Şeytan üçgeni

10 Eylül 2008

Milli maçların arefesinde milli forma içindeki birine, bir yazar yüklenecek. Terim veya futbolcular köpürecek, yanıt verecek ve Dünya’nın her yerinde iki rakiple oynanan maç “üçgen”e dönecek...
Milli Takım - rakip takım - yazar!..
Haşema Şeytan üçgeni (Bermuda’dan sıkıldım da)...
Öyle bir “şeytanlık” ki,  “dik” kenarı bazen İrlandalı, bazen Belçikalı olan bu üçgen Pisagor’u bile bozar.
Bir zamanlar ilginçti, ama artık suyu çıktı.
Herkes biliyor ki, “yazara şöhret / Milli Hoca ve talebelerine mağduriyet” getiren bu tezgahtan aslında iki taraf da memnundur ve geri kalan her TC vatandaşı dekordur.
İşte son hadise...

Yazının Devamı

Erivan’ın Kadıköy’e etkileri

9 Eylül 2008

Yarın göreceğiz bakalım; “travmayı” atlatabilmiş mi çocuklar...
Evet... Milli takımımız, hocalarımız hatta Federasyon’un yeni yönetimi, ağır bir travma yaşamış durumdalar.
Ne travması mı? Ermenistan-Türkiye maçı!
Komşuların kucaklaşması ile doğan ılık atmosfer ortada, ama futbolun kaldıraç yapılması futbola ne kattı / futboldan ne aldı bilemiyoruz hala.
Çünkü anlatacak olanların aklı ermiyor.
Aklı erenler, “zülfü yare” dokunmaktan korkuyor. 
Futbolcularımız travmayı atlatmışlar mı, altında mı kalacaklar, beni bu endişelendiriyor.

Yazının Devamı

Yenilin bari!

6 Eylül 2008

Bugün “ilklerin” günü... Futbol Milli Takımımız ilk defa Ermenistan ile maç yapıyor, bir Cumhurbaşkanımız ilk defa Ermenistan’ı ziyarete gidiyor.
Aramızda hiçbir diplomatik ilişki olmayan Ermenistan’a.
Ne Ankara’da Ermenistan’ın, ne Erivan’da Türkiye’nin büyükelçiliği var. Ama sayın Abdullah Gül bugün statta.
Fotoğraf anlamlı olacak; Türkiye Cumhurbaşkanı Gül ile “Azeri Savaşı kahramanı” Sarkisyan yan yana.
Neden orada sayın Cumhurbaşkanımız?
Milli Takım’ı desteklemek için değil her halde.
Olsa bile çok iyi gizledi; her yayın organını takip etmeye çalışan ben böyle bir gerekçe ne okudum ne duydum.

Yazının Devamı

Göründüğünden güçlü Başkan!

5 Eylül 2008

Her zamanki patavatsızlığımla paldır küldür girdim konuya:
“Federasyon başkanlığınız vitrinmiş... Adınız değerlenecek ve AKP’den İzmir Belediye Başkanı adayı yapılacakmışsınız önümüzdeki yerel seçimlerde”!..
Anladığınız gibi sorum Futbol Federasyonumuzun İzmir eşrafından genç Başkanı Mahmut Özgener’e.
Yuvarlak masa şövalyeleri gibiyiz Bebek’te... Başkan Mahmut Özgener ve federasyonun değişmez ikinci adamı Lutfi Arıboğan davetimizi kırmamış, gelmiş.
Genel Yayın Müdürümüz Sedat Ergin düzeyinde karşılamışız. Bizler de masaya sıkışmışız.
Sonuçta bir davet... Tüm medya arasında davetine ilk icabet ettiği Milliyet’e ve duruşuna saygısını gösteriyor Başkan.
Şu patavatsızlıklarım olmasa!..

Yazının Devamı

Milli maç mı, milli sorun mu?

3 Eylül 2008

Ben bu satırları yazarken sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erivan’a gidip gitmeyeceğine karar vermemişti.
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ise günlerce önceden ima etmişti Ermenistan -Türkiye milli maçında en üst düzeyde temsil edileceğimizi.
Sayın Deniz Baykal “Erivan yerine Bakü’ye gitmeyi” tercih edeceğini belirterek kestirip atmış, sayın Devlet Bahçeli Dünya Kupası eleme maçıyla ulusal politikalarımızın ray değiştirmesine temelden karşı çıkmıştı.
Milli maç mı milli sorun mu?.. Ankara tartışıyor, vatandaş şaşkındı.
Şimdi soru şu:
Bir futbol müsabakasının sırtına bu kadar siyasi sorumluluk abanır mı?
***

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım nereye koşuyor?

2 Eylül 2008

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Devler liginde mücadele etmemiz bizi tüm ulusumuza karşı sorumlu kılıyor” demişse... Orada durup düşüneceksiniz!..
Bir zamanlar rakibin “belinden su almak için” hiçbir fırsatı kaçırmayan bir başkan, ne oldu da kendi camiasını aşıp, Türkiye’yi kucaklamaya çalışıyor acaba?
Çok basit...
“Taç başı ağırlaştırır” diye bir özdeyiş vardır.
İktidar, insanı sorumlu yapar.
Üstelik Aziz Yıldırım’ın “üstlendiği her gö-
revin hakkını vermek” gibi ilginç bir alışkanlığı var.

Yazının Devamı

Yanlış sanılan doğrular!

30 Ağustos 2008

POLAT PES ETMEDİ!
Zaten Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne kalmış, paylaşılacak primin hepsini cukkalamış... “Makas” açılıyor ezeli rakipler arasında...
İçi sızlıyor Galatasaraylılar’ın.
Başkan Polat çıkıp, “Yarımız kadar olmayan Bükreş’e elendik” der mi?..
Nedir bu; “Pes” mi?
Hayır...
Buna “duruş” denir.

Yazının Devamı

‘Derin Futbol’

27 Ağustos 2008

Şampiyonlar Ligi falan anlamam. Şimdi size Melih Gökçek ile yaptığım görüşmeden bir bölüm yazacağım.
Kelimesine dokunmadan...
Burası röportaj köşesi değil, ama Pekin konusunda son derece aydınlatıcı olacağı inancındayım.
Belki, olimpiyattan elimizde kalan  “Devşir - Devşirme” kavgalarının, “Medya mı,  Federasyonlar mı” suçlu tartışmalarının ne kadar saçma olduğunu anlamamıza yardım eder.
Lütfen okuyun ve “derin futbol”un nelere kadir olduğunu, neleri engellediğini anlayın.
*   *   *
M.G.- Mehmet Atalay’a “arkadaş” dedim, “Bak bu spor dallarını bölüşelim”. Toplantıda sayın Bakan da var. Mehmet Ali Bey’le(Şahin) birlikte oturduk konuştuk. “Olimpiyata hazırlanan dört branşı bana verin” dedim. Dört branş da İstanbul’a verin.

Yazının Devamı