar yakın arkadaş olduk ki hâlâ görüşüyoruz. Amman’a, Ürdün prensesinin düğününe de birlikte gittik, kızlı erkekli.

Herkes eşitti
Şanslıydık, öğrencilik yıllarımız güzel geçti. Ne yurda giriş çıkışımızı kontrol eden vardı, ne

Yazının Devamı

İSTANBULLUYA HER GÜN MARATON

6 Kasım 2013

Artık bizim maratonumuz da şehrin ismiyle bilinecek. 17 Kasım’da gerçekleşecek Vodafone İstanbul Maratonu’na bu yıl 97 ülkeden 20 bin kişi katılıyor. Sosyal sorumluluk projeleri için koşanlar da var

“Koşma terlersin” sözüyle büyüyoruz, doktorların “Koşu sağlığa zararlı, dizleri sakatlıyor” tespitiyle devam ediyoruz. Kabul etmeliyiz, bizim koşuya bakışımız dünyadan farklı. Neyse ki şimdi Türkiye’de de koşanların sayısı her geçen gün artıyor. Sağlıklı yaşam uğruna artık bazı önyargılar kırılıyor.
Bundan 3-4 yıl önce Avrasya Maratonu’nun halk koşusuna katılmıştım. Hayır, köprüde mangal yapanlardan değildim. Rotary ile Polio hastası çocuklar için yürümüş ve epey bağış da toplamıştık. Maratonların sağlıklı yaşam dışında bir de sosyal sorumluluk etkisi var.
O zamanlar Avrasya Maratonu’na katılan ünlüler magazin sayfalarını, köprü üstünde halay çekenler birinci sayfaları süslemişti. Ama maratonla ilgili pek bir şey öğrenememiştik. Maraton maratonluktan çıkmış, köprünün halk açılımı olmuştu. Sonuçlardan kimsenin haberi olmamıştı. Oysa ilk 3 sırayı Afrikalılar almıştı. Türkler’i sıralamada görememiştik bile.

Avrasya değil, İstanbul Maratonu
Oysa bu yıl durum değişti.

Yazının Devamı

PAZARLAMA HARİKASI MI, YAŞAM BİÇİMİ Mİ?

5 Kasım 2013

New York Maratonu’nda manzara şu; herkes koşuyor, ben de koşmalıyım. Sıkıysa koşmayın, burada koşmayanı dövüyorlar. Bakışlarıyla da olsa

New York’tayım. Pazar sabahı erkenden kalkıyorum. Jet-lag’den değil, New York Maratonu için. Hayır, daha maraton koşamıyorum. Ama olsun Vodafone İstanbul Maratonu ekibi ile birlikte maratonu izleyeceğiz. Önce mavi kurdelelerimizi takıyoruz yakamıza, Boston Maratonu’nun anısına.
Şehrin büyük bir kısmı trafiğe kapalı. Yalnız araçlara değil, yayalara da. Karşıdan karşıya geçebilmek için Central Park’ı boydan boya yürümek gerekiyor. Her 10 adımda bir polis kontrolü var. Malum, Boston Maratonu’nda yaşananlardan sonra bu sefer güvenlik önlemlerini çok sıkı tutuyorlar. Çantalar didik didik aranıyor. Tepenizde NYPD helikopterleri dolaşıyor. Halk, polisleri gördükçe seviniyor, özellikle helikopterlere tezahürat yapıyor. Boston’da yaşananlara rağmen kimsede en ufak bir tedirginlik yok, artık Amerikan rüyasının etkisinden mi bilemiyorum.
Central Park’ın içinde tribünler kurulmuş. Herkes günler öncesinden bilet satın almış. Hiç adını sanını duymadığı, bilmediği koşucuları desteklemeye gelmiş.

Finish’de Bloomberg karşılıyor

Yazının Devamı