Selçuk: Dinde reform şart

14 Eylül 1999


       Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'la dün makamında sohbet olanağı bulduk.
       Hürriyet'ten arkadaşımız Sedat Ergin'le birlikte yaptığımız sohbette, Selçuk'un ünlü konuşmasının yankıları üzerinde durduk.
       Kamuoyunda oluşan soru işaretlerine yanıt aradık.
       Sohbetin eksenini, Selçuk'un laiklik anlayışı ve din işlerinin topluluklara bırakılması önerisi oluşturdu.
       Selçuk, "bu önerisine irtica tehdidini artırır gerekçesiyle" karşı çıkanların itirazlarını nasıl karşılıyor:
       - Ben, irtica tehdidi yoktur, demiyorum. Vardır. Her zaman da olmuştur. Dinsel devlet istiyorlar. Bu Kuyucu Murat Paşa'ya kadar gider. Ancak ben bu sorunu demokrasinin çözeceğine inanıyorum. Yöntemde ayrılıyorum. Bu tehlike vardır ama bunu ancak demokrasi çözer.

Yazının Devamı

Atatürk ve AKUT

13 Eylül 1999


       Doğanın, insanın "farkında" olmadığını öğrendik depremde...
       İnsanın, doğanın farkında olması gerektiğini de...
       Doğanın hükmünü icra ederken "tercih" yapmadığı, depremde anlaşıldı.
       İnsana "mesafe"sini ayarlamadığını da...
       Mesafeyi ayarlaması gerekenin, insan olduğunu da öğrendik.
       Aklın bir bütün olarak doğada değil, parçası olarak insanda bulunduğu da ortaya çıktı...

Yazının Devamı

Yüksel Er'in makbuzu

12 Eylül 1999


       Gece yarısını geçkin bir saatte elindeki "makbuz"u Siyaset Meydanı'nından gösteriyor Yüksel Er...
       - Ne makbuzu bu Yüksel Bey ?
       - Tahsilat makbuzu.
       - Ne tahsilatı ?
       - Kefen bezi için yapılan tahsilat.
       - Kim yapmış?

Yazının Devamı

Selçuk ve Savaş

11 Eylül 1999


       Sami Selçuk ve Vural Savaş, Yargıtay'ı en üst düzeyde temsil eden iki hukuk adamı.
       Selçuk Yargıtay Başkanı, Savaş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı...
       Her ikisi de evrensel ve ulusal hukukun derinliklerine vakıf, kitapları olan, araştırmacı, bilim adamı kişilik ve kimliğine sahip hukukçularımız.
       Yargıtay Başkanı Selçuk, adli yılı açış konuşmasıyla önemli bir tartışma başlatmış oldu.
       Özellikle, laiklik konusundaki görüşleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması, din eğitiminin cemaatlere bırakılması gibi önerileri tartışmaların odağını oluşturuyor.
       Yargıtay Başkanı Selçuk'un konuşmasını acaba Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş nasıl karşıladı?

Yazının Devamı

Yeni politika yok, durum tespiti var

10 Eylül 1999


       Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun basın sohbetindeki bazı sözleri, "acaba Güneydoğu konusunda devletin zirvesinde yeni bir politika mı belirleniyor" sorusuna yol açmıştı.
       Bunun nedeni, Org. Kıvrıkoğlu'nun bir soruya verdiği şu yanıttı:
      "PKK'nın başının da söylediği gibi silah yoluyla bir yere varamayacaklarını kabul ettiler. Federasyon da istemediklerini söylüyorlar. Bazı haklardan söz ediyorlar. Terörist başı `ben bilmiyordum, Kürtçe gazete varmış, kasetler varmış, bazı haklar verilmiş' diyor. Kürtçe yayınlar var. Kasetler var. Hatta Kürtçe yayın yapan radyolar ve televizyonlar var."      Genelkurmay Başkanı'nın bu sözleri, "devletin zirvesinde yeni politika mı" sorusuyla karşılaşırken, "bazı kültürel haklar verildiği devletin en yetkili ağızlarından telaffuz edildi" diye de yorumlandı.
       Gerçekten, Org. Kıvrıkoğlu'nun amacı, yeni bir politikanın işaretini vermek veya "verilen hakları" resmi ağızdan sıralamak mıydı?
      

