Susurluk bütçeyi bile unutturdu

20 Aralık 1996

1997 bütçesi kabul edildi.
Nihayet, son gün Meclis biraz hareketlendi.
Biz de Meclis TV'sinde izlediğimiz müzakereler sırasında bol miktarda vekilimizi salonda görünce memnun olduk.
İlginç eleştiriler dikkatimizi çekti.
Tabii hepsinden söz etmek mümkün değil.
Meclis'te kurulan soruşturma komisyonları üzerine söylenen sözler anlamlıydı.
Bir konuyu sonuca bağlamak için soruşturma komisyonu kuruyorsunuz.

Yazının Devamı

Milli mutabakat hükümeti

18 Aralık 1996

LİDERLER zirvesine gönülsüz gibi görünen Demirel'in ani zirve kararı sürpriz oldu sayılabilir.
Haftalardır seslendirilen zirve için Demirel'in Çankaya'da Cemal Gürsel Başkanlığı'nda yapılan başarısız bir yuvarlak masa toplantısını örnek vermesi de bu gönülsüzlüğün kanıtı gibiydi.
Öyleyse ne oldu da Cumhurbaşkanı birden bire liderleri pazar günü aynı masada toplamaya karar verdi?
Medyadakileri süzgeçten geçirip alt alta koyarsanız önümüzdeki günlerde bir milli mutabakat hükümetiyle karşı karşıya kalmanın sürpriz olmayacağı sonucunu bile çıkartabilirsiniz.
* * *
TÜRKİYE'nin bunalımdan çıkma yolunda bir şeyler yapması gerekiyor.
Böyle devam edemeyeceği muhakkak.

Yazının Devamı

Bize özgü bir demokrasi

17 Aralık 1996

MECLİS'te bütçe görüşmeleri var.
Türkiye için en önemli konulardan biri geçen pazartesi gününden beri sözde tartışılıyor.
Siz izliyor musunuz bilemem ama ben TV'de, Meclis kanalında izliyorum.
Ama milletvekillerinin izlediğini göremiyorum.
Bazı parlamenterlerimizin "Keşke bu Meclis kanalı olmasaydı da milletvekillerinin foyası ortaya çıkmasaydı" dediklerini duyar gibiyim.
Hangi foya?
Meclis'e de, kanuna da, bütçeye de boşverme foyası.

Yazının Devamı

Demirel ne dedi?

13 Aralık 1996

YALÇIN Doğan arkadaşımız "Kanal D"de yeni bir programa başladı.
15 günde bir güncel konuların işleneceği programın ikincisi geçen akşamdı.
Yalçın'ın konukları 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Cumhurbaşkanı Demirel oldu.
Demirel'le yapılan uzun sohbetteki tekrarları çıkarttıktan sonra geriye ilginç ve önemli bazı noktalar kaldı:
Önce, Demirel'e Yılmaz'ın Susurluk'la ve de özellikle Topal cinayetiyle ilgili bilgiler verdiği ama belgeler vermediği ortaya çıktı.
Bu, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden, birinci ağzından anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı'na göre Susurluk'la ilgili yapılması gerekenler yapılıyor. Olay inceleme safhasında. O safha tamamlanınca suç unsurları görülürse soruşturma safhası gelecek. Sonra da yargı.

Yazının Devamı

18 milyon liralık mutluluk

11 Aralık 1996

SSK'da 2500 kişi işe alınacak.
90 bin kişi bu iş için sınava giriyor.
İşe alınacaklara verilecek aylık ne kadar diye öğrenmek istedim. 18 milyon lira ile 25 milyon lira arasında değişiyor dediler.
Oysa Türkiye'de yoksulluk sınırı 60 milyon lirayı geçti.
Türkiye Kamu Sendikaları Konfederasyonu'nun yaptığı araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin asgari geçim düzeyi için gerekli para Kasım ayında 60 milyon 590 bin liraya ulaştı.
Yani SSK sınavını kazananların alacakları maaş pek ahım şahım bir meblağ değil. Ama olsun. Günlerdir bu sınav gündemden düşmüyor.
Kazanmak için hileli yola başvuranlar bile var.

Yazının Devamı

Baykal haklı

10 Aralık 1996

BU milletin gerçekleri öğrenme hakkı yok mu?
Bakın, Susurluk olayının üzerinden bir ay geçti.
"Mafya - devlet ilişkisi"nin neresindeyiz, belli değil.
İlişkileri açığa çıkarma yolunda ne yapıldı, belli değil.
Laf kalabalığı ile olaylar boğuntuya getiriliyor gibi...
Boğuntuya getiriliyor çünkü herkes, her yetkili, her sorumlu ayrı telden çalıyor.
Cümlenin maksadı bir ise, bu dağınıklık niye?

Yazının Devamı

İlk yaşamınızda siz kimdiniz?..

8 Aralık 1996

HAFTA içinde bir gün mecbur kaldım evden çıkamadım.
Sabah saat 10.00 - 10.30 civarı TV açık.
Kanaldan kanala atlıyorum.
İki kanalda ilginç iki program var.
İkisinin de yöneticisi birer hanım.
İkisi de işlerinin ehli.
Biri konuklarıyla eşcinselliği tartışıyor.

Yazının Devamı

Cibali Karakolu

6 Aralık 1996

YURT dışından yeni dönen bir arkaşım, "Türkiye dışardaki itibarını iyice yitirdi" diyor.
Dünyayı ve olayları yakından izleyen yabancılar Türkiye için iyi konuşmuyor.
Nasıl konuşabilirler ki?
Politikacılarımızın birbirleri için söyledikleri bile Türkiye için verilecek notun ne olabileceğinin göstergesi.
En son Tansu Çiller, Cibali Karakolu benzetmesi yaptı.
Oradaki komiser biliyorsunuz bekçilikten yükselme, bilgisizliğini kapatmak için adeta "kanun benim" dercesine hareket eden biri.
Oyun komedi.

Yazının Devamı