Yazının Devamı

Selçuk'un ısrarı

9 Eylül 1999


       Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'un adli yılı açış konuşmasının yankıları sürüyor.
       Selçuk'un konuşmasını bütünüyle destekleyenlerin yanı sıra, özellikle "laiklik anlayışı" konusunda eleştirenler de var.
       Bu eleştirilere Selçuk'un, Fethullah Gülen'in görüşleriyle parelellik taşıdığı, hatta "Fethullahçı" olduğu iddiaları da eklendi.
       Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'la dün bu konuları konuşma olanağı bulduk.
       Selçuk iki konuda ısrarla vurgu yapıyor:
       - Ben 14 - 15 Avrupa ülkesini inceledim. Din - Devlet konulu bir kitap çalışması da yapıyorum. Türkiye'nin teoratik bir devlet olduğu saptamasında ısrarlıyım. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması ve bu işlerin cemaatlere bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Benim laiklik anlayışım karşılıklı bağımsızlığa dayanır.

Yazının Devamı

Bahçeli'yle söyleşi

8 Eylül 1999


       Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'un "Anayasa, demokrasi ve devletin yapısına" ilişkin sert eleştiriler içeren konuşması, Ankara gündeminin ilk sırasına oturdu.
       Başbakan Ecevit'in, "yeni anayasa" yapılması gerektiğine ilişkin görüşünü dün duyurmuştuk.
       Hükümetin ikinci büyük ortağı MHP'nin görüşünü de, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'den aldık.
       Yazarımız Hasan Cemal'le birlikte dün ziyaret ettiğimiz Bahçeli, Ecevit gibi Türkiye'nin "yeni bir anayasa"ya gereksinimi olduğunu vurguladı.
       Bahçeli, Türkiye'de 120 yıldır süren anayasa tartışmasının 21. yüzyıla girerken artık bitirilmesini istiyor.
       Önerisi, "Toplumsal Uzlaşma Belgesi" niteliğinde, açık, net, anlaşılır ve kısa bir anayasa hazırlanması. Bu konuda MHP'nin öteden beri hazırlığı bulunduğunu ekleyerek, hükümet programında da "yeni anayasa" hedefinin bulunduğunu anımsatıyor.

Yazının Devamı

Ecevit: `Anayasa'yı değiştireceğiz'

7 Eylül 1999


       Başbakan Bülent Ecevit, "Kurucu Meclis gibi çalışmalıyız" diye söze giriyor ve devam ediyor:
       - Özellikle yargı erkini tam güvenceye alan Anayasa değişikliği yapmalıyız.
       Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'un adli yılın açılışı nedeniyle yaptığı tarihi konuşmanın hemen sonrasında, Başbakan Ecevit'in tepkisi bu oluyor.
       Yargıtay Başkanı'nın konuşmasından sonra yaptığımız görüşmede Başbakan Ecevit, "Bu konuşmayı herkesin çok iyi anlaması ve üzerinde durması gerekir" diyor.
       Selçuk'un, Cumhurbaşkanı ve siyasilere hitaben dile getirdiği "yeni Anayasa" fikrine Başbakan açık görünüyor.
      "Elbette" diyor, "Bu konu, artık Ankara'nın gündemine girmeli."       "Ne zaman" diye soruyoruz:       - Deprem felaketi, bu anlamda da birçok gereksinimi ortaya çıkardı. Depremin acil gerekleri şimdi gündemde. Bu gerekler yerine getirilir getirilmez, Anayasa gündeme gelmelidir.

Yazının Devamı